21-22 Haziran’da yapılacak YKS başvuruları devam ediyor. 3 Mart’ta sona erecek.
Peki 10 milyona yakın üniversite mezunu işsiz ya da öğrenim gördüğü alanla hiç ilgisi olmayan işlerde çalışanın olduğu bir dönemde yine başvuru rekoru kırılır mı?
Son yıllarda yoldan geçen hemen herkese üniversiteli olma şansı tanındığı için bir rekor beklenmiyor ama yine de 2.5, 3 milyon arası bir başvuru gerçekleşirse hiç şaşırtıcı olmaz!
Neden mi?
Lise mezunlarına başka hiçbir seçenek sunmuyoruz da ondan.
Bırakın fen ve sosyal bilimler liseleri ile Anadolu liseleri ve kolejlerini, meslek lisesi ve imam hatip mezunlarının öncelikli hedefi de yine üniversite!
Böylesine bir yanlış yönlendirme dünyanın hiçbir yerinde yok ama biz bu yanlışı ısrarla devam ettiriyoruz.
Üstelik meslek lisesi mezunların hem çok daha kolay iş bulduğu hem de üniversite mezunlarına göre çok daha yüksek maaş alma şansı yakaladığı bir dönemde!..
Sınav sonuçları
Genel değerlendirmeye girmeden önce gelin isterseniz 2024 YKS sonuçlarına bir göz atalım:
Üniversite giriş sınavlarında en başarılı liseler sıralamasında fen liseleri ilk sırada yer alıyor. Eskiden açıkta kalan fen lisesi mezunu olmazdı, kazananlar da en iyi üniversitelere ve en popüler fakültelere girerdi. İlk 100’ün, ilk 1000’in yarısı onlardan oluşurdu.
Peki ya şimdi?
2024 YKS’de puanı hesaplanan fen lisesi mezunu sayısı 60 bin 634, 4 yıllık lisans bölümlerine girenlerin sayısı ise 28 bin 438 yani yarısı bile 4 yıllık bir bölüme giremedi!
Fen lisesini bitirip de iki yıllık ön lisans bölümlerine girenler de var, açıköğretime razı olanlar da var. Bunların toplam sayısı da: 1915+632… Bir zamanlar herkesin hayali olan Anadolu liseleri ise tam anlamıyla tabela okullar haline geldi.
Geçen yıl puanı hesaplanan Anadolu lisesi mezunu aday sayısı 930 bin, lisans bölümlerine giren sayısı ise sadece 171 bin! Sosyal Bilimler liselerindeki başarı oranı da okul sayısı arttıkça aşağıya iniyor. Puanı hesaplanan 10 bin 374 adaydan lisans bölümlerine girenlerin sayısı 5 bin 268!
Katsayılar nedeniyle büyük bir haksızlığa uğradıkları iddia edilen ve katsayıların kalkmasından sonra müthiş başarı sergiledikleri öne sürülen imam hatip liselerde de başarı konusunda ciddi
sıkıntılar yaşanıyor. Puanı hesaplanan 252 bin imam hatip mezunundan 4 yıllık lisans bölümlerini kazananların sayısı sadece 41 bin. Meslek liselerinde ise durum daha da vahim...
Üstelik bu rakamlar, 160 soruda, yarım neti olanların bile üniversiteye girebildiği yerleştirme sistemine göre açıklanan rakamlar.
Bir de maazallah 100 üzerinden 50 alamayan üniversiteye giremez denilse, üniversiteyi kazandığı açıklanan adayların üçte ikisi de kapı önünde kalabilirdi...
Geçen yılki yerleştirme sisteminin en dikkat çeken özelliği 1milyon adayın, tercih yapma hakkı varken tercihte bulunmaması. Yani sınava başvurup da girmeyen yarım milyon adayın yanı sıra bir milyon aday da tercih etse öyle ya da böyle bir fakülte ya da yüksekokula girebilecekken hiç tercih yapmadı!..
Şimdi bu bilgiler çerçevesinde bu yılki başvurulara göz attığımızda şu tahminlerde bulunabiliriz:
■ Gençler üniversiteye girmekle girmemek arasında kararsızlık içerisindeler.
■ Başvuruda bulunuyorlar ama yarım milyonu daha en başında yarıştan çekiliyor. Bir milyonu da istediği bir yere giremeyeceğine inandığı için tercih hakkı olmasına rağmen tercih bile yapmıyor.
■ Üniversiteyi kazananların yarım milyondan fazlası, öğrenim gördükleri üniversite ya da fakülteden memnun olmadığı için sonraki yıllarda yeniden sınava giriyor.
■ Sınava giren her üç adaydan ikisi eski mezun! Liseler yılda bir milyon mezun veriyor ve üniversite kontenjanları da bu civarda.
Yani eski mezunlar eridiğinde ve fakülte değiştirenler azaldığında mevcut kontenjanların yarısı boş kalabilir!..
Geçen yıl ek yerleştirmeden sonra dolmayan kontenjan sayısının 100 bine yakın olduğunu hatırlatmakta yarar var. Peki ne yapmak gerekiyor?
Sınav odaklı eğitimden ve herkesi üniversite mezunu yapmaktan vazgeçip erken yönlendirme ile öğrencilere farklı seçenekler sunmak zorundayız.
Özetin özeti: En büyük hazinemiz olan gençler, en büyük üzüntü kaynağımız haline geldi ve maalesef bu hiç kimsenin umurunda değil!..