Selva Demiralp

Selva Demiralp

sdemiralp@ku.edu.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Seçim sonuçlarının “piyasa dostu” olmadığı aşikâr. Çünkü belirsizlikten hoşlanmayan ve oldukça “miyop” bir bakış açısına sahip olan piyasalar yeni kurulacak hükümetle ilgili pek çok soru işaretiyle karşı karşıya. Ancak piyasaların verdiği her negatif reaksiyonun aynı anlama gelmediğini de unutmamak lazım. Çünkü piyasalar belirsizliğin arttığı zamanlarda da ekonominin genel gidişatına ait olumsuz haberler geldiğinde de aynı tepkiyi veriyorlar. O nedenle salt piyasa reaksiyonuna bakan birisi “Eyvah kriz geliyor” gibi son derece yanlış bir algıya kapılabilir.
Piyasalardaki oynaklık yeni kurulacak hükümetle ilgili belirsizlikler sona erene kadar devam edecektir. Bu son derece doğal ve beklenen bir sonuç. Oynaklığın elbette ekonomi üzerinde bir maliyeti var ve bu nedenle bekleyiş süreci ne kadar kısa olursa ödenecek bedel de o kadar az olacaktır.
Kanımca burada asıl vurgulamamız gereken husus ekonominin orta ve uzun vadeli görünümü olacaktır ki ben seçim sonuçlarının Türkiye ekonomisine silkinip doğrulma fırsatı verecek olumlu bir gelişme olduğuna inanıyorum.

En kısa zamanda...
Şekilde son 15 sene içerisindeki ekonomik büyüme rakamları görülüyor. Bu resme bakarak söylenen hikâye şudur:
i) 2001 krizi sonrası uygulamaya konulan yapısal reformlar 2002-2006 döneminde elde edilen yüksek büyüme rakamlarına altyapı hazırladı
ii) Finansal kriz sonrası pompalanan global likidite 2010 sonrası hızlı bir toparlanma başlatsa da yeni yapısal reformların bir türlü uygulamaya geçirilememesi büyümeyi düşüş trendine soktu
İşte bu şartlar altında gerçekleşen 2015 seçimleri sonucunda kurulacak hükümet Türkiye’yi içinde sıkıştığı rehavet ortamından kurtarıp yeniden ivme kazandıracak altın bir fırsat yakalayabilir. Bu fırsatı layıkıyla değerlendirebilmemiz için şunlar gerekiyor:
1) Yeni hükümetin en kısa zamanda kurulması ve belirsizliklerin son bulması
2) Geçmişten alınacak derslerle yapısal reformların öncelikli ekonomi politikalarına dönüştürülmesi
3) Hukuk üstünlüğüne saygılı bir düzen kurulması
4) Merkez Bankası bağımsızlığının teyit edilmesi
5) Kutuplaşmaların son bularak uzlaşmacı bir anlayışın gelişmesi

Geriye dönüp bakma
Eğer kısa vadede finansal piyasalarda yaşanan oynaklıklar bu prensipler üzerine kurulacak bir hükümetin kurulmasına vesile olursa şu anda yaşanan sancıları bu önemli değişim için ödenen küçük bir bedel olarak algılamak gerekir. Hiçbir değişim sancısız olmaz. Doğum sancısını ancak yaşayan bilir ancak hiçbir anne çocuğunu kucağına aldıktan sonra geriye dönüp yaşadığı sancıya yanmaz.