Otomotiv üreticileri, bir yandan elektrikli ve otonom araçlar üzerinde çalışırken, diğer yandan da “göklerde” bir gelecek olup olmadığına bakıyor. “Uçan araçlar” geliştiren firmalara yatırım yapan devler çoğalıyor...
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde büyük kentlerin, “trafik sıkışıklığı” sorunuyla giderek daha fazla karşılaşması, küresel otomotiv üreticilerinin sadece alternatif enerji seçeneklerine değil, alternatif ulaşım seçenekleri konusuna da el atmasını sağladı. Bir yandan elektrikli ve otonom (kendi kendine gidebilen araçlar) teknolojiye sahip araçlar için çalışmalarını hızlandıran, kaynaklarını buraya yönlendiren dev üreticiler, diğer yandan da “alternatif ulaşım” konusuna yatırım yapmaya başladı.
Ulaşımın yeni boyutu
Elektrikli araçlar geliştirilmesi için enerji şirketlerine, otonom araç teknolojilerinin yanı sıra araç paylaşımı platformları için de “melek yatırımcı”lara ortak olmaya başlayan otomotiv devleri, “yeni nesil ulaşım” konusu için de “uçan araçlar geliştiren” şirketlere yönelmeye başladı. Dünyanın mega kentlerinde “yoldan çıkmak” ve “kurtuluşu havada bulmak” isteyenler için yatırım yapan, alternatif geliştiren Daimler, Geely, Italdesign gibi firmalara,
Fransız üreticinin SUV sınıfındaki en son ve en büyük numarası olan Koleos, öncelikle heybetli görüntüsüyle tavlıyor. Ona sırf bu yüzden bile “Abi” diyebilirdim...
Bugünlerde, model yelpazesinde bir tane SUV olmayan markaların neredeyse “silik kaldığı” bir dönemi yaşıyoruz malumunuz. Bu nedenle her markada, bu yönde hummalı bir çalışma, bir telaş filan... Fransız üretici Renault ise, bu sınıfa “Bulunsun, bulunsun...” diyerek bir değil, tam üç farklı SUV modeli sunuverdi. Koleos, bu üçlünün hem en sonuncusu hem de “ismen” en tanıdık olanı...
Renault’nun ilk kez 2007’de tanıttığı, ikinci nesliyle de yeni bir hayat verdiği Koleos’tan bahsediyorum. Bu kez adını aldığı önceki modelden daha heybetli ve büyümüş halde yollara inen Koleos, bu özellikleriyle markanın SUV ailesinin “abisi” konumunda. Bambaşka bir formülle aramıza dönen Koleos, her ne kadar Talisman’ı andırsa da, markanın yeni nesil tasarım diliyle şekil bulmuş. İri radyatör ızgarası, yine iri sayıbilecek (ya da bana öyle geldi) Renault amblemiyle dikkat çeken Koleos, bolca krom detayla hafiften lüks de görünmeyi başarıyor.
Arkadaysa, özellikle stop lambalarında Talisman tam bir “Talisman etkisi” göze çarpıyor. Tamponun orta
Koreli Hyundai’nin deniz aşırı ilk tesisi olan Hyundai Assan’ın İzmit fabrikası, yeni konuğuna hazırlanmaya başlayacak. Daha önce de üretileceği açıklanan ancak detayları kesinleşmeyen yeni SUV modelin, 2021’de bantlardan inmaya başlayacağı, ihracat ağırlıklı bir model olacağı bildirildi.
Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, söz konusu modelin üretimiyle ilgili kararın büyük ölçüde belirginleştiğini, hatta Hyundai Motor Başkanı Chung Mong Koo’nun, yatırımla ilgili müjdeyi Başbakan Binali Yıldırım’a Aralık 2017’deki Güney Kore ziyareti sırasında verdiğini açıkladı. SUV modelinin 2021 yılından itibaren İzmit fabrikasında üretilmeye başlanacağını belirten Kibar, “Böylece ürettiğimiz yerli model sayısı i20 ve i10’la birlikte 3’e çıkacak” dedi.
‘Kapasite ayarlanacak’
İzmit’te üretilecek SUV’un B sınıfında ve markanın mevcut SUV modellerinden tamamen farklı bir araç olacağını ifade eden Kibar, “Hindistan’da üretilen Creta ile Güney Kore’de üretilen Kona arasında bir model olacak. Yatırım tutarı ve üretim adetleriyle ilgili bilgiler nisandan sonra netleşecek” diye konuştu.
i10 ve i20 modellerini üretmeye devam edeceklerini de kaydeden Ali Kibar, “Bu yıl yenilenmiş i20’yi
Bir yanda elektrikli ve otonom araçların en son yeniliklerinin tanıtıldığı Cenevre Otomobil Fuarı’nda, “binlerce” beygire sahip benzinli motorlu süper spor ve lüks otomobiller de yerini alıyor.
Küresel otomotiv üreticileri, bir yandan “dizel emisyon skandalı” sonrası giderek artan elektrikli ve otonom (yani kendi kendine de gidebilen) otomobiller konusunda hızlı bir yatırım süreci başlatırken, diğer yandan da ciddi para kazandıran modellerden de vazgeçemiyor. Bu yüzden de Cenevre Otomobil Fuarı’nda ya bolca elektrikli otomobile ya da binlerce beygire sahip benzinli süper spor otomobillere rastlamak mümkün. Yani anlayacağınız, bu fuar tam uçlarda ve “orta”sı pek yok!
ABD Başkanı Donald Trump’ın “gümrük vergisi duvarı”yla tehdit edilen, dizel skandalı ve tamamen değişen emisyon testleri nedeniyle tüm planlarını değiştirmek zorunda kalan otomotiv üreticileri, bu yıl kafası karışık bir şekilde Cenevre Fuarı’na gelmiş.
‘Prizli’ yarış var
Fuarda, elektrikli ve otonom teknolojilere sahip yenilikleriyle otomobilleriyle yerlerini almaya çalışan otomotiv üreticileri, bu konuda sürekli yeni fikirler geliştirmeye de çalışıyor. Elektrikli ve otonom modellerini, daha çekici tasarımlarla Cenevre’ye
Otomotiv markaları, Cenevre Fuarı’nda, dikkat çekici kadın hosteslerle çalışmayacak. Amaç, Hollywood’taki cinsel tacize karşı ortaya çıkan “MeToo” hareketine destek.
Dünyanın en eski otomotiv organizasyonlarından biri olan Cenevre Otomobil Fuarı, yarın basın günüyle birlikte kapılarını açıyor. 8-18 Mart tarihleri arasında halka açık olacak ve 88. kez düzenlenecek fuar, bu yıl sadece muhteşem yeniliklerle değil, otomobil üreticilerinin aldığı değişik bir kararla da gündemde olacak. Nitekim Hollywood’taki cinsel tacize karşı ortaya çıkan “MeToo” hareketine destek olmayı kararlaştıran küresel otomobil üreticileri, Cenevre Fuarı’ndaki stantlarında seksi tanıtım hostesleri bulundurmama kararı aldı.
Firmalar, yeni modellerini dekoltesi bol kadınlar yerine, spor kıyafetler giyen erkek ve kadın mankenlerle tanıtmayı kararlaştırdı. Özellikle Koreli Ssangyong, Toyota ve Nissan, bunu açıklayanlar arasında. Nissan, geçen yıldan bu yana artık mankenlerle anlaşma yapmayı bıraktığını, bunun yerine kadın satış elemanları çalıştırmayı tercih ettiğini belirtirken, PSA Peugeot Citroen grubu da aynı türden bir tercihte bulunmuş. Fiat Chrysler Automobiles (FCA) ise, “MeToo” kampanyası nedeniyle pek çok
İtalyan otomobil üreticisinin lüks SUV konusundaki ilk denemesi olan Stelvio, görenlere bir “Aaaaaa...” çektiriyor. Zira Stelvio, markanın da uzun zamandır çıkarttığı en yeni model.
Alfa Romeo markasının sadece ilk lüks SUV modeli değil bu araç. Aynı zamanda, uzun süredir Giulietta’dan başka modelle görülmeyen marka açısından da, Giulia ile birlikte en büyük ikinci yeniliği durumunda...
Markanın sadece Avrupa için değil, özellikle yeniden dönmeyi amaçladığı Amerika pazarında da iyi çıkış fırsatı yakalayabilmesi için de geliştirilen Stelvio, yeni Giulia ile birlikte İtalyan üreticinin hayli umut bağladığı bir model. Bu nedenle de Alfa, Stelvio’yu “özene bezene” yaratmış... Yani, en azından elinden gelenin en iyisini yapmış. Zira aracın tasarımı, Stelvio’yu bana göre bu sınıftaki en “sportif” ve “çekici” tasarıma sahip modellerden biri haline getiriyor... Hele de önden bakıldığında...
Yandan, Giulietta’nın yüksek ve iri versiyonu gibi bir his uyandırsa da bende, arkadan bakınca, özellikle de çift egzost çıkışı sayesinde kendisine has, hoş ve hatta çekici “eşsiz” bir araç olduğunu kanıtlıyor kendisi...
Hakkını veriyor
İç mekanda ise, ciddi bir sportiflik göze çarpıyor Stelvio’da. Zira
Mercedes-Benz Türk, kuruluşunun 50. yıldönümünü kutladığı 2017’de başarılara imza attı. Tarihinin en yüksek kamyon ihracatını yapan şirket, 82 milyon euro yatırım gerçekleştirdi
Bugüne kadarki yaptığı yatırım miktarı 1.138 milyar euro’ya ulaşan Mercedes-Benz Türk, 50. yılını kutladığı 2017’yi başarılarla geride bıraktı. Geçtiğimiz yıl 25 bin 588 adetlik satışla premium otomobil sınıfında Mercedes’i liderliğe taşıyan şirket, özellikle kamyon ve otobüste üretimine kesintisiz devam ederken, kamyonda tarihinin en yüksek ihracat rakamına ulaştı.
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, 50. kuruluş yıldönümünü nedeniyle 2017’nin şirket açısından önemli bir kilometre taşı olduğunu hatırlatarak, “2017 yılında da Türkiye pazarındaki zorlu şartlara rağmen hem şehirlerarası otobüs hem kamyon pazarında liderliğimizi sürdürmeyi başardık. Hoşdere otobüs ve Aksaray kamyon fabrikamızda yurtiçi talebin azalmasına bağlı olarak ihracata hız verdik ve üretimlerimizi planladığımız seviyelerde devam ettirdik” dedi. 2016’da Aksaray Kamyon Fabrikası’na yapılan yatırımların, geçen yıl meyvelerini vermeye başladığını haterlatan Sülün, “Mercedes-Benz Türk, kamyon ihracatını yüzde 38 oranında
Otomotiv sektöründe 2017 yılı, öngörülerin ötesinde bir performans sergileyerek sadece yüzde 2.8’lik bir daralmayla ve yaklaşık 980 bin adetlik daralmayla kapanırken, gözler 2018’e çevrildi. Değerlendirmelerde bulunan firmaların üst düzey yöneticileri, 2018 için de iyimser tahminler dile getiriyor
13 yıl sonra geri aldı
Bu yılki satışların da, 2017’ye benzer bir performansta olacağını düşünen Renault Mais Genel Müdürü Berk Çağdaş, geçtiğimiz yıl Türkiye’nin, Renault Grubu’nun (Renault+Dacia) 5. büyük pazarı konumunda yer aldığını, Avrupa dışındaki pazarlar arasında da en güçlü ve önemli ülke olduğunun altını çizdi.
Bu yıl Renault ve Dacia ile toplamda 178 bin 646 adetlik satış yaptıklarını belirten Çağdaş, bu rakamların, Renault Grubu’nun Türkiye’de bugüne kadar elde ettiği rekor satış adedini ifade etiğini hatırlattı. Renault’nun, 2017 yılında 18. kez binek otomobil pazarı lideri olduğunu da belirten Çağdaş, 13 yıl sonra toplam pazar liderliğini yeniden elde ettiğini de söyledi. Markanın Bursa7da üretilen iki modelinin, Türkiye’nin en çok satan modelleri sıralamasında 2. ve 3. konumda bulunduğunu da vurgulayan Berk Çağdaş, “Renault’nun bu satış performansıyla, binek otomobilde