Şükrü Andaç

Sadece dünya zenginlerinin değil Türk milyarderlerin de gözbebeği olan ABD’nin rüya şehri Miami’ye başlayan Türk Hava Yolları’nın (THY) direkt tarifeli seferleriyle birlikte son bir yılda Türkler bölgeye adeta akın etti. İlk senesinde 150 bin yolcu taşıyarak iddialı bir rakama ulaşan THY’nin hedefi önümüzdeki yıllarda çıtayı daha da yukarı taşımak.

THY bu çıkışı yakalarken yanına dünya cruise devi Royal Caribbean’ı da almış durumda. Merkezi Miami’de bulunan şirketle ‘paket tur’ yaparak Türkleri Miami üzerinden Karayiplere taşıyan THY, Küba rüzgarıyla birlikte ulaştığı rekor seviyeyi artırmayı planlıyor. 150 binin 12 bini cruise için yolculuk yapan Türklerden oluşurken, 2017’de sadece bu cephede 15 binlerin aşılması planlanıyor.

‘Business’ kapalı gişe!

THY’nin Miami hattı 25 Ekim 2015’te ilk uçuşunu yaptı. Bir yıllık sürede yüzde 75 dolulukla uçtuklarını söyleyen THY’nin Miami Müdürü Celal Baykal, “Miami, en hızlı çıkış yapan hattımız oldu” dedi. Son 10 günde doluluk oranının yüzde 85’e ulaştığını belirten Baykal, “Haftada 7 gün başladık, şu an 6 gün. Yaz ayında yeniden 7’ye çıkacağız. 49 koltuk business uçuyoruz” ifadelerini kullandı. THY’nin taşıdığı 150 bin yolcunun yüzde 65’i

Türkiye’nin son 10 yılında, bırakın milyonları, milyar dolarlık yatırımların art arda sıralandığı bir dönem yaşadık. İçinde bulunduğumuz günler ise içinde “yatırım” geçen cümlelerin azaldığı bir döneme işaret ediyor. İşte bu yüzden bırakın milyarlık, milyonluk yatırımları bile gözlerimiz arar oldu. Sakin bir Türkiye, işine, üretime, büyümeye, yatırıma odaklanan bir Türkiye hepimizin özlemi. Yaşanan sıkıntıların etkisiyle “yatırım” denildiğinde ülkemizin en zayıf karnı şüphesiz Doğu ve Güneydoğu. Bölgede yatırım planı yapanların çoğu beklemede, işe başlayanlar ise projelerini durdurmuş durumda.

Yaşım geldi 66’ya...

“Devletimiz teröre karşı önemli mücadele yürütüyor, oldukça önemli. Vatandaş da bıktı, iş aş istiyor. Doğu ve Güneydoğu’daki projelere bankalar şüpheli bakıyor. Ancak bizim grubumuzun genel pozisyonmuzdan dolayı kredi bulmakta sıkıntı yaşamayız. Terörün azalacağına inanıyorum ve ‘yatırıma devam’ diyorum.” Bu sözler işadamı Nihat Özdemir’e ait.

“Yaşım geldi 66’ya, hiç de ihtiyacım yok” diyen Limak Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, yaşananlara inat Siirt’te 700 milyon dolarlık yeni bir yatırım projesine hazırlanıyor.

“Bu topraklara borçluyum” diyen Özdemir,

Türkiye olağanüstü hallerden geçiyor (OHAL’in haricinde), kişi başına milli gelirde 10 bin dolar, ihracatta 145-150 milyar dolarlara takıldık kaldık. 2-3 yıldır gerek yurtdışında gerekse içeride yaşadığımız olağanüstü haller ekonomimizi olumsuz yönde etkiledi” ifadeleri sonrası, yaşananlara karşı çözüm bulmak için çaba sarfettiklerini belirten Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ihracata dayalı büyümeyi hedef gösteriyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) İstanbul’da düzenlediği İhracat Zirvesi’nde, Bakan Zeybekci, Maliye Bakanı Naci Ağbal ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ekonomi gazetecileriyle öğle yemeğinde bir araya geldi.

Zimmet maddesi kalkacak

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, bankalarla tam anlamıyla barışamadıklarını ancak bankaların da biraz rahatlatılması gereken konuları olduğunu ifade ederken, “Kredi verenlerin zimmet sorumluluğu kaldırılmalı. Çünkü hafif havanın bulanık olduğu dönemlerde sistem reel gerçeklerle hareket etmekte zorlanıyor. Sıkıntı çıkıyor.
2005 yılında getirilmiş bu çağdışı sorumluluğun kaldırılması için istişare ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Trump da bizi izliyor

Rönesans Holding’in yeni ortağı ABD’li IFC’nin Başkan Yardımcısı Tsitsiragos, parayı “15 Temmuz”dan birkaç gün sonra hesaba geçtiklerini belirterek, “Geri çekilmedik, ‘devam’ dedik” sözleriyle potansiyele vurgu yaptı



Türkiye’ye yabancı yatırımcı gelir mi?.. Bu sorunun yanıtıyla ilgili ülkemizde karamsar havanın yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Burada da “15 Temmuz” kritik tarih olarak karşımıza çıkıyor. Hükümeti devirmeye yönelik darbe girişimi, Güneydoğu’da yaşanan olaylar ve piyasalardaki oynaklığın yatırımcıların iştahını kaçırdığı konuşuluyor. Bununla birlikte hükümet, yatırımın önünü açmak için birçok düzenlemeyi art arda hayata geçiriyor.

Güven örneği...

Kredi faizlerindeki ikinci düşüş dalgasının başladığı bir dönemde ekonomi gazetecileriyle bir araya gelen Ziraat Bankası’nın Genel Müdürü Hüseyin Aydın, önümüzdeki dönemin en büyük projeleri olarak görünen Çanakkale Köprüsü ve Kanal İstanbul projelerinin finansmanında lider banka olmayı arzuladıklarını söyledi. Başta 15 Temmuz olmak üzere, not indirimi, global büyüme endişeleri ve sınırlarımızdaki gerginliğin arttığı 2016 yılı sonrasında, 2017’ye umutla baktıklarını ifade eden Aydın, “2017 yılının daha iyi olmasını bekliyoruz. 2016 yılında alınan önlemlerin faydalarının tektik edildiği bir yıl olacak. Avrupa’da toparlanma ihtimali yüksek. Biz bu yüzden 2017’yi olumlu olarak satın alıyoruz” dedi. İçinde bulunduğumuz dönemin Türkiye’nin yaşadığı bir kriz dönemi olmadığının altını çizen Aydın, asıl sorunun dünyanın büyümesi olduğunu anlattı.

‘Liderlik’ çıkışı!

Aydın, Türkiye’nin önündeki dev projeler gündeme geldiğinde (Çanakkale Köprüsü, Kanal İstanbul) şöyle konuştu: “İkisine de liderlik yapmak istiyoruz. Biz projelere finansman sağlarken fizibıl olup olmadığına bakarız. Bu projelerin geleceğine güveniyoruz. Türk bankacılık sektörünün gücünün, sağlamlığının gösterilmesi için her iki

Türk ekonomisi asla diz çökmez

Ekonomimiz ile ilgili zerre kadar kuşkumuz yok. Bu şu anlama da gelmiyor,biz birşey yapmayacağız. Ekonomi sağlam ama canlılığı, yatırımları artırmalıyız. Dışarıdan ne kadar saldırı gelirse gelsin, bizim ekonomimiz asla diz çökmez. Bizi dışarıdan yıpratıyorlar ama bilgi Türkiye’den gidiyor. Türkiye’den besleme yapıyorlar.

Yatırımcılara akıl vermeye lüzum yok

Vergi reformuyla ilgili Maliye yıllardır çalışıyor. ‘Elimizden birşey gider mi’ diye endişeliler. Ama bu kez önemli adımlar atılacak. Bürokrasinin yükü azaltılacak. İş yapmak isteyen yatırımcının önü açılacak. Devletin elindeki zenginlikleri sahibine teslim edeceğiz. Bizim buradaki duruşumuz, ‘Millete akıl vermeye lüzum yok, önünden çekil yeter’ şeklinde olacak.

Dolar bu, çıkar, iner!
Dolardan bize ne, dolsa ne olur dolmasa ne olur, biz kasaya dolana bakalım. Her şeyi getirip dolara bağlamanın anlamı yok. Çıkıyor, iniyor.

Binalar yapılsın teşvikler yetişir

Sadece bankacılıkta değil, içerisinde 1.000 yazılımcıyı barındıran teknoloji şirketiyle bilişimde de önemli işlerin altına imza atan Denizbank, yeni nesil ürünleriyle dünyada yılın en yenilikçi (inovatif) bankası seçildi.

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, ABD’nin finans merkezlerinden Chicago’da düzenlenen törende büyük ödülü ellerine aldığında “Hayatımın en mutlu anlarımdan birini yaşıyorum” dedi. Hakan Ateş, bankacılık yönetimi alanınının önde gelen kurumlarından Bank Administration Institute (BAI) tarafından verilen ödül için dünyanın dört bir yanından 540’a yakın finans kuruluşu arasındaki yarıştan birinci sırada çıkmanın önemine vurgu yaptı.

Ateş, “BAI ödülleri, küresel bankacılığın inovasyon arenası olarak bilinir. Burada büyük ödülü kazanmak tarihi bir başarı” dedi.

Törenin ardından bir grup gazeteciyle birlikte gerek alınan ödül gerekse bankacılık sektörü ve Türk ekonomisinin geleceğiyle ilgili sohbet toplantısı düzenleyen Ateş, “Küresel inovasyon ödüllerine ambargo koyduk. Futbol deyimiyle hat-trick yaptık. Teknolojide geri kalmamız düşünülemez” diye konuştu.

Türk mühendis ordusu

Alınan ödülde grup şirketi Intertech’in rolü büyük. Bu şirket 23 yerli, 20 yabancı finansal

Yakın gelecekte yatırımlar yapılmazsa İstanbul’un elektriksiz kalabileceğini belirten Albayrak, eski altyapıya dikkat çekerek, “Anadolu’dan, Karadeniz’den İstanbul’a elektrik taşıyoruz. Büyük risk. Bu işin hiç şakası yok. Bu yatırımları önümüzdeki 3 - 5 yılda hayata geçirmezsek yarın bir gün elektrik kesintileri başlayacak” dedi

Pekin

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile birlikte gittiğimiz Çin’in başkenti Pekin’deki G20 Enerji Bakanları toplantısından dönüş yolunda uçaktaki sohbetin ana gündemi “enerji” oldu. Türkiye’nin enerjide hiç vakit kaybetmeden yatırım yapması gerektiğinin altını ısrarla çizen Bakan Albayrak, bu noktada kapımızdaki önemli bir tehlikeye de dikkat çekti.

Önümüzdeki dönemde acilen yatırım yapılmazsa İstanbul’un elektriksiz kalabileceğini ifade eden Albayrak, “Marmara Bölgesi Türkiye’nin elektriğinin 3’te 1’ini tüketiyor. Bölgenin elektriğini Anadolu’dan taşıyoruz, Karadeniz’den elektrik getiriyoruz. İletim kayıpları ve maliyet büyük risk. Bu işin hiç şakası yok, bu milli bir mesele. Marmara Bölgesi’nde baz yatırımı yapacağız. Nasıl yapacağız? Ya gazdan, ya ithal kömürden ya da yerli kömürden... Biz bunu yerli kaynakla yapmak istiyoruz. ‘O