Gayrimenkul sektörünü ayağa kaldıran, konut fiyatlarını da artıracak olan yüzde 1 KDV’den yüzde 18’e geçişi, “Tavukçu KDV artışı istiyor, inşaatçı niye isyan ediyor” örneğiyle yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, aslında yumuşak olan düzenlemeyi tercih ettiklerini belirtiyor
Fransa’nın Cannes şehrinde yapılan ve başta Avrupalı olmak üzere dünyanın önde gelen gayrimenkul yatırımcıları ve fonlarını bir araya getiren MIPIM fuarına katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye cephesinde çok tartışılan yeni konuta “kademeli KDV” düzenlemesi konusunda net konuştu.
Maliye ile yaptıkları görüşmeler sonrası önlerine bu konuda iki paket geldiğinin bilgisini veren Ali Babacan sektörde çok itiraz gelen ve kaldırılması yönünde taleplerde bulunulan bu düzenlemenin aslında çok daha ağırının önlerine geldiğini ama şu anki kademeli sisteme karar verdiklerini anlattı.
‘Aslında çok değil’
Gelen itirazlar konusunda “KDV’si yüzde 18’e kadar çıkabilecek projelerin oranı yüzde 5 dolayında. Yani, yükselen KDV’nin kapsadığı projeler çok fazla değil” diyen Babacan, “Biz nispeten daha yumuşak formülü seçtik” diyor. Babacan, ağır formül ile ilgili olarak ise, “Şimdi formülü yeniden
Türkiye ekonomisinin kendine güveninin arttığını belirten Bülent Eczacıbaşı, “cari açık riskinden” kurtulmanın önemine vurgu yaptı
Türk ekonomisinin en büyük sorunlarından biri hiç şüphesiz cari açık. 2012’de 77 milyar doları bulan açığın aşağı çekilmesi hükümetin en büyük hedefi. İthalatın azalması adına art arda teşvik paketleri çıkarılıyor (yerli üretimin artması için), yurtdışından sermaye çekmek için fırsatlar hazırlanıyor.
Ekonominin ‘yumuşak karnı’ olarak nitelendirilen bu sorunla ilgili olarak Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’dan kritik uyarı geldi.
Eczacıbaşı, Vitra için global rakiplerle rekabet ve yeni müşteri avlamak adına en önemli etkinliklerden biri olan Almanya’daki ISH fuarı seyahatinde, ABD ve Avrupa bölgesinde sorunların sürdüğünü belirtirken, Türkiye’nin başta güven sağlamak konusu olmak üzere birçok alanda etkili adımlar attığını belirtiyor.
Bülent Eczacıbaşı, kritik uyarısını ise esprili bir Laz fıkrası üzerinden yapıyor...
Bizim işimiz ekonomi sayfaları hazırlamak. Okuyucularımıza sokakta, iş dünyasında ekonominin dokunduğu her alanda nelerin olup bittiğini anlaşılır bir dille sunmak. Yaptığımız haberlerle geleceğe dair önden bilgi aktarmak, yazarlarımızla gelişmeleri yorumlamak en önemli görevimiz. Hayatımız rakamlar, analizler, projeksiyonlarla geçiyor...
“Dolar ne olacak, euro ne olur? Altın alalım mı? Borsa neden düştü ve tabii paramı nereye yatırayım?” gün boyunca gerek çevreden, gerekse Milliyet’in içinden bize en sık sorulan soruların başında gelir. Bu bizim hikâyemiz.
Bir hikâyemiz daha var. O da içiçe olmamıza karşılık bizim “ekonomi cephesinden” oldukça uzak bir isim olan Kadir. Milliyet’in ilk sayfası olan görünen yüzünde büyük emeği olan Kadir Pastutmaz.
Onun da olmazsa olmazları vardı. Gazetenin 1. sayfasında hayal ettiği görsel şölene günün haber ve fotoğraflarıyla imza atmak, ertesi gün yüzbinlerce kişinin ilk bakışta etkileneceği bir bütünlüğü yakalamak... İnce ince uğraşır, arar tarar, soruşturur, abilerinin öğütlerini dinler, yaratıcılığı ile en iyi sayfaya imza atardı.
29 yaşındaki Kadir, sıfırdan başladığı, önceleri el yordamıyla sonraları eğitimle harmanladığı
Türkiye son dört ayda iyi giden havaların da etkisiyle gaz ithalatını azalttı, yaklaşık 800 milyon dolar ödemekten kurtuldu. Ama kış aylarında az gelen yağışlar Türkiye’nin planlarını olumsuz etkileyebilir. Bakan Yıldız, “Yağış bekliyoruz” diyor
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, havaların iyi gitmesiyle birlikte Türkiye’nin ithal ettiği doğalgaz oranında ciddi düşüş yaşandığını söyledi. Buna karşılık su kaynaklarının artmamasının tehditleri beraberinde getirdiğini kaydetti.
Milliyet’e konuşan Bakan Yıldız, “Bizim ithal ettiğimiz doğalgazın miktarının düşüyor olması iyi bir şey. Ama hep tehditler ve fırsatlar birbirini kovalar. Çok kar yağdığında soğuk oluyor gazı fazla harcıyoruz, az yağdığında az harcıyoruz. Bu son dört ayda 1.5 milyar metreküp az gaz ithal ettik.
Ama alternatifi su kaynaklarının yükselmesi lazım. Yağmurun bu aylarında yağması bizim yer altı su seviyelerimiz açısından barajlarımız açısından doğru ve önemli olur. O yüzden biz de yağış bekliyoruz” dedi.
60 milyar $’lık ayrışma
Türkiye’nin enerji ithalatına harcadığı para 2012’de 60 milyar doları buldu. Cari açığın en büyük suçlusu da aslında bu kalem. Bakan Yıldız bu konuda farklı bir
Bundan iki yıl önce şarap firması Gülor’da işin başına geçtiğinde Güler Sabancı ve onun dayısından, “Hedefler bu, tuttur yüzde 25 hisse senin” sözünü alan Adnan Erem, G serisiyle başarıyı yakaladı. Bunun sonrasında Güler Hanım, “Adnan Bey artık ortağımız” dedi
İsviçre’nin Zürih kentine Franke’nin merkezine üssüne yapacağım ziyaret yolunda THY’nin uçağında bir iş sürpriziyle karşılaşıyorum. Uçuşta, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ile birlikteyiz.
Yol boyunca yaptığımız sohbette, Güler Hanım’ın Siemens’in yönetimine seçilme süreci ve dayısıyla birlikte altına imza attığı şarapçılık yatırımı olan Gülor’da ‘profesyonel’ yöneticinin ‘ortaklığa’ geçiş hikayesini öğreniyorum.
Bundan iki yıl önce, Sabancı grubunda tecrübesi olan, bir dönem Doluca’da çalışan Adnan Erem’le el sıkışarak Gülor’da gerek şarap serileri gerekse pazarlama tarafında yeni bir dönem başlamıştı.
Yüzde 25 ortaklık sözü
Ali Babacan, bankalara rekabet soruşturmasında ‘adil ve ölçülü’ ceza bekliyor. Bankaların reel sektörden farklı değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden Babacan, “Belki bir noktada bir şeyler düşünmek gerekecek” dedi
12 büyük bankanın başta faiz olmak üzere birlikte hareket ederek rekabete aykırı hareket ettikleri iddiasıyla başlatılan Rekabet Kurumu soruşturmasında karar 10 güne çıkıyor.
Bankalar ciro üzerinden yüzde 10’a kadar ceza kesme yetkisi bulunan kurum ile yaptığı görüşmelerde farklı hesaplama yöntemi için bastırırken, karara az bir süre kala Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’dan “Adil ve ölçülü ceza bekliyoruz” açıklaması geldi. Sektörde 1 milyar dolar hatta bu rakamın da üzerinde ceza kesilmesi ihtimalinden bahsediliyor.
Önceki cuma Beşiktaş’taki Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde bir grup gazeteciyle akşam yemeğinde bir araya gelen Babacan, Türkiye ve dünyanın gidişatı, hükümetin beklenti ve hedefleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Bankaların ‘Rekabet soruşturması’ sürecinde kendilerine de geldiğini hatırlatan Babacan, Rekabet Kurumu’nun BDDK ile bazı konularda işbirliği yapması gerektiğini belirterek, “Her bankanın durumu farklı. Bazıları ceza almayabilir,
Google, YouTube, Apple, Facebook ve daha yüzlerce milyar dolarlık girişimin temellerinin atıldığı dönemlerde bu küçük şirketlere “sermaye” sağlayarak geleceğe yatırım yapan “girişim fonları”nın sayısı Türkiye’de ne yazık ki yok denecek kadar az.
Bu yüzden Türk internet markaları ayağa kalkmakta büyük güçlük çekiyor.
Onlar da ne yapıyor? Özgünlükten, içerikten yoksun, global ligdeki abilerinin taklitlerini yapmakla yetiniyor.
Buldukları yeni fikirlere yatırımcı bulmakta güçlük çekmeleri, girişimcinin riske atacağı paranın boyutunun küçüklüğü Türk internet markalarının önlerindeki en önemli zayıflık olarak duruyor.
Türkiye’de büyük sermaye gruplarının internet yatırım hikayeleri de “büyük yapı içinde ilgisizlik” hastalığı yüzünden hüsranla sonuçlanıyor. Örnekler saymakla bitmez...
Bedavaya ‘patron’ bakışı
Önceki gece Vehbi Koç için düzenlenen anma töreninin yıldızı olan Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, akıcı ve samimi Türkçe üslubu ve tabii ki hikâyesiyle dinleyenleri adeta büyüledi. Her sabah kalkıp laboratuvara gittiğinde “O ana kadar hiç kimsenin görmediği, bilmediği, daha önce farkına varılmamış bir şeyi ilk kez görebilme olasılığı”nın kendisine müthiş bir enerji verdiğini anlatan Hotamışlıgil, yakaladığı başarının büyük ödülünü de sahibine teslim etmeyi bildi.
“Sabahın 5’inde kalkıp haftada 100 saat çalışmaktan hayatım boyunca hiç gocunmadım. En çok keyif aldığım şeyler bunlardı. Böyle şeyleri yaparken insanın ailesine çok külfeti oluyor. Benim aslında hayatta aldığım en büyük ödül Selen” sözleri salonda büyük alkış aldı.
Tüp bebekte öncü bir isim
Bu noktada başarılı doktorun konuşmasına ilginç bir parantez açmak gerekiyor. Gökhan Hotamışlıgil’in “hayattaki en büyük ödülüm” diye bahsettiği “Selen” Ciliv Hotamışlıgil, Turkcell CEO’su Süreyya Ciliv’in kızkardeşi.