Üniversiteden mezun olunca Renault’da işe başlayan Luca De Meo, bu kez aynı markaya CEO olarak geri döndü. De Meo, Fiat’taki geçmişi nedeniyle Türkiye’yi çok iyi tanıyor.
Olaylı şekilde ayrılan eski CEO Carlos Ghosn’un ardından, koronavirüs salgını ve Nissan ittifakıyla problemlerin de etkisiyle bir süredir yalpalayan Renault, yeni bir başlangıca hazırlanıyor. Bu başlangıcın mimarı ise, okuldan mezun olduktan sonra ilk kez Renault’da iş hayatına başlayan, şimdi de CEO olarak geri dönen Luca De Meo olacak.
Uzun yıllar FCA (Fiat Chrysler Automobiles) bünyesinde çalışan ve bu nedenle Türkiye’yi yakından tanıyan De Meo, bir dönem Tofaş için geldiği Bursa’yı, bu kez Oyak Renault için ziyaret edecek. Yaşanan zorluklar nedeniyle kendisi göreve başlamadan önce geçici CEO Clotilde Delbos ve Başkan Jean-Dominique Senard’ın hazırladığı 2 milyar euro’luk tasarruf paketini “masasında bulan” De Meo’dan, deyim yerindeyse yeni bir “mucize” bekleniyor. Zira kendisinden, PSA’nın başına geçen Carlos
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, ÖTV indirimi beklemediklerini kaydederken, düşük faizli kredi kampanyası sayesinde Haziran ayındaki satışların geçen yıldan yüksek olacağını söyledi
Son dönemde özellikle sosyal medyada dile getirilen, ÖTV indirimi olacağına ilişkin söylentilere değinen Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, böyle bir gelişme beklemediklerini kaydetti. Son dönemde birçok mecrada bu tip bilgiler dolaştığını kaydeden Şahsuvaroğlu, “Bu doğru bir enformasyon değil. Özellikle şu anda, satışların hareketli olduğu dönemde biz yetkili satıcılar zaten ÖTV indiriminin gelmeyeceğini tüketicilerimize günlerdir söylüyoruz. Altını çizmek istiyorum ki ‘ÖTV indirimi’ beklemiyoruz” ifadelerini kullandı. “Sıfır km araçlar için” yüzde 0.49 faizli kredi kampanyasının, geçen yıl 1 Ekim’de başladığını hatırlatan Şahsuvaroğlu, şöyle devam etti:
“Bu kampanya özellikle yerli üretimi desteklemek adına düzenlendi ancak diğer
Geçtiğimiz hafta “hiç araç üretmemiş” Nikola adlı firmanın değeri, yılda milyonlarca araç üreten Ford ve Fiat’ı sollarken, Tesla’nın değeri de dünyanın en büyüklerinden Toyota’ya yaklaştı.
Geçtiğimiz hafta meydana gelen iki olay, otomotiv dünyasında bundan sonra her an bir ilginç gelişmeyle karşılaşılabileceği hakkında ipuçları verdi. Yani günün birinde, her ne vesileyle olursa olsun, “boynuz kulağı geçebilir”, bu kesin...
Geçen hafta, ABD’de çoğunlukla teknoloji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq’ta listelenmeye başlayan Amerikalı elektrikli ve hidrojenli araç üreticisi Nikola’nın hisseleri, birden bire iki kattan fazla değer kazanarak, otomotiv devleri Ford ve Fiat Chrysler gibi şirketlerin piyasa değerini solladı. 37 dolardan halka arz edilen Nikola’nın hisseleri 95 dolara kadar yükselirken, daha sonra gerileyerek 65 dolara kadar indi.
Tek araç satmadı
Ancak bu yükselişle birlikte Nikola’nın piyasa değeri, bir ara 30 milyar dolara kadar çıkarken, 26
Yeni tip koronavirüs döneminde ciddi yara alan otomotiv endüstrisi, salgın sonrası dönem için ilginç fikirler ve çevreci çözümler üzerinde çalışmalarına ağırlık veriyor.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını öncesinde elektrikli araçlar konusunda ciddi ve hummalı çalışmalar yapan otomotiv endüstrisi, şimdilerde bir yandan yaralarını sarmaya çalışırken, diğer yandan da “hükümetlerin de baskısıyla” yeni “şeyler” denemekle meşgul.
Koronavirüs salgını sonrasında toplu taşımanın bir miktar geri planda kalarak, “bireysel ulaşım” çözümlerinin artacağını düşünen otomotiv üreticileri, “çevrecilik” ve “güvenlik” konusundan taviz verilmemesi için de ciddi arayışa girdi. Nitekim Volvo Cars, güvenlik kaygılarını ön planda tutarak 2021 model yılından itibaren otomobillerinde hız sınırını 180 km/s ile sınırlayacağını açıklamıştı. Şirket, alınan kararın amacının, trafikte yaralanma ve ölümleri azaltmak olduğunu belirtirken, bunun için
Türkiye’de ana üreticilerin ardından tedarik sanayi de normale dönme yönünde adımlar atmaya devam ediyor. Tedarik sanayindeki firmaların büyük bölümü, kademeli olarak üretime dönüyor.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle uzun süre üretime ara veren ve bu ayın başlarında yeniden kapılarını açan otomotiv fabrikalarını, yan sanayi üretimi yapan firmalar da izliyor. Nitekim tedarik sanayi üreticileri, bugünden itibaren “komple duruş” yani eğilimine son vererek, kademeli olarak normal çalışma düzenine geçme adımlarını atmaya başlıyor.
Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), üyelerinin katılımıyla gerçekleştirdiği Koronavirüs Etki Araştırması’nın 4’üncüsüne ilişkin verileri açıkladı. Buna göre, 1 Haziran’dan itibaren tedarik sanayinde “komple duruş” eğilimi sona ererken, üyelerin yüzde 59’u 21 Haziran tarihine kadar kısmi çalışma düzenini sürdürecek. Sosyal mesafeli “normal çalışma
Dünya bir yandan Kovid-19 salgınıyla boğuşurken, diğer yandan da henüz sonu gelmemiş salgın sonrası neler olacağını konuşmakla meşgul. Otomotiv dünyası da aynı şeyi konuşuyor, tartışıyor, merak buyurmayın!..
Henüz daha yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının “beli kırılmamışken”, bırakın onu, bu meret hastalığın çıktığını yazdığımız kalemin mürekkebi bile kurumamışken, şimdilerde “Eee, salgın bittikten sonra neler olacak peki?” sorusu sorulmaya başladı şimdiden. Bu soruyu soran da biz değiliz sadece, bildiğiniz koskoca dünya... Otomotiv de bu dünyanın bir parçası olduğuna göre, “otomotiv dünyası”nın dilinde, aklında da aynı soru, aynı konu var elbette...
Kovid-19 öncesinde krizin fişeğini yemiş otomotiv sektörü, dizel emisyon skandalı nedeniyle adeta feleğini şaşırmıştı. Nitekim o güne kadar dizel motorlar geliştirmek için uğraş veren, ancak 2008 krizinin sillesini yedikten sonra “isteksiz” müşterileri cezbetme formülünü SUV’da bulan otomotiv üreticileri, ABD’deki “bedbaht” emisyon skandalı
Özellikle lüks otomobil üreticileri, giderek azalan kâr marjları ve yüksek teknoloji talepleriyle baş edebilmek için tüketicilere “ekstra”lar sunma yarışına girmeye hazırlanıyor
Yeni tip koronavirüs salgını öncesinde elektrikli araçlara geçiş konusunda zorunlu olarak kesenin ağzını açan, ancak gerek düşük kar marjları gerekse de düşen satışlar ve üretim aksamalarıyla ciddi şekilde zorlanan otomobil üreticileri, daha önce ufak uygulamalarla başlattıkları bir “yeniliği” devreye sokmaya hazırlanıyor. Yani “paralı ekstralar” yeniliğini...
Tesla cesareti
4 markayı bünyesinde bulunduran PSA Grubu, geçen ay salgın ortamına rağmen Türkiye’de en çok satışı gerçekleştirdi. Şirket, Türkiye’deki operasyonu küresel bir hale getirmek istiyor...
Bünyesinde Peugeot, Citroen, Opel ve DS markalarını barındıran Groupe PSA’nın Türkiye Başkanı Olivier Cornuaille, İzmir Torbalı’daki yedek parça depolarını küresel çapta hizmet verecek bir merkez haline getirmek istediklerini belirterek, başka yatırım kararları da alabileceklerinin sinyalini verdi.
Cornuaille, Goupe PSA ve Türkiye otomotiv pazarı nisan ayı sonuçları, grubun yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde aldığı aksiyonlar ve gelecek planlarına ilişkin düzenlenen online basın toplantısında konuştu.
Nisan ayında Türkiye otomotiv pazarındaki yüzde 14’lük düşüşün, Kovid-19 sürecinde oldukça iyi bir sonuç olduğunu belirten Cornuaille, “Avrupa pazarıyla kıyaslarsanız pazar orada yüzde 80 azaldı. Ayrıca, pazarın yüzde 98 civarında azaldığı ülkeler de var. Türkiye’nin sonuçları ekonomi