Her değişim sancılıdır

9 Haziran 2015

Seçim sonuçlarının “piyasa dostu” olmadığı aşikâr. Çünkü belirsizlikten hoşlanmayan ve oldukça “miyop” bir bakış açısına sahip olan piyasalar yeni kurulacak hükümetle ilgili pek çok soru işaretiyle karşı karşıya. Ancak piyasaların verdiği her negatif reaksiyonun aynı anlama gelmediğini de unutmamak lazım. Çünkü piyasalar belirsizliğin arttığı zamanlarda da ekonominin genel gidişatına ait olumsuz haberler geldiğinde de aynı tepkiyi veriyorlar. O nedenle salt piyasa reaksiyonuna bakan birisi “Eyvah kriz geliyor” gibi son derece yanlış bir algıya kapılabilir.
Piyasalardaki oynaklık yeni kurulacak hükümetle ilgili belirsizlikler sona erene kadar devam edecektir. Bu son derece doğal ve beklenen bir sonuç. Oynaklığın elbette ekonomi üzerinde bir maliyeti var ve bu nedenle bekleyiş süreci ne kadar kısa olursa ödenecek bedel de o kadar az olacaktır.
Kanımca burada asıl vurgulamamız gereken husus ekonominin orta ve uzun vadeli görünümü olacaktır ki ben seçim sonuçlarının Türkiye ekonomisine silkinip doğrulma fırsatı verecek olumlu bir gelişme olduğuna inanıyorum.

En kısa zamanda...
Şekilde son 15 sene içerisindeki ekonomik büyüme rakamları görülüyor. Bu resme bakarak söylenen

Yazının Devamı

Enflasyon rakamları kafa karıştırdı

5 Haziran 2015

Hafta başında ABD’den gelen PCE enflasyon rakamı haziran ayında Fed’den faiz artırımı bekleyenlerin hesaplarını altüst etti. ABD’de Tüfe’ye ilave olarak PCE (Personal Consumption Expenditures: Kişisel Tüketim Harcamaları) dediğimiz alternatif bir enflasyon serisi bulunuyor. Fed faiz kararlarında PCE enflasyonunu hedeflediğini söylüyor.
Şekilde mavi düz çizgi Tüfe’den hesaplanmış çekirdek enflasyonu gösterirken kırmızı kesik çizgi PCE’den hesaplanmış çekirdek enflasyonu gösteriyor. Genel olarak beraber hareket etseler de bu iki serinin zaman zaman birbirinden ayrıştığına şahit oluyoruz. İşte böyle zamanlar enflasyon ve dolayısıyla ekonominin gidişatına dair öngörülerin bulandığı ve kafa karışıklıklarının yaşandığı zamanlar oluyor.

Faiz artışı zor
Son gelen rakamlarla birlikte bu iki seri arasında 2015 başında oluşmaya başlayan ayrışmanın belirginlik kazandığına şahit oluyoruz. Çünkü Tüfe rakamları enflasyonda başlayan yükselişe işaret ederken PCE enflasyonu yeni bir iniş trendine ve dolayısıyla olası bir ekonomik yavaşlamaya işaret ediyor. Hatırlanacak olursa eski Fed Başkanı Bernanke yakın zaman önce çekirdek PCE’deki trendin geleceğe yönelik enflasyon beklentileri

Yazının Devamı

John Nash’ten Murat Sertel’e...

29 Mayıs 2015

Geçtiğimiz cumartesi günü Nobel Ekonomi Ödüllü ünlü matematikçi ve iktisatçı John Nash’i kaybettik. Genelde bilim insanları bilime katkıları ne kadar büyük olursa olsun sadece kendi camiaları içerisinde tanınıyorlar. Ancak Nash’in üstün dehasını şizofreniyle verdiği mücadeleyle birleştirince ortaya çıkan dramatik hayat hikâyesi kitap ve daha sonra film konusu oldu. Geçtiğimiz senelerde vizyona giren “A Beautiful Mind” filmi bu değerli insanı ve mikro iktisadı geniş kitlelere tanıtma imkânı sundu.
Koç Üniversitesi Ekonomi bölümünde iktisat teorisi alanında uzmanlaşmış olan Doç. Dr. Okan Yılankaya, Nash’i “modern oyun teorisine en çok katkısı olan bilim insanı” olarak değerlendiriyor. Oyun teorisini sosyal ve beşeri bilimlere ortak bir çerçeve olarak düşündüğümüzde bu çerçeveyi Cournot, Borel ve Von Neumann’ın oluşturduğu temeller üzerine inşa eden kişi olarak John Nash karşımıza çıkıyor.
Oyun teorisinin uygulama alanları çok geniş olup farklı konulardaki ortak noktaları anlamamızı ve değerlendirmemizi sağlıyor. Seçimlerden tutun da ihalelere, mahkemelere, günlük hayattan komşuluk ilişkilerine kadar oyun teorisinden yararlanıyoruz. Son günlerin bir numaralı gündem

Yazının Devamı

Fed haziranı pas geçmeye hazır...

22 Mayıs 2015

ABD Merkez Bankası Fed’in nisan toplantısı sıradan geçmişti. Fed önceden verdiği sinyallerle tutarlı olarak o toplantıda herhangi bir faiz artırımına gitmemiş ve ileriye dönük bir sinyal de vermemişti. Çarşamba günü bu toplantıya ait tutanaklar yayımlandı. Tutanaklar Fed’in ılımlı bir seyir gösteren büyüme rakamlarından ve ilk çeyrekte düşüş gösteren sanayi üretiminden endişe duyduğunu dile getiriyor. Nitekim tutanaklardan Fed personelinin 2015 ilk yarısına ait büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize ettiklerini öğreniyoruz.
Peki, nisan toplantısını takiben büyüme verileri ne yönde ilerleme gösterdi?
ABD’de nisan ayı sanayi üretimi, mart ayından da düşük gelerek Fed’in nisanda dile getirdiği endişeleri teyit ediyor.
Enflasyonda durum nasıl?
Enflasyon cephesinde, Fed’in takip ettiği PCE endeksinin hedefin altında seyrettiği ve bunun düşen petrol fiyatları ve güçlenen dolardan dolayı azalan ithalat fiyatlarından kaynaklandığı belirtiliyor.
Nisan sonundaki toplantıdan bu yana PCE rakamları güncellenmediği için bu cephede son durum hakkında bir bilgimiz yok.
Ancak şu anda yüzde 0.33 civarında seyreden manşet enflasyonun ileriye dönük yüzde 2’lik hedefe yaklaşma sinyali

Yazının Devamı

İktidar ne zaman faiz indirimi istiyor?

15 Mayıs 2015

Koç Üniver-sitesi’nden doktora öğrencim Gökhan Şahin Güneş ile yapmakta olduğumuz bir çalışmada iktidar partisinin yapmış olduğu faiz indirimi çağırılarının ekonomi üzerindeki etkilerini inceliyoruz.
Bu çalışma için Milliyet arşivlerini günlük olarak tarayarak para politikasına yönelik yapılan eleştirileri derledik. Para politikasına yönelik eleştirileri enflasyonla ilgili olanlar, döviz kuruna ilişkin olanlar ve faiz oranlarına ilişkin olanlar şeklinde 4 ana gruba ayırmak mümkün. Ancak enflasyonla ilgili olan yorumların politika faizi açısından ne ima ettiğini kestirebilmek zor. Çünkü temel ekonomik prensiplerden yola çıkarsak “Enflasyon düşmeli” şeklinde bir yorum “Faizler yükselmeli” manasına gelecek şekilde yorumlansa da kimi iktidar üyelerinin bunun tersine inanan bir mantık izlediklerini biliyoruz.


Bu tür karışıklıkları engellemek için sadece faizlerin genel seviyesine ya da politika faizine yönelik “Faizler düşmeli” yorumlarını ayırarak 2006 sonrası dönem için gösterdik:
Şekil 1’de özellikle 2010 ve 2012’de faiz indirimi çağırılarının diğer senelere göre daha fazla olduğuna şahit oluyoruz. 2010 Merkez’in koridor politikasını başlatarak bir yandan borçlanma

Yazının Devamı

Hedefi yüksek tutmak mı, hedefi ıskalamak mı kötü?

8 Mayıs 2015

Nisan ayı enflasyon rakamı yıllık enflasyonu 7.9’a yükseltti. Geçen haftaki Enflasyon Raporu sunumunda da Merkez’in sene sonu enflasyon tahminini yüzde 5.5’ten yüzde 6.8’e yükselttiğine şahit olduk. Bu tabloda bana garip gelen iki şey var:
1) Enflasyon bir türlü hedefe yaklaşamıyor. Merkez de bunun farkında. Bu nedenle sene sonu tahmini sürekli yukarı yönlü güncelleniyor. Buna rağmen Başkan Başçı “ek sıkılaştırmaya gerek görmediklerini” söylüyor. Eğer Merkez yüzde 5’lik enflasyon hedefinde samimi ise ve eğer mevcut politika duruşu değişmediği takdirde enflasyonun sene sonunda en iyimser tahminle 6.8’e ulaşılacağı biliniyorsa o zaman ek sıkılaştırma için bundan daha iyi bir zamanlama olabilir mi? Ek sıkılaştırmaya gitme ihtiyacı hissedilmemesi “enflasyonun hedefi aşmasından rahatsız değiliz” anlamına gelmez mi?
2) Türkiye ekonomisi gerçekten zor bir dönemden geçiyor ve enflasyon talepten ziyade maliyet faktörlerinden kaynaklanıyor. Maliyet faktörlerinden kur etkisini bertaraf etmek yüksek faiz politikasıyla mümkün. Ancak ilk çeyrek için gelen öncü göstergeler büyümenin ciddi şekilde yavaşladığına işaret ediyor. Bu durum Merkez’i sıkı para politikası uygulamak konusunda

Yazının Devamı

Fed ne zaman faiz artırır?

30 Nisan 2015

ABD Merkez Bankası Fed’in iki gün süren toplantısı dün sona erdi. Bu satırları yazdığım sırada henüz toplantı sonuçlanmamıştı. Fed toplantıda faiz artırımına gitmeyeceğini zaten önceden söylemişti. Bununla birlikte piyasalar politika metnindeki değişiklikleri mercek altına yatırarak faiz artırım takvimine dair ipuçları arayacaklar. Özellikle de mart ayından bu yana ekonomik gelişmelerin özetlendiği ilk paragraf dikkatle incelenecek. Eğer Fed ekonomik aktivitede son ay görülen zayıflama emarelerini sert geçen kış gibi geçici bir sebebe bağlarsa bu durum piyasalarca “tam yol ileri” mesajı olarak yorumlanarak dolarda güçlenme trendinin devamını getirecektir. Aynı şekilde, petrol fiyatlarındaki yükselişe ya da bunun enflasyon beklentileri üzerindeki pozitif etkilerine yapılacak bir gönderme Fed’in “şahinleşmesi” şeklinde yorumlanır. Buna karşılık, eğer Fed istihdam piyasasından gelen zayıflama sinyallerine dair endişeli bir tonlamaya giderse o zaman piyasalar coşar ve gelişmekte olan ülke para birimleri biraz soluklanır.
Bernanke der ki...
Yakın bir süre önce blog yazmaya başlayan eski Fed başkanı Bernanke son yazısında yine oldukça ilginç ve eğitici bir konuyu ele almış. Para

Yazının Devamı

Ya enflasyon hedefi yükselmeli ya politika faizi

24 Nisan 2015

Merkez’in çarşamba günkü toplantısı sonrasında politika faizinde herhangi bir değişikliğe gitmemesi piyasalarca beklenen bir adımdı. Ancak kararın beklenen bir adım olması Merkez’in iyi iletişimi ya da mevcut kararın ekonomik veriyle desteklendiği için öngörülebildiği anlamına gelmiyor.
Öncelikle şunun altını çizmek istiyorum. Merkez Bankası gerçekten çok zor bir işi üstlenmiş durumda. Maliyet kaynaklı enflasyon, para politikasının en zor kontrol edebildiği enflasyon tipi. Çünkü enflasyonu düşürmek için attığınız adım talebi daha da daraltarak ekonomik dengeleri bozabiliyor. Ekonomik büyümenin neredeyse durma noktasına geldiği bir ortamda hele de seçim arifesinde faiz artışına gitmek gerçekten zor.
Öte yandan, sene başında yüzde 5’lik bir enflasyon hedefini yineleyen ve bu hedefin samimiyetine inanmamızı söyleyen bir Merkez Bankası var karşımızda. Çok değil birkaç ay öncesine gidip bakalım. 27 Ocak’taki enflasyon raporu toplantısında yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 5.5 olarak belirtildi. O zamandan beri döviz kuru yüzde 14 üzerinde değer kaybı yaşadı. Kurdaki her yüzde 1’lik değer kaybının enflasyonu yaklaşık 15 baz puan yükselttiği göz önünde bulundurulursa bu durum sene

Yazının Devamı