Genç kuşağı yakalayarak yıldızı parlayan Les Benjamins, global devlerle yaptığı işbirliği serisini “Coca Cola koleksiyonu” ile sürdürüyor. Markanın yaratıcısı Bünyamin Aydın, “Hedefimiz dünya devi olmak. 15 yılda ciddi bir noktaya gelmeyi planlıyoruz. Sürprizimiz çok” diyorPandeminin hemen öncesinde, mart başında düzenlenen Paris Moda Haftası’ndaki defilesi sonrasında Bünyamin Aydın (nam-ı diğer Les Benjamins) ile yaptığımız sohbette not almışım:
“Düşünün dünya markaları bize gelip ‘Birlikte iş yapalım’ diyor, gençlere dokunmak için. Milyarlık dev bir marka değiliz ama hikayemiz heyecan yaratıyor. Yakında dünya çapında iki büyük işe imza atacağız.”
Tüm dünya pandemi şokuyla meşgulken genç girişimci durmadı; çok çalıştı, sözünü tuttu ve Paris’te bahsettiği projelerden birincisini hayata geçirmeyi başardı.
Bünyamin Aydın, hazır giyimde, dünya içecek devi Coca Cola ile çalışan ilk Türk tasarımcı oldu. İki markayı
Pandeminin etkisini atlatmak adına yoğun mesai harcayan THY, üst seviye önlemlerin alındığı güvenli uçuşlarla dünya genelinde 198 noktaya uçuyorKoronavirüs neredeyse tüm sektörlere olumsuz etki yaptı. Bununla birlikte “Pandeminin en ağır darbe vurduğu alan acaba hangisi?” denildiğinde ‘havacılık’ akla gelen ilk sektör durumunda. Bu yüzden birçok ülke, bayrağıyla özdeşleşmiş havayollarını ayakta tutmak adına mali destek paketleri açıkladı. Pandemi etkisinin azalmasıyla birlikte son iki aydır, tüm dünyadaki havayolu şirketleri önce iç hat uçuşlarıyla emekleme, arıdından dış hat seferleriyle birlikte de ayağa kalkma planları yapıyor.
Pandemi etkisini üzerinden atmak için yoğun mesai harcayan Türk Hava Yolları (THY), iç hatlarla birlikte ardı ardına birçok ülkeye uçuş yapmayı sürdürüyor.
Pandemi dünya turizminde bir anda moralleri bozdu, tüm planlar alt üst oldu. Toparlanma ile ilgili soru işaretleri hâlâ çok fazla. Ancak ülkemizin yıldızı Bodrum, Türk turizmi adına ışık saçıyor
Pandemi nedeniyle tüm dünyada ağır yara alan sektörlerin başında hiç şüphesiz havacılık ve turizm başı çekiyor. Bu iki alanda geriye dönüş yılları bulabilir.
Havacılıkta THY ve Pegasus içeride ve yurtdışında, geri dönüşü erkene çekmek adına operasyonlarını her geçen gün artırıyor. Dileğimiz, pandemide ikinci bir dalganın yaşanmaması.
Turizm cephesinde ise İngiliz, Ukrayna ve Rus turist etkisiyle kıpırdanma başladı. Burada da Antalya ve Bodrum öne çıkıyor.
Pandemi öncesinde özellikle Bodrum’a gerek yerli gerek yabancı pek çok lüks otel ve restoran markası ilgi duyuyordu.
Peki şimdilerde durum ne?
Lüks denildiğinde Bodrum’da euro’lar konuşuluyor.
Türk Lirası’nın (TL) değer kaybı, euro’nun aşırı değerlenmiş olması Bodrum’a ilgi duyan yabancı yatırımcı için önemli avantaj. Bu y
Milliyet’in duayen ekonomi yazarı Güngör Uras’ı vefatının ikinci yıldönümünde, bugün saat 11.00’de, İstanbul Aşiyan Mezarlığı’ndaki kabri başında anıyoruz
İş aleminin ve ekonomi gazeteciliğinin duayen ismi, tanıyan herkesin bilgisine ve alçakgönüllüğüne hayran kaldığı sevgili yazarımız Güngör Uras’ı kaybetmemizin üzerinden iki yıl geçti.
Yerinin asla doldurulamayacağını her gün daha iyi anlıyor ve ekonomide çeşitli zorluklarla mücadele ettiğimiz şu günlerde Güngör Uras’ı sık sık anıyoruz.
Hocam ile her gün yaptığımız ufuk açıcı ekonomi sohbetlerini; iş dünyasında neler olup bittiğini anlatırken yaşadığı heyecanı; Anadolu’nun dört bir tarafına her seferinde büyük coşkuyla yaptığı seyahatlerini; hiç kaybetmediği gazetecilik merakıyla sorduğu detaylı soruları; yediden yetmişe tanıştığı herkes ile kısa zamanda kurduğu iletişimi; bizlere gösterdiği sıcaklık, dostluk ve yakınlığı hiçbir zaman unutmayacağız.
Yazıları zamansız idi
Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ile başlayan, iş
Koronavirüs salgını yüzünden piyasalara sürülen “ucuz” para, tüm dünyada borsaların yıldızını parlatmış durumda. Türkiye de bu yükseliş rüzgârını arkasına alan ülkelerden biri.
2020’ye girilirken borsada (BIST İstanbul) yatırım yapan yerli hesap sayısı 1.2 milyon civarındaydı. Şimdilerde bu rakam 1.5 milyonu aşmış durumda.
Demek oluyor ki, ekonomiyi koronavirüsün çok kötü vurduğu yılın ilk yarısında borsada açılan hesap sayısı yüzde 25 arttı. Yani bir anda borsaya 300 bin yeni oyuncu girdi. Ve bu oyuncuların büyük çoğunluğu; “küçük yatırımcı.”
***
Borsa denildiği zaman bir durmak gerek. Parayı mevduata yatırdığında 1 yılda elde edeceği kazancı, borsada 1 günde kazanacağını düşünenleri buradan uyarmak isterim.
Borsada, gelecek gördüğünüz, temeli ve hedefleri sağlam şirketlerin hikayelerine uzun vadeli yatırım yapmak inanın gelecekte sizi mutlu eder. Kısa vadeli al-sat işlemlerin sonu ise genelde hüsranla biter.
İş dünyasının bilinmezlikleri ile uğraşmak, piyasadaki krizleri yönetmek, ekibinizi motive etmek, hızlı değişen dünyada kendinizi ve çalıştığınız şirketi zorlu hedeflere taşımak... Bunları başarmak hiçbir zaman kolay olmadı. Fakat korona ile beraber bilinmezlikler arttı ve yönetim her zamankinden daha zor hale geldi.
Dünyaca ünlü yönetim okulu Harvard Business School’un Yönetim 2.0 başlıklı el kitabı, onlarca başlıkta, ilgi çekici ipuçları sunuyor.
Zamanın ruhuna uygun olanlardan bir kaçını burada sizlerle paylaşmak istiyorum.
***
Kargaşaya yol açsa da yönetim kadrolarınızın değiştirilmesi şirket için iyi olabilir. Taze bakış açıları getirir ve liderlerin kendi performanslarını daha sıkı bir şekilde izlemelerini gerektirir. Şirketinizin başı derde girene dek beklemeyin. Bunun yerine kendinizi kovun. Kendi pozisyonunuzdan bir daha başlasanız ne yapacağınızı düşünün. Eğer bu, işteki ilk gününüz olsaydı ne yapardınız? Bir adım geri atmak, halihazırda kullandığınız stratejilerle yaklaşımları değerlendirmenize, siperlerle kuşatıldığında
Türkiye’den çıkan Peak Games’in 1.8 milyar dolara satışı, Türk iş aleminde adeta koronayı unutturdu. Bir anda tüm dikkatler, “Neden biz yapamıyoruz ve nasıl yaparız?” sorusunun yanıtına yöneldi.
Günümüzde geleneksel iş kollarıyla biri bin yapmanın pek mümkün olmadığı bir gerçek.
Borsada spekülasyon ya da poker masasında hayal peşinde koşmayanlar için de, biri bin yapmak pek mümkün değil.
İşte, internet ve teknoloji yatırımları “Nasıl biri bin yaparız?” sorusuna karşılık geliyor. Dünyada, hatta Türkiye’de bile bunun muazzam örnekleri var. “Peak” satışı da bunlardan biri.
***
Şu günlerde neredeyse her iş insanının birbirine yönelttiği, “Neden biz yapamıyoruz?” sorusunun yanıtına gelince.
Peak, 2010’da kuruldu. İlk günlerinde küçük de olsa yanlarında yerli sermayerdarlar da vardı. Çok geçmeden, şirkette gelecek gören yatırımcılar listesine yabancılar katılacaktı.
Kuruluşunun hemen ertesi yıl olan 2011’de Hummingbird Ventures, sonraki dönemde Earlybird Venture, milyo
Bundan 10 yıl öncesi. İspanyol bankacılık devi BBVA, tam tamına 5.8 milyar dolar verdi ve işadamı Ferit Şahenk’in yönetimindeki Garanti Bankası’nın dörtte bir (%24.8) hissesine 2010 sonunda sahip oldu.
Türkiye’nin yükseliş dönemine gelen bu satış, gerek piyasalar gerekse ülkenin kredibilitesine büyük katkı sağladı.
Bir anda Garanti Bankası’nın piyasa değeri, hem de uluslararası (yabancı) sermaye transferiyle birlikte 23 milyar dolar seviyesine kadar yükseldi.
Müthiş bir Türkiye hikayesi yazılıyordu.