Yazı kabusa çeviren sivrisinekler

25 Temmuz 2022

Yaz ayları senenin en güzel zamanlarından sayılır. Günlük güneşli, aydınlık günleri, ılık ya da sıcak yaz akşamları izler. Teraslarda, balkonlarda açık havada keyifle zaman geçirme fırsatı olur. Günler de uzamıştır, daha bereketlidir. Havuza denize gidilip yaz tatili yapılır. Buraya kadar her şey güzel ama bir de bize bu keyfi özellikle de akşamları kulağımızın dibinde sinir bozucu sesiyle vızıldayarak gezen sivrisinekler zehir etmese. Yazın sıcaktan bunaldığımız için ya da temiz hava gelsin diye açtığımız pencereden güzel güzel esen hava ile birlikte içeriye girip hem vızıltısıyla sinir ederek hem de oramızı buramızı sokup ısırıp hatır hatır kaşındıran ve uykumuzu kaçıran bu yaratık sadece kanımızı emmekle de kalmıyor bir de bize hastalık da bulaştırıyor.

Çeşitleri var

Türkiye’de 62 farklı sivrisinek türü var. Özellikle Karadeniz ve Marmara bölgelerinde siyah beyaz çizgileriyle dikkat çeken sivrisinekler Latince isimleri Aedes albopictus (asya kaplan sivrisineği) ve Aedes aegypti (sarı humma sivrisineği) olan Güneydoğu Asya

Yazının Devamı

'Yaz vakti grip mi olur?' demeyin!

18 Temmuz 2022

Kış, soğuk algınlığından sorumlu virüslerin dolaşımına en elverişli mevsimdir. Ama gerçekte her mevsimde nezle, grip ya da farenjit olması mümkündür. Çünkü bu virüsler her zaman bizim etrafımızda dolaşıp durur.

Soğuk algınlığı olarak da bilinen nezle ya da basit üşütme yazın sıcak günlerinde bile başımıza gelebilir. Sıcakta terleyip bunalınca serinlemek için klimanın karşısında geçip oturmak ya da sırf esiyor diye ferahlamak için cereyanda durmak terin üzerimizde soğumasına yol açar. Bu da hastalıklara davetiye çıkarır.
Bugünlerde soğuk algınlığı belirtileri başlayınca salgın henüz bitmediği için akla ilk önce Kovid-19 geliyor. Her ne kadar virüs geçirdiği mutasyonlarla etkisini hafifletse de, aşı sayesinde çoğumuz bağışıklık kazanmış olsak da yine de kolayca yakalanabileceğimizi unutmamalıyız. Hastalığı geçirmiş olmak da bir miktar bağışıklık kazandırıyor, durmadan tekrarladığımız sağlıklı yaşam önerileriyle, D-C vitaminleri, quersetin takviyeleriyle daha rahat atlatmak mümkün olsa da yeni mutasyonlarla bulaşıcılığı

Yazının Devamı

Bayramınız sağlıkla geçsin

11 Temmuz 2022

Herkesin sanki sihirli bir değnek değmiş de pandemi ortadan yok olmuş gibi maskeyi ve tedbirleri bir kenara bırakıp umursamadan yaşantısına devam etmeye başlaması maalesef bu hastalığın artık bittiğini göstermiyor. Hatta tam tersi ortalığı boş bulan virüs var gücüyle insanlara bulaşmaya devam ediyor. Zorunlu tedbirler de gevşetildiği için herkes hasta da olsa maske takmadan ortalıkta dolaşıyor hatta uçağa toplu taşımaya binip seyahat ediyor. İnsanla beraber gezen virüs de bir güzel mutasyona uğrayıp yeni dalgalarda sörf yapıyor.

Vakalar artabilir

Bu sene de Kurban Bayramı’nın yaz aylarına rast gelmesi ve 15 Temmuz resmi tatil ile birleştirilerek uzatılabilmesi bu süreyi bir yaz tatili olarak değerlendirmek isteyenlerin tatil beldelerine seyahatine ya da uzaktaki ailesini, sevdiklerini görmek isteyenlerin memleketlerine seyahat etmesi için güzel bir fırsat oldu. Ne yazık ki bu kucaklaşmalarda ve bayram ziyaretlerinde gözle görülmeyen ama hiç de istenmeyen bir misafirimizin daha olabileceğini hiç unutmamalıyız. Bu istenmeyen misafir başımıza öyle işler açabilir ki

Yazının Devamı

Yazın düşük tansiyona dikkat!

4 Temmuz 2022

Tansiyon denince akla genelde yüksek tansiyon gelir. Hep hipertansiyon yani yüksek tansiyonun sebep olduğu olumsuzluklardan bahsederiz. Hipotansiyonu yani düşük tansiyonu pek hastalık gibi görmeyiz. Evet aslında biz kardiyologlar yüksek tansiyonu pek sevmeyiz. Çünkü bu hastalık kalp-damar başta olmak üzere kalp kası, böbrek, beyin ve gözde önemli komplikasyonlara yol açabilir. Ayrıca kalp-damar sağlığıyla, ritim bozukluklarıyla ilgili birçok ilaç aynı zamanda tansiyonu da düşüren ilaçlardır. Kalbin iş yükünü de azaltan bu ilaçların kalp hastalıklarının tedavisinde geniş bir yeri vardır. Şimdi gelin sıcak havada vücudumuzda neler olur hep birlikte inceleyelim.

Damarlar genişler

Vücudumuzda ısı dengesini sağlayan merkez beyinde hipotalamusta bulunur. Sıcaklık artışı olduğu zaman vücut ısısını dengelemek için özellikle cilde yakın damarlarda genişleme meydana gelir. İşte bu yüzden sıcak havada kalınca, hatta kışın da sobanın karşısında oturunca cildimiz kızarır. Sıcağı görünce yanaklarımız pembe pembe olur. Bunun sebebi

Yazının Devamı

Bağımlılık beyinde başlar

27 Haziran 2022

Daha önceki yazılarımda bağımlılıktan bir tür beyin hastalığı gibidir diye bahsetmiştim. Çünkü bağımlılık gelişirken beyinde bir takım bölgelerde bazı nörokimyasal değişiklikler de olur. Bize keyif veren mutlu eden bir uyaranla karşılaştığımız zaman örneğin bunlar hoşumuza giden bir müzik, çok sevdiğimiz çikolatalı güzel bir pasta ya da bir kahve veya bir eylem olabilir. Böyle bir durumda beynin ödül merkezindeki (ventral tegmental alan) nöronlar bize haz veren ve iyi hissettirecek dopamini salgılar. Buraya kadar bir sorun yok.
Keyif aldığımız bir müziği dinlerken beynimizden salgılanan dopaminle de bu keyfi pekiştirmemizin hiçbir zararı yok. Ancak aynı durum bağımlılık yapabilecek bir madde ya da olay ile karşılaşıldığı zaman bu olay ve sonuçları ile de farklı seyrediyor. Zaten mesele de burada başlıyor Beyinde dürtüleri yönetme, muhakeme etme, karar verme gibi faaliyetlerinden sorumlu (frontal korteks) ve korku, öfke gibi duygusal tepkilerden sorumlu (amigdale) merkezlerin de bağımlılık ile ilgili davranışlar üzerine bir takım etkileri var.
Bağımlılık

Yazının Devamı

Plastik eşyalardaki Bisfenol A neler yapıyor?

20 Haziran 2022

1957 yılından beri ticari üretimin içinde olan Bisfenol A (BPA) bazı plastiklerin ve epoksi reçinelerinin yapımında kullanılıyor. 2015 yılında tahmini olarak 4 milyon ton üretilen BPA, dünya çapında en çok üretilen kimyasal maddelerden biri. BPA, hormon-benzeri bir etki ile östrojeni taklit etme özelliğine sahip. 2008 yılından beri bazı hükümetler bu maddenin güvenliğini araştırmaya başladılar. Bu araştırmaların sonucunda FDA, bebek biberonlarında ve bebek maması kaplarındaki BPA ruhsatını kaldırdı. Avrupa Birliği ve Kanada BPA’nın biberonlarda kullanılmasını tamamen yasakladı.
Hayvanlarda yapılan birçok çalışmada düşük miktarda BPA uygulaması ile toksik yani zehir etkisi yaptığı gösterilmesi üzerine 2010 yılında Amerikan gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından yayınlanan raporda BPA’nın özellikle anne karnında ve çocukluk çağında zararlı etkileri olabileceği bildirildi. Kanada, Eylül 2010’da BPA’nın toksik bir madde olduğunu açıklayan ilk ülke oldu. Daha sonra dünyada birçok ülke özellikle

Yazının Devamı

Kan bağışıyla hayat kurtarın

13 Haziran 2022

Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2005 yılından bu yana her yıl 14 Haziran Dünya Kan Bağışçıları Günü olarak kutlanmaktadır. Bu vesile ile kan bağışının önemine dikkat çekilerek insanları bu yönde teşvik etmeye yönelik bilgilendirmeler yapılır. Dilerseniz önce kan neden bu kadar önemli ne işe yarıyor ona bir göz atalım. Kan en önemli yaşam kaynağıdır. Akciğerden aldığı oksijeni dokulara ve dokularda üretilen karbondioksiti de akciğere taşır. Gerekli besin ve hormonları, hücrelere taşırken, onlardan çıkan atık maddeleri de atmak için akciğer, karaciğer ve böbrek gibi organlara taşır. Ayrıca vücut ısı dengesini sağlar, asit-baz dengesini korur.

İhtiyaç duyulan anlar

Kan bağışına ihtiyaç duyulan en sık sebep kanamaya bağlı ani kayıplardır. Kaza ya da herhangi bir sebeple olan yaralanmalar özellikle damar kesileri kan nakline ihtiyaç gösterecek kadar kayba sebep olabilir. Başta kalp ameliyatları olmak üzere bazı operasyonlarda da kan nakline ihtiyaç duyulabilir. Hatta bu sebeple ameliyat hazırlıkları yapılırken sizinle aynı kan

Yazının Devamı

ÇEVREMİZİ KORUMAK BİZE DÜŞER

6 Haziran 2022

İsveç’in Stockholm kentinde 1972 yılında düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’ndan bu yana, her yıl 5 Haziran tarihinde, çevrenin korunması konusunda dünya çapında farkındalık yaratılması ve eylemde bulunulması amacıyla 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak kutlanıyor. Nasıl ki sağlığını korumak, hasta olmamak için gerekli tedbirleri almak ya da hasta oluna doktora gidip tedaviyi başlatmak her yetişkinin kendi sorumluluğunda ise çevreyi korumak da bu dünyada yaşayan her bireyin sorumluluğuna girer. Hatta mecburiyetine tabidir. Zira kendi sağlığınızla ilgilenmezseniz kaybeden sadece siz olursunuz. Ancak çevreyi kirlettiğinizde ve gereken hassasiyeti göstermediğinizde zarar verdiğiniz kişi sadece siz değilsiniz. Aynı çevrede yaşayan diğer kişiler hatta gelecek nesil de bundan olumsuz yönde etkilenir.

Çevremizi, yaşadığımız dünyayı korumak son zamanlarda gittikçe daha da fazla önem kazanmaya başladı. Kuraklık, kıtlık, su kaynaklarının ve enerji kaynaklarının tükenmesi bu gidişle kaçınılmaz son olacak. Hızla artan nüfus ve

Yazının Devamı