Duyguları bastırmak ileride hastalık nedeni

22 Eylül 2018

Bağımlılık, çocukluk travmaları, stresin bedensel etkileri üzerine çalışmalar yapan Dr. Gabor Mate, Code Lotus ve Amerikan Hastanesi işbirliğiyle İstanbul’daydı. Dr. Mate çocukların duygusal ihtiyaçlarının önemini anlattı.

Eğer siz ‘hayır’ demeyi beceremezseniz, gün gelir vücudunuz ‘hayır’ der” diyor Dr. Gabor Mate. Zihin ve bedenin ayrılmaz bir parça olduğunu söyleyen Mate, “Duygusal ihtiyaçlarını görmezden gelen insanlar, MS, ALS, kanser, astım gibi hastalıklara yakalanıyor. Öfkenizi bastırdığınızda, bağışıklık sisteminizi baskılıyorsunuz. Duygusal ihtiyaçlarımızı karşılamayı ise çocuklukta, ebeveynlerimizle ilişkimizde öğreniriz” diyor.

- Travmatik çocukluk yaşantılarının, yetişkinlikte bağımlılık, suça yatkınlık, pedofili gibi etkilerinden bahsedebilir miyiz?

Küçük çocuklar çok kırılgandır ve tamamen yetişkinlere bağımlıdır. Yetişkinlerle olan ilişkileri kendilerini ve dünyayı nasıl gördüklerini şekillendirir. İncindiklerinde kaçamazlar ve mücadele edemezler. Ama bir şekilde kendilerini savunmaları gerekir. Bunu da bilinçsizce, duygularını, kalplerini kapatarak yaparlar. Yani yetişkinlikte vicdansız gibi görünen kişiler, o kadar incinmiş olan kişilerdir ki, savunma için çok

Yazının Devamı

Çocuklarımızın Ne Yediğinden Sorumluyuz

14 Eylül 2018

Anne/babalar için çok hassas iki konu varsa, biri uyku biri de yemek. Çocuğumuzun ne yediği ve ne kadar yediği bizler için çok önemli şüphesiz. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada raflar, hazır/paketli gıdalar, hormonlu tohumlar, ilaçlı besinlerle dolu. Bu konuya kafayı fazlaca taktığınızda insanın psikolojisinin bozulmaması çok zor. Bence asıl olan çocukların ne kadar yedikleri değil. Ne yedikleri ve yedikleri gıdaların besin değerleri. Çünkü besin değeri düşük gıdalar çocukları beslemediği gibi, sağlıklarını da bozuyor.

Yedikleri çocuğumu besliyor mu?
Son dönemde çıkan şarbon haberleri, tavukla ilgili yıllardır söylenenler, her tarafımızı saran ve çocuklarımızın aklını çelen paketli gıdalar derken, eve ne alacağımızı, çocuklara ne yedireceğimizi şaşırdık. Elbette konuyu sorun haline getirip, çocuğumuzda beslenme konusunda bir takıntı yaratmamak gerek ama ebeveynler olarak çocuklarımızın ne yediğinden sorumluyuz. İyi beslenmek bir lüks haline geldi maalesef. Ama bu konuda hala yapabileceklerimiz var. Elimiz her zaman çocukların yediklerinin üstünde olmalı, ulaşabildiğimiz kadar doğru ürünlere ulaşmalı ve çocuklarda sağlıklı beslenme alışkanlıkları oluşturmalıyız. Ve yanlış

Yazının Devamı

Çocuk sınıfta, anne kapıda ağlamasın

8 Eylül 2018

Yeni eğitim-öğretim yılı başlıyor. Çocuklar kadar aileler de heyecanlı. Özellikle de çocuğu ilk kez okula başlayacaklar… Okula uyum sürecini sağlıklı atlatmanın yollarını, konunun uzmanı eğitimci ve psikologlarla konuştuk

Psikolog Nilüfer Devecigil:

“Çocuğun öğretmene bağlanması önemli”

- Okula başlama sürecinde çocuk tarafında neler oluyor?

Bizim milyonlarca yıllık bir ilkel beyin geçmişimiz var. Çocukta da bu dönemlerde ilkel beyin çalışıyor. Yeni girdiği okul ortamı onun için vahşi orman. Ebeveynine yapışıyor ki, ormanda kimse onu yemesin. Durum böyleyken çocuğu götürüp hiç tanımadığı bir öğretmen ve ortama sokup “Burada kal” diyoruz. O zaman sistem alarma geçiyor. Bu nedenle ebeveyn ve eğitimci olarak bu geçişe süre vermem gerekiyor. “Ben buradayım, güvende olana kadar bir yere gitmiyorum” diyerek. Önemli olan geçiş sürecinde öğretmene bağlanması. Biz hep ‘ne öğretiyor’ sorusunda kayboluyoruz ki bu dönemde bunlar da ekstra stres sebebi olabiliyor.

- Çocuğu okula gitmek istemeyen ebeveynler ne yapmalı?

Ebeveyn diyor ki; “6 aydır kapıda oturuyorum.” Bu hiçbir işe yaramaz. Herkes gitmiş sen oturuyorsan demek ki çocuğun sisteminde problem var. Bu çocuğa da, anneye de ekstra yük. Çocuğu a

Yazının Devamı

Hiçbir Çocuk Ağlayarak Okula Alışmaz

3 Eylül 2018

Kızım yuvaya başladığında 3 yaşını doldurmamıştı. Gayet sosyal, konuşkan, oyuncu, çişini, kakasını halletmiş, yemeğini yiyen bir çocuktu. E ben de çalışıyordum, yarım gün okula gitmesi, yeni arkadaşlar edinmesinde ne sakınca vardı. Fakat işler hiç de beklediğim gibi gitmedi. Sınıf kapısındaki bekleyişim, tüm anne/babaların bir bir çekilmesine, okulun rutin programına dönmesine rağmen bitmiyordu. İçime sinmeyen şeyler vardı, o ağlarken ya da gözlerimin içine endişe dolu bakışlarla bakarken çıkıp gitmek asla doğru gelmiyordu. Üstüne üstlük Derin giderek daha gergin oluyordu. Kesinlikle okula gitmek istemiyordu. Her gün bin bir yalvarma ve hatta zorlama ile ilk dönemi geçirdik. İkinci dönem ise toplamda 1 ay zor gitti diyebilirim.

Bir yerlerde bir yanlışlık vardı ama nerede… Neden benim çocuğum da herkesin çocuğu gibi güle oynaya okula gitmiyordu. Ne güzel okuldu işte, neden korkuyordu. Kafamda bunun gibi onlarca soru ile hem ona hem kendime hayatı zindan ettiğim bir dönem Sevgili Nilüfer Devecigil ile tanıştım. Ve hayatım/hayatımız değişti. Okul hayaline 1 yıl ara verdik ve bu süreci oyun terapileri ile geçirdik. Ve ben sorduğum soruların cevabını yanlış yerde aradığımı

Yazının Devamı

'Bir deney, bin okumaya bedel'

1 Eylül 2018

Kanser üzerine buluşlarıyla dünyada çığır açan, ünlü Türk bilim insanı, Harvard Üniversitesi profesörlerinden Mehmet Toner ile bilim ve çocuk konuştuk.

Yaşadığımız kültürde “İnsanın başına ne gelirse meraktan gelir”, “Merak kediyi öldürür” diyerek büyütülüyoruz. Çok soru sormak, sorgulamak ve meraklı olmak olumsuz olarak algılanıyor. Sonra da ülkemizden neden bilim adamı çıkmıyor, yeni icatlar neden yok diye yakınıyoruz. Oysa ki bilim sandığımız kadar uzak değil, bilim hayatın ta kendisi. Bu hafta, uzun yıllardır hayranlıkla takip ettiğim, araştırmaları ve buluşlarıyla tıp bilimine yön veren, YGA (Young Guru Academy) Danışma Kurulu üyesi, Harvard Üniversitesi Profesörü Mehmet Toner ile çocuklara bilimi nasıl sevdiririz hakkında konuştuk.

- Bilimden bu kadar uzak bir toplum olmamızın nedeni ne?

Ben bir bilim insanı olarak, bilimi “meraklı insanın hakikati araması” olarak tanımlıyorum. Her çocuk güçlü bir merak güdüsüyle doğuyor. Yani, her çocuk bir bilim insanı olarak doğuyor. “Açma bozarsın”, “Elleme kırarsın” diyerek içlerindeki merak duygusunu törpülüyoruz. Çocukların merak etmelerine, gerçeği aramalarına, keşfetmelerine izin verdiğimizde, doğal olarak bilime yaklaşıyorlar.

Yazının Devamı

Masal dinleyen çocuk hayata hazırlanır

18 Ağustos 2018

15 yıldır Türkiye’de yaşayan Fransız masal anlatıcısı, eğitmeni ve sanat terapisti Judith Malika Liberman ile masalın ve masal anlatmanın çocuklar için önemini konuştuk.

Judith ile tanışana kadar kızıma masal anlatmayı sevdiğim söylenemezdi. Çünkü klasik masallar beni rahatsız ediyordu ve masal üretecek yaratıcılıkta olmadığımı düşünüyordum. Geçen yıl katıldığım “Anlatma Okulu”nda masallar dünyasına harika bir yolculuk yaptım. O zamandan beri masallara bakışım değişti, uyku öncesi zamanlarımız şenlendi, sohbetlerimiz zenginleşti. Anne-babaların masallardan korkmaması gerektiğini, masalların çocukları gerçek hayata hazırlayan korunaklı alanlar olduğunu söyleyen Judith, “Herkes masal anlatabilir çünkü herkesin cebinde bir hikayesi vardır” diyor.

- Anne babalar kitap okuyor ama masal anlatmakta neden zorlanıyor?

Kitap okumak elbette çok değerli, faydası çok. Ama anlatmak bambaşka bir şey ve ikisine de yer açmalı. Masal anlatırken bir metne bağlı kalmadığımız için yaratıcılığımızı kullanıyoruz. Yaratıcılık riske atılmak demek, cesaret istiyor. Bir kalkanın arkasına saklanır gibi kitap okumanın arkasına saklanırsak, yaratıcı cesaret örneği olamayız. Masal anlatarak, yaratıcılığa,

Yazının Devamı

'Çocukları bağımlılıktan kurtarmanın en iyi yolu doğa'

4 Ağustos 2018

Macera, aksiyon ve başarılarla dolu geçen bir hayatın ardından, eşi Mine Mahruki ile birlikte çocuklara doğayı sevdirmek amacıyla “Doğada Liderlik” kampları düzenleyen Nasuh Mahruki ile çocuk gelişiminde doğanın önemini ve çocuklarıyla ilişkisini konuştuk.

Milli sporcu, profesyonel dağcı, yazar ve fotoğrafçı Nasuh Mahruki’nin evine girdiğimde yaptığı tırmanışlardan, dalışlardan, motorla dünya gezilerinden, AKUT çalışmalarından kalan eşyalardan, çektiği fotoğraflardan gözlerimi alamadım. Evin her köşesi yaşanmışlıklarla dolu. Müzede ise binden fazla ödül ve plaket var. Böylesine dolu geçen bir hayat sonrası, şimdilerde eşi Mine Mahruki ile çocuklar için doğada liderlik temalı kamplar düzenliyor. Beş yaşındaki oğlu Barlas, üç yaşındaki kızı Bilge, köpekleri, bahçedeki kaplumbağaları, tavukları ve kuşlarıyla evlerinde beni ağırlayan Mahruki çifti ile sıcacık bir sohbet gerçekleştirdik.

- “Nasuh Mahruki Doğada Liderlik Okulu” ile neler yapıyorsunuz?

Doğa sporlarına çok genç yaşta başladım ve uzun zamandır böyle bir proje aklımdaydı. Çocuk sahibi olduktan sonra haliyle hayatımızın merkezi çocuk oldu. Eşim Mine ile artık hayalimizi gerçekleştirelim dedik ve 2 yıl önce kamplara başladık.

Yazının Devamı

“Doğal oyun oynamayanlar problemli yetişkinler oluyor”

21 Temmuz 2018

Doğal ebeveynlik, bağlanma ve mindfulness eğitimleri ve oyun terapileriyle pek çok ailenin yoluna ışık olan psikolog Nilüfer Devecigil ile oyunun önemini konuştuk.

Nilüfer Devecigil, pek çok anne-baba gibi bana da şifa olan bir terapist. İki yıl önce oyun terapilerini yaptığı odasına girdiğimde, oyun oynamaya dair bildiğim her şey yerle bir oldu ve sıfırdan başladım. Peki ebeveynler olarak oyun oynamakta neden zorlanıyoruz? Oyunun önemi ve gücü ne? Oyun oynamayı bilirsek ne kazanırız? Doğduğumuz andan itibaren oyun oynamayı bilen varlıklar olduğumuzu söyleyen Devecigil, “Çocukların başarılı, kendine güvenen, sosyal yetişkinler olmaları için oyun oynayacak zamanlar yaratmalıyız. Oyun bir zaman kaybı değildir” diyor.

- Çocuk gelişimi için oyun neden bu kadar önemli?

Oyun çocuğun dilidir ve daha doğduğu andan itibaren başlar. Çocuklar başka türlü iletişim kurmayı bilmezler. Çocuğun kendini ifade edebilmesi, sinir sisteminin gelişimi, dış dünyaya uyumlanabilmesi, ilişki kurabilmesi, ebeveynine güvenli bağlanabilmesi için oyun çok önemlidir. Biz farkında olmadan, “Ah canım burdayım, hanimiş, burnu burda” gibi söz ve hareketlerle çocuğa uyumlanıyoruz. Sonra bunlar yavaş yavaş diyaloğa

Yazının Devamı