Doç. Dr. Ahmet Akçay: “Artık nefeste ve kanda alerjiyi gösteren maddeler sayesinde alerjik hastalıklara kesin teşhis konulabiliyor. Sonra da kişi, alerjisine özel üretilen aşılar ile tedavi ediliyor”
Alerjik hastalıklar ne yazık ki hızla artıyor. Son yıllarda çocuk alerjilerinde de ciddi bir artış var. Doç. Dr. Ahmet Akçay “20 bin çocuk üzerine yapılan bir çalışmada, her altı-yedi çocuktan birinde astım, her 15 çocuktan birinde alerjik nezle ve her 20 çocuktan birinde egzama görüldü” diyor. Prof. Dr. Yonca Tabak ise “Alerjik hastalıklar bebeklikten başlar ve ilerler. Önce gıda alerjisi, sonra ev tozu alerjileri, egzama, mevsimsel alerjiler ve astım birbirini izler” diye uyarıyor. Kendilerine alerjilerin neden arttığını, alerjik kişilerin ve çocuğunda alerji olanların nasıl önlemler alması gerektiğini, alerjinin teşhis ve tedavisinde yeni gelişmelerin neler olduğunu sorduk.
“Her beş çocuktan birinde alerji var”
Doç. Dr. Ahmet Akçay
(Çocuk Sağlığı Hastalıkları ve Alerji Uzmanı)
* Alerji vücudumuzun polen, ev tozu mite’ları, küfler gibi çeşitli alerjenlere aşırı tepki vermesi olarak tanımlanıyor. En yaygın alerjik hastalıklar astım, alerjik nezle, egzama, besin
Diyetisyen Hayriye Arıkan “Diyet programına uyan ama kilo veremeyen kişilerin metabolizmalarını şaşırtmaları gerekiyor” diyor: “Bu kişiler bitkisel besinlerden oluşan bir ara diyet programı olan fitoksla vücutlarının direncini kırabilir ve kilo verebilirler”
Kilo sorunu olanlar fazlalıklarını vermek için diyete başlıyor. Ancak diyetin ikinci haftasından sonra vücut direnç geliştirebiliyor. Metabolizmanızın kilitlendiği o andan sonra beslenme programınıza ne kadar sadık kalırsanız kalın artık kilo veremiyorsunuz. İşte bu noktada vücudu şaşırtarak direncini kıran ve tekrar kilo vermeyi sağlayan bir ara diyet olan fitokstan yararlanmak mümkün.
Esteworld Hastanesi’nden diyetisyen Hayriye Arıkan, fitoksun, fitoterapi (bitkilerle tedavi) ile detoksun bir karışımı olduğunu yani bitkisel besinlerle kilo vermeyi sağladığını söylüyor. Bu diyette kalori hesabı yok. Diyet üç ana, iki ara öğünden oluşuyor. Son öğün 18.30’da. Sonrasında sadece bitki çayı içilebiliyor.
“Herkese uygun bir diyet değil, önce inceleme yapılmalı”
Fitoks sadece zayıflamak için de uygulanmıyor. Ödem, kabızlık gibi bağırsak problemleri, uyku ve hazım sorunu olanlarda da uygulanabiliyor. Uzun süreli bir
Aykırı Profesörlerden olan Prof. Dr. Rasim Küçükusta’nın iki ay önce çıkan son kitabını (“Hasta Etmeyin Adamı”) okudum. Kitap beş bölümden oluşuyor. Fazla kiloluların daha uzun yaşadığının, Akdeniz diyetinin ve kahvaltının hayati öneminin anlatıldığı bölümler kitabın en ilgi çekici kısımları arasında. Kitaptaki sağlıklı beslenme tüyolarını da sizin için yazdım.
***
“Balıketlilere sesleniyorum, birazcık fazla kilolu olmak daha sağlıklı olmak demektir”
2 milyon 880 bin kişi üzerinde yapılan ve JAMA dergisinde yayınlanan araştırmada 270 bin ölüm olayı incelenmiş. Sonuçta; 2. ve 3. derece obez olanların tüm sebeplere bağlı ölüm oranlarının normal kilolulardan fazla olduğu ama 1. derece obezlerde ölüm oranlarının yüksek olmadığı ve fazla kilolularda ölüm oranlarının normal kilolulara göre istatiksel olarak anlamlı oranda düşük olduğu belirtilmiş. Kitapta bu iddiayı destekleyecek başka araştırma sonuçlarına da yer verilmiş.
“Çıtırlara sesleniyorum, zayıf olmak sağlıklı olmak demek değildir. Adam gibi beslenin”
- Bu araştırmaları paylaştıktan sonra Prof. Küçükusta okuyuculara şöyle sesleniyor:
BİR: Balıketli olanlara sesleniyorum. Sağlıklı beslenmek ve hareketli olmak
Yeni yıla zinde bir başlangıç yapabilmek için sadece yılbaşı gecesi yediklerimiz, içtiklerimiz değil öncesi ve ertesi günü de önemli. İşte ziyafetten de geri kalmadan 31 Aralık ve 1 Ocak için beslenme tüyoları...
Yeni yılı karşılarken yanlış yiyecek ve içecek tercihlerimiz, yılın ilk gününü hiç de istemediğimiz bir şekilde geçirmemize neden olabilir. Estethica Ataşehir Tıp Merkezi Beslenme Uzmanı Hale Taşgın “Yılbaşı gecesinde aşırı besin ve aşırı alkol tüketimi beraberinde mide rahatsızlıkları, ishal ve kan şekeri yüksekliği gibi sağlık problemlerine yol açar. Doğru besinleri seçerek ve bazı ayrıntılara dikkat ederek 2014’e dinamik bir başlangıç yapmak mümkün” diyor.
31 ARALIK-GÜNDÜZ
Yılın son gününe mutlaka iyi bir kahvaltıyla başlayın
* Nasıl olsa akşam çok yiyeceğim diye düşünüp tüm gün aç kalmak çok büyük bir hatadır. Mide gerginliği tansiyonunun yükselmesine, aşırı yemek sonrasında kalbe daha fazla yük binmesine ve kalp krizi riskinin artmasına yol açar. Bu nedenle ana ve ara öğünlerinizi atlamayın.
* Yılın son gününe mutlaka iyi bir kahvaltı ile başlayın. Kahvaltı için sütlü veya yoğurtlu meyveli müsli tercih edilebilir. Tam buğday veya çavdar ekmeği, beyaz
Eczacılık mezunuyum ama şuanda gazetecilik yapıyorum. Yazan bir insan olarak haliyle çokça okuyorum. Son dönemde ise okuduklarım, izlediklerim bana meslektaşlarıma karşı çok merkezli bir karalama kampanyası başlatıldığını hissettiriyor. Gelişmeleri kaygıyla ve üzülerek takip ediyorum. Türkiye’de halkın en güvenilir meslek gruplarından biri olarak gördüğü eczacılar son dönemde halk sağlığını tehdit etmekle hatta ikiyüzlü olmakla bile suçlanır hale geldi. Peki, ama bir anda ne değişti de böyle haberler, yazılar ortaya çıkmaya başladı diye düşünüyordum. Tam o sırada ikinci yazıda ağızdaki bakla çıkmış. “Bazı” eczacılara "İkiyüzlü" diyen Profesör “Tezgâh üstü ilaçlar zincir marketlerde ve internette satılmalı, isteyen zincir eczane açmalı.” diye yazmış. Belli ki yakın bir zamanda bu konuda bir şeyler olacak.
Eczacıların aptal olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Yazar, tezgah üstü ilaç reklamlarının da serbest bırakılması için daha öncede çok sayıda yazı yazdığını belirtmiş. Yazara göre tezgah üstü ilaç satışında ve reklamlarında istenen aşamaya hala gelinememiş. Yazının bu bölümünü okurken içimden “Eczacıların aptal olduğunu mu düşünüyorsunuz?” diye haykırmak geldi. Her yerde
Doç. Dr. Erdem Güven: “Saçı dökülen kadına saç ekim kliniklerinde doktor olmayan kişiler hemen saç ekiyor. Ancak ilk önce kadının saçının neden döküldüğü araştırılmalı. Kadının saç dökülmesinin altında yatan başka bir hastalığı olabilir”
Dünya Saç Ekim Derneği’nin geçtiğimiz ekim ayında San Francisco’da yapılan kongresine katılan İstanbul Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdem Güven saç ektiren kadın sayısında ciddi bir artış olduğunu söylüyor. O kongrenin bir gününün sadece kadınlarda saç ekimine ayrıldığını belirten Güven sorularımızı yanıtlarken, saçı dökülen kadının hangi hastalıklardan şüphelenmesi gerektiğini, saç ekim operasyonunun ne zaman yapılmasının uygun olduğunu ve bu işlem esnasında dikkat edilecek hususları anlattı.
Kadınlarda saç dökülmesinin en önemli sebebi nedir?
Kadınlarda saç dökülmeleri yüzde 80 östrojen hormonunun azalmasına bağlı olarak ortaya çıkıyor. Özellikle menopoz sonrası kadınlarda östrojen eksikliğine bağlı olarak saç telleri incelebiliyor ve saçlar dökülebiliyor. Bu kadınlara “Gel sana saç ekeyim” derseniz yanlış olur. Çünkü bu kişilere hormon tedavisi uygulandığında saçlarının
Dermatoloji, kozmetoloji, fitoterapi, medikal estetik, biyokimya ve anti-aging uzmanları kışın cilt bakımı için dikkat etmemiz gerekenleri anlattı
Kar yağışıyla birlikte havalar iyice soğudu. Sokağa çıktığımızda donuyoruz.
Bu hava koşullarının cildimiz üzerinde de olumsuz etkileri var. Ancak bu istenmeyen etkilerden basit önlemlerle korunmak mümkün. Hatta kışı kırışıklık, leke ve sivilce tedavisi bakımından fırsata bile çevirebiliriz. İşte uzmanlardan mevsimlik tüyolar...
“Anti-aging bakım, leke ve akne tedavisi için kış fırsata çevrilmeli”
Doç. Dr. Yasemin Oram(Dermatolog)
* Soğuk hava deri nemini azaltarak cildi kurutur. Bunu önlemek için süt bazlı veya yumuşatıcı köpük şeklinde temizleyiciler tercih edilmeli.
* Özellikle el bölgesi soğuğa daha çok maruz kaldığı için eldiven giyilmeli ve el sık sık nemlendirilmeli.
Diyabetle sağlıklı bir yaşam sürebilmek için diyabete uygun beslenmek şart. Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz : “Diyabet hastalarının beslenmesinde ara öğün şarttır. Meyve veya kuruyemişten ise ara öğün olmaz. Ara öğünde çok tahıllı, kepekli, çavdarlı ekmek, bisküvi ve leblebi gibi yavaş emilen, glisemik indeksi düşük olan yiyecekler tercih edilmeli.” diyor. Yılmaz’dan hastalarına verdiği beslenme programını aldım. İşte o medikal beslenme programı …
Sabah Kahvaltısı:
* 2 dilim ekmek (kepek, çavdar, yulaf, tahıllı ekmek olabilir)
* 1,5 dilim peynir (40 gram yağsız)
* Bol mevsim yeşillikleri; domates, salatalık vb. serbest)
* Haftada 3-4 gün; 1 adet yumurta veya 3-5 zeytin serbest
* Çay, bitki çayı veya kahve (şekersiz)