Levent Köprülü

Kovid-19 salgını sonrasında “yeni dünya”nın çok farklı olacağını belirten oto kiralama şirketleri, şimdiden kafa patlatmaya başlamış bile. Özellikle bireysel kiralama çözümleri ve dezenfekte işlemlerinin fark yaratması bekleniyor

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının, otomotiv sektöründe alışılmış pek çok şeyi değiştirmesi bekleniyor. Bunlardan biri de kuşkusuz kiralama... Kovid-19 salgını sonrasında “yeni dünya”nın çok farklı olacağı beklendisi, şimdiden kiralama firmalarını düşünmeye ve yeni ürünler geliştirmeye yöneltmiş.

Kiralama sektörünün, özellikle uzun dönemli kiralamada şu ana kadar çok fazla etkilenmediğini belirten Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekici, “Araçları kullanan bireyler toplu taşıma tercih etmediklerinden araçları bırakmak istemiyor. Şirketlerse, faizin düştüğü dönemlerde çok uygun fiyata kiraladıkları bu araçları, işleri kısmen daralsa da, geçici bir durum olduğunu düşünerek,

Yeni tip koronavirüs nedeniyle uzun süre duraksayan Türk otomotiv sanayinde çarklar yeniden dönmeye başlarken, yüzde 85’lik kapasiteye ancak eylül ayında ulaşılabileceği belirtiliyor

Türkiye’de de etkisi bir hayli hissedilen yeni tip koronavirüs salgını, özellikle otomotiv sektöründe çarkları büyük ölçüde durdurmuştu. Ana sanayide üreticiler, geçen haftadan itibaren üretime dönmeye başlarken, yan sanayi firmaları da, buna paralel olarak çalışmalarını artırdı. Nisan ayında otomotiv üretiminde kapasite kullanımının ortalama yüzde 20 civarında olacağı konuşulurken, eylül ayına kadar kademeli olarak yüzde 85’e ulaşması bekleniyor.

Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, Türk otomotiv endüstrisinin aslında salgını önceden fark ettiğini ve tedbirlerini özellikle Avrupalı sanayicilere göre daha erken aldığını hatırlattı. Ana sanayi ve tedarik sanayi tarafında üretime ara vermemek için direnen firmalar bulunduğunu, ancak talep

Koronavirüs salgını nedeniyle, mart ayı ortalarında aldıkları kararla üretime ara veren otomotiv firmaları, tesislerini 20 Nisan’dan itibaren açmaya başlıyor.Türk otomotiv üreticilerinin büyük bölümü, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle durdurdukları üretim faaliyetlerine, 20 Nisan’dan başlayarak gerekli önlemlerle birlikte tekrar başlayacaklarını duyurdu.

Kovid-19’un etkilerini azaltmaya yönelik önlemler çerçevesinde, üretim faaliyetlerine 30 Mart tarihinden başlamak üzere 9 gün süreyle ara verdiğini duyuran Anadolu Isuzu, daha az çalışan ve alınan ek tedbirlerle birlikte 14 Nisan’da üretime döndüğünü açıkladı. Aynı şekilde Mercedes-Benz Türk (MBT) de, gerekli tedbirleri alarak ve gelişmeleri yakından izleyerek, bugünden itibaren Hoşdere Otobüs Fabrikası’nda üretime başlıyor. MBT, 24 Nisan’dan itibaren de Aksaray Kamyon Fabrikası’nda faaliyetlerine tekrar başlayacak.



Birer hafta erteleme

OSD Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, gelişmeleri günü gününe izlediklerini, ancak her şeyin çok çabuk değiştiğini belirterek “Bu nedenle sadece A, B değil, Z planlarımız bile var” dedi

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, tüm dünyada ekonomik ve sosyal hayatı durma noktasına getirirken, yöneticileri de bir plan yapma noktasında hayli zorluyor. Bu, elbette otomotiv sektörü için de geçerli. Bir yandan üretim dururken diğer yandan da satışlar “araçsızlık”ın da etkisiyle düşme trendinde. Türkiye’deki otomotiv sektörü de, benzer durumları yaşıyor. Avrupa pazarlarındaki “durgunluk” ve küresel çapta tedarik sanayinin molalar vermesi, Türkiye’deki fabrikaları da etkiliyor. Zorunlu tatile giren fabrikaların, yeniden açılma tarihleri “şimdilik” Nisan sonunu gösterse de, henüz kesin değil gibi görünüyor.

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, Türkiye’de salgının Mart ayında yüksek sesle konuşulmaya

Salgın nedeniyle üretimde yaşanan duraklamaya rağmen firmalar, satış ve satış sonrasına yönelik aktif çözümler sunmaya başladıYeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle Türkiye’de de otomotiv sektöründe sıkıntılar yaşanırken, firmalar, özellikle satış ve satış sonrasına yönelik “aktif” çözümler geliştirerek uygulamaya alıyor. Bu anlamda kimi firmalar, özellikle servis hizmeti için “evden alıp eve teslim etme”, dezenfekte etme gibi hizmetler sunarken, bazı markalar da internet üzerinden satış, “sanal showroom”, bir defada en fazla iki müşteriyi kabul etme benzeri uygulamalara ağırlık veriyor.

Bu kapsamda Renault ve Hyundai bayileri, özellikle virüs salgını nedeniyle servise gitmek istemeyen ya da çekinen müşterilerine farklı bir hizmet sunmaya başladı. Bu çerçevede servisler, bakımı yapılacak araçları müşterinin evinden teslim alıyor ve işlemleri biten aracı yine eve teslim ediyor. Her iki marka da, müşterilerin arzu etmesi halinde araçların dezenfektasyonunu da gerçekleştiriyor.

Koronavirüs nedeniyle Türkiye’de de otomotiv sektöründe gergin bir bekleyiş var. Firmalar ve satış sonrası teşkilatlar, bu dönemi atlatabilmek amacıyla kendi stratejilerini belirlemeye çalışıyor

Tüm dünyayı ve tüm sektörleri etkisi altına alan koronavirüs salgını, otomotivi de gergin bir bekleyişe soktu. Geciken ve “sarkan” siparişler nedeniyle şimdilik büyük bir durgunluk yaşamayan Türk otomotiv pazarı, virüsün asıl yansımasını nisan ayında görmeyi bekliyor. Pek çok distribütör ve bayi, bu dönemi atlatmak için farklı stratejileri uygulamaya koyarken, mümkün olduğu ölçüde istihdamını korumayı, ayakta kalmayı, kısacası virüsün etkilerinin ortadan kalkmasıyla oluşacak talep için “hazır beklemeyi” hedefliyor. Bunun için her bir firma, birden fazla senaryo çalışmaya başlarken, “en kötü”ye göre hazırlıklar yapıyor...

‘Ertelenen talep pazarı artıracak’

Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş CEO’su Ali Haydar Bozkurt, satış ve kar etmek gibi

Daha önce savaş dönemlerinde askeri teçhizatlar üreten, ancak sonrasında tamamen kendi asıl işlerine yönelen otomotiv üreticileri, bu kez koronavirüs mücadelesinde yer almaya hazırlanıyor.Bugün birkaç marka dışında otomotiv üreticilerinin büyük bölümü, özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında tamamen kendi işlerine odaklanmıştı aslında. Ancak şimdilerde dünyayı saran koronavirüs nedeniyle pek çok otomotiv üreticisi, bir başka “savaş” için kendi branşlarının dışına çıkmaya hazırlanıyor. Hatta Çinliler bunu yapmaya başladı bile...

Birinci ve İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa, ABD ve Rusya’da otomotiv üretimi yapan şirketler, hükümetlerin emriyle, bu işlerini bir kenara bırakıp tanktan uçağa, gemiden tabancaya kadar aklımıza gelmeyecek pek çok ürüne odaklanmış, üretmişti. Hatta BMW’nin ambleminin bir dönem ürettiği uçaklardan geldiği söylenirken, Porsche’nin kurucusu Ferdinand Porsche’nin tank tasarımları yaptığı da tarih kitaplarında yer

Ford’un hafif ve orta ticari araçlarının yanı sıra Avrupa pazarına yönelik kamyon üretimini yapan Ford Otosan, hibrit ve elektrikli ticari araç üssü de olmak için hazırlıkları hızlandırdı

Ford Motor Company’nin Avrupa’daki en büyük ticari araç üretim ve mühendislik merkezi olan, aynı zamanda yine Avrupa’ya yönelik ağır ticari araç geliştirme ve üretim üssü olan Ford Otosan, yeni bir role daha soyunuyor. Nitekim, geçtiğimiz yılın sonlarında hibrit Transit üretimine başlayan Ford Otosan, 2021’den itibaren de markanın elektrikli ticarilerini de bantlarından indirecek.

Hibrit ve elektrikli araç üretimi için Ford Otosan’da bir süredir özel alt yapı çalışmaları yürütülmekte, “endüstri 4.0”a uyum çerçevesinde geliştirme ve eğitimler yapılmakta, nesnelerin interneti (IoT) ve yeni pres hattı gibi konularda yatırımlar gerçekleştirilmekteydi. Gelecekte elektrikli ve hibritlerin de devreye girmesiyle otomotiv üretiminin hayli karmaşık bir hale geleceğine dikkat