“MS çaresiz bir hastalık değil”

Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman: “MS çaresiz bir hastalık değil. Atakların belirtileri tedavi edilip yeni atakların gelmesi engellendiğinde kişi günlük hayatına, MS’in etkileri olmadan devam edebiliyor”

Serdar Ortaç’ın hastaneye kaldırıldıktan ve MS (multipl skleroz) olduğu anlaşıldıktan sonra kimileri kulaktan dolma bilgilerle
ne kadar zorlu bir hastalık olduğunu anlatırken, çoğunluk da MS’in ne olduğunu merak etti. Biz de hem
bu hastalığın ne olduğunu anlamak, tedavi sürecini öğrenmek hem de Serdar Ortaç’ın son durumu hakkında bilgi almak için sanatçının doktoruyla konuştuk. Acıbadem Maslak Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman hastasının mahremiyetini koruyarak sorularımızı cevapladı.

MS tam olarak nedir?

MS yani multipl skleroz bağışıklık sistemi hücrelerinin; merkezi sinir sistemini, sinir hücrelerinden çıkan
ve akson olarak isimlendirilen uzantıları ile bu uzantıların çevresini saran ve miyelin olarak isimlendirilen yapıları etkilemesidir.

Çeşitleri var mı?

MS’in ilerleyici formu ve ataklarla seyreden formu var. İlerleyici formda ataklar oluyor ve ardından düzelme olmaksızın kişi yürüme, görme ve denge gibi fonksiyonlarını zamanla kaybediyor. İlerleyici formun hızı kişiden kişiye değişiyor. Hastaların yüzde 60’ında ise ataklarla ve düzelmelerle seyreden MS tipi görülüyor. Bu grupta erken tanı ile hastalığın seyri değişebiliyor.

“Ortaç neredeyse tamamen düzeldi, tatile çıkıyor”

Serdar Ortaç da bu ikinci grup MS’e yakalandı, değil mi? Yüzde yüz tedavisi mümkün mü peki?

Mevcut tedaviler MS’i ortadan kaldırmıyor ama atakların oluşturduğu belirtiler kortizon tedavisi ile düzeltilebiliyor, yeni ataklar önlenebiliyor. Hasta MS’in yansıması olmadan günlük hayatını sürdürebiliyor.

MS olanlar tedavilerine ömür boyu mu devam ediyor?

Ömür boyu değil ama en az beş veya on yıl... Hastalık 50’li yaşlardan sonra aktivitesini azalttığı için ilaçları yavaş yavaş kesebiliyoruz. Şu anda Serdar Bey’in atağa bağlı belirtileri neredeyse tamamen düzeldi. Uzun dönem tedaviye başlayacağız ve normal hayatına dönecek. Keyfi yerine geldi. Bu hafta da tatile çıkıyor.

Ortaç başta çok moralsizdi. Bu hastalığın belirtilerinden biri mi?

Hasta MS’i bilmediği için veya kulaktan dolma bilgiler yüzünden korkup moralsiz, depresif olabilir başta. Oysa bu hastalıkta moral önemli, tedavideki başarıyı etkiliyor.

Kimlerde daha sık görülüyor?

En sık 20-40 yaş aralığında görülüyor. Bu aralıkta kadınlarda iki kat daha fazla rastlanıyor. 40 yaş üstünde, erkekte ve kadında görülme sıklığı eşitleniyor. 55 yaşın üzerinde MS riski belirgin olarak azalıyor.

MS’in nedeni nedir?

Tam nedeni hâlâ bilinmiyor ancak genetik yatkınlık çok önemli. Bazı virüslerin bağışıklık sisteminin aklını karıştırması sonucu da olabiliyor. Ama bulaşıcı bir hastalık değil. Yoğun stres ve yorgunluk da nedenleri arasında.

MS hastalarına nasıl bir yaşam biçimi tavsiye ediyorsunuz?

“Her şeyden önce ben” diye hayata bakmaları gerekiyor. Stressiz, sigarasız sağlıklı bir yaşam öneriyorum. Aşırı hareketli bir yaşantısı olan hastalara
o yorucu hayattan vazgeçmelerini öneriyoruz.

Serdar Ortaç’ın hastalıktan sonra paylaştığı videolarda moralinin bozuk olduğu görülüyor.

MS’in belirtileri
l Görme keskinliğinin azalması, görme kaybı veya çift görme.
l Baş dönmesi, dengesizlik, beceriksizlik veya yorgunluk.
l Yüzde, kollar ya da bacaklarda uyuşukluk veya güçsüzlük.
l İdrar kaçırma ya da idrar yapamama veya dışkılama sorunları.
l Dilde peltekleşme gibi konuşma bozuklukları.
l Depresyon gibi duygu durum değişiklikleri.
l Cinsel isteksizlik, erken boşalma gibi cinsel işlev bozuklukları.
l Bellek sorunları.
l Baş ağrısı, uyku bozuklukları ya da epileptik nöbetler.

MS hastası Pınar Dolu anlatıyor

Çok yoruluyordum, kollarımda güçsüzlük oluyordu. Bir gün markette dolaşırken ani bir görme kaybı yaşadım. Yanımdaki arkadaşıma “Görmüyorum” dedim. O da beni hemen doktora götürdü. Teşhis konulunca iki, üç saat üzüntümü yaşadım. Sonra MS olduğumu aklımdan çıkardım, unuttum. Tabii ki yorulmamaya dikkat ediyorum. Kendimi eskisine göre daha çok umursuyorum. Son on yılda sadece bir kere atak geçirdim. Erken teşhis ve iyi doktor bu hastalıkta çok önemli.