Türkiye’nin 2013 yılında büyümede ayakta kalması için üretim tarafında bir mucize yaşanmazsa olmazsa olmaz eşiği ihracat çıtasını yukarıda tutmak.
Bunu yaparken de 2012’de daralan ve hızlı çıkış adına umut ışığı vermeyen Avrupa pazarları yerine yeni ülkelere açılım şart.
Burada da hiç şüphesiz Türkiye’nin ihracat yaptığı ülkelerde ağırlığını uzun yıllardan bu yana ilk sırada yer alarak gösteren Almanya’nın tahtına gözüne dikmiş Irak (Başta Kuzey Irak olmak üzere) öne çıkıyor.
2012’de yaptığı atakla Türkiye’nin ihracat liginde 10.8 milyar dolarlık payla Almanya’nın (13.1 milyar dolar-2012’de bir önceki yıla göre düşüş var) ensesine yapışan Irak, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ve daha birçok uzmanın tahminiyle bu yıl ligde ilk sırayı alacak.
Güneydoğu sorununda atılan yeni adımların etkisinin bu yükselişi daha da yukarı çekmesi olası.
Şimdilerde en önemli partner konumuna gelen Irak, çok değil bundan 10 yıl öncesinde Türkiye için kapıları kapanmış bir bölgeydi. ABD’nin kontrolünde bir ülke. O dönem onların Irak’ta yanında olmayan bir Türkiye için bölgeye mal satmak imkansızdı.
İşte o günlerde bu kilidi açan bir olay yaşandı. Bu heyecanlı gelişmeyi olayın ilk elden tanığı olan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’dan dinleyelim...
Wolfowitz’le görüşme...
“2003 yılının başı. Savaş bitmiş. Irak cephesi bize pazarı kapatmış. ABD’ye randevu alıp gittim. O dönem ABD Savunma Bakanı Yardımcısı Paul Wolfowitz.
Dedim ki, ‘Irak’ta halkın evinde yemek pişmiyor, gıdaları yok, perişanlar. Biz Irak’a uygun fiyata mal satmak istiyoruz. Türkiye’ye kızmışsınız mal alımını engellemişsiniz. Ama adamların gelirleri yok. Başka yerden getirmeye çalışıyorsunuz fakat pahalı...’
Wolfowitz o gün sıkışmış tesadüfen, sordu.
Sizde yemek pişirme tüpleri (bizim küçük tüp) var mı?
Var, dedim.
10 milyon dolarlık sipariş versem ne kadar sürede verirsin, diye sordu.
Hiç düşünmeden 24 saatte, dedim.
Bu sürede kesin teslim edilir mi, diye tekrar sordu.
Ben (Türk iş dünyası) 24 saatte Habur gümrük kapısından yaparım, dedim.
Anlaştık!
Hemen çıktım kapıdan. O dönem Diyarbakır’da Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kutbettin Arzu’ya ulaştım. Ve dün gibi hatırlıyorum aynen şunları söyledim: “Kutbettin Amerika’dan 10 milyon dolarlık piknik tüpü siparişi gelecek. 24 saat içerisinde tüpleri hazırla.”
O zaman sıfırız Irak’la ticarette. Sipariş geldi. Tüpler Irak’a girdi. İşte o zaman Bağdat kapısı bize açıldı.”
Şimdi zirvenin favorisiBu olaydan 10 yıl sonra, 10 milyon dolarlık küçük bir tüp macerasıyla başlayan yolculuk 10 milyar doları aşmış, Irak ihracat liginde zirvenin favorisi haline gelmiş durumda.
“İşin başlangıcı o dönem atılan bu tohumdu” diyen Hisarcıklıoğlu, bu olay sonrası hükümet ve askeriyenin bilgisi dahilinde Wolfowitz’in özel izniyle Irak’a giderek bu kanalın büyümesi adına çalışma yapıldığını da son not olarak hatırlatıyor.