Ofis çalışanlarının ortak şikayetleri çalışma şartlarına ve postür hatalarına bağlı olarak sıklıkla boyun, omuz ve bel bölgesindeki ağrılar olarak karşımıza çıkar. Pandemi boyunca evden çalışırken, masa başında ve bilgisayar karşısında da aynı şikayetleri yaşadık. Aynı durum tablet ya da bilgisayar karşısında ödev yapan öğrenciler, oyun oynayanlar, film vs. izleyenlerde de gözleniyor. Yani genci, yaşlısı, çalışanı, çalışmayanı, çocuk ya da ergen herkesi ilgilendiren bir sorun ile karşı karşıyayız. Bunun temelinde postür yani duruş bozuklukları, doğru oturmayı bilememe, uzun süre yanlış pozisyonda hareketsiz bulunma gibi sebepler yatıyor. En sık olarak da ofis çalışanlarında gözlendiği için ne yapılması gerektiğini ve sebeplerini onların üzerinden konuşacağız. Çalışma koşullarına bağlı olarak gelişen bu durum düzeltilmediği takdirde kas yapısında da mikro düzeyde harabiyet de yapabiliyor.
Sebepleri nelerdir?
*Masa başında uzun süre çalışmak,
*Uzun süre sabit ve hareketsiz şekilde ayakta durmak ya da oturmak,
*Bilgisayar kullanırken yapılan duruş hataları,
*Telefonu baş ile boyun arasına sıkıştırarak konuşmak,
*Stres,
*Ağır yük taşımak,
*Boyun ağrısı, bel ağrısı, omuz tutulması, kollarda ağrı ve uyuşmalar en sık görülen şikayetlerdir.
Kadın-erkek cinsiyet farkı gözetmeden ortaya çıkan bu şikayetler yaşla birlikte artış gösterir, kondisyona, kemik ve kasların durumuna göre kişiden kişiye değişir.
Korunmak için neler yapmak gerekir?
*Bilgisayar karşısında beli ve sırtı destekleyecek bir sandalye ile dik oturmalı.
*Kollar dirsekten 90 derece bükülü ve ön kol yere paralel olmalı.
*Diz ve kalça aynı seviyede veya diz hafif yüksekte olmalıdır.
*Ayağın altına hafif bir yükselti konulabilir. Böylece baldır ve uyluklara sandalyenin basınç yapması engellenir, çünkü bu basınç aynı zamanda bacaklarda dolaşım bozukluklarına da neden olabilir.
*Kasları rahatlatma amaçlı esneme, germe gibi egzersizlerin, masajın, yüzme, pilates yoga gibi aktivitelerin de faydası olabilir.
Tedavisi nasıldır?
Devam eden ağrılar için bir ortopedi ya da fizik tedavi uzmanına başvurmak gerekir. Muayeneyi takiben röntgen, MR gibi tetkiklerle ağrıyan bölgedeki patoloji tespit edilerek ağızdan ilaç, fizik tedavi ya da bölgeye kortizon, ağrı kesici, kas gevşetici içeren enjeksiyonlar uygulanabilir. Ağrılar için aynı zamanda tamamlayıcı yöntemlerden de faydalanılabilir. Bunlar:
Akupunktur: Bedenin belirli bölgelerine kıl kalınlığında ince iğnelerin batırılarak uygulanan, geleneksel bir tedavi tekniğidir. Binlerce yıldır kullanılan kimyasal içermeyen, tamamen doğal bir tedavidir yöntemidir. Her yaş grubuna güvenle uygulanabilir. Herhangi bir yan etkisi de yoktur. Amaç enerji akışını dengeleyerek vücudun kendi kendini onarım mekanizmalarını aktif hale getirmektir.
Nöral terapi: Lokal anestezi altında enjeksiyon ile uygulanan nöral terapi, otonom sinir sistemine etki ederek vücudun kendini iyileştirme fonksiyonlarını devreye sokar ve özellikle geçmek bilmeyen bel, boyun ve sırt ağrılarının tedavisine imkan sağlar.
Kupa tedavisi: Tarihi binlerce yıl öncesine dayanır. Özel olarak tasarlanan kupaların, tedavinin gerçekleştirileceği alanda vakum etkisi yaratmasıyla, kılcal damarlardaki kan akışı hedeflenen bölgede toplanır. Böylece kanın, hava basıncının azaldığı bölgeye hücum etmesi sağlanır. Hedeflenen; kan dolaşımının çok daha düzenli bir hale gelmesidir. Bağışıklık sistemini güçlendirir, cilt sağlığını iyileştirir. Kişinin rahatlamasını sağlar, stres faktörlerini ortadan kaldırır. Kanda bulunan toksinlerin atılmasına katkıda bulunur.