Filo kiralama sektörü, yılın ilk yarısında 2.6 milyar TL’lik araç yatırımı yaparken, yılsonuna kadar bu miktar 6 milyar TL’ye ulaşacak. Sektör, daralma sonrası toparlanmayı hedefliyor.
Türkiye’de operasyonel kiralama sektörü, 2020 yılının ilk yarısında 2.6 milyar TL’lik yeni araç yatırımına imza atarken, ülkemizde satılan yeni otomobillerin yaklaşık yüzde 7.3’ünü oluşturan, 14 bin 900 yeni aracı filosuna kattı. Söz konusu yatırım ile birlikte aktif büyüklüğü 30 milyar TL olan sektörün filosundaki araç sayısı ise 255 bin 900 adet olarak gerçekleşti.
Sektörde pandeminin de etkisiyle yaşanan daralmanın özellikle ikinci çeyrekte iyileştiğine dikkat çeken TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekici, “Operasyonel kiralama sektörü olarak araç parkımız geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 13.2 oranında daraldı. Geçen yılın ilk yarısı sonunda 295 bin adet olan parkımız bu yılın ilk yarısında 256 bine geriledi. 2020’nin ilk çeyreğinde ise bu rakam 264 bin
Türkiye’de bu yılın 7 ayında 191 adet elektrikli ve 8 bin 129 adet hibrit otomobil satışı gerçekleşirken, elektrikli otomobil satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 99, hibrit otomobil satışları da yüzde 47 arttı.
Bir yandan tamamen elektrikli olacak “Türkiye’nin otomobili” projesi devam ederken, ülkemizde elektrikli ve hibrit otomobil satışlarında hareketlenme sürüyor. Nitekim elektrikli otomobil satışları, bu yılın 7 ayında 2019’un aynı dönemine göre yüzde 99, hibrit otomobil satışları da yüzde 47.3 arttı.
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre, Türkiye’de otomobil ve hafif ticari araç pazarı, bu yılın ocak-temmuz döneminde 2019’un aynı dönemine kıyasla yüzde 60,3 artarak 341 bin 469 adet olarak gerçekleşti. Temmuz sonu itibariyle otomobil satışları motor tipine göre değerlendirildiğinde, benzinli motorluların satışı 137 bin 446 adetle yüzde 50.3 paya ulaştı. Dizel otomobil satışlarıysa 114 bin 936 adetle yüzde 42 pay alırken, otogazlı otomobil satışlarının payı 12 bin
Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış CEO’su Bozkurt, otomotivde firmaların halen talebe yetişmeye çalıştıklarını belirtirken, firmaların değil hiçbir sorumluluğu olmayan, 1 kuruş vergi ödemeyen kişilerin fırsatçılık yaptığını söyledi.
Düşük faizli ve uygun koşullarda kredi dalgası sonrasında oluşan talebe, araç yetişmediği, piyasada yüksek fiyatlı araç satıldığı ve firmaların fiyat artırdıkları gibi konular, son dönemde otomotiv sektörünün en çok konuşulan konuları arasında. AA’ya konuşan Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş CEO’su Ali Haydar Bozkurt, bunlarla ilgili çarpıcı bilgilere değinmiş.
Hazirandan itibaren yoğun bir araç talebi olduğunu dile getiren Bozkurt, “2018’den itibaren ertelenen bir talep vardı... Özellikle bireysel müşteriler toplu taşımadan ziyade bireysel araçlarını kullanmayı güvenli bulduğu için alım başladı” dedi. Pandemi nedeniyle dünyada üretimin bir süre durduğunu ancak talebin devam ettiğini aktaran Bozkurt, “Avrupa’da vakalar hızla arttı. Böyle olunca
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de otomotiv üreticileri, salgın dönemindeki çalışma düzenine büyük ölçüde ayak uydurdu. Ford Otosan Genel Müdürü Yenigün, bu anlamda “Artık Kovid-19’lu hayata alıştık” diyor.
Yeni tip koronavirüsün etkilerini üzerinden atmaya ve Kovid-19 dönemindeki çalışma ortamına uyum sağlamaya çalışan otomotiv üreticileri, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de düzeni oturtmuş görünüyor. Nitekim bu konuda, daha salgının ilk günlerinden itibaren önlem almaya ve planlama yapmaya başlayanlar, “Kovid-19’lu yeni hayata” büyük ölçüde alışmış gibi...
OİB Başkanı Baran Çelik, Gemlik’te temeli atılan fabrikada üretilecek “Türkiye’nin Otomobili” projesinin, ihracatçılar açısından motivasyon kaynağı olacağını belirtti
Önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Gemlik ilçesinde temeli atılan fabrikada üretilecek “Türkiye’nin Otomobili”, şimdiden Türk otomotiv sanayiinin her kademesinde heyecan yaratmışa benziyor. Nitekim Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, bu projenin, ihracatçılar için motivasyon kaynağı olacağını belirtti.
Gemlik’teki fabrikanın, Türkiye’nin dünya otomotiv endüstrisindeki hedeflerine ulaşmak için önemli bir ivme unsuru olacağını vurgulayan Çelik, “Yerli otomobil üretimi, Türkiye’nin dünya otomotiv endüstrisinde yaşanan dijital dönüşümün güçlü bir parçası olma hedefine katkı sunacak ve ihracatçılarımız için motivasyon kaynağı olacak” değerlendirmesini yaptı. Yeni tip
Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, ilk başlarda yeteri kadar önemsenmese de, ciddi şekilde dünyayı etkisi altına almış durumda. Elbette salgının sağlık ve ekonomiyle ilgili kısmı malum. Ancak Kovid-19, uzun zamandır konuşulan, ancak “ağırdan alınan” pek çok projenin öne çekilmesine “vesile oldu” da denilebilir...
Şimdi bu da nereden çıktı demeyin, zira, elektrikli araçlar ve emisyon değerlerinin düşürülmesi gibi konular, son 5-10 yıldır tüm küresel şirketlerin gündemindeydi. Ancak mevcut ve köklü şirketlerin gündeminde, ajandasında olan “elektrikli mobilite çözümleri”ne geçiş için, deyim yerindeyse “ayak sürüme” dönemi yaşanıyordu son zamanlarda.
Zira üreticiler, dizel skandalı sonrası elektrikli araçlar için hızlı bir çalışma içine girmiş, mühendisliğe çok büyük bütçeler ayırmış, ancak yeteri kadar kazanç sağlayamadığından işleri biraz “ağırdan almaya” başlamıştı. Bu
“Türkiye’nin Otomobili” projesi, dünya devlerinin Türkiye’ye ilgisini artırdı. Nitekim projede TOGG ile birlikte çalışan dünyanın önde gelen mühendislik şirketlerinden EDAG, Türkiye’de ofis açtı.
Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu, yerli otomobil için hazırlıklarını sürdürürken, birlikte çalıştığı dünya devlerini de ülkemize çekmeye devam ediyor. Nitekim Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun (TOGG) projesinde birlikte çalıştığı, dünyanın en büyük bağımsız mühendislik şirketlerinden biri olan Almanya merkezli EDAG, Türkiye ofisini açtı.
EDAG, Gebze’deki Bilişim Vadisi’nde açtığı mühendislik merkeziyle birlikte uluslararası mühendislik merkezlerinin sayısı 60’ın üzerine çıkartmış oldu. İlk Türk elektrikli otomobil markasını geliştirmek üzere geçen yıldan bu yana mühendislik iş ortağı olduğu TOGG ile uluslararası uzman mühendislerden oluşan bir ekibin parçası olarak çalışıyordu. EDAG, Bilişim
Bu yılın ilk yarısında otomotiv satışlarında gözle görülür en önemli değişim, kuşkusuz Türkiye’de üretilen araçların satışlarındaki artış oldu. Yerlilerin toplam satışlardaki payı yüzde 43.6’dan yüzde 50’ye yaklaştı.
Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle otomotiv sektöründe dengeler alt üst olurken, olumlu gelişmeler de yaşanmıyor değil. Gerek Türkiye’de üretilen araçlara yönelik avantajlı kredi paketleri, gerekse de uzunca bir süredir ithal marka ve modellerde yaşanan tıkanma, yerlilerin önünü açtı. Nitekim geçen yılın ilk 6 ayında otomotiv satışlarında yüzde 43.6 olan yerli payı, bu yılın ilk 6 ayında yüzde 50’ye çok yaklaştı.
Geçen yılın sonlarına doğru kredi faizlerinde başlayan düşüş eğilimiyle birlikte gelen talep, firmaların, gerek yeni model yılı geçişi gerekse de koronavirüs salgını nedeniyle yaşanan karmaşada bu talebe cevap vermekte zorlanması, Türkiye’de üretilen modellerin pazardaki ağırlığının artmasına yol açtı. Son dönemde, kamu