Yürüyüş yap, kilo ver, diyabete yakalanma!

16 Kasım 2013

Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz: “Finlandiya’da yapılan bir araştırmaya göre diyabetin ön evresinde yakalanan hastalar günde 30 dakika yürür ve kilolarını yüzde 5 oranında düşürürlerse o kişilerde diyabet oluşma olasılığı yüzde 56 oranında azalıyor”

Türkiye’de diyabet son on yılda yüzde 100 oranında arttı. Son araştırmalar şu anda 10 milyon kişinin diyabetli veya diyabet riski altında olduğunu gösteriyor. Ülkemizde diyabet artış hızı dünya ortalamasının iki katı ama dünyada da diyabetli sayısı büyük bir hızla artıyor. Dünya Sağlık Örgütü bu hastalığı bir salgın olarak değerlendiriyor. Birleşmiş Milletler tarihinde dört kez hastalık sebebiyle toplandı. Birincisi sıtma, ikincisi tüberküloz, üçüncüsü AIDS, dördüncüsü ise diyabet içindi. Uluslararası Diyabet Federasyonu ise bu hastalığın günümüzde dalga dalga yayıldığını söylüyor.
Uzmanlar bu artışın yeni yaşam modelimizden kaynaklandığı konusunda hemfikir: Arabalar yüzünden yürümeyi unuttuk. Bilgisayarların, televizyonların başında saatler geçiriyoruz ve hareket etmiyoruz. Yoğun stresli bir çalışma hayatımız var. Sürekli zamanla yarıştığımızdan yüksek yağlı, besleyici değeri olmayan, glisemik indeksi

Yazının Devamı

“Hayvan besleyenler daha uzun yaşıyor”

9 Kasım 2013

Uzman Psikolog Feyza Bayraktar: “Kalp krizinden dolayı tedavi görenler arasında evcil hayvan sahibi olanların daha hızlı iyileştiği araştırmalarla ispatlandı. Evcil hayvanların okşanması stresimizi azaltarak bizi hastalıklardan da korur”

Hayvan hakları konusunda farkındalığı artırmak için kurulan Bana Göz Kulak Ol Derneği’nin geçen hafta yapılan açılış toplantısına televizyon dizilerinden tanıdığımız birçok ünlü isim de katıldı. Bazılarına evcil hayvan beslemenin kendilerine ne kazandırdığını sordum. Onlar küçük yaşlarından beri besledikleri hayvanlarının hayatlarındaki olumlu etkileri anlattıkça benim de merakım arttı. Söylediklerinin bilimsel dayanakları olup olmadığını öğrenmek için de Uzman Psikolog Feyza Bayraktar’la görüştüm.
“Hayvan besleyen insanlar daha uzun yaşıyor” diyen Bayraktar bakın neler anlattı...

* Evcil hayvanlar bireyleri sakinleştirir. Örneğin akvaryumdaki balıkları izlemek kan basıncının düşmesine yardımcı olur.
* Kalp krizinden dolayı tedavi görenler arasında evcil hayvan sahibi olanların daha hızlı iyileştiği araştırmalarla ispatlandı.
* Evcil hayvanların okşanması stres hormonlarının azalmasına yardımcı olur. Hayvanlar pek çok

Yazının Devamı

Ruh doymadan karın doymaz

2 Kasım 2013

Uzmanlara göre fazla yemek sadece bir sonuç. Kişinin yeme alışkanlığını pek çok faktör etkiliyor. Ama kesin olan bulgu, ruhumuzu doyurmadan yani psikolojik sorunlarımızın üstesinden gelmeden kilo vermemizin imkansız olduğu

Kilo sorununun altında hiç tahmin edemeyeceğimiz nedenler olabileceğini belirten uzmanlar, kişinin ruhsal olarak mutlu olmadığı sürece zayıflayamayacağı fikrinde birleşiyor. Zayıflamak isteyen birçok insan “Ne kadar az yersem o kadar çok kilo veririm” diye düşünüyor. Fakat tıp otoriteleri kilo sorununun pek çok faktöre bağlı olduğu, fazla kiloların başka bir sağlık sorunundan, özellikle psikolojik faktörlerden de kaynaklanabileceği konusunda uyarıyor.

“Yeme bağımlılığından kurtulmak uyuşturucuya göre daha zor”

Prof. Dr. Nesrin Dilbaz (Psikiyatr)

Neredeyse her gün yeni diyet türleri çıkıyor ama hangi diyeti verirseniz verin, hangi teknolojik aletleri kullanırsanız kullanın kişi psikolojik gereksinimini karşılayamazsa kilo vermeyi başaramıyor. Araştırmalar ruhumuzu doyurmadan karnımızı doyuramayacağımızı kanıtlıyor.

Yazının Devamı

“Meme kanseri artık korkulacak bir hastalık değil”

26 Ekim 2013

Prof. Dr. Levent Çelik: “Meme kanseri artık korkulacak bir hastalık değil çünkü erken teşhis edildiğinde ölümcül olmuyor. Günümüzde tıp meme kanserinin erken teşhisinde ve tedavisinde oldukça başarılı”

Gazeteci Gülay Kılıç Özmen’le birlikte “Yaşamın, Hazzın ve Sonun Kaynağı Meme” (Demirkapı Yayınları) adlı bir kitap yazan Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Çelik, meme kanseri ve kadınların erken teşhisle hayatlarını nasıl kurtarabileceklerine ilişkin sorularımızı yanıtladı.

“Angelina Jolie’nin memelerinin formu güzelleşmiş oldu”
* Kadınlar meme kanseri konusunda diğer kanser türlerine göre çok daha hassas. Çünkü meme kadının, kadınlığının da belirleyicisi olarak gördüğü bir organ. Kadın memeleri ile ilgili bir sorun yaşayınca eş olma, anne olma, cinsel yeterlilik yani özünde kadınsal yeterlilik konularında kendini eksik hissetmeye başlıyor. Özellikle erotizm ve cinsellik, hayatında daha önemli yer tutan kadınlar için o kavramların yücelttiği organların başında olan memeyle ilgili sorunlar çok daha fazla önemseniyor.
* Batılı yaşam tarzına sahip bir toplumda her 100 kadından 12-13’ü hayatının bir evresinde mutlaka

Yazının Devamı

“Yüzde 100 tedavi olan otizmli çocuklar var”

19 Ekim 2013

Otizmle ilgili bir kitap yazan Prof. Dr. Ahmet Aydın “Otizm tedavi edilemez!” diyen hekimlere “modern tıbbın gericileri” diyor. Aydın biyomedikal tedavi ile yüzde 100 tedavi ettikleri otizm hastalarının olduğunu söylüyor

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Beslenme ve Metabolizma Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın’ın yeni kitabı “Otizme Çözüm Var” geçtiğimiz ay yayımlandı. Otizmin “genetik bir hastalık, tedavisi yok” denilerek geçiştirildiği söyleyen Aydın, anne-baba olmayı planlayanlara, küçük çocuğu olan ebeveynlere ve çocukları otizmli ailelere tavsiyelerde bulundu.

Kitabınızın başlığı “Otizme Çözüm Var” çok iddialı değil mi?

İddialı ve doğru... Klasik psikiyatrlar ve nörologlar otizmli çocuklara tedavi özelliği olmayan ilaçlar veriyor. Bir de “Çocuk eğitime gitsin, gelişirse gelişir yoksa başka bir tedavisi yok” diyorlar.
Bu kişiler modern tıbbın gericileri. Biyomedikal tedavi ile yüzde yüz tedavi olan çocuklar var, sayıları da az değil.

Yazının Devamı

Bağışıklık sistemini nasıl güçlendirmeli?

12 Ekim 2013

Uzmanlar seyahatin ve bayramlaşmak için birbirimizle temasımızın arttığı bayram tatilinde bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için nelere dikkat etmemiz gerektiğini anlattıve birkaç pratik öneride bulundu

Havanın soğumasıyla birlikte kapalı alanlarda daha çok vakit geçirmeye başladık. Böylece grip, nezle gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarına da daha çok yakalanır olduk. Bir de önümüz bayram; daha çok seyahat edecek, öpüşecek ve birbirimize sarılacağız. Yani mikrop kapma ihtimalimiz artacak. Şu ana kadar hasta olmadıysak bile önümüzdeki hafta hepimiz birer hasta adayıyız.
Peki hangi durumda ne yapacağız? Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Kenan Midilli ile hastalanmamak için nelere dikkat etmemiz gerektiğini konuştuk... Bitki çayları ve gıda takviyeleri sayesinde, hastalanmadan kışı nasıl geçirebileceğimizi Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada anlattı...

Kapalı ve kalabalık ortamlardan kaçınmak gerek
Hava soğudukça kapalı alanlarda daha çok zaman geçiriyoruz. İnsanlar konuştukça, öksürdükçe veya hapşırdıkça virüsleri veya diğer hastalık

Yazının Devamı

“Midemizi değil hücrelerimizi doyurmalıyız”

5 Ekim 2013

Dr. Ayşegül Çoruhlu: “Hücre ‘açım’ sinyali verdikçe, biz ona yine besin değeri olmayan yiyecekler yolluyoruz. Hücre o yiyecekleri içeriye almıyor. Midemizi değil hücrelerimizi doyurmalıyız”

Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi, Biyokimya ve Antiaging uzmanı Dr. Ayşegül Çoruhlu, “Alkali Diyet”in ardından çok konuşulacak bir kitap daha yazdı: “Tokuz Ama Açız” (Doğan Kitap). Kitabında alkali beslerek bel çevresi kilolarından, kırışıklardan, selülitten hatta hastalıklardan korunulacağını yazan Çoruhlu, sağlıklı bir hayat için nasıl beslenmemiz gerektiğini anlattı.

Yanlış beslenmeyle hastalıklar arasında nasıl bir ilişki var?

Beslenmenin amacı hücreye enerji sağlamaktır. Sadece enerji ihtiyacını karşılayan hücreler kendi fonksiyonlarını doğru bir şekilde
yerine getirir. Vücut enerji oluştururken her zaman serbest radikaller de ortaya çıkar. Serbest radikaller hücre zarı hasarına yol açar. Hasarlı hücre zarı hücrenin ihtiyacı olanları hücre içine almakta ve çöpleri dışarı atmakta zorlanır. Bu durum hücrenin DNA’sına ve organellerine zarar verir. Fonksiyonlarını yapamayan bu hücreler bir araya geldiğinde ise hastalanırız.

Yazının Devamı

Domates, karnabahar ve brokoli seks dostu

28 Eylül 2013

Uzmanlar penisin sertleşememesi sorununun tedavi edilebileceğini belirtiyor. Örneğin, sigarayı bırakanlar; sofrasından domates, karnabahar, brokoliyi eksik etmeyenler bu sorunun üstesinden daha çabuk geliyor

Türk Androloji Derneği ve Lilly ilaç firmasının “Sertleşme Sorunu ve Prostat Büyümesinin Hasta
ve Partner İlişkisine Etkisi” başlıklı araştırması Türkiye’de kadınların ve erkeklerin eşleriyle en çok cinsel ilişki sırasında keyifli vakit geçirdiklerini ortaya koydu. Aynı araştırmada erkeğin sertleşme ve prostat sorununun çiftin cinsel ilişkisini ve buna bağlı sosyal ilişkilerini de olumsuz etkilediği saptandı.
Yine aynı araştırmaya göre, ülkemizde 40 yaş ve üzerindeki her üç erkekten birinde sertleşme sorunu görülüyor. Uzmanların “Yakın bir gelecekte her iki erkekten biri sertleşme sorunu yaşayacak” diyerek uyardığı bu sorun partnerlerin cinsel aktivite sıklığını da düşürüyor. Cinsel hayatları olumsuz etkilenen bu çiftlerin ilişkileri ve sosyal hayattan aldıkları zevkler de giderek azalıyor. Görüşlerine başvurduğumuz Prof. Dr. Selahittin Çayan (Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi - Türk Androloji Derneği Başkanı) ve Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu (İstanbul

Yazının Devamı