Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Her çağın, o çağa damgasını vuran  sihirli kelimeleri vardır. Örneğin inovasyon, örneğin, bilişim, örneğin yapay zeka! Bir de hemen her çağın olmazsa olmazı olan kavramlar ve kelimeler var ki onlar hiç eskimezler, her daim güncelliklerini korurlar. Örneğin planlama, örneğin, farkındalık, örneğin kalite, örneğin üretim… 

İşte o önemini hiç kaybetmeyen ve rekabetin kaderini belirleyen sihirli kelimelerden birisi de “verimlilik”tir. 

Verimliliğiniz ne denli yüksekse, ne kadar hızlıysa, ne kadar kaliteliyse, ne kadar ekonomikse ve en önemlisi de ilgili tüm tarafları ne kadar memnun edici ise verilen hizmet, yapılan iş ya da üretim o denli başarılı oluyor. 

Haberin Devamı

Eğitimin altın kurallarından birisi de yine verimliliğe dayanıyor: Başarıya giden yol çok çalışmaktan değil, verimli çalışmaktan geçer!.. 

İşte bu yüzdendir ki, herhangi bir alanda zirveye tırmanan herhangi birine başarısının sırrını sorduğunuzda, azim, sevgi ve disiplin gibi kelimeden sonra size söyleyeceği ilk birkaç kelimeden birisi de mutlaka verimlilik olacaktır!.. 

Sihirli kelimeler

Girişimcilik, liyakat, üretim, katma değer, inovasyon, sürdürülebilirlik ve daha neler neler. 

Şu sıralar en moda olan “yapay zeka”! 

Ne olduğunu bilen bilmeyen herkes, her yerde kullanıyor, her derde deva olarak gösteriliyor. Peki iddia edildiği gibi yeni bir çağ mı açılıyor?.. 

Bilgisayar, internet ve sosyal medya, yaşamımızda nasıl bir çığır açtıysa, yapay zekanın getirdikleri ve getirecekleri de emin olun hepsinin toplamından çok daha fazla olacaktır. Olmaya da çoktan başladı. Peki getirilerinin ya da yaratacağı etkinin hepsi de pozitif yönde mi olacak? İşte bu konuda dikkatli hem de çok dikkatli olmak gerekiyor. 

Sektörün öncülerinin uyarı üzerine uyarı yapmaları bu yüzden ama ok yaydan çıktı bir kere. Şu saatten sonra durdurmak da zaten imkansız... 

Gelecek için kafa yoranlar ve özellikle de politikacılar sihirli kelimeleri kullanmaya bayılıyor. Peki ya sonrası?.. 

Girişimciliği ele alalım. İlgilimiz, yeteneğimiz, heyecanımız var mı, yok mu demeden her birimizin girişimci olması istenir. 

Haberin Devamı

Oysa girişimcilik milyonlarca insandan sadece bir kaçına çıkan bir piyangodur. Tıpkı üretime dönüşen patent gibi!.. 

Hemen her yıl dünya genelinde milyonlarca patent üretilir ama üretime dönüşüp zengin edeni o kadar azdır ki sonunda derin hayal kırıklıkları yaratır… 

Liyakat da en çok sevdiğimiz sihirli kelimelerden birisidir. Peki ne kadar ciddiye alınıyor? Liyakatı olanlar mı öne çıkıyor, itaat edenler mi? 

Hemen her alanda top yekün bir üretim olmadan hiç bir şeyin olmayacağını biliyoruz. Peki ama nasıl bir üretim? 

Kendini zor kurtaran maliyetli bir üretim mi yoksa katma değeri yüksek sürdürülebilir kazançlı bir üretim mi?.. 

Sürdürülebilirlik deyince, bu kelimeye en çok da günü kurtarmaya çalışanların kullandığının farkında mısınız? 

Verimlilik kriterleri? 

Tekrar yazının başına dönecek olursak yani verimliliği irdelemeye kaldığımız yerden devam edecek olursak, verimlilik üzerine değil makale, kitap ve ansiklopedi bile yazılabilir. Çünkü her başarı hikayesinin arkasında farklı bir verimlilik hikayesi vardır ve her biri ayrı bir destandır!.. 

Haberin Devamı

Farkındalık yaratmak için nasıl ki harcama yaparken her kuruşunuzu verimli kullanmanız gerekiyorsa, konuşurken ve yazarken de her kelimenizi en verimli şekilde kullanmak zorundasınız. Yoksa sıradanlaşırsınız. 

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki 100 kelime ile anlatılan bir konu 30 kelime ile de rahatlıkla anlatılabilir. O zaman o 70 kelime için harcanan zaman ve para niye? Hem yazana, hem okuyana, hem de basana eziyet değil de ne?.. 

Farklı sektörlere baktığımızda da verimsizliğin verdiği zararlar gibi, verimliliğin hem üretenlere hem de tüketenlere sağladığı avantajlar saymakla bitmez. 

Peki o halde verimliliği neden yeterince ciddiye almıyoruz? Okullarda gördüğümüz onca dersten hangisinin kapsama alanına giriyor? Hepsine giriyorsa neden bugün bu noktadayız? 

Zamanımızı, kaynaklarımızı, insan gücümüzü, heyecanımızı, enerjimizi, sözcüklerimizi, sevgimizi, nefretimizi ve değerlerimizi neden mirasyedi mantığı ile hovardaca tüketiyoruz?… 

Özetin özeti: Karşınızdaki kişilere en çok sevdikleri 10 kelimeyi sorun, o 10 kelime, size onun karakteri ve geleceği ile ilgili çok önemli ipuçları verecektir!