Gürkan Akgüneş

Gürkan Akgüneş

gurkan.akgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İklim krizinin ayak sesleri, her geçen yıl biraz daha fazla hissediliyor. “İklim pozitif bir yaşam için bireysel olarak neler yapılabilir” sorusunun yanıtı, hepimiz için yol gösterici olacak.

Kar beklerken yeni yılı tişörtle karşıladık. Kış turizmi tesisleri, haftalardır sezon açabilmek için kar yağmasını bekliyor. Avrupa’dan art arda sıcaklık rekoru haberleri geliyor. Bizde de durum farklı değil! Kara, yağmura hasret kaldık. Kuraklık endişesi her geçen gün daha da artıyor. Barajı kuruyan Sivas, 2023’e susuz günler yaşayarak girdi. Anadolu’daki birçok kentte de durum benzer. Barajlar kritik seviyelerde ve meteoroloji uzmanları, ocak ayında kayda değer bir yağış öngörmüyor.

Haberin Devamı

Zor bir yıl bizi bekliyor. Önümüzdeki yıllarda da durum pek iç açıcı olmayabilir. Zira iklim krizinin ayak sesleri, her geçen yıl biraz daha fazla hissedilir olmaya başladı. Karbon emisyonunda ilk sıralarda yer almasak da, iklim krizinden en çok etkilenecek ülkeler arasında yer almamız, coğrafyamızın kaderi. Bu kaderi biz yazmadık ama bozacak olan biziz. İklim odaklı bir yaşam kurma zorunluluğu, artık gelip kapımıza dayandı. Bundan sonra hem üretirken hem de tüketirken sürdürülebilirlik yükümlülüğüyle karşı karşıyayız. Yeni yüzyılda, “İklim pozitif bir yaşam için bireysel olarak neler yapılabilir” sorusunun yanıtı, hepimiz için yol gösterici olacak.

İklim pozitif adımlar

Nereden başlamalıyız?

İşe öncelikle tüketimden başlamalı. Çünkü biliyoruz ki satın alıp kullanmadığımız ya da çürüttüğümüz her şey, ciddi anlamda karbon emisyonuna neden oluyor. Mesela gıda. Kişi başına, yılda yaklaşık 100 kilo gıdayı çöpe atıyoruz. Ve bu miktarı azaltmak çok zor değil. Diğer yandan yerel beslenmek de önemli. Kilometrelerce uzaktan günlerce depoda bekleyen gıdaları tüketmektense yakın bölgelerdeki çiftçilerin ürünlerini tercih etmek hem daha çevreci hem de daha adil. Giysi ya da eşyada da durum farksız. Ufak bir tamiratla tekrar kullanabileceğimiz birçok eşyayı atıp yenisini almak, ciddi anlamda doğal kaynak tüketimine yol açıyor.

Ve tek kullanımlık ürünler. Özellikle de plastikler! Plastik, artık hem denizde hem de karada ciddi bir atık yüküne dönüştü. Ve bu atığın yüzde 80’den fazlası geri dönüştürülemiyor. Tek kullanımlık plastikleri hayatımızdan çıkarmak sağlıklı bir gezegen için atılacak önemli bir adım. Diğer taraftan mikroplastik partikülleri içeren, temizlik, kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinden uzak durmak da doğaya vereceğimiz hasarı azaltmak açısından etkili bir seçenek.

Haberin Devamı

Çöpümüzden başlayabiliriz

Atık konusunda da önce mümkün olduğunca çöpümüzü azaltmak, sonrasında da olabildiğince ayrıştırmamız gerekiyor. Maalesef, her bölgede geri dönüşüme yönelik atık istasyonları yok. Ama yine de çöpleri ıslak ve kuru diye ayrıştırabilir; yağ, pil, metal, elektronik eşya gibi atıkları da yolumuz düştüğünde geri dönüşüm ünitelerine atabiliriz. Su ve enerji kullanımı da iklim değişikliği söz konusu olduğunda çok önemli. Su ve enerji tasarrufu hem satın aldığımız ürünlerde hem de günlük hayatımızda önceliğimiz haline dönüşmeli. Sadece cihazları prize takılı halde bırakmamak bile yüzde 5-10 arasında elektrik tasarrufu sağlıyor. Ve elbette, imkân dâhilindeyse tüketilen enerjiyi, güneş ya da rüzgâr yoluyla üretebilmek başlı başına atılabilecek en büyük adım.

Haberin Devamı

İklim pozitif adımlar

Kendimizi eğitmek en önemlisi

Adım demişken, daha fazla adım atmak da iklim değişikliğini önlemeye yönelik önemli bir hamle. Yavaş seyahat ve ekoturizm, turizmde geleceğin kavramları. Seyahatlerde tren gibi toplu ulaşım araçlarını kullanmak, yakın mesafelere fosil yakıtlı araçlar yerine yürüyerek ya da bisikletle ulaşım alternatifini denemek de karbon ayak izini azaltmakta etkili yöntemler arasında. Hatta internet alışverişlerinde dahi, kargonun daha çevreci yöntemlerle ulaşmasına dikkat edebiliriz. İklim hareketinin lider ismi Greta Thunberg de geçtiğimiz günlerdeki bir söyleşisinde buna dikkat çekerek, düşük karbonlu lojistiğin teşvik edilmesini ve uçaklar yerine trenlere yönelik sübvansiyonu gündeme getirdi. Zaten özellikle İstanbul’da maruz kalınan son hava kirliliği tablosu da, yeşil seyahat ve lojistiğin ne kadar hayati olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Noktayı da Greta’yla koyalım, “İklim krizi konusunda kendimizi eğitmek yapabileceğimiz en güçlü şeylerden biri.”