MERKEZ’İN HAREKETİ ‘KUR’A BAĞLI

4 Ağustos 2015

Temmuz ayı için gelen enflasyon rakamı beklentilere paralel yüzde 0.09’luk bir artışla yıllık enflasyonu 6.8’e düşürdü. Ancak önemli olan, senenin geriye kalanında enflasyonun ne şekilde bir trend izleyeceği olacak.
Şekilde mavi sütunlar 2014 yılına ait aylık enflasyon verisini gösterirken, kırmızı sütunlar 2015 yılına ait veriyi gösteriyor. 2014 yılında yüzde 8.17 gelen senelik enflasyon, kabaca şekildeki mavi sütunların toplamı olarak düşünülebilir.
Eğer bu senenin bundan sonraki aylarındaki aylık enflasyon rakamları 2014 yılında almış oldukları değerlerden daha yüksek gelirse o zaman senelik enflasyon şu anki değeri olan 6.8’in üzerinde tamamlanır.
İşte bu noktada bakarak geriye kalan beş ayın dördünde (kasım hariç) geçen seneki rakamların oldukça düşük geldiğini ve bu olumsuz baz etkisi nedeniyle 2015 enflasyonunun büyük ihtimalle 6.81’i aşacağını söyleyebiliriz.
Enflasyon üzerindeki yukarı yönlü riskleri artıran bir diğer unsur da döviz kuru geçişkenliği.
2015 başından bu yana kur yaklaşık yüzde 20 değer kaybetti. Kurdaki yükselişin durulduğunu söyleyebilmek için maalesef erken. Sırf temmuz ayındaki değer kaybı yüzde 4 civarında. Kurda yüzde 1’lik değer

Yazının Devamı

Fed kapıyı aralık bıraktı

31 Temmuz 2015

ABD Merkez Bankası Fed’in merakla beklenen toplantısı çarşamba günü sonuçlandı. Fed’in eylül toplantısında faizleri artırma ihtimali olduğu için bu toplantıda vereceği mesajlar kritik önem taşıyordu. Kanımca politika metninde yapılan değişiklikler oldukça dengeli. Hane halkı harcamalarındaki güçlenme vurgulanırken, bir taraftan da ihracat ve yatırım harcamalarındaki yumuşaklığa dikkat çekilmiş. İstihdam piyasasındaki güçlenmeden bahsedilirken, “enerji fiyatlarının stabil hale geldiği” ibaresi metinden çıkarılmış.

Bu son değişiklik bence oldukça önemli. Çünkü petrol fiyatları Fed politikalarını şekillendirmekte büyük önem taşıyor. Hatırlanacak olursa, temmuz ortasında senatoda sunum yapan başkan Yellen, yüzde 0.25 seviyesinde seyreden manşet enflasyondaki zayıflığı 2014’ün ikinci yarısında düşüş gösteren petrol fiyatlarına bağlamış ve “petrol fiyatlarının stabil hale gelmesi nedeniyle” bundan sonraki dönemde enflasyonun yüzde 2’lik hedefe doğru yükseleceğini ifade etmişti. İşte bu açıdan baktığımız zaman, Fed’in dünkü toplantıda petrol fiyatlarının tekrar düşüşe geçmesinden neden rahatsız olduğunu görebiliyoruz. Çünkü düşen petrol fiyatları enflasyon beklentilerinin bozulması ve

Yazının Devamı

Fed haftaya ne yapar?

24 Temmuz 2015

Yunanistan sorunu kanayan yaranın üzerine yapıştırılan yara bandıyla şimdilik geçiştirilirken gündeme bir kez daha Fed oturdu. Geçtiğimiz hafta konuşan Başkan Yellen’ın “Bu sene bir faiz artırımı gelir” mesajının ardından St. Louis Fed başkanı Bullard dozu bir basamak daha artırarak Fed’in eylül ayında ilk faiz artırımına gitmesi olasılığının yüzde 50’den fazla olduğunu ifade etti. Eğer Fed gerçekten eylülde ilk faiz artırımına gitmeyi düşünüyorsa o zaman önümüzdeki hafta yapılacak toplantıda şahin bir tonun hakim olması ve piyasaların bu karara alıştırılması gerekir. Ben mevcut verinin eylülde bir faiz artırımı getirecek kadar güçlü olduğunu düşünmüyorum. Böyle düşünmeme sebep olan iki temel veri olan GSYH ve enflasyon verisini inceleyelim.


Yukarıdaki şekilde çeyreklik frekansta gözlemlenen GSYH büyümesinin bir türlü istenen ivmeyi kazanamadığı ve özellikle de 2015 ilk çeyreğinde yeniden sıfır sınırında kaldığı görülüyor. Fed ikinci çeyrek büyümesinde hafif bir artış beklerken, büyümeyi frenleyen faktör olarak güçlü doların ihracat üzerindeki daraltıcı etkisini ileri sürüyor. Buraya kadar tamam, ancak Fed’in faiz artırımlarına başlaması doları daha da güçlendirip

Yazının Devamı

Mavi gözlü iktisatçılar

17 Temmuz 2015

İktisat ya da iktisatçı kavramı kafalarda neleri çağrıştırır?
Hollywood filmlerinde ekonomistler ağırlıklı olarak bir yatırım şirketinde çalışan, piyasalardaki hareketleri başkalarından önce tahmin edebilmek için polisiye filmleri aratmayacak bir tempoda oradan oraya koşturan piyasa oyuncularıdır. O nedenle bir yolculuğa çıkıp yanınızda oturan kişinin iktisatçı olduğunu öğrendiğinizde aklınıza ilk gelen soru altına, dolara, borsaya ne olacağı şeklindedir.
Gerçekte ise iktisat ve iktisatçı kavramları yukarıdaki betimlemeden oldukça farklıdır.

Doktora şart...
Peki iktisatçı kime denir?
Benim kafamda iktisatçı iktisat alanında doktora yapmış kişidir. İktisat doktorası ise değil sokaktaki vatandaşın, iktisat konusunda lisans eğitimi almış bir üniversite mezununun bile tahmin edemeyeceği kadar matematiksel ve teknik bir eğitimdir. Doktora eğitiminiz boyunca insan davranışını matematiksel modellerle açıklamayı, ekonominin değişik sektörlerini bu modellerle bir araya getirmeyi ve mevcut verileri kullanarak kurduğunuz modelin gerçek hayata ne kadar yakın olup olmadığını öğrenmeye çalışırsınız. “Öğrenirsiniz” demiyorum çünkü pek çok bilim dalı gibi iktisat da ucu bucağı

Yazının Devamı

Sanayi üretimi endişelendirdi

10 Temmuz 2015

Çarşamba günü açıklanan mayıs ayı sanayi üretim rakamları bir önceki aya göre yüzde 2’lik bir daralma gösterdi. Durumu endişeli hale getiren esas faktör nisan ayında başlayan düşüş trendinin mayısta da devam etmesi. İmalat sanayiindeki daralma otomotiv sektöründeki grevden de etkilenmiş görünüyor. Dolayısı ile burada kritik olan soru grevin son bulmasını takip eden aylarda düşüş trendinin bitip bitmeyeceği. Mevcut şartlarda yılın bundan sonrasına yönelik olarak aşağı yönlü risklerin daha yüksek olduğunu ve dolayısı ile düşüş trendinin devam edebileceğini düşünüyorum. Olası riskleri şöyle sıralayabiliriz:
1) Sanayi üretimindeki düşüşte en büyük daralma sermaye malı imalatında görülüyor. Sermaye malı üretimi, yatırımları ve dolayısı ile uzun vadeli büyümeyi tetikleyen kategori. Dolayısı ile bu kalemde yaşanan yüzde 7.8’lik ciddi daralma üretim kapasitesinde bir azaltmaya işaret edebilir.
2) Öncü göstergelere baktığımızda mayıs ayında artış gösteren reel sektör güven endeksi ve PMI rakamlarının haziran ayında düşüşe geçtiğini görüyoruz. Dolayısı ile haziran ayındaki sanayi üretimi tablosu mayıs ayından daha karamsar olabilir.
3) Mayıs ayında yüzde 13.6 gibi ciddi bir daralma

Yazının Devamı

Yunanistan’da düğüm çözülüyor

3 Temmuz 2015

Geçtiğimiz hafta yapılan müzakerelerden sonuç alınamayınca Yunan hükümeti Troyka’nın dayattığı şartları referanduma götürme kararı aldı. Çıkacak karar ne olursa olsun, süreci hızlandırması ve beş aydır süren belirsizliği sonlandırması açısından referandum kararının Yunanistan tarafından atılmış akıllı bir adım olduğunu düşünüyorum. Hatırlanacak olursa, geçen haftaki yazıma “Komşu ne yârdan geçiyor ne serden” şeklinde bir başlık atmıştım. Görünen o ki Çipras hükümeti yârdan vazgeçmeyi göze almış. Her ne kadar Başbakan Çipras “Referandumdan hayır çıksa bile bu euro’dan çıkmamız anlamına gelmez” şeklinde mesajlar verse de şahsi görüşüm bu mesajların bir cesaretlendirme ve yumuşatma amacından öte anlam taşımadığı şeklinde. Çünkü AB’nin bu noktada geri adım atması bana olası gelmiyor. Bu tür bir karar Avrupa’nın prensiplerinden ayrılması olarak yorumlanarak bundan sonraki müzakerelere kötü örnek olacak, Birliğin temellerini sarsacaktır.
Syriza hükümeti bence euro’dan ayrılmaya hazır. Maliye Bakanı Varufakis’in çarşamba günü vermiş olduğu röportajdaki bir ifadesi dikkat çekiciydi. Referanduma gitme sebeplerini “Bizim Avrupa’yı geri çevirme yetkimiz yok, o nedenle halka döndük”

Yazının Devamı

Komşu ne yârdan geçiyor ne serden

26 Haziran 2015

Komşumuz Yunanistan’ın Avrupa Birliği’nde kalıp kalmayacağını belirleyecek oldukça kritik bir sürece girdik. Yunanistan, 30 Haziran’da IMF’ye olan 1.5 milyar euro’luk borcunu ödeyememesi durumunda Troyka karşısında temerrüde düşmüş sayılacak. Şu ana kadar yapılan görüşmelerde bir ilerleme kaydedilmiş değil. Troyka, 2010-2012 krizi sonrası Yunanistan’a vermeyi uygun gördüğü 240 milyar euro’luk kurtarma paketinin 7.2 milyarlık son taksitini hükümetiyle anlaşma sağlamadan ödemeye yanaşmıyor. Bu ödeme gelmeden ise Yunanistan’ın IMF’ye borcunu ödeyebilmesi mümkün değil.

Anlaşma sağlanamıyor

Avrupa Birliği (AB), Avrupa Merkez Bankası ve IMF’den oluşan Troyka, vermiş olduğu yardım karşılığında üye ülkeleri mali disiplin konusunda belli bir çizgiye oturtmak istiyor. Yunanistan’dan ilk istenen faiz dışı fazlasını yüzde 4.5 seviyesine çıkarması idi. Ancak daha sonra bu hedef uzun vadede yüzde 3.5, kısa vadede ise yüzde 1.5’e kadar çekildi. Troyka’nın mali disiplin kavramını yeniden gözden geçirip makul bir hedef belirlemiş olması şüphesiz olumlu bir gelişme. Ama buna rağmen kemer sıkma politikaları canına tak etmiş olan Yunan halkının bütçe fazlası fikrine tahammülü yok. Çünkü kamu

Yazının Devamı

Fed sorun değil veri tahmini zor

19 Haziran 2015

Çarşamba sonuçlanan ABD Merkez Bankası (Fed) toplantısı sonrası bir kez daha Fed’in merkez bankacılığı iletişiminde üstlendiği liderlik rolünü başarı ile sürdürdüğüne şahit olduk. Fed kararı piyasalarca büyük ölçüde tahmin edildi ve sonrasındaki oynaklık minimum düzeyde kaldı.
Fed bir seneyi aşkın süredir ısrarla verdiği kararların gelen ekonomik verilerle şekillendiğini belirtiyor. Mayıs sonunda büyüme verilerinin ciddi şekilde aşağı yönlü revize edilmesinden sonra Fed üyelerinin de tahminlerini aynı doğrultuda güncellemeleri kaçınılmazdı. Nitekim öyle oldu.

Enflasyon kararı bilinçli
Benim tahminim, enflasyon rakamının da benzer şekilde aşağı yönlü revize edilmesiydi. Fed enflasyon tahminine dokunmadı. Yılın ilk aylarında enflasyonda görülen zayıflamanın sebebi ise petrol fiyatlarındaki düşüşün gecikmeli etkilerine ve güçlü doların ithalat fiyatlarını baskılamasına bağlandı.
Bununla birlikte, gerek petrol fiyatları gerekse dolardaki değer kazancının stabil hale gelmesi nedeniyle bundan sonraki dönemde enflasyon üzerindeki negatif etkilerin son bulması bekleniyor. Bu gerekçeler ne kadar makul olursa olsun 2015 enflasyonun 0.6-0.8 aralığında bitmesi için senenin

Yazının Devamı