Uzman Psikolog Melis Demircioğlu “Dışarıda kahvaltı yapın, akşam bir açık hava sinemasına gidin. Şehri tatil köyüne dönüştürerek tatil sonrası sendromdan kurtulun” diyor. Uzman Diyetisyen Dilara Koçak ise iyi hissettirecek yiyecekler öneriyor...
Bayram tatiline gidip dönenlerden kiminle konuşsam “İşe bir türlü adapte olamıyorum” diyor. Mutsuzluk, yorgunluk, isteksizlik... Bedenlerinin işyerinde olduğunu ama ruhlarının hâlâ tatilde kaldığını da ekliyorlar. Birçok kişi de cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanmak için tatil dönüşünü bu hafta sonuna denk getirdi. Onlar da bu sorunla bu hafta başında yüzleşecek.
Uzmanlar tatil sonrası yaşanan bu mutsuzluk, isteksizlik halinin azaltılabileceğini söylüyor. Acıbadem Mobil Sağlık Uzman Psikoloğu Melis Demircioğlu bu konuda pratik önerilerde bulundu. Uzman Diyetisyen Dilara Koçak da bu dönemde nasıl beslenilmesi gerektiğini anlattı.
“Statü göstermek için tatile gidenlerin sendromu büyük oluyor”
Melis Demircioğlu (Uzman Psikolog)
l Günümüzde tatile yüklenen anlam da çok değişti. Sosyal medyada paylaşılan fotoğrafların da etkisiyle birçok kişi “Ben oraya gittim” demek için yani sosyal statüsünü kanıtlamak için bir yere tatile
Prof. Dr. Bülent Ülkar “Spor hastalıklardan korur, kullandığınız ilaçların dozunu azaltmanıza yardımcı olur” derken, Prof. Dr Hakan Karpuz “Yaz mevsimi spora başlamak için en iyi zaman” diye vurguluyor
Kimileri her şey dahil otellerde tüm gün ye, iç, yat tatilini tercih ederken; kimileri de daha hareketli bir yaz geçirme peşinde. Yazın egzersize ve spora başlayıp bunu sonra da devam ettirebilecek olanlara şimdiden müjde! Bu sayede sağlığınızı korumak için her durumda ilaçlardan medet ummanıza gerek kalmayacak... Amerikan Spor Hekimliği Derneği’nin geçtiğimiz
mayıs ayı sonunda Orlando’da düzenlediği 5. Egzersiz İlaçtır Kongresi’ne de katılan uzmanlar egzersizden ve spordan ilaç niyetine nasıl yararlanacağımızı anlattı.
“Egzersizle kalp hastalığı riski yüzde 31 düşer”
Prof. Dr Hakan Karpuz (İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi)
l Egzersizler dinamik ve statik olmak üzere iki gruba ayrılır. Biz genelde şınav çekme, halter gibi statik egzersizler yerine yürüme, koşma, yüzme gibi dinamik egzersizleri öneriyoruz.
l Her insan, kalp krizi geçirmiş biri bile doktoruna danışarak egzersiz yapabilir. Doğru egzersizle çoğu
Bayram geldi, hoş geldi. Ancak; “Bayram dediğin şekersiz, çikolatasız, tatlısız, böreksiz olmaz.” fikri günümüzde hala yaygın. Üstelik sağlık açısından oldukça zararlı tüm bu yiyecekler cezp edici görseller ve “Senin için yaptım, yemezsen kırılırım, yemeden bırakmam” gibi bitmek bilmez ısrarlar ile sunuluyor. Tüm bu ısrarlardan kurtulmak isteyenler neler yapmalı? Diyabet, tansiyon, kolesterol gibi sorunları olanlar bayramda nelere dikkat etmeli? Canımız istese de midemiz istemesin diyenler ne gibi önlemler almalı? Tüm bunları iç hastalıkları uzmanı, “Sayarak Zayıfla 5333” kitabının yazarı, Dr. Ayça Kaya ile konuştuk.
“Şeker hastaları bayramda komaya bile girebilir”
* ayı boyunca yavaşlayan metabolizmamızı eski haline getirmemiz gerekiyor. Bu ihtiyaçlarımızı karşılarken kilo almak istemiyorsak en pratik çözüm küçük porsiyonlar, sık öğünler ve açık havada günlük 40 dakika yürüyüş.
* Bayramın ana ikramları baklava, kadayıf, revani gibi hamurlu-şekerli tatlılar, çikolatalar, şekerlemeler ve lokumlar olduğu için şeker hastaları çok dikkatli olmalı. Kendisini tutamayıp ikramları geri çeviremeyen şeker hastaları bayramda komaya bile girebilir. Bu nedenle şeker içeren hiçbir
İnsana ölçüyü kaçırtan bayram sofralarından nasıl sağlıklı kalkabiliriz? Doktor Ayça Kaya hastalıklara göre yeme-içme önerilerini anlatırken, Diyetisyen Hale Taşgın kilo aldırmayan tatlı tariflerini paylaştı
Bayram ziyaretlerinde “Bak senin için hazırladım. Yemeden bırakmam” gibi cümleleri duymaya alışığız. Peki davetkar görünümlü ve leziz “sağlıksız ikramlar”ın ısrarlarla sunulduğu bayramlarda sağlıklı kalmak mümkün mü? Uzmanlar “elbette” diyor, “ancak” diye de ekliyor. Sağlıklı bir bayram için belirli önerilere uymak, sınırları aşmamak, sağlıklı alternatiflere yönelmek; en olmadı bir detoksla temizlenmek şart.
“Sadece 1 baklava, ardından 1 bardak süt”
Hale Taşgın (İntermed Tıp Merkezi beslenme ve diyet uzmanı)
l Geleneksel olarak bayramda ikram edilen börek, baklava gibi hamur işleriyle çikolata ve şekerler kan şekerini hızla yükselten gıdalar. Bunların tüketimini önermiyoruz ama illa tatlı isteyenler günde bir baklavayı, gün içinde başka hiçbir tatlı yemeden ve hemen ardından bir kase yoğurt veya bir bardak sütle şekerlerini dengeleyerek tüketebilirler. Börek yiyecekler de bir dilimi geçmemeli ve yanında çay yerine ayranı tercih etmeli.
l Akşamüzeri misafirliğe
Eczanesi olmayan bir eczacı olarak itiraf etmeliyim ki en sık karşılaştığım sorulardan biri; “Diplomanızı kiralıyorsunuz ama değil mi?” oluyor. Cevabı içinde verilmiş bu soruyla karşılaşınca, önce yüzüm asılıyor sonra bakışlarım sertleşiyor ve suratım düşüyor. Ardından da “Bu soruyu siz sormamış olun. Ben duymamış olayım. Mümkünse hiçbir eczacıya da bir daha sormayın.” diyorum. Çünkü bu muvazaadır! En basit şekliyle eczacılık yapabilmeni sağlayacak diplomanı yani eczane açma hakkını, eczacı olmayan birine kiralaman demektir. Bu özünde; çok zorlu bir eğitim olan eczacılık eğitimini almayan, sağlık bilgisi olmayan ve tek amacı para kazanmak olan birine bu yetkiyi vermektir. Yani eğitimini, mesleğini, meslektaşlarını ve halk sağlığını kiralamakla aynı şeydir. Biz eczacılara bu çok ayıp ve yanlış gelir. Bunu yapanlar yok mu? Elbette var. Her mesleğin içinde her tür insan olduğu gibi... Ancak bunun bu kadar yaygın sorulur olması, bir özeleştiri yapmamız gerekirse; eczanelerinde durmayan eczacı meslektaşlarımızın da suçu. Yine de unutmayalım ki; eczanede peynir, ekmek değil ilaç veriliyor. İnsan hayatıyla doğrudan ilgili olan bu mesleği sadece para kazanmak amacıyla yapacak bir
Hamilelik döneminde sağlıklı bir tatil için nelere dikkat etmeli? Hamileler tatilde kendilerinin ve bebeklerinin sağlığını korumak için ne yiyip içmeliler? Rahat bir seyahat için uzmanlardan öneriler...
Hormonal değişimlerinden ötürü duygusal açıdan iyice hassaslaşan ve “Stresten uzak yaşayın” diye sürekli uyarılan hamilelerin, günlük yaşamlarının veya işlerinin stresinden kurtulmaları için iyi bir kaçış yolu güzel bir
yaz tatili. Peki ama sıcakların etkisini gitgide daha da çok hissettirdiği bugünlerde hamileler tatile çıktıklarında nelere dikkat etmeli? Seyahatlerinde faydalanabilecekleri pratik öneriler neler? Kendileri ve bebekleri için faydalı olabilecek neleri yiyip içebilirler? Hamilelerin sağlıklı
bir tatil geçirmeleri için gerekli bilgileri uzmanlar verdi...
“Arabayla da uçakla da yolculuk yapabilirler”
Doç. Dr. Arda Lembet (Memorial Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı)
l Hamileliğin ilk döneminde aşırı bulantı, kusma şikayeti olanlar tatil planlarını gebeliğin üçüncü ayından sonraya kaydırırlarsa daha rahat bir tatil geçirirler. Onun dışında hamileler hareketsiz kalmamak koşuluyla araba yolculuğu da uçak yolculuğu da yapabilir.
Doç. Dr. İlker Yazıcı “Cilde yapılan işlemlerden sonra güneşten korunmak gerekir. Lazerle dövme silmeyi yazın kimseye tavsiye etmiyoruz” diyor. Dr. Burcu Y. Solak ise silme işleminin 3-20 seans sürdüğünü vurguluyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Galatasaray’ın 18 yaşındaki futbolcusu Berk Yıldız’ın dövmelerini görünce “Bu dövmeler ne ya? Niye böyle vücuduna zarar veriyorsun?” diye tepki gösterdi. Sonra Yıldız’ın dövmelerini sildireceği konusunda Başbakan’a söz verdiği haberleri çıktı. Ancak Yıldız, Twitter hesabından “Dövmelerimi sildirmeyi düşünmedim ve söylemedim. Ben böyle mutluyum” diye yazdı.
Peki, Yıldız karar verseydi dövmelerini nasıl sildirecekti? Bu işlem sağlık açısından riskli mi olacaktı? Dövme silme işlemi tıbbi ve uzmanlar tarafından yapılması gereken bir iş olmasına rağmen görüştüğüm uzmanların çoğu bu işlemi yapmadıklarını belirtti. Görüşlerine başvurduğumuz uzmanlar ise yeni teknikler kullandıkları için özel bir riskten söz etmediler ama yaz mevsiminin bu iş için uygun olmadığı konusunda uyardılar.
“Dövmeyi tamamen silmek imkansız”
Doç. Dr. İlker Yazıcı (Florence Nightingale Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Bölümü)
l Lazerle
Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman: “MS çaresiz bir hastalık değil. Atakların belirtileri tedavi edilip yeni atakların gelmesi engellendiğinde kişi günlük hayatına, MS’in etkileri olmadan devam edebiliyor”
Serdar Ortaç’ın hastaneye kaldırıldıktan ve MS (multipl skleroz) olduğu anlaşıldıktan sonra kimileri kulaktan dolma bilgilerle
ne kadar zorlu bir hastalık olduğunu anlatırken, çoğunluk da MS’in ne olduğunu merak etti. Biz de hem
bu hastalığın ne olduğunu anlamak, tedavi sürecini öğrenmek hem de Serdar Ortaç’ın son durumu hakkında bilgi almak için sanatçının doktoruyla konuştuk. Acıbadem Maslak Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman hastasının mahremiyetini koruyarak sorularımızı cevapladı.
MS tam olarak nedir?