M. Barış Muslu: “Yaşadığımız travmalar sonrası beyin biyolojik bir program başlatıyor ve hastalanıyoruz. O travmalarla yüzleştiğimizde ise hastalıklardan kurtulmak ve korunmak mümkün olabiliyor”
Yeni kitabı “Sağlığına Format At”ta (Doğan Kitap) hastalıklarımızın kaynağının travmalarımız ve beynimiz olduğunu savunuyor M. Barış Muslu. Bazı yaklaşımları modern tıpla örtüşmeyen Muslu, “Doktor değilim. Hastalar mevcut tedavisini kesinlikle aksatmamalı. Ancak sorunu, asıl kaynağı olan beyinden temizlemek için özellikle de modern tıbbın çözüm bulamadığı sağlık sorunlarında bu yöntem paralel bir seçenek olarak kullanabilir” diyor.
“Sağlığına Format At” kitabı “Yıka Beynini” ve “Beynine Format At” kitaplarınızın devamı mı?
Evet. Bu kitapta beynin sağlık sorunlarına nasıl sebep olduğunu yazdım. Bunu da Batı tıbbının mevcut paradigmalarını sorgulayarak yaptım. Beynin merkeze alındığı yeni bir tıp yaklaşımıyla yazdım kitabımı.
Anlattıklarınızın özü nedir?
Yaşadığımız travmalar sonrası beyin biyolojik bir program başlatarak organları ve dokuları etkiliyor. Böylece hastalıklar oluşuyor. Yani beynimiz hastalanmamıza sebep oluyor. Bunu da daha yüksek kapasiteyle çalışabilmek için yapıyor. Ama ben “Hastalıklardan korkmayın. Hastalıklardan korunabiliriz. Hatta travmalarla yüzleşip hastalıkları çözüme kavuşturmak mümkün olabiliyor” diyorum.
Her travma hastalık yapar mı?
Her travma hastalık yapmaz. Dramatik, şoke eden, çaresiz kaldığınız travmalar hastalıklara neden olur. Kişinin o olayı nasıl algıladığı da çok önemli. Hassas, kontrolcü ve mükemmeliyetçi kişiler travmaları daha yoğun yaşadığı için hastalanma riskleri daha yüksek oluyor.
Hangi sağlık sorunları bu nedenle oluşuyor?
Zehirlenme, fiziksel kazalar, kötü beslenme sonucu oluşan veya bariz olarak genetik yatkınlığa bağlı hastalıklar dışındakilerin hepsi. Kanserden kalp krizine, şeker hastalığından mide ülserine, egzamadan migrene birçok hastalık bu mekanizmayla ortaya çıkıyor.
“Ayrılık travması meme kanserine sebep oluyor”
Beyin hastalığı nerede başlatacağına nasıl karar veriyor?
Yaşanan duyguya göre bölge değişiyor. Beynimiz bir can korkusunda akciğerde, sosyal bir konuda dış deride, sindiremediği bir durumda mide ya da bağırsaklarda, terk edilme travmasında ise böbreklerde biyolojik programı başlatarak hastalığı ortaya çıkarıyor. Farklı kanser türlerinin bile duyguları farklı. Örneğin ayrılık travması kadında meme kanserine, üreyememe korkusu erkekte prostat kanserine sebep oluyor.
Peki sağlık sorununu veya riskini öğrenen kişi nasıl iyileşiyor?
Çoğu sağlık sorununu temizlemek için en kestirme ve en iyi yol, öncelikle onların hangi olaylardan dolayı başladığını bulmak. Travmayı bulup onu formatlamak, biyolojik programın kalıcı olarak kapatılmasını sağlıyor. İyileşmenin en büyük adımı bu...
Hangi duygular, hangi organlarda hastalık yapıyor?
l Ayrılık: Böbrek, dişler, kadınlarda meme (duktal), kadınlarda yumurtalık, erkeklerde testis.
l Öfke ve sinirlilik: Karaciğer, pankreas, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak.
l Haksızlık: Gırtlak ve boyun.
l Değersizlik: Kemik, kas ve bağ dokuları.
l Cinsel travma: Kadınlarda rahim ve rahim ağzı, erkeklerde prostat.
Sorunlar ve travmalar
l Kalp sorunu: Kişinin okul, iş, ev gibi kendi bölgesi olarak görebileceği yerlerde yaşadığı travmalardan kaynaklanıyor. Travma birkaç yıl öncesinde gerçekleşmiş olabiliyor.
l Kilo sorunu: Terk edilmek, ayrı kalmak gibi travmalar böbreğin daha çok su tutmasına sebep olarak zamanla kilo sorununa yol açıyor.
l Stres dönemi kanserleri: Akciğer (alveol), mide, meme (bezler), bağırsak, tiroit, pankreas, böbrek (toplama tüpleri), cilt (melanom), prostat ve rahim kanserleri stres dönemi kanserleridir. Açlık, üreyememe, nefes alamama, ölüm gibi fizyolojik ihtiyaçlarla ilgili korkular ve saldırılar bunlara sebep olur. Travma hastalıktan bir-iki sene önce yaşanmış oluyor.
l İyileşme dönemi kanserleri: Akciğer (bronş), meme (duktal), böbrek (parankim), kemik, lösemi, cilt (bazal hücre), rahim ağzı, testis, yumurtalık kanserleri vücudun rahatladığı, travmanın sonlandığı iyileşme dönemi kanserleridir. Kadınlarda değersizlik ve ayrılmalar gibi travmalarda; erkeklerde ise bölgesel tehditlere bağlı travmalarda ortaya çıkıyor. Travma hastalıktan üç-beş sene önce yaşanmış oluyor.
l Tip 2 diyabet: Erkekler savaşmaları gereken bir sorunla karşılaştıklarında; kadınla çok büyük bir korkuyla karşılaşınca ortaya çıkabiliyor. Travma sonrası birkaç sene içinde diyabet gelişebiliyor.