Komşumuz Yunanistan’ın Avrupa Birliği’nde kalıp kalmayacağını belirleyecek oldukça kritik bir sürece girdik. Yunanistan, 30 Haziran’da IMF’ye olan 1.5 milyar euro’luk borcunu ödeyememesi durumunda Troyka karşısında temerrüde düşmüş sayılacak. Şu ana kadar yapılan görüşmelerde bir ilerleme kaydedilmiş değil. Troyka, 2010-2012 krizi sonrası Yunanistan’a vermeyi uygun gördüğü 240 milyar euro’luk kurtarma paketinin 7.2 milyarlık son taksitini hükümetiyle anlaşma sağlamadan ödemeye yanaşmıyor. Bu ödeme gelmeden ise Yunanistan’ın IMF’ye borcunu ödeyebilmesi mümkün değil.
Anlaşma sağlanamıyor
Avrupa Birliği (AB), Avrupa Merkez Bankası ve IMF’den oluşan Troyka, vermiş olduğu yardım karşılığında üye ülkeleri mali disiplin konusunda belli bir çizgiye oturtmak istiyor. Yunanistan’dan ilk istenen faiz dışı fazlasını yüzde 4.5 seviyesine çıkarması idi. Ancak daha sonra bu hedef uzun vadede yüzde 3.5, kısa vadede ise yüzde 1.5’e kadar çekildi. Troyka’nın mali disiplin kavramını yeniden gözden geçirip makul bir hedef belirlemiş olması şüphesiz olumlu bir gelişme. Ama buna rağmen kemer sıkma politikaları canına tak etmiş olan Yunan halkının bütçe fazlası fikrine tahammülü yok. Çünkü kamu harcamalarının azalması ve söz konusu hedefin tutturulabilmesi için ya vergiler artacak ya emekli maaşları azalacak.
Troyka, eğer yüzde 1.5’lik faiz dışı fazla hedefi bile tutturulamazsa o zaman Yunanistan’ın borcunu ödemesinin imkânsız olduğunda diretiyor. Burada sorun belki de Yunanistan’ın bir yandan taviz vermem derken bir yandan da AB’de kalmak ve borç almaya devam etmek istemesi. Ancak ne yârdan geçerim ne serden tavrı maalesef çözüm getirmiyor.
Grexit durumunda kim kaybeder?