Kamusal alanlarımızı değiştiren medya eğilimleri

23 Temmuz 2017

Medya profesörü ve gazeteci Charlie Beckett teknolojiyle kamusal alanımızın değişiminde rol oynayan medya eğilimlerini ve ne yapmamız gerektiğini araştırıyor...

Haber medyası ve bilgi yapıları karmaşık, kararsız ve farklı bir dünyayla baş etmeye çalışıyor. Örneğin, Hollywood’un gazeteciliği nasıl temsil ettiğini inceleyin. Bu efsaneler, ticari çıkarlar ve teknoloji PR tarafından harekete geçirilir. Bu hayatımızın bilimsel dönüşümünü vaat eden bir endüstride bir dereceye kadar ortaya çıkabilir, ancak kendi kendine tanıtımının aracı olan medya gibi bir endüstride daha da güçlenir. Medya profesörü ve gazeteci Charlie Beckett teknolojiyle kamusal alanımızın değişiminde rol oynayan medya eğilimlerini ve ne yapmamız gerektiğini araştırıyor, tespit ve önerilerini ise maddeler halinde sıralıyor:

- Kişiselleştirme: Bilgi ve kaynakta aşırı bir artış var. Buna karşılık, kullanıcıların ve yayıncıların bilgi tüketimini kişiselleştirmek için de seçenekleri var. Bilgi seçimindeki bu zorluk yeni bir ilişki sunmaktadır. Ancak her yerde kürasyon, Facebook’un algoritmalarından programlı reklamcılığa kadar dağınık. En basit çözümlerden biri çok eski bir formatı kullanmak; e-posta haber

Yazının Devamı

Gazetecilerin sosyal medya paylaşımları

16 Temmuz 2017

Gazetecilerin sosyal medyada fikir, düşünce ve değerlendirmeleri hem
medya kuruluşunun itibarı hem de gazetecinin mesleki itibarı ve fikir özgürlüğü açısından üzerinde durulması gereken bir konu.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Meslek İlkelerini İzleme Komisyonu “Türkiye Gazetecilik Hak ve Sorumluluk Bildirgesi”nin güncellenmesi yönündeki çalışmalarını sürdürüyor.

Gazetecilerin sosyal medyayı nasıl kullanması gerektiği konusunda komisyon üyesi Faruk Bildirici de bir rapor hazırladı. Sosyal medyada gazetecilerin paylaşımlarıyla ilgili problemi dört ana başlık altında değerlendiren Bildirici’nin raporunu meslektaşlarıma yardımcı olması açısından özetle paylaşmak istiyorum:

Tanıtım ve reklam yapmamalı

Evrensel gazetecilik etik ilkeleri aynen sosyal medyada da geçerlidir. Gazeteciler, kontrol etmedikleri, doğruluğuna emin olmadıkları hiçbir içeriği paylaşmamalıdırlar. Manipülatif içeriklere karşı dikkatli olmalıdırlar. Çalıştıkları medya kuruluşu için ürettikleri bir içeriği kendi kuruluşu yayımlamadan önce sosyal medyada paylaşmamalıdırlar. Ayrımcılık yapmamalı, kimseyi aşağılamamalı, savaş ve şiddet kışkırtıcılığı yapmamalı, nefret söylemi kullanmamalıdırlar. Ayrıca kurumla ilgili

Yazının Devamı

Medyada mülteci kadının “adı” yok!

9 Temmuz 2017

Mülteci kadınların yaşadığı travmatik olayları konu alan haberler çözüm üretmiyor. Hemen hepsi bir filmin tekrarı gibi. Ya para karşılığı “eş” diye satılıyor ya kaçırılıp tecavüze uğruyor ya dövülüyor ya da öldürülüyorlar. Çoğu isimsiz, kimliksiz, dilsiz... Geçmişi yok. Onlar sadece “Suriyeli mülteci kadın”. Tam da bu nedenle bir kez değil, defalarca mağdur oluyorlar: Savaştan kaçarak, mülteci oldukları ülkelerde ağır travmatik olaylar yaşayarak, bir habere konu olarak...

Medya; mültecilerle ilgili haberlerin kamuoyu üzerinde nasıl bir etki yarattığı, mültecilere yönelik hangi noktadan sonra bilgi yoğunluğunun kayıtsızlığa ve empati kaybına yol açtığı, mülteci krizinde fotoğraf ve görüntülerin etik açıdan nasıl kullanıldığı gibi sorulara hâlâ yanıt veremiyor.

Dikkat çekici araştırma

Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu ve Savaş Çoban’ın derledikleri “Haber Okumaları” (İletişim Yayınları) kitabında yer alan, gazete haberlerindeki mülteci kadınlarla ilgili bölüm oldukça dikkat çekici. Araştırmayı yapan Prof. Dr. Ülkü Doğanay ve Hatice Çoban Keneş. 2011-2014 yılları arasında üç ulusal gazetede Suriyeli mültecilerle ilgili toplam 1022 haber tespit ediyorlar. 2011- 2015 yılları arasında ise beş

Yazının Devamı

Gazeteci sıkı bir okuyucudur!

2 Temmuz 2017

Adam Gopnik... Central Park’ın doğusundaki evinin kapısı çalınır ve The New Yorker’ın 31 yıllık deneme yazarı, eleştirmeni ve muhabiri olarak ona, gazetecilerin, sadece Beyaz Saray’ın raporlarını değil, özellikle gazetecilikle ilgili olarak kitapları ciddiyetle okuma zorunluluklarının olup olmadığı sorulur. Gopnik “Kabaca ve mantıksızca söylersek, hepiniz Stendhal’i okumalısınız” der. Kitaplar konusunda içgüdüsel olarak vaaz vermek istemediğini, ağır iş yükü olan meslektaşları için kitap okumaya zaman ayırmanın ayrıcalıklı olduğunu belirtir ve kitapları “dünyayı tam olarak görebilmenin tek yolu” olarak tanımlar.

Carlos Lozada... The Washington Post’un One Franklin Meydanı’ndaki yeni binasının sessiz bir köşesinde, gazetenin kaygı tapınağından yeterince uzakta, gazetenin karikatür ve kitap eleştirmeni Carlos Lozada’nın ofisi. Çoğu gün, saat 5.30’dan başlayarak bir saat okuyor. E-postayı veya Twitter’ı kontrol etmeden bir seferde 50 sayfa okumayı deniyor. Yatmadan önce okumaya bir saat daha ekliyor. Bu hız her yıl 100’den fazla kitap okumasına neden oluyor.

Bir rapor 20 kitabı içerebilir

Söz konusu örnekler Columbia Journalism Review’den (CJR) Danny Funt’ın “Günümüzde bir gazetecinin

Yazının Devamı

Engellilere sanal ortam kılavuzu

25 Haziran 2017

Web İçeriği Erişilebilirlik Kılavuzu özellikle engellilerin kullanma, algılama ve anlaşılabilirlik gibi sorularına da yanıt veriyor

eni teknoloji ve programlar sanal medyanın etkili şekilde kullanılmasını sağlıyor. Öyle ki artık engelli web erişebilirliği olarak tanımlanan özel tasarımlarla sosyal medyayı rahatça kullanabilir, içerik oluşturabilirler. İnternet gazeteciliği ve yeni iletişim teknojileri üzerine çalışmalar yapan uzmanlara göre; bunun için kişiselleştirilebilir web tasarımlarına ihtiyacımız var.

Fiziksel, işitme, görme, konuşma, algılama ve nörolojik engelliler ile yaşlı bireyler için Web İçeriği Erişilebilirlik Kılavuzu önemli bir kaynak. Kılavuz; özellikle engellilerin kullanma, algılama ve anlaşılabilirlik gibi sorularına da yanıt veriyor.

Kullanıcılara ipuçları

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Politikası Çalışmaları’nda yüksek lisanslı Dr Bilge Narin kılavuzdan yola çıkarak bazı ipuçlarını bu kullanıcılara kısaca şöyle sıralıyor:

- Kontrast ayarlarını web Accesibility Evaluation Tool’dan kontrol edin. Örneğin mor bir zemine koyu mavi yazı yazdığımızda, bunu okumak çok güçtür. Ayrıca renk körlerini de hesaba katmak durumundayız. “Color universal design”

Yazının Devamı

Robotlar habercilik yaparsa!...

18 Haziran 2017

Robotların medyanın rutin görevlerini üstlenmesi, gazetecilerin zamandan kazanarak, yaratıcılık ve analitik yeteneklerini geliştirmesine katkı sağlayabilir.

Teknoloji çağında; düşük maliyetli ve kesintisiz bir çalışma için yapay zeka ve otomasyonlar giderek daha cazip hale geliyor. Southern Metropolis Daily geçtiğimiz aylarda bahar şenliğine yönelik 300 karakterden oluşan bir haber yayımladı. Haberi yapan bir robottu ve makaleyi bir saniye süren bir zaman diliminde hazırlamıştı.

Bu teknolojiyi medya alanında ilk kullanan ise Associated Press. Finans haberlerinde robot gazeteci kullandıklarını açıkladılar. AP editörlerinden Lou Ferrara’ye göre; ajans eskiden manuel olarak 300 haber oluşturuyordu bugün ise sadece Amerika’daki şirketler için 4400 haber içeriğini otomatik olarak üretebiliyorlar.

Otomatik haber yazımı

Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde araştırma görevlisi Dr Bilge Narin de gördüğümüz bazı haberlerin daha önce yazılmış klişe haberlerle yeni verileri harmanlayan robot gazetecilerin eseri olduğunu ve bu robot gazetecilerin şimdilik ağırlıklı olarak finans ve spor haberleri gibi detaylı sayısal verinin hâkim olduğu haberleri yazabildiğini hatırlatarak yapay zeka

Yazının Devamı

Avrupa medyasının terörde din algısı

11 Haziran 2017

Avrupa’da aşırı sağcı hareketler ve İslam aleyhtarlığı giderek yayılıyor. Bu nefret ve düşmanlık, İslamafobi dalgası, Avrupa’da yaşayan milyonlarca Müslümanın da yaşamını zorlaştırıyor. Bu süreci hızlandıran ise IŞİD’in başını çektiği Avrupa’yı saran terör eylemleri. Oysa bu eylemleri İslam inancıyla özdeşleştirmek doğru değil. Buna karşın aşırı radikal örgütlerin eylemlerini “Müslümanlar” adına hareket ettiklerini iddia ederek gerçekleştirmeleri paradoksal bir duruma işaret ediyor. Dolayısıyla kafası karışık dünya medyası da terör eylemlerinin “kimliğini” İslamiyet üzerinden araştırıyor.

PEW araştırma merkezinin medyanın bu olayları doğru yorumlamasına katkı sunacak bir araştırması var. Araştırmada İslam’da terör eylemlerinin yerinin olup olmadığı sorgulanıyor. Endonezya halkının yüzde 92’si ve Irak’ın yüzde 91’i nadiren veya asla diyor. Örneğin, Ürdün halkının yüzde 94’ü, İsrail halkının yüzde 97’si IŞİD’e sıcak bakmıyor.

İngiltere’nin Manchester kentinde 22 gencin yaşamını yitirdiği terör saldırısı sonrası benzer tartışmalar sürüyor. Londra’daki Uluslararası Radikalleşme Çalışmaları Merkezi’nin Müdürü Prof Peter Neumann ve Dr. Shiraz Maher son beş yılda yabancı savaşçıların

Yazının Devamı

Medyayı krizden kurtarmak!

4 Haziran 2017

Son dönemde dünyanın her yerinde dijital devrimin bir sonucu olarak satış ve reklam gelirlerinde görülen düşüş karşısında medya kuruluşları kaliteyi ve bağımsızlıklarını kaybetmek pahasına ya el değiştiriyor ya çalışanlarını işten çıkartıyor ya da kapanıyor. Paris Siyasal Araştırmalar Enstitüsü’nde öğretim görevlisi Julia Cagé, “Medyayı Kurtarmak” adlı kitabında dünya medyasının bu krizden yeni bir yapılandırmayla çıkabileceği görüşünde.

Ancak Julia Cagé, medya kuruluşlarının yaşadığı krizden çıkması için yollar önermeden önce, haberleşmeyi, bilgiyi (enformasyon) kimin ürettiğini, nasıl yayıldığını ve kim tarafından tüketildiğini iyi anlamamız gerektiğini belirtiyor ve soruyor: “Enformasyon kalitesi artıyor mu yoksa yanıltıcı bir bolluk ve haber değeri taşımayan haberler lehine bir düşüş mü yaşanıyor?”

Cagé’nin sözünü ettiği enformasyon, sadece bugün medya kuruluşları tarafından sunulduğu haliyle enformasyon değil, daha genel olarak, kültür endüstrisinin bütünü... Kamu yararına yönelik, kamusal değer olarak enformasyon. Dolayısıyla bu soruya yanıt verdiğimizde medya kuruluşlarının ekonomik modeli, piyasa ile devletin, kamu sektörü ile özel sektörün kesişiminde yeniden düşünülmesi

Yazının Devamı