Türkiye tarihinin en büyük özelleştirme operasyonlarından biri “değerini bulmadığı” gerekçesiyle Başbakan Tayyip Erdoğan’a takıldı. Sürpriz ikili olarak adlandırılan “Koç-Ülker” ortaklığının yanlarına Ülker’e yakın duran Malezyalı UEM grubunu da alarak verdiği 5.7 milyar dolarlık teklifin hükümetin öngördüğü hedefin çok çok altında kaldığı ortaya çıktı.
Özelleştirme İdaresi Yüksek Kurulu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla tamamen yasalara uygun olarak satışı (uzun süreli kiralama) iptal etti.
Başbakan ihalede çıkan rakamın iki katına (10-12 milyar dolar) işaret ediyor. Kimi çevreler de parça parça satışla 20 milyar dolarlık gelir rakamına ulaşılacağını öne sürüyor. Rakamlar havada uçuşuyor...
Alamayan memnun!
Bu ortamda satan taraf iradesini oldukça net şekilde ortaya koydu: İptal! Köprü ve otoyolları halka arz edeceğiz.
Alan tarafta yer alanların görüşü ise gerçekten de büyük merak konusu. Alıcı tarafta dağılım şöyle: Yüzde 40’ar pay, Koç grubu ile Malezyalı UEM’e ait. Yüzde 20 hisse de Murat Ülker’in yatırım şirketi Gözde Girişim’in payına düşüyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, nüfus projeksiyonları, büyüme ve diğer ekonomik temellere dayandırarak açık ve net söylüyor: Türkiye’nin konut ihtiyacı 100 sene daha durmaz... Yatırımcılara duyurulur!
Önceki gün Milliyet olarak ev sahipliğini yaptığımız Ceylan InterContinental İstanbul’daki etkinlikte gayrimenkul sektörünün etkili isimleri Emlak Konut ve TOKİ geçmişinden dolayı ‘sektörün babası’ olarak gördükleri Bakan Bayraktar’a sorunlarını aktardılar ve pazarın geleceğini samimi bir ortamda değerlendirme fırsatı buldular.
Etkinlik öncesi kahvaltıda sohbet etme imkanı bulduğumuz Bakan Bayraktar, kentsel dönüşüm, 2B ve mütekabiliyet alanlarındaki düzenlemeler nedeniyle önümüzdeki dönemin oldukça hareketli geçeceğine inanıyor.
Bacağı kaptırmayın!
Türkiye adına hareketliliğin kesinlikle geçici olmadığının altını çizen Bayraktar, tüketicilerin bu ortamda dikkatli olmasının gerektiğini söylüyor. Gayrimenkul projelerinde ‘sağlam’ işlere yatırım adına tüketicinin ince eleyip sık dokuması ise olmazsa olmaz ilk şart...
TOKİ’nin hasılat paylaşımı yöntemiyle hayata geçirilen projelerde ise ‘garantör’ olduğunu hatırlatan Bayraktar, inşaat firmalarının
Egemen Bağış, Başbakan Erdoğan’ın AB ülkelerinin büyükelçilerine verdiği yemekteki mesajları ve son dönemdeki çıkışlarının AB üzerinde ‘uyandırıcı’ etkisi olduğunu söyledi. Bağış, Başbakan’ın AB konusunda blöf yapmadığını da belirtti
Londra
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin büyükelçilerine verdiği son yemekte Türkiye’nin mesajını açık bir dille ilettiğini belirten Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, fasıllar açılmadığı için uzun ara verilen buluşmaların devamının geleceğini söyledi.
Londra’da bir dizi temaslarda bulunan Bakan Bağış, Başbakan’ın bu yemekteki mesajları ve son dönemdeki çıkışlarının AB üzerinde ‘uyandırıcı’ etkisi olduğunu vurguladı. “1.5 yıldır AB ile fasıl açılmadığı için büyükelçilerle düzenli yemekte buluşmuyorduk. Ama şimdi farklı bir noktadayız.
Dönem başkanı İrlanda oldu. (Daha önceki Güney Kıbrıs) Şu an bu süreç adına AB’nin önemli merkezlerinden birinde İngitere’deyiz. Haftaya Fransa, sonra Almanya’dan Merkel’i ağırlayacağız” dedi. Başbakan’ın AB konusunda son dönem söylemlerinde blöf yapmadığını söyleyen Bağış, “Bu seviyede siyasette blöf olmaz” dedi.
Egemen Bağış, “Güneydoğu konusunda Obama’nın mesajı çok netti” dedi. Bağış bu söylemle tutumun paralel olması gerektiğini söyledi
Londra
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, son dönemde Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili harekete geçirdiği gündem sonrası “pek çok noktada buluştuğumuz” ülke olarak gösterdiği İngiltere’de sürece destek adına Londra’da bir dizi görüşmelerde bulunuyor.
Bu temaslarda Avrupa Birliği’nde (AB) İrlanda’nın dönem başkanlığıyla birlikte yeni fasılların açılması başlığının yanı sıra terörle mücadeleye destek konuları da masaya yatırılıyor.
Dün Londra’da bir araya geldiğimiz Bakan Egemen Bağış, Güneydoğu sorununda açılan “yeni sayfaya” açık destek veren ABD Başkanı’nın sözleriyle ilgili olarak, “ABD Başkanı Barack Obama’nın mesajı çok netti. Ama sonuçta bu Türkiye’nin iç meselesidir. Kendi kendimize halletmemiz lazım. Ama terörle mücadele bir uluslararası meseledir. Orada da onların desteği lazım” dedi.
Türkiye’nin 1 numaralı cep telefonu operatörü Turkcell abone sayısı, geliri ve kârlılığıyla örnek bir Türk şirketi. Ülkemizin global teknoloji markası olmak adına bugüne kadar büyük çaba harcadı.
Ama şirket, kurucu ortağı işadamı Mehmet Emin Karamehmet’in “çözülemez puzzle” temeline dayandırdığı ortaklık yapısı yüzünden bitmek tükenmek bilmeyen davalarla boğuşuyor. Adeta bir kapana sıkıştı. Global adım atma hevesi kursağında kaldı. İşin bu noktaya gelmesinde yabancı ortakların da payı büyük.
Şirketin CEO’su Süreyya Ciliv bu dönemde elinden gelen çabayı gösteriyor, kârlılık çıtasını aşağı çekmemek adına büyük mücadele veriyor. Ve bunda ciddi bir başarı sergiliyor.
Haklıydı, kazandı!
Turkcell’in ortaklarından Çukurova grubu ve Rus Alfa (Altimo) adına geçen gün önemli bir karar çıktı. Karamehmet’in, Ruslardan aldığı borç karşılığı tedbir konulan yüzde 13.8’lik hisseyi almasının önü açıldı.
Büyük ortak İskandinav TeliaSonera’ya hisselerini kaptırmamak için Ruslarla el sıkışan ama sonrasında onlarla da davalık olan Karamehmet, aslında haklı olduğu bir davayı kazandı. Borcunu faiziyle birlikte ödeyerek hisselerini isteyen Karamehmet’e Ruslar’dan “ret” yanıtı gelmiş, konu
Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin geleceği için “3 çocuk” söylemini ortaya atalı uzun zaman oldu. Adrese dayalı nüfus kayıt sisteminin uygulandığı son 5 yıllık dönemde Türk halkının buna refleksi ise pek Başbakan’ın istediği gibi olmadı.
Türkiye’de nüfus artış hızı “3 çocuk” hedefiyle birlikte bırakın artmayı, aşağı doğru bir çizgi izliyor. 5 yıl önce binde 13.1 olan artış hızı, 2010’da zirve seviyesi olan binde 15.9’u gördükten sonra düşüşe geçti ve son rakam binde 12’ye kadar geriledi. Bu şu anlama geliyor: Türkiye 3 çocuk yapmıyor. Genel ortalamada 2 çocuk bir türlü aşılamıyor.
Kabinemiz heyecanlı
Düşük çıkan nüfus artış hızı kabinemizin ekonomi cephesini bir hayli heyecanlandırdı. O kadar ki kabine bir anda 3 çocuk girişimine kilitlendi. Konuyla ilgili “teşvik” fikirleri adeta havada uçuşuyor.
Türkiye’nin uyguladığı muazzam teşvik paketiyle “yerli oto” girişiminde yalnız kaldığı (yatırımcı anlamlı, kârlı bulmadığı için) günümüzde bir teşvik paketi de “3 çocuk” için çıkarılacak. Peki bu paket işe yarar mı?
Uzmanlar gayet net söylüyor: Zenginleşen, milli geliri yükselen bir ülkenin nüfusu hızla artmaz, aksine düşer. Rakamlar da bunu gösteriyor. Devletin
TÜSİAD’da yeni yönetim bugün seçiliyor. 3 yıldır başkanlık koltuğunda oturan ve zaman zaman hükümete sert eleştirileriyle gündeme gelen Ümit Boyner, Sütaş’ın patronu Muharrem Yılmaz’a görevi devredecek.
İş dünyasının ‘ateşten gömlek’ diyerek ‘başkanlık’ görevine mesafeli durduğu bir konjonktürde babasının kurduğu Sütaş’ı yaptığı atakla 1.5 milyar lira cirolu bir şirkete dönüştüren Muharrem Bey, tek aday olarak seçime giriyor. Muharrem Bey, patronlar kulübünde birlikte hareket edeceği A takımını da oluşturdu.
Eski yönetimden Haluk Dinçer, Cenk Çimen, Cansen Başaran Symes, Tayfun Bayazıt, Volkan Vural ve Zafer Ali Yavan’la yola devam kararı alan Muharrem Bey altı yeni ismi daha yönetime alıyor.
Bu isimler şöyle: Kayserili Boydak grubunun genç kuşak isimlerinden Memduh Boydak. Yine iş dünyasında genç kuşağın temsilcilerinden Osman Boyner, Esin Güral Argat (Gürallar), Simone Kaslowski (Bir dönem TÜSİAD’ın etkili ismi Aldo Kaslowski’nin kızı, Organik Kimya’nın başında). İzmirli tekstilci Sedat Şükrü Ünlütürk (Sun Tekstil) ile dış ticaret ve petrol yatırımları bulunan Güneydoğulu işadamı Tarkan Kadooğlu.
Bir duayen diyor ki...
Kuruluşundan bu yana TÜSİAD üyesi olan
Milliyet olarak düzenlediğimiz “Türkiye’ye Yatırım, Geleceğe Yatırım” toplantılarının 11’incisi... Batman yolundayız... Konuğumuz Maliye Bakanı Mehmet Şimşek.
Havadaki iki uçak Batman’a yaklaşıyor ama gökyüzü sisle kaplı. Şehre arabayla 45 dakika mesafedeki Siirt’e iniyoruz.
Yazın son gördüğümde yeşil bir ovanın ortasında iniş yaptığım havaalanı, bu kez karlar altında. Beyazla kaplı bir Siirt.
İki özel uçak art arda Siirt’e iniş yapınca ve yanımızda Siirtli işadamı Ethem Sancak olunca, tartışmasız ilk durak şehrin göbeğindeki ünlü büryan kebapçısı “Bahattin” oluyor. Lezzetli bir yemek sonrasında Batman’dayız.
Hızlı koşu başladı, kuyruk var!
Güneydoğu’nun ekonomi ve sosyal yaşam cephesinde talihsiz kentlerinden biri olan, “yatırımcı” ve “istihdam” tarafında bugüne kadar yüzü pek de gülmeyen Batman ve Batmanlı işadamları geleceğe dair umutlarını hiç kaybetmemiş. Bir zamanlar, kurulu Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) tek un fabrikası varken şimdilerde OSB’deki fabrika sayısı 95’e ulaşmış. Şu an şehirde ikinci OSB için arazi tahsis çalışması var. Yeni teşvik sistemiyle birlikte bölgenin avantajlarıyla büyümeyi seçen 60’a yakın yeni girişimci kuyrukta, buradan yer almak