Çok değil, bundan altı ay önce ABD Başkanı Barack Obama, Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Suudi Arabistan Kralı Salman Bin Abdülaziz’in de aralarında bulunduğu dünya liderlerini uluslararası G20 etkinliğinde ağırlayan ve bu işten alnının akıyla çıkan Antalya, şimdi de “Expo” ile şanını sürdürmekte kararlı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün açılışını yapacağı “Antalya 2016 Botanik Expo”su, aynen G20 etkinliğinde olduğu gibi bizim için yine bir ilk. Burada göstereceğimiz başarı hem Antalya hem de gelecekte talip olacağımız “Dünya Expo”sunu Türkiye’ye taşımak adına oldukça önemli.
Sloganı “Geleceği Yeşertmek” olan ilk Expo’muzun açılışı öncesinde, etkinliğin kalbi olarak yorumlanan “Expo Kulesi”, 5003 koltuklu kongre merkezi ve Osmanlı Bahçesi bütünlüğünün yapımına imza atan Taca İnşaat’ın davetlisi olarak Antalya’daydım. 120 metrelik, beton üzerine çelik ve alüminyum kaplama ile ortaya çıkan kule, ihtişamıyla gelecekte Antalya’nın sembolü olmaya aday bir eser.
Beş kuleden biri
TACA İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Tayyar Akkurt, dünyada beş farklı projede kullanılan bir yöntemle kuleyi yaptıklarını söylüyor. Kulenin en tepesindeki geniş bölüm aşağıda tamamlanmış
Ekonominin durumu ne olacak? Son zamanlarda kimi görsem herkes bana bu soruyu soruyor...
Suriye’de yaşanan savaş bütün coğrafyamızı olumsuz etkiledi. Yaşanan mülteci akınıyla birlikte, bir anda sadece bizim coğrafyamızın değil başta Avrupa Birliği (AB) ülkeleri olmak üzere tüm dünyanın sorunu haline gelen Suriye’deki savaş, yabancı yatırımcıların bölgeye bakışını bir anda değiştirdi. Bölgedeki istikrarsızlık senaryosu ve geleceği görememe endişesi yabancıları korkuttu.
Milyarlarca dolarlık büyüklüklerle anılan uluslararası devlerin geleceğe endişeyle baktığı bu dönemde yatırımlar kısıldı, pek çok firma, değil yeni yatırım yapmak bölgedeki pozisyonunu değiştirme kararı aldı. Bunda hiç şüphesiz dünya konjonktürünün izlediği dalgalı seyrin de katkısı büyük.
Milyarlık yatırım
Bu dönemde Türkiye’ye ve Türk ekonomisinin sağlamlığına güvenen firmalar da var.
Dünyada ve Türkiye’de akaryakıt sektöründe önemli bir büyüklüğe sahip olan Fransız Total Grubu bu dönemde Türkiye’deki varlıklarını satma kararı alırken, Demirören Grubu, “Yatırımlara devam” dedi.
Voleybolda İtalya’da düzenlenen “Kadınlar Denizbank CEV Şampiyonlar Ligi Dörtlü Final” maçları öncesinde bir grup gazeteciyle bir araya gelen Denizbank’ın Genel Müdürü Hakan Ateş, Türk ekonomisinde alınan tedbirler sonrasında gelinen noktanın dünyanın birçok ülkesine göre oldukça iyi olduğunu söyledi.
“Türkiye’de makroihtiyati tedbirler yerinde ve zamanında kullanılmıştır” diyen Ateş, bununla birlikte misyonunu dolduran tedbirlerin giderek genişlemeye ve gevşemeye doğru yerini bırakmasının gerekliliğine dikkat çekti.
Ateş, “Türkiye’nin makro ekonomik göstergeleri yerinde olduğu için geçen hafta Moody’s kredi notumuza dokunamadı. Not görünümünü pozitife çevirecek kadar da cesur olamadı. Kamu borcu tek hanede, bütçe açığı yüzde 2’nin altında, cari açığın milli gelire oranı yüzde 4 civarında. Böyle kaç tane ülke var diye sıralasanız Türkiye çok az ülkeden birisi konumundadır. Moody’s çeşitli risklere binaen notumuzu ve not görünümümüzü korudu” dedi.
Ekstra yüke dikkat
2008 krizinden bu yana dünyada bankacılığa çok rağbet olmadığını anlatan Ateş, şöyle devam etti: “Bu süreç, bankacılık üzerine ekstra yükler getirdi. Türkiye de bundan nasibini aldı. Türkiye’de neredeyse bütün
2015 yılında ciroda 1.2 milyar lirayı aşarak, sektör ikincisinin iki katından fazlası bir rakama ulaştıklarını belirten Nef İcra Kurulu Başkanı Erden Timur, global marka olma yolunda önemli bir aşamaya geldiklerini, bu kapsamda ABD ve Avrupa’da iddialı projelere hazırlandıklarını söyledi.
Fransa’nın Cannes şehrindeki gayrimenkul fuarı Mipim’e katılan Timur, Nef’in globalleşmesinde önemli ayaklardan biri olan New York projesinde lansmana yaklaştıklarını bildirdi.
Sony ile musluk!
Dünyanın en büyük beş mimarlık ofisi ile çalıştıklarını, farklı bakış açısı ve Nef inovasyonları ile uluslararası yatırımcıların ilgisini çektiklerini ileten Timur, şöyle konuştu: “ABD’nin büyük firmalarından Magellan neden bize teklif getiriyor? Sebebi 5 yıldır, Bentley’in tasarımcısına kapı kolu, Sony’nin tasarımcısına musluk yaptırıyoruz. Gültepe projemizde Bentley’in tasarımcısının tasarladığı kapı kolu var. Yaptırdığımız her şeyde ‘Nef’ yazıyor. Manhattan’daki projemizin lansmanında da alametifarikamız bu olacak. Biz kapitalizmin duvarına merdiven dayayıp kendi uzayımızı yaratıyoruz.”
Adeta yıldızlar geçidi
Türkiye’de EPDK tarafından belirlenen serbest tüketici limitleri 2016 başında aylık 120 liralık faturaya denk gelen 3.600 kWh’a indirildi. Elektrikteki piyasa oyuncuları yıldan yıla düşürülen limitlerin 2017’den itibaren sıfırlanacağını öngörüp yatırımlarını hızlandırdı. Amaç limit sıfıra inip tam serbestlik sağlandığında geçmişte cep telefonları operatörlerinde olduğu gibi 38 milyon elektrik abonesinin çoğunun kendilerini tercih etmesini sağlamak. Sanayi şirketleri ağırlıklı kurumsal tarafta büyük çoğunluk, şimdiye kadar elektrik şirketini değiştirmiş. Bireysel tarafta 120 TL bariyerinden dolayı iş ağırdan yürüyor.
Bir sektör doğuyor
Piyasanın en büyük oyuncusu CLK Boğaziçi’nin, İstanbul’un Avrupa Yakası’nda 4.2 milyon abonesi var. Yıllık geliri 6 milyar lira, nakit akışı 12 milyar lirayı aşıyor.
CLK Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü İbrahim Gümüşlü, EPDK’nın 21 dağıtım bölgesinin özelleştirilmesinin ardından elektrik dağıtım ve perakende şirketlerinin tamamen ayrılmasını zorunlu koşmasının yeni sektör yarattığı görüşünde.
Dünya ekonomisine bir kadın yön veriyor. Üstelik zengin bir aileden gelmiyor, annesi öğretmen, babası doktor. İsmi Janet Yellen. ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı olan Yellen’in ağzından çıkacak tek kelime dünyanın dört bir tarafında piyasaları etkiliyor. Hatta bu kelime birçok ülkenin kaderini belirliyor. Peki tüm dünya ekonomisinin en güçlü insanı bir kadınken genel olarak kadınlar ekonomide hak ettikleri yeri alabiliyorlar mı?
Maalesef hayır...
Sadece Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde değil en gelişmiş ekonomilerde bile kadınlar eşit işe eşit ücret alamıyor ve iş dünyasında kendine yer bulmakta zorlanıyor.
Milyarlarca doların döndüğü Hollywood’da bile kadın başrol oyuncularının ücreti her zaman erkek başrol oyuncusundan düşük oluyor. Aynı durum iş hayatının tüm kademeleri için geçerli. Erkek yöneticiler kadınlara göre daha çok kazanıyor.
Evin yükü çok ağır
Dünyada birçok ülke teknoloji geliştirip milyarlarca dolar kazanmayı sürdürürken, Türkiye hâlâ harcayacağı milyar dolarların hesabını yapıyor. Vodafone, 4.5G’de fiber altyapıda ortaklık çağrısını yineliyor
BARCELONA
Türkiye 1 Nisan’da mobil iletişimde 4.5G şebeke teknolojiyle tanışmaya hazırlanıyor. Bunun için cep telefonu operatörleri altyapı cephesinde hummalı bir çalışma içindeler. Operatörler, 4.5G şebeke sistemlerinin kurulumu için ağırlıklı olarak iki oyuncuyla anlaşma imzaladılar. Bunlar, İsveçli Ericsson ve Çinli Huawei.
1 Nisan’a sayılı günler kala, 4.5G teknolojisinde operatörlerin elini güçlendirecek “fiber altyapı” işinde operatörler arası atışmalar söz konusu. Fiberde hakim operatör elimdeki altyapıyı kullandırırım ancak “parası mukabilinde” derken, diğer oyuncular “mevcut altyapıyı hepimiz paylaşalım, hatta şirket kurup altyapıyı birlikte yönetelim, böylece tüm Türkiye’yi 4.5G ile erkenden buluşturalım” görüşünde...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise “Bu işi tartışmasız çözün, zaman kaybetmeyelim” diyerek, devletin bu işte henüz net bir duruş sergilemeyeceğini ortaya koymuş durumda.
26 milyar liralık hesap
Türkiye teknolojide bu gündemle
Taksim Meydanı, Nazmi Ziya
Türkiye’nin en ünlü antika ve müzayede evlerinden Portakal Sanat ve Kültür Evi 100. yılını kutluyor. Bir çırpıda yazılıveren bu cümle aslında dört kuşağın emeğini ve Türkiye’nin 100 yıllık zorlu tarihinde ayakta kalabilmeyi başaran bir sanat kurumunun zor erişilir başarısını anlatıyor.
Raffi Portakal, bu zor elde edilen başarıyı sanat ve müzayede dünyasıyla ilgili dört kitap çıkararak kutluyor. Edhem Eldem’in hazırladığı “Osman Hamdi Bey-İzlenimler 1869-1885’, ünlü antikacı Duveen’in hayatını anlatan “Antikacıların Piri” ve Vollard’ın “Bir Tablo Satıcısının Anıları”.
Yeni zenginleşen Türkiye
Bir de Raffi Portakal’ın Enis Batur tarafından hazırlanan “Portakal’ın Yüzyılı” nehir söyleşi var ki sadece sanat ve antika meraklılarının değil, ekonomi dünyasının da ilgisini çekecek nitelikte.