Her bina karbon elyafla güçlenir mi?

26 Şubat 2023

Hatay’daki deneysel bir karbon lifli güçlendirme çalışması yapılan 8 katlı bir yapı 3 depremde de ayakta kaldı. 16 yıl önce İTÜ’de geliştirilen karbon elyafla güçlendirme yönteminin yapıyı deprem yüküne karşı 15 kat daha dayanıklı kıldığı deneylerle ortaya konmuş.

Yıl 2007. Büyük Marmara depreminin yaraları henüz yeni yeni sarılıyorken,  İTÜ’de bir toplantı vardı. Toplantıda, üniversitenin Yapı ve Deprem Mühendisliği Laboratuvarı’nda uzun süredir test edilen bir bina güçlendirme yöntemi kamuoyuna tanıtıldı. Yöntem, karbon elyaf liflerinin yapının zayıf görülen bölümlerine yapıştırılarak sarılmasına dayanıyordu. Böylelikle deprem anında binanın duvar ve taşıyıcı bölümlerinin dayanıklılığı artırılıyor ve sarsıntıda binanın göçme riski ciddi oranda azaltılabiliyordu.

Karbon lifli güçlendirmeyle deprem yönetmeliği öncesi yapılan birçok riskli binada, göçmenin önlenebileceği bizzat, dönemin rektörü Prof. Dr. Faruk Karadoğan tarafından

Yazının Devamı

Enkaz yeni yıkımlara neden olmasın!

19 Şubat 2023

Büyük felaketten sonra enkaz altından sağ çıkarılan canlar, hayatın sürdüğüne işaret eden bir teselliydi. Ancak, hastalık ve salgına yol açmaması için, enkazların doğru şekilde bertaraf edilmesi gerektiğini söyleyen uzmanların uyarılarına kulak vermek gerekiyor.

Deprem felaketinde tek tesellimiz, yıkılan binaların enkazından kurtarılan hayatlar oldu. Günlerdir hepimizi acıya boğan o enkazlar, şimdi yavaş yavaş kaldırılıyor. Acı ise öyle kolay kolay kalkacak gibi değil! Bu kez ateş, sadece düştüğü yeri değil, tüm Türkiye’yi yaktı çünkü. Son 2 haftadır her hanede deprem var. Temennimiz böylesi felaketleri tekrar yaşamamak. Bunun için gerekli önlemleri önceden almamız gerekiyor. Hem de enkaz kaldırma sürecinden başlayarak. Çünkü uzmanlar, enkazın doğru şekilde bertaraf edilmemesi halinde, hastalık ve salgınlar nedeniyle yeni kayıpların yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Çevre Koruma Teknolojileri Bölümü’nden Dr. Yasin İlemin, yıkılan binalardan ortaya

Yazının Devamı

Ovada 10 katlı binalar yerle bir

12 Şubat 2023

Antakya, Elbistan, Malatya... Verimli tarım ovasına inşa edilen yüzlerce bina şimdi enkaz halinde. Oysaki birkaç ay önce hazırlanan raporda, bu bölgelerdeki yapılaşmaların alüvyon tabanlı, sıvılaşma riski taşıyan tarım arazilerine yapıldığına dikkat çekilmişti.

Evet, karada yaşanan en şiddetli sarsıntıları yaşadık. Evet, arka arkaya iki büyük deprem geniş bir coğrafyayı etkiledi. Ama biliyoruz ki, şehirlerimiz doğru yerde gelişseydi böylesine büyük bir yıkım yaşamazdık. Fay hattının üzerine 8-10 ve daha çok katlı binalar inşa etmeseydik binlerce enkaz yığınıyla karşılaşmazdık. Alüvyon tabanlı verimli tarım ovalarını imara açmasaydık, göğsümüzü sıkıştıran bu acılara katlanmak zorunda kalmazdık. Henüz 2 yıl önceki İzmir depremi mesela! 117 insanımızı yitirdiğimiz depremde yıkılan binaların, sulak bostanlara inşa edildiği ortaya çıkmamış mıydı? Yıkılan binayı yapanlar bile, zeminin yürürken titrediğini anlatmıştı. Bu tespitler o dönem hep yazıldı, uzmanlar anlattı. Ama maalesef hiçbir şey değişmedi. Ve benzer bir zemin, bugün daha

Yazının Devamı

Avukatlıktan çobanlığa

5 Şubat 2023

Şehirden köye âdeta bir göç yaşanıyor. Ve bu tersine bir göç değil; aksine şehrin kaotik yaşamı içinde yoğrulanlar, birden yorulduklarının farkına vardılar ve kırsal yaşam içinde çeşitli girişimler kurarak, başka bir hayata adım attılar. Bunlardan biri de keçi çobanlığına soyunan bir avukat

"Çobana kız bile vermezler' diye köyleri boşaltıp, büyükşehirlerde yaşam mücadelesine tutuştuk ama özellikle pandemi sonrası köylere yönelik ilgi, iyiden iyiye artmaya başladı. Artık kırsalda tarım ve hayvancılık girişimi kurmak, oldukça popüler. Sosyal medyada birbiri ardına gördüğümüz, 'Başka bir hayat mümkün' dedirten profiller de bunun en somut kanıtı. O profillerden biri de avukat Umut Çakır'a ait.

Çakır, dava dosyaları, mahkeme koridorları, duruşmalar ve kent koşuşturmacasını erteleyip, bambaşka bir yaşama yelken açan şehirlilerden. Aslında köyde doğduğu için şehre de pek alışamamış. Çocukluğunun geçtiği Tokat'ın köyünden üniversite eğitimi için geldiği İstanbul, yıllar

Yazının Devamı

Zeytinle hayatı yeşerten kadınlar

29 Ocak 2023

Bugün soframıza ulaşan hemen her üründe kadın emeğinin büyük payı var. Tohumda, ekimde, çapada, hasatta hep onlar başrolde. Toprağı yeşerten, kadınlar. Ve imkân bulduklarında kendi hayatları kadar çevrelerini de yeşertiyorlar. İşte buna örnek 6 kadınla tanıştıracağım sizi bu hafta.

Beyza Aydın. Henüz 26 yaşında. Erdek’te zeytinlerin içine doğmuş. Karşıyaka köyünde büyüyüp, ekonometri okuduktan sonra tekrar köye dönüp, yerel ürünlere dayalı kahvaltı salonu fikrini hayata geçirmiş. Ve o kadar büyük bir taleple karşılaşmış ki, küçük gelen kahvaltı salonunu bir başka köye taşıyıp ikinci salonunu açmış. Onunla birlikte köyün ekonomisinde de hatırı sayılır bir iyileşme yaşanmış. Köy evlerinde doğal yöntemlerle üretilen kahvaltılıkları internet üzerinden satan Beyza, yeni taşındığı Çeltikçi köyünün, artık Almanya’dan bile ziyaretçiler ağırlamaya başladığını anlatıyor gururla. Türkiye’nin her bölgesinden kahvaltıya gelen misafirlerle

Yazının Devamı

Kar Günü’nüz kutlu olsun!

22 Ocak 2023

Dün, “Dünya Kar Günü”ydü. Bu yıl kendisi olmadan gününü kutladık. Kayak merkezlerinde görebilen şanslı azınlık ise ancak yapay karla yetindi. İklim krizi önlenmedikçe artık pek çok bölgede sadece ve sadece yapay kar göreceğiz. Aynı bugün olduğu gibi!

Biliyorsunuz, sıcak hava dalgaları ve kuraklığa bağlı yaşadığımız “kar hasreti”, bu yıl kış turizmini altüst etti. Hem Türkiye’de hem de Avrupa’daki birçok kayak merkezi, pistlere kar düşmeyince sezonu açamadı. Açanlar da yapay kar üretebilen tesisler oldu. Ancak yapay kar, her ne kadar günü kurtaran bir çözüm olsa da, yaşadığımız iklim krizini derinleştiren bir yöntem olarak nitelendiriliyor. Kar üretebilmek için hem su hem de yüksek enerji kullanımı, çevre aktivistleri ve iklim uzmanlarının itiraz ettikleri önemli konuların başında geliyor.

Yapay kar, kar pistlerine borularla taşınan suyun, basınçlı oto yıkama makinelerine benzer sistemlerle havaya püskürtülmesiyle üretiliyor. Tabii yapay kar

Yazının Devamı

İklim pozitif adımlar

15 Ocak 2023

İklim krizinin ayak sesleri, her geçen yıl biraz daha fazla hissediliyor. “İklim pozitif bir yaşam için bireysel olarak neler yapılabilir” sorusunun yanıtı, hepimiz için yol gösterici olacak.

Kar beklerken yeni yılı tişörtle karşıladık. Kış turizmi tesisleri, haftalardır sezon açabilmek için kar yağmasını bekliyor. Avrupa’dan art arda sıcaklık rekoru haberleri geliyor. Bizde de durum farklı değil! Kara, yağmura hasret kaldık. Kuraklık endişesi her geçen gün daha da artıyor. Barajı kuruyan Sivas, 2023’e susuz günler yaşayarak girdi. Anadolu’daki birçok kentte de durum benzer. Barajlar kritik seviyelerde ve meteoroloji uzmanları, ocak ayında kayda değer bir yağış öngörmüyor.

Zor bir yıl bizi bekliyor. Önümüzdeki yıllarda da durum pek iç açıcı olmayabilir. Zira iklim krizinin ayak sesleri, her geçen yıl biraz daha fazla hissedilir olmaya başladı. Karbon emisyonunda ilk sıralarda yer almasak da, iklim krizinden en çok etkilenecek ülkeler arasında yer almamız, coğrafyamızın kaderi. Bu kaderi biz yazmadık ama bozacak olan biziz.

Yazının Devamı

Çikolatada gizli tehdit

8 Ocak 2023

Kurşun kirliliğine yönelik en hassas grupta yer alan çocuklarımızı koruyabilmek için ağır metal risklerinden olabildiğince uzak durmamız gerekiyor. Tabii çikolata araştırmaları, bunun ne derece zor olduğunun kanıtı niteliğinde.

Ne yiyeceğimizi şaşırdık. Her şey o kadar kirlendi ki, herhangi bir gıda ürünü analiz edildiğinde mutlaka sağlık riski içeren bir kimyasalla karşı karşıya kalıyoruz. Çikolatada yaşananları duymuşsunuzdur. ABD’de raflardan alınıp analiz edilen 28 bitter çikolatanın hepsinde kurşun ve kadmiyum tespit edildi. Bazı örneklerde saptanan oranların oldukça yüksek olduğu açıklandı. Araştırmaya göre incelenen ürünlerden 23’ünden günde 30 gram yiyen bir yetişkin, kurşun ve kadmiyumdan en az birini zararlı seviyede tüketmiş oluyor. Diğer yandan, gıda mühendisi akademisyen Bülent Şık, çikolatalara yönelik bir araştırma yürüttüğünü ve ülkemizde satılan yüzde 60 oranında kakao içeren bir bitter çikolatayı incelediğinde, çok yüksek düzeyde kurşun, arsenik ve

Yazının Devamı