Terapist Herlinde Hafner: “Türkiye’de insanlar duygularını çok yoğun yaşıyor. Bu duygusal patlamaları dengelemek için çiçeklerin enerjisinin kullanıldığı Bach çiçekleri terapisi iyi bir çözüm”
Güzellikleri ve kokularıyla bizi etkileyen bazı çiçeklerin enerjileriyle de duygu kontrolünde bize yardımcı olduğu öne sürülüyor. İngiliz doktor, bakteriyolog Edward Bach’ın geliştirdiği ve kökeni 1930’lara uzanan Bach çiçekleri terapisinin temeli çiçek özlerindan hazırlanan karışımlara dayanıyor. Sevgilisinden ayrılıp hayata küsenden bir türlü aşamadığı fobilerini ve kötü anılarını yenmek isteyenlere kadar negatif duygularını silmek isteyen herkese uygulanıyor bu terapi... Avusturya’da eğitim alarak Bach çiçekleri terapisti olan, 10 yıldır Türkiye’de yaşayan pedagog Herlinde Hafner bu terapiyi
anlattı. Hafner’a ve karışımlarına www.bachflowersinturkey.com internet adresinden ulaşabilirsiniz.
Bach çiçekleri terapisinin temeli neye dayanıyor?
Bu sistemi oluşturan Dr. Bach bedensel rahatsızlıkların temelinde ruhsal denge bozukluklarının yattığını fark etmiş. Yani ruhumuzda bir problem varsa, bunu çözemiyorsak bu, bedenimizi etkilemeye başlıyor ve hastalanıyoruz. Bunun için
38
Parklardaki spor aletleriyle nasıl çalışılacak, kaç set yapılacak, kimler hangi hareketlerden uzak duracak? Bireysel spor danışmanı Murat Bür anlattı...
Havalar güzelleştikçe parklara gidenlerin sayısı artmaya başladı. Malum, parklar birçok kişi için doğal spor merkezleri. Yürüyenler, koşanlar, spor aletlerinde çalışanlar... Ama
spor aletleriyle çalışırken sakatlanmamak, yağ oranımızı azaltıp kas oranımızı artırmak için hareketleri doğru uygulamak gerekiyor. Spor merkezlerinde yanlış yapınca uyaran hocalar var ama parklarda yok! O yüzden baştan bu aletlerin nasıl doğru kullanılacağını, kimlerin hangi hareketlerden uzak durması gerektiğini ve imkansızlıklardan “imkan” yaratmayı nasıl başaracağımızı öğrenmemiz şart. Tek tek ulaşamayacağı “Ahmet
Amca ve Fatma Teyze” için
“Parklarda Spor” DVD’sini çıkaran bireysel spor danışmanı Murat Bür’le buluştuk ve bu işin inceliklerini öğrendik.
Yaza zinde girmek için hücreleri temizlemek gerekiyor... Doktorlar vücudu temizlemenin önemini, neleri yiyip neler yapabileceğimizi ve uygulanabilecek diyetlerle tariflerini paylaştı
Bahara girdik hatta yaza yaklaştık. Ama geride bıraktığımız kış mevsiminin etkileri hâlâ vücudumuzda hissediliyor. Yaza zinde girmek için hücreleri temizlemek gerekiyor. Bunun için de yediklerimize dikkat etmemiz... Doktorlar bu yenilenmenin bahar yorgunluğunu üstünden atmak ve kilo fazlalıklarından kurtulmak isteyenlerde de işe yarayacağını söylüyor. Ancak bilinçsiz ve yanlış diyetler ölüme bile neden olabiliyor. Bu nedenle doktorlara diyetlerde ve vücudumuzu temizlemek için başvurduğumuz uygulamalarda nelere dikkat etmeliyiz, mevsimin en iyi yiyecekleri ve içecekleri neler, nasıl bir egzersiz ve uyku düzenimiz olmalı diye sorduk. Ender Saraç da üç günlük bir temizlenme diyeti yazdı.
“Bu mevsimin en önemli besini enginar yaprağı”
Dr. Ümit Aktaş (Fitoterapi uzmanı, “İlaçsız Yaşam” kitabının yazarı)
* Vücudumuza her gün besinlerle alerjenleri, zararlı ve kanserojen maddeleri alıyoruz. Bunlar bağırsakta ve karaciğerde temizleniyor. Ancak doğal detoks yapan bu organların temizleme
Geçtiğimiz haftasonu Zeytinburnu Tıbbı Bitkiler Bahçesi’nde; Prof. Dr. A. Ulvi Zeybek tarafından verilen “Aromaterapi” kursuna katıldım. İki günlük hızlandırılmış kursta epeyce pratik bilgi öğrendim. Fitoterapi (Bitkisel tedavi) biliminin bir alt dalı olan aromaterapi (Uçucu yağların kontrollü kullanımıyla sağlığı koruyucu, bazı hastalıkların tedavisini destekleyici kullanımı) bilimi; gergin toplantılardan, yatak odalarımıza kadar her yerde kullanılıyormuş.
Kanser hastaları, doğuma girecek anne adayları, uykusu gelen pilotlar...
Almanya’da ağrı azaltıcı ve stres giderici olarak kanser tedavilerine ek aromaterapi uygulanıyormuş. Doğuma girecek anne adaylarının, sınava girecek öğrencilerin, patronuyla kavga eden çalışanların başka başka formüllerle stresleri azaltılıyormuş. Serotonin hormonunu arttırarak mutluluk veren uçucu yağlar (Yasemin, gül...) varmış. Bazı firmalar çatışma ortamının oluşabileceği gergin toplantılardan önce, toplantı salonunda çeşitli aromatik yağları buhurganlığa (koku yayıcı) koyarak ortamı sakinleştiriyormuş. Büyük bir havayolu şirketinin pilotları ise uçuşlarda konsantrasyonları düşmesin, uykuları gelmesin diye; limon, kuşdili ve ardış uçucu
M. Barış Muslu: “Yaşadığımız travmalar sonrası beyin biyolojik bir program başlatıyor ve hastalanıyoruz. O travmalarla yüzleştiğimizde ise hastalıklardan kurtulmak ve korunmak mümkün olabiliyor”
Yeni kitabı “Sağlığına Format At”ta (Doğan Kitap) hastalıklarımızın kaynağının travmalarımız ve beynimiz olduğunu savunuyor M. Barış Muslu. Bazı yaklaşımları modern tıpla örtüşmeyen Muslu, “Doktor değilim. Hastalar mevcut tedavisini kesinlikle aksatmamalı. Ancak sorunu, asıl kaynağı olan beyinden temizlemek için özellikle de modern tıbbın çözüm bulamadığı sağlık sorunlarında bu yöntem paralel bir seçenek olarak kullanabilir” diyor.
“Sağlığına Format At” kitabı “Yıka Beynini” ve “Beynine Format At” kitaplarınızın devamı mı?
Evet. Bu kitapta beynin sağlık sorunlarına nasıl sebep olduğunu yazdım. Bunu da Batı tıbbının mevcut paradigmalarını sorgulayarak yaptım. Beynin merkeze alındığı yeni bir tıp yaklaşımıyla yazdım kitabımı.
Anlattıklarınızın özü nedir?
Kilo verdiren bu formülleri “Mayo Clinic Diyeti” kitabından sizler için yazdım. Kitabın kapağında New York Times’ın En Çok Satanlar Listesinde birinci sıraya ulaştığı yazıyor. Kitabın sloganı “İyi beslen. Hayattan tat al. Kilo ver.” İşte kitaptan öneriler:
5 Alışkanlık Edinin
· Her sabah kahvaltı edin. Çok fazla yemeniz gerekmiyor. İyi bir başlangıç yapmanıza yetecek kadar yemeniz yeterli olacak.
· Her gün en az 4 porsiyon sebze ve en az 3 porsiyon meyve yiyin.
· Beyaz olan, rafine edilmiş veya yüksek ölçüde işlenmiş gıdalar yerine; tam tahıllı ekmeklere, tam buğdaydan yapılan makarnalara, esmer pirince, yulaf ezmesine ve diğer tam tahıllı ürünlere odaklanın.
· Yağ tüketirken sağlıklı olanları tercih edin. (Zeytinyağı, bitkisel yağlar, avokado, sert kabuklu yemişler ve bunlardan elde edilen yağlar, fıstık/fındık ezmesi vb.)
· Her gün en az 30 dakika yürüme veya egzersizi programınıza dahil edin.
Diyetisyen Canan Aksoy: “Yasaklar ne kadar çoksa kişi o kadar bunalıp diyeti bozuyor. Oysaki diyet doyurmalı ve esnek olmalı. Kişinin damak tadına ve bütçesine uygun, bol alternatifli diyet hayat boyu sürdürülebilir”
Her ilkbahar “Eyvah yaz geliyor” diye telaşa girip diyete başlamaktan sıkılmadınız mı?
“İki ayda kaç kilo verebilirim”, “Diyetisyene gitmeliyim, spora başlamalıyım”... Pazartesi başlanan, haftanının sonu gelmeden bozulan diyetler,
yazın verilen, sonbaharda tekrar alınan kilolar... Buna bir dur diyebilirsiniz. Aslında önemli olan rejime girmek değil, sürdürülebilir bir diyet uygulamak, sağlıklı beslenmeyi tüm hayata yaymak ama bunu da zorlanmadan, işkence çekmeden, gözünüz dışarıda kalmadan yapabilmek... Diyetisyen Canan Aksoy dönemlik diyetlerden sürdürülebilir diyete nasıl geçeceğimizi anlattı...
Diyetler dönemlik midir?
Çocuk gelişim uzmanı Şenay Yılmaz: “Otizmli çocuklarda ilaçlarla serotonin ve dopamin hormonları dengelenmeye çalışılır. Ancak spor yapıldığında bu hormonlar zaten dengeleniyor”
Geçtiğimiz çarşamba, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’ydü. Şu anda ülkemizde yaklaşık 550 bin otizmli var. Aileleri de hesaba katıldığında otizm yaklaşık iki milyon kişiyi etkileyen bir hastalık. Dünyada ise her 150 çocuktan biri otizmli. Yakın bir gelecekte uzmanlar bu oranın yaklaşık iki kat artacağını öngörüyor. Ancak iyi haberler de var. Konuyla ilgili konuştuğumuz, Çocuk Gelişim Uzmanı Şenay Yılmaz “Son birkaç yılda yapılan araştırmalar, sporun otizmli çocukların beyin kapasitelerini artırdığını ortaya çıkardı. Artık ulusal ve uluslararası tüm kongrelerde otizm ve spor ilişkisi tartışılıyor” diyor. Otizmli Çocuklar Spor Eğitmeni İsa Özbilir ise
“Spor salonunda sizin yanınızda eğitmeniyle spor yapan otizmli çocuklar en azından altı, yedi ay ön hazırlık aşamasından geçiyor. Başlangıç aşaması onlar için çok daha zor ama spor her alanda gelişimlerini ciddi oranda etkiliyor” diye ekliyor.
“Sporla çocukların takıntıları ve öfkeli halleri azalıyor”
Şenay Yılmaz(Pozitif Gelişim Özel