OSD Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, gelişmeleri günü gününe izlediklerini, ancak her şeyin çok çabuk değiştiğini belirterek “Bu nedenle sadece A, B değil, Z planlarımız bile var” dedi
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, tüm dünyada ekonomik ve sosyal hayatı durma noktasına getirirken, yöneticileri de bir plan yapma noktasında hayli zorluyor. Bu, elbette otomotiv sektörü için de geçerli. Bir yandan üretim dururken diğer yandan da satışlar “araçsızlık”ın da etkisiyle düşme trendinde. Türkiye’deki otomotiv sektörü de, benzer durumları yaşıyor. Avrupa pazarlarındaki “durgunluk” ve küresel çapta tedarik sanayinin molalar vermesi, Türkiye’deki fabrikaları da etkiliyor. Zorunlu tatile giren fabrikaların, yeniden açılma tarihleri “şimdilik” Nisan sonunu gösterse de, henüz kesin değil gibi görünüyor.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, Türkiye’de salgının Mart ayında yüksek sesle konuşulmaya başlandığını, ancak otomotiv sektörünün ilk önlemlerini Ocak ayı başında aldığını hatırlattı. Türk otomotiv fabrikalarının, krizi ilk başlarda çok iyi yönettiğini ve hiç parça sıkıntısı yaşamadığını anlatan Yenigün, salgının Uzakdoğu’dan Avrupa’ya yönelmesi, buralarda pazarların giderek yavaşlaması üzerine duraksamalar yaşamaya başladığını söyledi.
Sadece Türkiye değil Avrupa’da da üretimini durduran tesislerin yeniden açılma tarihlerini sürekli ötelediğini hatırlatan Yenigün, şu anki duruma göre Türkiye’de fabrikaların açılma tarihlerinin Nisan sonlarını bulabileceğini kaydetti.
‘Sürekli izliyoruz’
Salgınla ilgili tüm gelişmeleri günü gününe yakından izlediklerini, her bir şirketin kendi içerisinde planlar yaptığını ve bunları hemen revize ettiğini anlatan Haydar Yenigün, şöyle devam etti:
“Çok sık soru geliyordu ‘A, B planlarınız var mı? diye... A, B değil, Z hatta iki haneli planlarımız bile var. Çünkü, tam anlamıyla bilinmez bir resim var karşımızda. İtalya’da azaldı deniyor, ertesi gün başka başka rakamlar okuyoruz. Korkarım biraz uzun sürecek... Ofislerimize, fabrikalarımıza döndüğümüzde salgının kontrol altına alındığını (hala var olduğunu) varsaydığımız planlar üzerinde duruyoruz.”
Öngördükleri en iyi senaryonun, firmaların “en kısa zamanda” üretime geri dönmeleri olduğunu vurgulayan OSD Başkanı Yenigün, “Kötü senaryonun tarifini yapmak çok zor...” ifadesini kullandı.
‘Tahmin yapmak zor’
Mevcut durumun, öngörüde bulunmak, tahmin yapmak için zor olduğunu kaydeden Yenigün, “Bir şey öngörebilmek için analiz yapabilecek bir veriye ihtiyacınız var. Bugün ben, dünyanın en büyük şirketlerinin bile önümüzdeki dönemle ilgili öngörülerinin net olmadığını görüyorum... Biliyorsunuz biz otomotivciler öyle şeyleri çok sevmeyiz. Bizim veriye ihtiyacımız var. Ama tabii ki şu çok net bir şey, ciddi bir şekilde daralma olacak” dedi.
Yenigün, hayatın giderek normale dönmesiyle, satışların özellikle “ertelenen talep” nedeniyle ciddi şekilde artmasının mümkün olabileceğini de kaydetti.
Üretim ilk çeyrekte % 6 azaldı
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre, toplam otomotiv üretimi Ocak-Mart 2020’de geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 6 azalarak 341 bin 136 adet oldu. Yılın ilk çeyreğinde, toplam ihracat ise bir önceki yıla göre adet bazında yüzde 14 azalarak 276 bin 348 adet oldu.
Salgın etkisiyle, mart ayında toplam otomotiv üretimi 103 bin 350 adet seviyesinde kaldı.
‘OSD’de Kovid Koordinasyon Kurulu var’
Koronavirüs salgını nedeniyle otomotiv tesislerinin koruyucu malzeme üretimine başladığını, hatta OSD içinde bir “Kovid-19 Koordinasyon Kurulu” bulunduğunu belirten Haydar Yenigün, otomotiv ve tedarik firmalarının maskeden koruyucu siperliğe kadar pek çok malzeme ürettiğini bildirdi. Otomotiv firmalarının günde 3 bin adetlik siperlik kapasitesine ulaştığını söyleyen Yenigün, bunun yanında yatan bir hastanın üzerine konulan “aerosol box” ve numune alma kabini gibi malzemelerin de geliştirilip üretilmeye, dağıtılmaya başlandığını söyledi. Yenigün, tüm bunların, Kovid Koordinasyon Kurulu’nda şekillendiğini ve koordine edildiğini bildirdi.
Dünyadaki satışları 10 milyonu aştı
Toyota’nın adeta SUV sınıfına adını veren modeli RAV4, tüm dünyada 10 milyon satış adedini aştı. 1994’den bu yana 5 nesil boyunca dünyanın en çok satan SUV modeli olan RAV4, 2019’da dünyada satış sıralamasında birinci sıraya yerleşmişti.
2019 yılında aynı zamanda dünyada tüm binek araçlar kategorisinde 4. sırayı elde eden RAV4, Avrupa’da da popülerleşiyor. 1994’den bu yana Avrupa’da 2 milyondan fazla satan RAV4’ün 5. nesli, geçen yıl 130 bin adetlik satışa ulaştı. RAV4’e bu yıl dışarıdan şarj edilebilir plug-in hibrit versiyon da katılacak.
Stelvio yenilikleriyle Türkiye’de
Alfa Romeo’nun sportif SUV modeli Stelvio’nun 2020 model yılı versiyonları, Nisan ayına özel 565 bin TL’den başlayan anahtar teslim satış fiyatıyla ülkemizde pazara sunuldu. Mart ayında ön sipariş veren üç müşteriye teslimatı gerçekleştirilen Stelvio, yenilenen teknolojileri, donanım özellikleri ve yeni renk seçenekleriyle dikkat çekiyor. Ülkemizde yeni model yılıyla birlikte, 2.0 lt 200 HP ve 280 HP güç üreten iki ayrı benzinli motor, 8 ileri otomatik şanzımanla satışa sunulan 4 tekerlekten çekişli Stelvio’da, Nisan boyunca Premium ses sistemi, Bi-Xenon aydınlatma paketi, ileri aktif güvenlik sistemleri, Park Yardım sistemi, Klimatik konfor paket içeren 40 bin TL değerindeki “Premium Paket” ücretsiz sunuluyor.
2020 model Stelvio, 13 farklı gövde rengi seçeneğine kavuşurken, asıl değişimleri kabin içinde yaşamış. Stelvio’nun gösterge paneli tamamen yenilenirken, bu panelin kalbinde tüm versiyonlarda standart sunulan 7 inçlik TFT ekran yer alıyor. Ekran düzeni, daha fazla bilgiyi daha makul bir biçimde sunacak ve otonom sürüş teknolojisi parametrelerini de kapsayacak biçimde yeniden tasarlanmış. Ayrıca orta konsolda yer alan 8.8 inçlik dokunmatik ekran, yenilenen kontroller ve artırılan kalite hissi dikkat çekiyor.
Ayrıca Stelvio’nun sunduğu 2. seviye otonom özellikleriyle; sürücüler, gaz, fren ve direksiyon kontrolünü “belirli koşullarda” büyük destek sağlayan elektronik sistemler aracılığıyla araca bırakabiliyor.
TOGG araç tasarımlarını Avrupa’da tescilledi
Ülkemizin ilk küresel mobilite markası olmak amacıyla kurulan Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG), üretimine başlanması planlanan otomobillerinin iç ve dış tasarımlarını, Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Hakları Ofisi’nde (EUIPO) tescil ettirdi. 5 yıl geçerli olacak tescil haklarıyla birlikte, fikri ve sınai mülkiyet hakları yüzde 100 Türkiye’ye ait olan araçların tasarımları, tamamen ya da kısmen kopyalanamayacak.
Bu adımla birlikte, TOGG mühendisleri ve tasarımcıları tarafından, doğuştan elektrikli modüler araç platformu üzerine geliştirilen Türkiye’nin otomobili, tasarım sürecinde önemli bir aşamayı daha tamamlamış oldu. TOGG’un askı sürecinde bulunan Asya ve Amerika’daki tasarım tescil başvurularının da, 2020 yılı içerisinde tamamlanması bekleniyor.
Türkiye’nin otomobili, TOGG tasarım ve mühendislik ekiplerinin liderliğinde toplam 150 bin saatlik bir çalışma sonunda ortaya çıktı. Tasarım süreci kapsamında Türkiye ve dünyadan toplam 18 tasarım evinin projeleri arasından 3 tanesi seçildi. Detaylı çalışmalar ve klinik araştırmalar sonucunda da TOGG Tasarım ekibi ve Pininfarina tasarım evinin iş birliğiyle sadece Türkiye’de değil, dünyanın farklı coğrafyalarında da beğeniyle kabul görecek özgün bir tasarım dili ortaya kondu.
Türkiye’nin otomobili, modern ve özgün tasarımında Anadolu topraklarının köklü simgelerinden biri olan laleden esinlendi. Böylece aracın ön ızgarasına, jantlarına ve iç mekân detaylarına lale figürleri incelikle işlendi.