“Çocuklar da hayat gibi hep şimdiki zamanda”

1 Aralık 2018

Yıllardır sanatın pek çok alanında evlerimize konuk olan sevilen tiyatrocu Sevinç Erbulak ile anlatılıcığını üstlendiği yeni çocuk oyunu “Orman Lokantası”nı ve anneliği konuştuk.

İş Sanat‘ın hazırladığı müzikli masal serisi Evvel Zaman Dışından Masallar’ın ilk oyunu “Orman Lokantası” 9 Aralık Pazar günü çocukları eğlence dolu bir maceraya davet ediyor. Yekta Kopan’ın kaleme aldığı, Serdar Biliş’in yönetmenliğini üstlendiği oyun Sevinç Erbulak’ın anlatıcılığı ile renkleniyor. Erbulak ile “Orman Lokantası” oyunu için bir araya gelsek de çocuklar, hayaller ve yeni kitabı üzerine sıcak bir sohbet yaptık.

- İş Sanat’ta “Orman Lokantası” adlı bir çocuk oyunu sergiliyorsunuz. Siz bir anne olarak çocuklarımızın geleceği için nasıl hayaller düşlüyorsunuz?

Ben kızım Kavin olmadan önce, onunla ilgili çok hayal kurdum. Planladım, projelendirdim ama onların hiçbiri gerçek olmadı. Çünkü o, birey olarak geliyor zaten. Sen ne kadar romantik hayaller kurarsan kur, hayal gücün ne kadar sınırlı veya geniş olursa olsun o gerçekçi şato sana diyor ki; o öyle olmaz. Kavin’den sonra özellikle, akışta kalmayı daha çok seviyorum. Çünkü hayat aslında hiç öyle elle tutulabilir ve dizginlenebilir bir şey

Yazının Devamı

“Her 10 bebekten biri hayata erken başlıyor”

18 Kasım 2018

17 Kasım Dünya Prematüre Günü vesilesiyle, Türk Neonatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Koç ile erken doğum hakkında bilinmesi gerekenleri konuştuk.

Her yıl dünyada 15 milyon, Türkiye’de ise 150 bin bebek prematüre doğuyor. Üstelik daha önce mümkün olmayan gebeliklerin, üreme teknikleriyle mümkün hale gelmesiyle, erken doğum sayısı her yıl artıyor. 17 Kasım Dünya Prematüre Günü’nde, farkındalık yaratmak amacıyla bir sergi açan Türk Neonatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Koç, “Nutricia işbirliğinde hazırladığımız bu fotoğraf sergisinde, yaşama tutunma istekleriyle hayatta kalabilmiş ve hikayelerinin birçok anneye umut olabileceği çocuklarımıza yer verdik. Beslenmeden bakıma kadar gerekli tüm önlemler alındığı takdirde, prematüre doğan bebeklerin de sağlıklı bir biçimde gelişimlerini sürdüreceğini ebeveynlere anlatmak istiyoruz” diyor.

- Prematüre doğum ne anlama geliyor ve oranları nedir?

37’nci hafta tamamlanmadan gerçekleşen doğumlara “prematüre doğum” denir. Prematüre bebekler kendi içinde derecelendirilir; 28 haftadan erken doğanlara aşırı prematüre, 29-32 hafta arasında doğanlara çok prematüre ve 32-37 hafta arasında olanlara ise orta ya da geç prematüre bebek denir. Dünya

Yazının Devamı

İyi geceler meditasyonu

3 Kasım 2018

Çocuklara yönelik geliştirdiği “Kurbağa Metodu” ile Hollanda başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde dikkat eğitimleri veren terapist Eline Snel ile çocuklarımıza nasıl destek olabileceğimiz hakkında konuştuk.

Stres dolu yaşamlarımızda, çocuklarımız da en az bizler kadar gergin. Yapılan araştırmalar, duygu ve düşüncelerine dikkat verebilen, meditasyon yapan çocukların daha sakin olduğunu ve daha iyi öğrendiğini gösteriyor. Meditasyonun sadece bir araç olduğunu, günün her anında çocuklarımızla mindfulness (dikkat) egzersizleri yapabileceğimizi söyleyen Snel, “Bir Kurbağa Gibi Sakin ve Dikkatli” kitabında bahsettiği tekniklerden biri olan “İyi Uykular Meditasyonu” ile dünya üzerinde milyonlarca çocuğun kolayca uykuya geçtiğini söylüyor.

- Günümüzde neredeyse iki çocuktan birine hiperaktivite, dikkat eksikliği gibi teşhisler konuyor. Çocuklara kızmadan, eleştirmeden rahatlamaları için nasıl yardımcı olabiliriz?

Bence dikkat eksikliği ve hiperaktivite tanısı konan her çocukta bu yok. Evet çocuklar 15 sene öncesine göre daha huzursuzlar ve bunu davranış olarak gösteriyorlar. Ama bunun ana sebeplerinden biri etrafta çok fazla uyaran olması. Ve artık neredeyse bu uyaranlara bağımlı

Yazının Devamı

“Normal” Kime Göre? “Anormal” Neye Göre?

23 Ekim 2018

“Erişilebilirlik binalara ve kamusal alana olduğu kadar, hizmetlere erişimi de kapsayan çok boyutlu bir kavram. Bu nedenle erişilebilirlik tartışmaları mimari tasarım kadar, eğitim, sağlık, istihdam ve devlet hizmetlerine erişimi de kapsıyor. Ayrıca erişilebilirlik, dışlayıcı bakışlara maruz kalmadan görünür olma hakkını da içeriyor. Tüm bu farklı boyutlar birbirinden bağımsız değil; birbirini pekiştirir nitelikte. Örneğin, mekanın erişilemez olması, engelli kişinin evin özel alanına kapanmasına yol açtığı için, zamanla kişinin kamusal alanda, iş yerinde, konser salonunda, okulda görünür olmaması “NORMAL”, kişinin bu mekanlardan yararlanması, hatta yararlanmayı talep etmesi “ANORMAL” addedilebiliyor. Yeni “normal” kişinin eve kapanması olunca, mekanı ve hizmetleri erişilebilir kılmanın bir gereklilik olduğu düşüncesi kolaylıkla gündem dışı kalıyor. Oysa toplumsal hayata katılım, onu şekillendirme, orada görünür olma hakları temel vatandaşlık hakları. Dolayısıyla erişilebilirliği tartışmak vatandaş olmanın anlamını tartışmakla eşanlamlı. Sadece engelli bireyler açısından değil, herkes için…”

Koç Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Dikmen

Yazının Devamı

100 çocuktan 43’ü online zorbalığa uğruyor

20 Ekim 2018

Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, “Siber zorbalığa karşı toplumsal olarak sürdürülebilir bir kampanya başlatmalıyız. Şimdi başlayacak bir kampanyanın meyvelerini 20 yıl sonra alabiliriz” diyor.

Günümüzde gençler günlerinin çoğunu internette geçiriyor. Şiddet, pornografi ve siber zorbalık gibi negatif durumlara maruz kalıyor. Bu durum zihinsel gelişimlerini etkilediği gibi ruh sağlıklarını da ciddi oranda bozuyor. Dünya verilerine göre, gençlerin yüzde 43’ü en az bir kez online zorbalığa uğruyor. Sanal kumar oynama yaşı 14’e indi. Geçtiğimiz yıl 100’den fazla çocuk, internet oyunları yüzünden intihar etti. Bağımlılık konusunda uzman, psikiyatrist, Prof. Dr. Nesrin Dilbaz ile bu korkutucu tabloya karşı, çocuklarımızı zorbalıktan nasıl koruruz ve kendilerini korumayı nasıl öğretiriz hakkında konuştuk.

- Çocuklar arasında zorbalık neden bu kadar arttı?

Günümüz ebeveynleri çocukları için dünyaları verecek psikolojide. Daha başları ağrımadan ağrı kesici veriyor, sürekli anlamsız övgüler sarf ediyorlar. Dünyanın merkezinde sadece kendi çocukları var. Teknoloji de devreye girince, çocuklar bu gerçekliğe inanmaya başladı. Çok fazla bireyseller, hiç empati kuramıyorlar. Bunun sonucu olarak da bir

Yazının Devamı

Siz Hangi Çeşit Bağlananlardansınız?

12 Ekim 2018

Bağlanma kavramı son yıllarda çok popüler oldu. Çevremde hemen herkesin, doğru ya da eksik, bağlanma kuramına karşı bir fikri var diyebilirim.

Bebeğin, bakım verenle (çoğunlukla anne oluyor) kurduğu ilişkinin kalitesi, yaşam boyu kuracağı ilişkilerin kalitesini belirliyor! Bu bilgiyi ilk öğrendiğimde, omuzlarımda hissettiğim yük bir ton daha artmıştı. “Evet yine her şeyi annelerin üstüne yıkan, mükemmel olmak zorunda oldukları hissini perçinleyen, suçluluk duygularını katlayan bir bakış açısı” diye düşünmüştüm. Öyle ya, bebekken annemle kurduğum ilişkinin mahkumu olmak zorunda mıyım yani? Hayatım boyunca yaptığım ya da yapacağım şeylerin hiç mi önemi yok? Yıllar içinde hem kişisel merakım, hem psikoloji öğrenciliğim nedeniyle bağlanma kuramı hakkında çok okudum. Fakat işin teknik kısmını bilmek, her zaman hayata geçirebilmek anlamına gelmiyor.

Ebeveynimle bağlanmamın kölesi değilim!

Geçen yıl Nilüfer Devecigil’in “Işığın Yolu” kitabını okuduktan sonra kafamda bazı şeyler netleşmeye başlamıştı. Üzerine geçen hafta gittiğim “Bağlanma Eğitimi” eklenince, sanki bulutlar aralandı ve ışığı görmeye başladım. İyi haberi hemen vereyim; evet ebeveynlerimizle bağlanma stillerimiz,

Yazının Devamı

Çocuğa hayatı anlatabilen kitap, doğru kitaptır

6 Ekim 2018

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necdet Neydim, “Çocukla kitap üzerinden iletişim kurabiliyorsak, o kitap nitelikli kitaptır” diyor.

Bilgiye her an, her yerden ve sınırsızca ulaştığımız bir çağın içinde yaşıyoruz. Anne babaların kafası çok karışık. Nasıl iyi bir ebeveyn olmalıyım, hangi gıdayı yedirmeliyim, sütün fazla olması için ne yapmalıyım, doğru okulu nasıl seçeceğim, ne zaman televizyon izletmeliyim gibi yüzlerce sorunun, yüzlerce cevabı var etrafta. Bu sorulardan biri de “Çocuğuma kitap okuma alışkanlığını nasıl kazandırırım?” ve “Hangi kitapları okumalıyım?” Çocuk ve kitap konusunu İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi akademisyen, çevirmen ve yazar Doç. Dr. Necdet Neydim’le konuştuk.

- Çocuk kitabı seçerken nelere dikkat etmeliyiz?

Öncelikle çocuğun yaşına ve gerçekliğine uygun içerikli kitapları seçmek önemli. Bir kitabın okunabilirliğini belirleyen en önemli özellik, resim-metin bağlamının dengeli ve yaratıcılığı güçlendirici olmasıdır. Resimli kitaplarda, illüstrasyon, anlatılan öykünün görsel olarak yansımasıdır. Kitabı elinize aldığınızda sadece resimlere bakarak bir metin oluşturabiliyorsanız, o kitap görsellik ve estetik açıdan çocuğa uygundur. Çünkü çocuk

Yazının Devamı

İçimizdeki “Hadi Canavarları” ve Çocuklarımız

26 Eylül 2018

Bir salyangoz düşünün, kendi ritminde. Arkasından ittirmemiz ne kadar fayda sağlar? Belki bir süreliğine daha hızlı mesafe almasını sağlarız. Ama onun doğal ritmini bozmamız, işleri karıştırmaktan başka bir işe yaramaz. Müdahale etmeyi bıraktığımızda yine kendi akışına döner çünkü doğası böyledir.

Doğada akış hep var. Bizler de doğanın bir parçasıyız. Sadece o akışı kaybediyoruz zaman zaman. Haksız mıyız? Hayır. Modern hayatın bize kattığı marazlardan biri diyelim. Ama arada doğamızı hatırlamaya ihtiyacımız var.

Yavaşlamak neden zor?

Peki yavaşlamak neden zor? Çocuklar ve yetişkinler zamanı aynı paralelde yaşamıyoruz. Biz yetişkinler genelde ya yaptıklarımızı ya da yapacağımız şeyleri düşünüyoruz. Hoşumuza gitmeyen, acı veren düşüncelerden/deneyimlerden kaçmaya çalışıyoruz. Çocuklar ise tam da yaşadıkları an'ı yaşayan, bunun keyfini süren canlılar. Üstelik her insanın ritmi birbirinden farklı. Bazı çocuklar zamanı yönetme konusunda daha uyumlu, iç disiplini olan, bazıları ise zamanı unutup, yaptığı şeyde akıp giden karakterde olabilir. Bunun farkına varmak ve anlayışla yaklaşmak ilk adım olabilir. Herkes, her zaman birbirinin ritmine uymak zorunda değil.

Başka neler

Yazının Devamı