Türkiye’den bir Yellen çıkar mı?

8 Mart 2016

Dünya ekonomisine bir kadın yön veriyor. Üstelik zengin bir aileden gelmiyor, annesi öğretmen, babası doktor. İsmi Janet Yellen. ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı olan Yellen’in ağzından çıkacak tek kelime dünyanın dört bir tarafında piyasaları etkiliyor. Hatta bu kelime birçok ülkenin kaderini belirliyor. Peki tüm dünya ekonomisinin en güçlü insanı bir kadınken genel olarak kadınlar ekonomide hak ettikleri yeri alabiliyorlar mı?
Maalesef hayır...

Sadece Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde değil en gelişmiş ekonomilerde bile kadınlar eşit işe eşit ücret alamıyor ve iş dünyasında kendine yer bulmakta zorlanıyor.
Milyarlarca doların döndüğü Hollywood’da bile kadın başrol oyuncularının ücreti her zaman erkek başrol oyuncusundan düşük oluyor. Aynı durum iş hayatının tüm kademeleri için geçerli. Erkek yöneticiler kadınlara göre daha çok kazanıyor.

Evin yükü çok ağır

Yazının Devamı

Milyarlık oyunda ‘fiber birlik’ şart

24 Şubat 2016

Dünyada birçok ülke teknoloji geliştirip milyarlarca dolar kazanmayı sürdürürken, Türkiye hâlâ harcayacağı milyar dolarların hesabını yapıyor. Vodafone, 4.5G’de fiber altyapıda ortaklık çağrısını yineliyor

BARCELONA

Türkiye 1 Nisan’da mobil iletişimde 4.5G şebeke teknolojiyle tanışmaya hazırlanıyor. Bunun için cep telefonu operatörleri altyapı cephesinde hummalı bir çalışma içindeler. Operatörler, 4.5G şebeke sistemlerinin kurulumu için ağırlıklı olarak iki oyuncuyla anlaşma imzaladılar. Bunlar, İsveçli Ericsson ve Çinli Huawei.

1 Nisan’a sayılı günler kala, 4.5G teknolojisinde operatörlerin elini güçlendirecek “fiber altyapı” işinde operatörler arası atışmalar söz konusu. Fiberde hakim operatör elimdeki altyapıyı kullandırırım ancak “parası mukabilinde” derken, diğer oyuncular “mevcut altyapıyı hepimiz paylaşalım, hatta şirket kurup altyapıyı birlikte yönetelim, böylece tüm Türkiye’yi 4.5G ile erkenden buluşturalım” görüşünde...

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise “Bu işi tartışmasız çözün, zaman kaybetmeyelim” diyerek, devletin bu işte henüz net bir duruş sergilemeyeceğini ortaya koymuş durumda.

26 milyar liralık hesap

Türkiye

Yazının Devamı

Paranın Yüzyılı

14 Şubat 2016

Taksim Meydanı, Nazmi Ziya

Türkiye’nin en ünlü antika ve müzayede evlerinden Portakal Sanat ve Kültür Evi 100. yılını kutluyor. Bir çırpıda yazılıveren bu cümle aslında dört kuşağın emeğini ve Türkiye’nin 100 yıllık zorlu tarihinde ayakta kalabilmeyi başaran bir sanat kurumunun zor erişilir başarısını anlatıyor.
Raffi Portakal, bu zor elde edilen başarıyı sanat ve müzayede dünyasıyla ilgili dört kitap çıkararak kutluyor. Edhem Eldem’in hazırladığı “Osman Hamdi Bey-İzlenimler 1869-1885’, ünlü antikacı Duveen’in hayatını anlatan “Antikacıların Piri” ve Vollard’ın “Bir Tablo Satıcısının Anıları”.

Yeni zenginleşen Türkiye
Bir de Raffi Portakal’ın Enis Batur tarafından hazırlanan “Portakal’ın Yüzyılı” nehir söyleşi var ki sadece sanat ve antika meraklılarının değil, ekonomi dünyasının da ilgisini çekecek nitelikte.

Yazının Devamı

Türkiye yükselen yıldız ‘yabancı’ ilgisi sürüyor

26 Ocak 2016

30’u aşkın ülkede, 4.200 avukatla, yıllık 2.5 milyar doların üzerinde ciro yapan İngiltere merkezli hukuk ofisi DLA Piper, altına imza attığı işlerle alanında dünyanın en büyük firmaları liginde ilk üçte. Milyar dolarlık anlaşmaların arkasındaki gizli güç DLA Piper’ın CEO’su Simon Levine, bundan beş yıl önce adım attıkları Türkiye’nin kendileri için yükselen yıldız olduğunu söylüyor. Levine, şirket alımları ve evliliklerinde uluslararası yatırımcıların gözünün Türkiye’de olmaya devam etmesini beklediklerini ifade ediyor.

DLA Piper için Türkiye ile birlikte 2016 ve sonrasında öne çıkacak pazarlar liginde Şanghay ve Güney Afrika’nın geldiğini anlatan Levine, bununla birlikte ABD, İngiltere, Almanya ve İspanya’daki oturmuş pazarların da güçlü konumunu sürdüreceğinin bilgisini veriyor.


En başarılı ofis: İstanbul

Simon Levine, İstanbul’a gelerek DLA Piper’ın Türkiye’deki ortağı YükselKarkınKüçük (YKK) Avukatlık grubuyla yeni stratejileri ve hedefleri belirledi. Levine ile önceki hafta YKK grubunun Astoria’nın en üst katındaki, İstanbul Boğazı ve tarihi yarımadaya yüksekten bakan ofisinde bir araya geldik.

Gerek ofiste, gerekse ardından gittiğimiz restoranda yaptığımız sohbette, Levine,

Yazının Devamı

5G’nin kalbi İTÜ’de atacak

24 Ocak 2016

Türkiye’de teknoloji geliştirme ve yenilik adına birçok farklı projenin peşinde koşuluyor. Sektörde yer alan pek çok şirketin yanı sıra üniversiteler de bu konuda ciddi mesai harcıyor. Bu noktada da teknoparklar önemli bir rol üstleniyor.

Teknopark denildiğinde Türkiye’de akla gelen ilk üniversitelerden biri hiç şüphesiz İstanbul Teknik Üniversitesi, namı değer İTÜ. 2000’den bu yana birçok teknoloji oluşumuna ev sahipliği yapıyor.

İTÜ, bu alanda yakın zamanda önemli bir projeye daha hayat vermiş olacak: “Türk-Alman Bilişim Merkezi.” İngilizce adıyla, German Turkish Advanced Research Centre for ICT, kısa ismi ise GT-ARC.

Yüksek teknolojili araştırma ve deneyim üssüne karşılık gelen bu merkez şubat sonu açılıyor.


Binali Yıldırım etkisi

Temeli Binali Yıldırım’ın bir önceki Ulaştırma Bakanlığı dönemine dayanan projeyle ilgili olarak, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca ve Berlin Teknik Üniversitesi hocalarından DAI-Labor’un Direktörü Prof. Dr. Şahin Albayrak büyük çaba gösteriyor.

İsmini BTK’dan hatırladığımız Tayfun Acarer projede önemli konuma sahip. Bu üçlü ile geçen hafta Ayazağa’daki kampüste bir araya gelerek, projeyi yerinde görme imkanı buldum.

Yazının Devamı

Tanıdığım Mustafa Koç

23 Ocak 2016

Türk iş dünyasının en önemli isimlerinden Mustafa Koç (56) ani bir şekilde aramızdan ayrıldı. Mustafa Bey’le birçok seyahatte birlikte olduk, pek çok toplantıda bir araya geldik, yemeklerde buluştuk. Dünden bu yana kimi görsem bana aynı soruyu soruyor: Mustafa Koç nasıl biriydi?

İş, sanat ve spor dünyasına katkılarını hepimiz biliyoruz. Ben insani yönüyle, tanıdığım Mustafa Bey’i anlatmak istiyorum. Bu yüzden şahitlik ettiğim üç hikayeyi paylaşıyorum...

KİRZAC

Yıl: 2006. Yer: Rusya. Konu: Koç grubunun fabrika yatırımı.

Soğuk bir kış günü. Moskova’dan 3 saat uzaktayız. Etraf karla kaplı. Dışarıda bırakın yürümeyi, ayakta durmak bile imkansız. Arçelik şirketinin yaptığı fabrika için Rusya’dayız. Milyonlarca dolarlık yatırım, binlerce kişilik istihdam. Koç grubunun hedefi, büyüyeceğine inandığı Rusya pazarına erken adım atmak ve kârlı bir operasyonla topluluğun cirosunu yukarı taşımak. Rus resmi yetkililer, Koç grubu yönetimi, işçiler eşliğinde bahçede kurdela kesiliyor. Hızlı adımlarla lavaboya koşuyorum. Yanımda bir diğer hızlı isim daha var, Mustafa Koç.

Bir anda yüksek sesle haykırıyor, “Allah’a şükür bitti...”

Şaşırıyorum!

“Ne bitti Mustafa Bey, işiniz daha yeni

Yazının Devamı

Fakirlik başa bela!

16 Kasım 2015

Teknolojinin son yıllarda hızlı gelişmesi, bilginin anlık paylaşımının önünün açılması, coğrafyalar arasındaki sınırların, bariyerlerin internet, bilgisayar ve cep telefonu gibi yollarla ortadan kalkıyor olması, dünyada gerçekten de dengeleri değiştirmeye başladı.

Bugüne kadar, doğduğu, büyüdüğü ülkenin şartlarında hayatını bir noktadan yukarıya taşımaya uğraşanlar, Batı’daki zenginliğin teknoloji yoluyla gözlerine sokulmasının ardından şu soruları sıklıkla sorar oldu: “Neden ben burada açlık çekiyorum da onlar orada keyif içinde?”

Hatırlayalım, ülkelerindeki savaştan kaçan Suriyeliler ile açlıkla boğuşan Afrikalıların çoluk çocuk demeden, hayatları pahasına, el ele vererek çıktıkları büyük Avrupa yürüyüşünün üzerinden çok zaman geçmedi. Bu ölümüne seferin sonu hâlâ da gelmiş değil.

Kavimler Göçü mü?

Yürüyüşün başlangıç günlerinde şunu düşünmüştüm... Bu yeni nesil bir Kavimler Göçü olabilir mi?

Bu olaylar, ABD’nin birkaç yıl öncesinde bastırdığı ‘yüzde 1’e karşı, yüzde 99’un isyanı’nın Avrupa’ya sıçrayan bir yansıması mıydı?

Ülkemize çok yakın yaşanan Arap Baharı olaylarında, mevcut adaletsiz gelir paylaşımının etkisi hiç mi yoktu?

Dün Antalya’daki G20 zirvesinde a

Yazının Devamı

‘Paris’ kurşunu Antalya’ya sekti

15 Kasım 2015

Fransa’nın başkenti Paris’teki terör saldırılarının sabahında, uzun süreden bu yana tüm detaylarıyla hazırlıkları yapılan G20 (Global) Liderler Zirvesi için İstanbul’dan Antalya’ya havalanıyorum. Bugün başlayacak olan G20 öncesinde şehre gidişimin sebebi B20 (Business-İş) Zirvesi.

Havalimanından konaklayacağımız otele, oradan da B20 zirvesinin yapılacağı yine üst seviyede güvenlikle korunan kırmızı bölgedeki bir diğer otele gidişte adeta kuş uçmuyor. Otele varıyoruz, ama salondaki ses ekonomi değil terör... Haksız da sayılmazlar.

ABD, birçok Avrupa ülkesi, Çin, Rusya, Japonya ve Hindistan’dan gelen milyar dolarlık patronları ve Türk iş dünyasının önde gelen isimlerini ağırlayan B20 zirvesinde eksen haliyle ‘Paris’e kayıyor.


Tek dileğimiz var...

Buradaki iş dünyası, G20 zirvesinde dünya liderlerinin kafa kafaya verip, uzun saatleri birlikte geçirdikten sonra güçlü bir sesle tüm dünyaya vereceği mesajlar öncesinde yapılan bu saldırıların maksatının oldukça net olduğuna inanıyor. O da, G20’nin dikkatini başka bir yöne çekmek... Teröre.

Dün salonda konuştuğum bir işadamının söyledikleri aslında ardından konuştuğum onlarca işadamının söylemiyle denk düşüyor: “Türkiye ve dünyada terörü

Yazının Devamı