Plastiği nasıl yiyoruz?

1 Ocak 2023

Bugünkü yaşam biçimimiz ve beslenme alışkanlıklarımızla plastikten kaçış çok zor. Mesela Çin’de yapılan bir çalışmada, 289 gıda ürününde BPA’ya rastlanmış. İngiltere’de de birçok gıdada fitalat tespit edilmiş. Kanımızda dahi mikroplastik olmasına şaşmamalı. Zira ambalajda durum oldukça iç karartıcı.

Yeni bir çalışma, Türkiye’de araştırma için örnek alınan konserve içindeki ton balıklarında plastik parçacıklarının olduğunu ortaya koydu. Aslında sonuç hiç de şaşırtıcı değil. Çünkü o derece plastiğe boğulmuş durumdayız ki, plastiğin herhangi bir yiyecek içinden çıkmaması şaşırtıcı olurdu.

Çalışmayı yapan isim, mikroplastikler konusunda sayısız araştırmaya imza atan Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Doç. Dr. Sedat Gündoğdu. Sedat hoca, 7 markanın 33 ürününü marketlerden alıp, incelediğinde konservelerin iç yüzeyinin kaplandığı plastik malzemenin, ürüne de sirayet ettiğini saptamış.

Yazının Devamı

Yeşil yılbaşı

25 Aralık 2022

Şapkamızı önümüze koymanın tam zamanı: Nasıl bir dünya istiyoruz? Yeni yıl bunun için bir fırsat! Nasıl girersen öyle gider, derler ya! Yılbaşı akşamından başlayarak yeni yıla çevreye duyarlı umutlarla girmeye ne dersiniz?

Artık 2022’nin son günleri. Yeni bir yıl bizi bekliyor. Her yeni yıl, aynı zamanda yeni umutlar ve yeni hayaller demek. Tabii sadece kendimiz için değil. Ait olduğumuz dünyanın, coğrafyanın ve çevrenin de daha iyi bir yer olması için umut etmek ve çabalamak gerekiyor. Çünkü varoluşumuz ekosistemden bağımsız değil.

Seçimlerimiz ve yaşam şeklimizle, havayı kirlettiğimizde er ya da geç sonuçlarıyla yüzleşiyoruz. Hoyratça yaklaştığımız su, gün geliyor musluktan akmamaya başlıyor. Kestiğimiz her ağaç, oksijenimizi azaltıyor; betona gömdüğümüz toprak, gün geliyor bizi açlıkla sınıyor. O yüzden, yeni yılda ve gelecek yıllarda atacağımız her adımın çevreye duyarlı olması şart. Belki yeni yıl, bunun ilk adımı için iyi bir vesile olur.

Sonuçta tüketimin en yoğun olduğu

Yazının Devamı

Meğer zehri kabuğundaymış

18 Aralık 2022

Çaya limon atıyor, keke portakal kabuğu rendeliyorsanız bir kez daha düşünün! Çünkü meyve kabukları sağlık açısından riskli. Nereden mi biliyoruz? Avrupa’dan vize alamayan limonlardan… O yüzden artık “Vitamini kabuğunda” demekten vazgeçmek, emin olmadığımız meyveyi soymadan yememek gerekiyor.

Avrupa Birliği Gıda Alarm Sistemi’ne geçtiğimiz günlerde Türkiye’den bir uyarı düştü. Uyarıda, Türkiye’den ihraç edilen limonlarda çok yüksek oranda pestisit, yani tarım zehri saptandığı bilgisi yer alıyordu. O uyarının peşine düşüp, araştırınca anladım ki, meğer o zehir, hasattan sonra turunçgillerin kabuklarına uygulanan imazalilmiş.

“İmazalil”, meyvelerin çürümesini geciktirmek için mumlama diye bilinen işlemde kullanılan kimyasallardan biri. Özellikle mandalina, portakal, limon gibi turunçgillerin yanı sıra nar ve elma armutta da yaygın olarak kullanılıyor. Ve kullanımı hem Türkiye’de hem de Avrupa’da yasal. Ama tolere edilebilir bir limiti var.

Yazının Devamı

Emisyonsuz şehir ne zaman?

11 Aralık 2022

Kentlerde egzoz emisyonu, hava kirliliğini öylesine artırıyor ki âdeta zehir soluyoruz ve ciddi hastalıklarla boğuşuyoruz. Avrupa’da emisyon önlemleri artırılıyor, düşük emisyonlu bölgeler oluşturuluyor. Biz mi? Sadece izliyoruz

Yeteri kadar umursamıyoruz ama araba sevdamız havamızı iyiden iyiye kirletti. Özellikle kent merkezlerinde ölümcül seviyelere ulaşan hava kirliliğinde, fosil yakıt kullanan araçlardan kaynaklı egzoz emisyonunun payı çok yüksek! İstanbul gibi trafik sıkışıklığının yoğun yaşandığı kentlerde yaşayanlar için durum çok daha vahim. Zira araçlar dur kalk yaptıkça kirlilik katbekat arıyor. Farkında olmadan soluduğumuz zehir ve partiküller, akciğerlerimize nüfuz edip, ciddi hastalıklara yol açıyor. Ancak Dünya Sağlık Örgütü’nün bu yöndeki uyarılarına karşın, maalesef büyükşehirlerde aldığımız hiçbir önlem yok.

Buna karşın Avrupa’da fosil yakıtlı araçların kaldırılmasına yönelik bir süreç yaşanıyor. Birçok Avrupa ülkesinde emisyon önlemleri

Yazının Devamı

Lafınızı glikozla kestim!

4 Aralık 2022

Balın faydaları saymakla bitmez ama en çok sahteciliğin yaşandığı gıda da o. Balda sahteciliğin boyutları ve ne yapılmalı, onu değerlendireceğiz bugün.

Düşünsenize hasta oluyorsunuz. “İyileşeyim” diye bala türlü baharatlar katıp, kaşık kaşık yiyorsunuz ama medet umduğunuz bal, sahte. Maalesef bugün birçoğumuzun karşı karşıya kaldığı tablo bu! Çünkü piyasadaki ballar büyük oranda sorunlu.

Son olarak Meclis’te de gündeme geldi. Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, marketlerden alınıp analiz edilen 124 adet balın yüzde 89’unun tağşişli olduğunu açıkladı. Sadece 13 numune gerçekten balmış. İncelenen balların yaklaşık yüzde 30’unda arının izi dahi yokmuş. Glikoz/fruktoz şurubuyla aromalar katılarak bala benzer taklit ürünlerin marketlerde “bal” diye satıldığını söylüyor Adıgüzel, ve “Yediğimiz balın yüzde 70’i sorunlu” diyor. Aslında balın gıda sahteciliğinin hep ilk sırasında olduğunu zaten biliyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın son açıkladığı “tağşiş” listesinde de

Yazının Devamı

Tarım 4.0 görücüye çıktı

27 Kasım 2022

Artık başka bir tarımın zamanı geldi. Küresel ısınma, iklim değişikliği sonucu insanlığı bekleyen kıtlık ve susuzluk gibi tehlikeler karşısında, tarım da bu felaket senaryolarına hazırlıklı olmak için bilim ve teknolojiyle aşama kaydediyor.

Dikey tarım istasyonları, gübreleme droneları, güneş enerjili akıllı tarım sensörleri, sulama otomasyonları, hastalık önleyici böcekler, polinatör arılar ve çevre dostu gübreler... Yakın gelecekte tarım ve gıdayı, bu kavramlar eşliğinde konuşacağız. Geçen hafta Antalya’da ziyaret etme imkânı bulduğum Growtech tarım fuarı da bunun en net işaretiydi. Stantlar, tarımın yeni dilinin teknoloji ve sürdürülebilirlik olacağını net bir şekilde ortaya koydu.

Aslında bu süreç biraz da zorunlu. Çünkü tarımla uğraşan nüfus hem dünyada hem de Türkiye’de azalıyor. İnsanın bıraktığını teknoloji yapamazsa gıda arzında sıkıntıların yaşanması olası. Yani ister istemez tarım şekil değiştirecek ve kentlere daha da yaklaşacak. Hani o bilimkurgu filmlerinden aşina olduğumuz laboratuvarda sebze yetiştirme görüntüleri

Yazının Devamı

Ölümcül bitkisel karışımlar

20 Kasım 2022

Zayıflama, ideal ölçülere kavuşma hayaliyle tüketilen ürünlere dikkat etmek gerekiyor. Kardiyolojik ve psikiyatrik yan etkilere neden olan etken maddelerin kullanıldığı zayıflama çayı ve sahte takviye edici gıdalar sağlığınızı tehdit ediyor.

“45 günde 5-10 kilo vermek istemez misiniz? Diyetsiz, sporsuz kilolarınızdan kurtulun, istediğiniz kıyafeti giyin. 1 kavanozla hayatınız değişsin…” Bu ifadelere kanarsanız gerçekten de hayatınız değişebilir. Ama oldukça kötü anlamda. Çünkü bu gibi sloganlarla satışa sunulan bitki çayları ve gıda takviyeleri ölümcül tehlikelere gebe.

Nereden mi biliyoruz? Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu yıl açıkladığı tağşiş listesi, bitkisel karışımlardaki tehlikeyi açıkça ortaya koyuyor. Bitkisel ürün diye satışa sunulan ürünlerin birçoğunda, kardiyolojik ve psikiyatrik yan etkileri nedeniyle yasaklanan sildenafil ve sibutramin adlı etken maddeler çıkmış. Ve bu ürünlerin birçoğu, hâlâ internet üzerinden satılmaya devam ediyor.

Mesela

Yazının Devamı

Zehirli baharat soframızda mı?

13 Kasım 2022

Yemek yaparken, çorbaya, salataya karıştırırken artık baharatlara şüpheyle bakıyoruz. Acaba içine kanserojen azo boyar katılmış mı; hastalık yapıcı bakteri, mantar veya aflatosin zehri var mı? Endişe ediyoruz; çünkü cezalar caydırıcı değil.

Haftaya baharat skandalı damgasını vurdu. Nasıl vurmasın! Plastik üretiminde kullanıldığında dahi kanserojen uyarısına konu olan azo boyarlardan Sudan boyası, meğer kırmızıbiber ve sumaklara renk vermek için kullanılıyormuş. Bunu da Singapur’a ihraç edilen baharatların analiz edilmesiyle öğrendik. Yoksa bihaber, zehirli baharatları tüketmeye devam edecektik. Hem de öyle pazarda açıkta satılan bir ürün de değil söz konusu olan. AVM’lerde mağazaları bulunan en büyük baharat firmalarından Arifoğlu’nun ürünlerinde çıktı zehir. Kim bilir açıkta satılan baharatlarda durum nedir?

Hemen söyleyeyim; hiç de iç açıcı değil! Hatta baharat tüketimine yönelik alışkanlıklarımızı değiştirmemizi gerektirecek kadar vahim. İsterseniz birkaç yıl geriye gidelim; Tarım ve Orman

Yazının Devamı