16.06.2022 - 15:16 | Son Güncellenme:
Kaan ULU/ANKARA (DHA)-
Türk Demokrasi Vakfı tarafından Ankara'da düzenlenen 'Türk Demokrasi Vakfı; Yeniden' konulu toplantıya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş katıldı.
'STK'LAR ÖNEMLİDİR'
Kılıçdaroğlu, 'dostlar' ifadesini kullandığı zaman alınanlar olduğunu ifade ederek "Ama bu ülkede yaşayan herkesi ben 'dost' olarak kabul ediyorum. Beraberiz, birlikteyiz, sonuçta birlikte mücadele etmek zorundayız. Türk Demokrasi Vakfı yeniden ayağa kalkmaya başladı. Bu tür vakıflara, sivil toplum kuruluşlarına ihtiyacımız var. Siyaset kurumunun ihtiyacı var. Akademik dünyanın ihtiyacı var. Medyanın ihtiyacı var. Çünkü biz siyasetçiler bir konunun üzerinde istesek de yeterince derinleşemeyiz. Ama STK’lar belirli bir konuyu ele alır, bütün çerçevesiyle masaya yatırır, olayı olgunlaştırır, derinleştirir ve yararlanmak isteyen siyaset kurumunun akademik dünyanın da önüne koyar. O nedenle STK’lar önemlidir. Sadece demokrasi bağlamında değil hemen hemen her alanda; çevreden tutun kadın haklarına kadar, hayvan haklarından tutun siyasetin daha sağlıklı bir zemine oturmasına kadar pek çok STK belirli alanlarda derinleşiyor" diye konuştu.
‘ÖDEDİĞİMİZ VERGİLERİN HESABINI SORMUYORUZ’
Kılıçdaroğlu, "Demokrasimiz gelişmedi; doğru. Bir 100 yılı devir ettik o da doğru. O 100 yıl içerisinde büyük bedeller ödedik; o da doğru. Başbakanları idam ettik. Gencecik fidan gibi gençlerimizi idam ettik. Darbeler oldu. Bildiriler oldu. Bunların hepsi oldu bir şekliyle. Ama geçmişten ders çıkarıp, güzel bir gelecek inşa etmek zorundayız. Eğer geçmişten ders çıkarıp güzel bir gelecek inşa edemezsek çocuklarımıza karşı bizim sorumluluğumuz var demektir. Onlara güzel bir gelecek değil aslında karamsar bir gelecek hazırlıyoruz demektir. O nedenle bizlerin yani STK’ların artı sizlerin bir şekliyle önünü açacağı siyaset dünyasının geleceğe umut vermesi lazım, geleceği hazırlaması lazım. ‘Birinci sorunumuz nedir’ diye sorarsanız belki hiç aklınıza gelmeyen bir şeyden söz edeceğim. Bizim temel sorunumuz, demokrasinin arzu ettiğimiz düzeyde gelişmemesinin temel noktası şu; ödediğimiz vergilerin hesabını sormuyoruz. Demokrasinin gelişmesi buradan olmuştur Magna Carta’dan itibaren. ‘Ben vergi ödüyorum sen bunu yerine harcıyor musun?’ Bu soru sorulmadığı için demokrasimiz bizim arzu ettiğimiz hızda bir türlü gelişmiyor" dedi.
'MESELE TÜRKİYE MESELESİ HALİNE GELMİŞTİR'
Türkiye’nin ayrıştığını ve bundan dolayı tehlikeli bir mecraya doğru gittiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Biz '6'lı masa' diyoruz. Bazen Türkiye masası, demokrasi masası, milletin masası. Adı neyse bizi birleştiren tek bir konu var; bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek. Her birimiz ayrı partiyiz. Her birimizin programları farklı; ama ülke bu haldeyken meseleyi bir parti meselesi olmasının ötesinde artık mesele bir Türkiye meselesi haline gelmiştir. Türkiye’ye demokrasiyi getirmek zorundayız. Birlikte getirmek zorundayız. Beraber getirmek zorundayız. Ondan sonra demokrasi gelir, kurallar oturur, taşlar yerine oturur, elbette ki her parti kendi görüşünü, kendi düşüncesini bir şekliyle ifade edecektir. Halk kime teveccüh ederse o iktidar olacaktır. Bu yoldayız" diye konuştu.