Dermatoloji, kozmetoloji, fitoterapi, medikal estetik, biyokimya ve anti-aging uzmanları kışın cilt bakımı için dikkat etmemiz gerekenleri anlattı
Kar yağışıyla birlikte havalar iyice soğudu. Sokağa çıktığımızda donuyoruz.
Bu hava koşullarının cildimiz üzerinde de olumsuz etkileri var. Ancak bu istenmeyen etkilerden basit önlemlerle korunmak mümkün. Hatta kışı kırışıklık, leke ve sivilce tedavisi bakımından fırsata bile çevirebiliriz. İşte uzmanlardan mevsimlik tüyolar...
“Anti-aging bakım, leke ve akne tedavisi için kış fırsata çevrilmeli”
Doç. Dr. Yasemin Oram
(Dermatolog)
* Soğuk hava deri nemini azaltarak cildi kurutur. Bunu önlemek için süt bazlı veya yumuşatıcı köpük şeklinde temizleyiciler tercih edilmeli.
* Özellikle el bölgesi soğuğa daha çok maruz kaldığı için eldiven giyilmeli ve el sık sık nemlendirilmeli.
* Eğer deri çok yağlı değilse kış aylarında tonik kullanımını kısıyoruz. Bu mevsimde daha çok, yoğun nem ve anti-aging maskeleri tercih ediyoruz. Ayrıca kışın saçta da kuruma olacaktır. Bu nedenle yıkama sıklığı azaltılıp kremli, yoğun bakım şampuanları kullanılmalı.
* Anti-aging yani yaşlılık karşıtı bakımlar, güneşle etkileştiği için yazın kullanamadığımız
A ve C vitamini içeren anti-aging kremlere, leke ve akne tedavileri için kullanılan kimyasal peeling (soyucu) ve lazer uygulamalara kış mevsiminde başvurulur. Bu tedaviler için kış mevsimi fırsata çevrilmeli.
“Yazın kullandığınız ürünler kışın size yetmeyecektir”
Yrd. Doç. Dr. Yasemin Uzuner
(Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Kozmetoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi)
* Kışın hava kirliliği arttığı için cildi de
sık sık temizlemek gerekiyor. Soğuk havaya bağlı su kaybını engellemek için de güçlü bir nemlendirici kullanmak şart.
* Yazın kullandığınız bir ürün kışın cildinize yetmeyecektir. Havalar soğuduğunda onları daha yoğun, cildin doğal bariyerini destekleyici, daha fazla nem tutan ürünlerle değiştirmek gerekir.
* Elinize sürdüğünüzde “emmedi, kaldı” dediğiniz kremler daha yağlı ve daha koruyucu kremlerdir. Bu kremleri gün içerisinde değilse bile gece yatarken kullanmak gerekiyor.
* Uzun süre banyoda kalmamak, çok sıcak suyla banyo yapmamak, her banyodan sonra cildi nemlendirmek ve cildi havluyla tampon yaparak kurulamak kış kaşıntılarını önleyecektir.
* Kışın da güneşin zararlı ışınlarına maruz kalıyoruz. O nedenle en azından 15 ya da
30 SPF’li (güneş koruyucu faktörlü) ürünler kullanmakta fayda var. Dağa, kayağa giden kişilerin ise daha ciddi korunmaları gerekir.
“Medikal estetik operasyonlarda kışın iyileşme daha hızlı”
Dr. Aylin Karabeyoğlu
(Medikal Estetik Uzmanı)
* Medikal estetik operasyonlarının çoğu
kış aylarında yapılıyor. Çünkü soğuk havada ödem az oluyor ve yaralar güneş almadığı için lekelenme görülmüyor. Kışın iyileşme süreci de daha hızlı oluyor.
* Kışa bağlı oluşan cilt kuruluğu, mat ve donuk görünüm ortadan kaldırılabiliyor.
Cilt soyma ve kimyasal ya da mekanik
peeling’ler alttan yeni, canlı ve parlak bir dokunun gelmesini sağlıyor. Hyaluronik
asit içeren kremler de kuruluk ve elastikiyet kaybının giderilmesinde etkili oluyor.
* Cilde gliserol içeren sıvı hyaluronik asit enjeksiyonu yapılarak cildin gerginleşmesi, nemlendirilmesi, parlak ve genç görünmesi sağlanabiliyor. Özellikle ince kırışıklıkların nemlendirilerek açılmasında etkili olan bu uygulamada duruma göre A ve
C vitaminleri de enjekte ediliyor.
A vitamini lekelenmeyi azaltırken,
C vitamini kollajen oluşumunu tetikliyor.
“Cildinizi beslemek için kelle paça çorbası için”
Dr. Ayşegül Çoruhlu
(Biyokimya ve Anti-aging Uzmanı, Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi, “Alkali Diyet” Kitabı Yazarı)
* Kışın gelmesiyle beraber değişen dış koşullara bağlı olarak cildimizin ihtiyaçları da farklılaşır. Cildin nemini sağlamada bol su içmek çok önemlidir. Özellikle alkali su ve sebze suları cildin ışıltısını geri vererek cildin hızla gençlik haline dönmesini sağlar.
* Kuru, çatlamış, pullanmış cilt sorunları
için hyaluronik asitten yararlanılır. Hyaluronik asit kendi ağırlığından on kat fazla su tutarak nemi cilde hapseder. Beslenmedeki en iyi hyaluronik asit kaynağı kelle paça çorbasıdır. Ağızdan hayluronik asit takviyesi de kullanılabilir.
* Cildin esnekliğinin korunması için cilde iyi yağlar lazımdır. Balık yağı, çuha çiçeği yağı ağızdan destek olarak vitamin şeklinde kullanılabilir. Alerjik kızarıklıklara ve pullanmalara da iyi gelir.
* Yazdan kalan lekelerle savaşmada antioksidanlar birebirdir. Yeşil çay, mor renkli sebze ve meyveler, zerdeçal baharatı tüketildiğinde ciltteki lekelenmeler azalır.
* Genel sağlığımız ve kilo kontrolümüz için olduğu gibi cilt sağlığı açısından da cildi sarkıtan unlu, şekerli, hazır gıdalardan uzak durmak ve hayvansal ürünlerin tüketimini azaltmak gerekir.
“Soğuğun etkilerine karşı sarı kantaron ve sarı sabır kullanın”
Dr. Ümit Aktaş
(Fitoterapi Uzmanı - “İlaçsız Yaşam” Kitabı Yazarı)
* Soğuğa bağlı meydana gelen cilt sertleşmesi, kuruması ve çatlaklarında sarı kantaron yağı veya sarı sabır (aloe vera) jeli kullanılabilir. Aloe vera jelinin ayrıca anti-aging özelliği de vardır.
* Kışın cilt sağlığı için omega 3 kaynakları olan ceviz, semizotu ve balık, D vitamini kaynakları olan doğal tereyağı ve süt, A vitamini kaynakları olan havuç, balkabağı gibi turuncu sebzeler ve C vitamini kaynakları olan yeşil yapraklı sebzeler ve narenciyeler tüketilmelidir.
* Kışın yıpranan saçlar ve tırnaklar için çinko almak gerekir. Kabak çekirdeği, kabuklu deniz ürünleri, kepek, yulaf ve buğday kabuğu da
bolca çinko içerir.