■ 13 Nisan günü Milliyet gazetesi alanlar, ikinci manşet olarak “Salkım Salkım Korku” haberini okudular. Türkiye’de şehirlerde yaşayan kimse don olayından haberdar değildi o gün. O haberin hikâyesini mutlaka size anlatmam lazım. Türkiye’deki bir sürü köyde çiftçilik yapanların telefonlarında Milliyet muhabir ve yöneticilerinin telefon numarası kayıtlıdır. Don haberinin istihbaratı bize Gölmarmara’dan, bağı olan bir köylümüzden geldi. Bilgi gelir gelmez ekonomi ve istihbarat servislerimiz çalışmaya başladı. Manisa genelinde hasar tespit çalışmaları daha o gün başlamıştı. İl Tarım Müdürlüğü sonra ilçeler, tüm Gediz havzasını taradı arkadaşlarımız, evet don çok geniş bir alanda bağları vurmuştu.
Türkiye, kuru üzüm ihracatında dünya lideridir, geleni anladık, hasar tespit çalışmaları sürdüğü için haberi ikinci manşet yaptık. Kuzey yarı kürede kiraz hasadı ilk Gediz Havzası’nda yapılır, tamamı Asya’ya ihraç edilir. İlk raporlar orada da soruna işaret ediyordu. Bölge zeytin yetiştiriciliğinde de önemli bir merkez, zeytinliklerle temas kurduk, daha çiçeklenme olmadığı için hasar yoktu. Haberi ikinci manşet yaptık, siz gazeteyi alıp okurken arkadaşlarım Türkiye genelini tarıyorlardı. Fındık, elma, kayısı, aradığımız her yerden don zararı bilgisi alınca bu kez haberi manşete taşıdık ve ardından konu Türkiye’nin gündemi haline geldi.
■ Biz, tarlalarda, çamura aldırmadan dolaşıyoruz. Tarımın Türkiye için önemini biliyor, don yaşanmadan önce de yaşlanan çiftçi nüfusunu manşet haberi olarak sizlere sunuyoruz. Dün de beklenen yağmurların yağmaması nedeniyle hububat üretiminde yaşanan sorunları manşet yaptık. Bizim için şehirlerde gıda enflasyonunu yenmenin yolu tarlalarda olan biteni takip etmekten geçiyor.
■ Sadece tarlalarda dolaşmıyoruz. Ankara büromuz Dışişleri Bakanlığı, büyükelçiliklerde parke zeminler üzerinde adımlar atıyor, diplomasinin sahadaki yansımalarıyla ilgili de Milli Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayii Başkanlığı’nda dolaşıyor. Milliyet’in bir diğer manşet haberi, Türkiye’nin Deniz Mekânsal Planlama çalışması; hem Türkiye’de hem de Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nde büyük yankı uyandırdı. Aydın Hasan’ın haberini manşet yaptığımız çarşamba gününün sabahı Atina’daki gazeteci dostlarımdan çok sayıda telefon aldım. Rum Yönetimi Lideri de çarşamba gününe Milliyet’in manşet haberine dair sorularla başladı, bilgisizliğini saklayan cevaplar vermeye çalıştı; “Türk medyası, Türk devleti lehine haberleri çarpıtır” dedi. Çarşamba öğlene doğru harita ortaya çıkınca, 75 yıldır diplomasi haberciliğinin öncüsü olan Milliyet’in çarpıtmadığı, doğru haber yaptığı ortaya çıktı elbette.
■ Teknik bilgiler de içeren bu haber Türkiye’nin gündeminde 48 saat konuşuldu ama Atina ve Güney Lefkoşa’da halen konuşuluyor. Don olayı gıda enflasyonunu etkileyeceği için sokağın gündeminde daha uzun kalıyor, bu normal.
Milliyet olarak gözümüzü Ege ve Doğu Akdeniz’den ayırmıyoruz. Bir yandan Ege, barış denizi olsun diye uğraşıyoruz, diğer yandan karşı yakadaki maceraperestlerin 12 mil hayâli gerçekleşirse İstanbul’dan İzmir’e giden bir teknenin 3 kere Yunan karasularından geçmek zorunda kalacağını da unutmuyoruz. Diplomasi ve savunma haberciliği ısrarlı takip gerektirir, biraz da bunu yapalım diye girilecek bir alan değildir.
■ Gazeteciliği masa başında yapmayınca Milliyet’in aldığı ödüllerin sayısı da hızla artıyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Başarı Ödülleri’nde Görsel Yönetmenimiz Ersoy Diyar, son dönemin en başarılı muhabiri Çiğdem Yılmaz ve Milliyet’in geleceğinde yer alacağını bildiğimiz sayfa sekreterimiz Ayberk Gökbak ödül almışlardı. Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin 40 yıldır devam eden Yılın Basın Fotoğrafları yarışmasında Milliyet’e 3 ödül birden geldi. Mesleğin duayeni Mustafa İstemi ağabeyimiz ile Uğur Yıldırım ve Yavuz Özden toplam 6 kategoride Milliyet’e ödül getirdiler. Hepsini kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum.
■ Bu haftanın yoğun gündemi arasında manşet yapamadığımıza üzüldüğüm bir haber var, onu da yazmam lazım. Milliyet’in Eğitim Servisi Müdür Yardımcısı Ozan Kadüker, Türkiye’de yıllığı 2 milyon liraya yaklaşan anaokullarıyla, dünyanın sayılı üniversitelerinin yıllık eğitim ücretlerinin neredeyse aynı noktaya geldiğini ortaya koyan bir habere imza attı. Türkiye’de eğitim haberciliği Milliyet ile başlamıştı, bu gelenek bugün ve en önemlisi yarın da en doğru isimlerle yine Milliyet’te devam edecek. Aysel Bozan Yılmaz ve Ozan Kadüker, eğitimin tüm taraflarıyla aynı mesafede, araştırmaya dayanan, binlerce sayfa kılavuzu okuyup, yüzlerce telefon konuşması yaparak hazırlıyorlar haberlerini. Lise ve üniversite sınavları döneminde en önemli ve doğru eğitim haberlerinin adresi yine Milliyet olacak.
■ Tüm bu koşuşturma okurumuza başka yerlerde bulamayacağı haberleri sunmak için yapılıyor. Bunun sürebilmesi için okurlarımıza da düşen bir görev var. Gazeteyi kağıttan okuyun, okuduktan sonra o gazeteyi bir başkasının da okuması için görünür bir yere bırakın. Unutmayın ki, gazete okurun bedel ödeyerek ulaştığı tek haber kaynağı ve bu yüzden de sokak en çok gazetelerde güç sahibi.
■ Herkese sağlıklı bir hafta ve iyi okumalar diliyorum...