Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği'nin, üyeleri arasında yaptığı ankete göre, sektör istihdamda artış kaydederken, bu yıl iç pazarda da yükseliş bekliyor.
Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), 2021 yılını, üyelerinin katılımıyla düzenlediği bir anket çalışmasıyla mercek altına aldı. OSS’nin 2021 Yıl Sonu Değerlendirme anketine göre, geçen yılın genelinde 2020’ye göre yurt içi satışlarda ortalama yüzde 43.5’lik artış yaşanırken, bu rakam, dağıtıcı üyelerde yüzde 42’yi aştı, üreticilerdeyse yüzde 46’ya yaklaştı.
Araştırmada, yurt içi satışlarda bu yılın ilk çeyreğine ilişkin beklentiler de soruldu. Bu kapsamda katılımcıların 2021’in son çeyreğine göre ortalama yüzde 7’ye yakın artış beklediği ortaya çıktı. Katılımcılar, yurt içi satışlarda 2022’nin ilk çeyreğinde geçen yılın ilk çeyreğine göre ortalama yüzde 22.5 artış beklediğini açıkladı. Ayrıca üyeler, yılın tamamında yurt içi satışlarda
De Tomaso, şüphesiz otomobil tutkunlarının gayet iyi bildiği bir marka. Hele de Pantera, bugün bile süper spor otomobiller arasında "devasa arka lastikleri" ile konuşulmayı başaran bir araç... Peki ya markanın yaratıcısını bilen var mı?
Çocukluğumda (ki ben, küçük yaşlarda da otomobil manyağının tekiydim!) İstanbul Anadolu Yakası'nda, Bağdat Caddesi'nden her geçtiğimizde gördüğüm ve rüyalarıma giren otomobillerden biriydi De Tomaso Pantera. Sarı renkli, Bağdat Caddesi'nin geniş olan kaldırımlarından birinde park etmiş, sarı renkli, ön kısmında siyah bölümleri bulunan ve arkasında devasa lastikleriyle dikkatimi çeken bir otomobildi. Sesini duyabilmek için o yaşlarda nelerimi vermezdim kim bilir? Muhtemelen birkaç Matchbox arabamı, o kadar. Zira "oncacık çocukta" başka ne olabilir ki? Evim ya da gerçek aracım yoktu ki!.. Belki pedallı traktörüm olabilirdi ama şimdilik onu bu işe karıştırmayalım... Daha el fenerlerinden yaptığım farlarını yeni takmıştım!
Evet, her ne orijinal De Tomaso firması 2004'te iflas etmiş, orijinal Pantera'nın üretiminin
Geçen yıl 1.5 milyar dolar civarında yatırım yapan otomotiv tedarikçileri, bu yıl hedefi 2 milyar dolar olarak belirledi. Üstelik bu miktarın yaklaşık olarak yarısı elektrikli araç teknolojisine ait olacak.
Ülkemizde de giderek hızlanan elektrikli araç üretim çalışmalarına, ana sanayinin olmazsa olmazı tedarikçiler de ayak uydurmak için gaza bastı. Nitekim geçen yıl toplamda 1.5 milyar dolar civarında bir yatırım yapan tedarik sanayi, bu yıl için çıtayı 2 milyar dolara yükseltti. Üstelik bunun neredeyse yarısı elektrikli araç teknolojilerine yönelik olacak.
Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, geçen yılı 2020 seviyelerinde kapattıklarını, bu yıla ilişkin öngörülerinin de 2021'deki olumsuz deneyimlerin etkisiyle yüzde 1'lik bir büyüme olduğunu kaydetti. "2022’ye başlarken 2021’i tamamen geride bırakamadık. Sorunlarını 2022’ye de taşımak durumunda kaldık" diyen Saydam, buna rağmen Türkiye'nin, dünya otomotiv sektöründen aldığı payın
Kendi kendine gidebilen, pek çok teknolojik özelliğe sahip otomobiller bazen beni rahatsız ediyor. Zira kullandığım bir otomobilin benden daha akıllı olmasına tahammül edebilir miyim, bilemiyorum...
Kara Şimşek'teki "KITT"i hatırlamayan var mı? Yaşı yetmeyenler bile, eminim bir şekilde bilgi sahibi olmuştur bu "ulvi" otomobille ilgili... "Rahmetli" 1982 model Pontiac Trans Am'dan imal edilen kendine "has" bir otomobildi. Şimdilerde "yapay zeka" olarak adlandırılan teknoloji, o dönemde kendisine çoktaaannn yüklenmişti. Kendi kendine konuşur, kimi zaman alınır, ama "veli nimeti" David Hasselhoff'un sözünden de çıkmaz, kazık atmazdı! En olmadık yerlerde, Red Kit'in "Düldül"ü gibi çıkıp gelir, David abi başka işlerle meşgul olurken, o, 0'dan 100'e 2 saniyede çıkıverirdi.
Özellikle bugünlerde çok "makbule geçecek" özellikleri de vardı elbette. Zira benzininin bittiğini, yağının değişmesi gerektiğini hiç hatırlamıyorum. Mesela ekranlarda muayenesi geçmiş olarak rol kesmiş midir, hiç sorgulamadık bile. Hoş muayenesi gelse, ona da kendiliğinden gider gelirdi ya,
İhracatta yan sanayinin payının arttığını belirten OSD Başkanı Yenigün, Kovid-19 döneminde ana sanayinin Türk tedarikçilere yöneldiğini kaydederken, "Bu fırsatın kalıcı hale gelmesi için çalışmalar yapıyoruz" dedi.
Geçtiğimiz yıl çip krizinden iç pazara pek çok değişken parametreye rağmen 2021 yılını 1.3 milyon adede yaklaşan üretim ve 927 bin adetlik ihracatla kapatan Türk otomotiv endüstrisi, 30 milyar dolar dolayında da ihracat geliri elde etti. Özellikle yan sanayi ihracatında artış olduğu gözlenirken, bunun, Kovid-19 nedeniyle uzun duraklamalar yaşayan Uzakdoğulu üreticilerden dolayı tedarikini yakın coğrafyalardan yapmak isteyen ana üreticilerden kaynaklandığı belirtiliyor.
Otomotiv Sanayii Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, 2021'de otomotiv ihracatının 30 milyar dolar civarında gerçekleştiğini, bu miktarın 18 milyar dolarının ana sanayi, 12’sinin de yan sanayiden geldiğine dikkat çekti. Tedarik sanayinin bir artış kaydettiğini belirten Yenigün, "Bu da, batıdaki tedarikçiler ya da ana firmaların, Uzakdoğu’nun belli
İtalyan üretici Ferrari'nin modelleri, tüm dünyada süper spor otomobil tutkunlarının rüyasıdır. Büyük çoğunluk da, bu otomobilleri mükemmel bulur. Ancak böyle düşünmeyenler de var ve "Ferrari kalpli farklı otomobillere" milyonlar dökebilir...
Otomobille haşır neşir olan insanlara bi zahmet soruverin... Büyük çoğunluğu, önceden öğretilmiş gibi "Hayalindeki süper otomobil nedir?" sorusuna ilk olarak "Ferrari" yanıtını verecektir. Nitekim günün birinde zengin ve Ferrari sahibi olmak, pek çok otomobil tutkununun "rüyasıdır", "hülyasıdır", "dır", "dır", "dır..." Zira Ferrarilerin mükemmel olduğunu düşünenlerin oranı hayli yüksektir...
Tabii her zengin olan Ferrari alacak diye bir kural yok. Hele de birçoklarının aksine, Ferrari modellerini mükemmel bulmayabilirler. Ki öyleleri de var ve paraya kıyıp, kendileri için farklı bir Ferrari isteyen, yaptıran koleksiyonerler, zenginler biliyoruz bu dünyada... Tabii bir de "Ferrari'nin mekaniğini seveyim" deyip de, onu hayalindeki tasarımla birleştiren firmalar,
Cumhurbaşkanı kararıyla sıfır kilometre otomobillerdeki Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) matrahları yeniden düzenlenirken, 1600 cc ve altındaki araçlar için kademelendirme 5’e çıkartıldı. Bunun otomobil fiyatlarında yüzde 5-11 arası düşüş getirmesi bekleniyor
Geçen yıl ağustos ayında yapılan son matrah düzenlemesinin ardından fiyatlarda kur oynamaları ve diğer faktörlerden kaynaklı artışlar, ÖTV matrahlarında yeni bir beklenti yaratmıştı. Resmi Gazete'de dün yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla, beklenen yeni Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) matrah limitleri düzenlemesi gerçekleşmiş oldu.
Bu değişiklikle birlikte, özellikle 1600 cc ve altındaki motor hacimlerine sahip otomobillerde en düşük matrah 92 bin TL'den 120 bine yükselirken, yüzde 50 ile yüzde 80'lik bant arasına yüzde 60 ve 70'lik dilimler eklendi. Bu da bir aracın yüzde 50'lik kısımdayken, 1 TL'lik artışla yüzde 80'lik dilime girerek yüksek ÖTV'ye maruz kalmasının önüne geçmiş olacak bir anlamda.
Yani yüzde 50'lik dilimde yer alıp da,
Elektrikli araçlar konusunda devam eden teknoloji yarışının giderek sertleştiği, CES 2022 Fuarı'nda iyice anlaşıldı. Nitekim üreticiler, tanıttıkları yeni teknolojilerle adeta birbirlerine gözdağı veriyor.
Omicron varyantı nedeniyle otomotiv üreticilerinin fiziki katılımı düşük olsa da, ABD'de düzenlenen Tüketici Elektroniği Fuarı (CES 2022), markaların teknoloji savaşına sahne oldu. Zira katılmayanlar bile, katılanlardan geri kalmamak için düzenledikleri sanal tanıtımlarla yarışta olduklarını hatırlattı.
İklim değişikliği krizi ve buna yönelik alınan kısıtlayıcı kararlar nedeniyle elektrikli araçlara geçiş hızlanırken, elektrikli araçların menzil sorunlarına çözüm bulunması ve bu tip otomobillerin tüketicilere sevdirilmesi için de teknolojik yeniliklere ağırlık verilmeye başlandı. Nitekim üreticiler, kendi farklarını, araçlarında kullandıkları teknolojiler ve donanımlarla ortaya koymaya çalışıyor. Hatta yeni teknolojilerle adeta birbirlerine "gözdağı" vermeye çalıştıklarını söylemek de mümkün.
CES 2022, tam da bu anlamda