CHP, 2023 Cumhurbaşkanlığı sonuçları üzerinde ne kadar bir çalışma yaptı bilmiyorum.
Bildiğim Kılıçdaroğlu ve masa ortaklarının ulusal güvenlik ve savunma sanayii konularında takındıkları tutumun çok oy kaybettirdiği.
Özgür Özel’in CHP Genel Başkanı olmasıyla beraber CHP’nin bu zafiyeti ortadan kalktı.
Özel, başta Kıbrıs olmak üzere devlet politikası konularını iç siyaset malzemesi yapmadı, aksine bu ülkenin ana muhalefet partisi olma sorumluluğuyla hareket etti ve Kılıçdaroğlu döneminde kafalarda oluşan soru işaretlerinin büyük bir kısmını silmeyi başardı.
CHP açısından işlerin yoluna girdiği bir dönemde “Mavi Vatan” tartışmasını başlatmak kaşıkla toplanan güveni kepçeyle vermek gibi oldu.
Pazartesi günü düzenlenen toplantı, toplantının ardından yapılan ve Mavi Vatan’a sahip çıkan açıklamalar, 48 saat boyunca parti politikalarının boş yere tartışılmış olduğu gerçeğini ortadan kaldırmadı.
Özgür Özel, geçmişin hasar tespitini doğru yapmış, bu
Modern olimpiyatların kurucusu Pierre de Coubretin, yaz oyunlarının dünya barışını teşvik edeceğine inanıyordu.
Bu süslü ideal hep kağıt üzerinde kaldı.
1936 Berlin Olimpiyatları tam bir Nazi propagandasıydı. Tüm katılımcı ülkelerin sporcularından Nazi selamı vermesi istenmişti.
1972 Münih Olimpiyatları’nda İsrailli atletler Filistinli saldırganlar tarafından rehin alınmış, kurtarma operasyonu sırasında da öldürülmüştü.
1980 Moskova Olimpiyatları’nı, Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgaline tepki gösteren 50 Batı ülkesi boykot etti.
1984 Los Angeles Olimpiyatları’nı, başta Sovyetler Birliği olmak üzere 16 Doğu Bloğu ülkesi, güvenlik gerekçesiyle boykot etti.
2012 Londra Olimpiyatları, kafileye kadın sporcu almayan Suudi Arabistan’ın oyunlardan men edilmesi tehdidi ve çare olarak başörtüsü altı judo kıyafetiyle bulunan ara çözümle hatırlanıyor.,
1992 Barselona Olimpiyatları’nda 1500 metrede altın madalya kazanan Cezayirli atlet Hassiba Boulmerka, şortla koştuğu için &u
Benyamin Netanyahu, tüm siyasi hayatının en zor anlarını hep İsrail Parlamentosu’nda yaşadı, hakarete yakın cümlelerin hedefi oldu.
Buna karşın Benyamin Netanyahu, siyasi hayatının en rahat konuşmalarını hep ABD Kongresi’nde yaptı.
Çarşamba akşamına kadar yaptığı 3 konuşmada da yine çok alkış almıştı ama 4. konuşmada rekor kırıldı.
Netanyahu’yu her 50 saniyede bir, tam 72 kere ayakta alkışlayan ABD’li siyasetçiler, ciddi bir efor sarf edip, kas yapılarını güçlendirmiş oldular.
Güçlenen sadece kol ya da karın kasları olmadı.
Netanyahu, ABD’nin en marka üniversitelerine ve sokakta kendisini protesto eden ABD’lilere ağır hakaretler ederken, aralıksız sırıtarak yüzlerindeki gülme kaslarını güçlendirdiler.
Gazzeli çocukların ölümüne
Türkiye’nin tıpkı 2. Dünya Savaşı yıllarında olduğu gibi Yunanistan’a acil yardımda bulunması gerekiyor.
Nazi işgali altındaki Atina ve Selanik’te açlıktan her gün yaklaşık 3 bin kişi ölürken Kızılay, Kurtuluş isimli vapurla Atina’ya çok sayıda yardım seferi düzenledi, Pire Limanı’nda hava akını dahil çeşitli saldırılara uğrayan Kurtuluş, bir kaza sonucu battıktan sonra yardım Dumlupınar gemisiyle devam etti. Sadece bunlar değil, Türkiye, İtalyanlarla savaş sırasında Yunanistan’a, şeker, cephane, asker çorabı gibi ciddi yardımlarda bulundu.
Bunların hepsi geçmişte kaldı ve 2024’te, Türkiye’nin Yunanistan’a bir kez daha insani yardımda bulunması gerekiyor.
Yunanistan’ın Sağlık Bakanı’nın görünmez F-35’lerle bir gece ansızın Ankara’ya gelebileceklerini söylediği bir ortamda ne yardımı diyenler çıkacaktır, haklılar, anlatayım:
★ ★ ★
Yunanistan, 2028’de teslim almaya başlayacağı F-35 uçaklarını Mora Yarımadası’ndaki Araksos Hava Üssü’nde konuşlandıracak.
Bir F-35’in, tam
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yerine Kıbrıs Türk Devleti ifadesini bildirgelere koyup kullanmaya başladı. Kurtulmuş, “Artık Kıbrıs Türk Devleti’nin bağımsızlığı ilan edildi, belli bir noktaya geldi, 50 sene geçti. Artık iki devletli çözümden başka bir yol olmadığını biz de muhatabımız olan batılı ülkeler başta olmak üzere birçok ülkede bunu görmüş oldu” dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile Washington’da katıldığı NATO Parlamento Başkanları Zirvesi’nden bu yana buluşmak istiyordum. Dünyanın demokrasiden ziyade güvenlikçi politikalara döndüğü bir zaman dilimini yaşarken parlamentolar ne yapacak merakımı gidermek istediğim buluşma Kıbrıs’ta gerçekleşti. Röportaja da bu soruyla başladım ama Meclis Başkanı’nın bir başka çıkışı yazının da başlığını belirledi. Kurtulmuş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yerine Kıbrıs Türk Devleti ifadesini bildirgelere koyup kullanmaya başladı. Bu sayede artık coğrafi temele dayanan bir federasyonu akla getiren Kuzey seçeneği resmi söylemin
CHP lideri Özgür Özel, Yunanistan Savunma Bakanı Dendias’a tepki göstererek “Adam geliyor adaların üzerinde uçuyor, bayrak dikiyor. Tahrik ediyor yani. Ben Sayın Erdoğan’ın yerinde olsam Yunanistan’daki muhataplarıma, ‘Eğer gerçekten samimiyseniz, bu adamı birazcık kontrol etmeniz lazım’ diye ifade ederdim. O’nun hiçbir yaptığı iyi niyetli değil” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. Yılı için düzenlenen törenlere eski genel başkanlar ve gazilerden oluşan geniş bir heyetle katıldı. Heyette olmayan tek eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Cuma günü, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun annesinin cenaze törenindeydi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kıbrıs’ta çok sayıda temasta bulunduğu için programı oldukça yoğundu, buluştuğumuzda saatler gece yarısına geliyordu. Kıbrıs mesaimizin ilk sorusu 50 yılın bilançosu oldu haliyle:
“Biz 50 yıl önce buraya haklı bir şeyle geldik. Bosna’da ne yapıldıysa 29 yıl önce,
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile Kıbrıs Barış Harekatı’nın başladığı 20 Temmuz’u, 21 Temmuz’a bağlayan gece en sert, boğaz boğaza mücadelelerin yaşandığı Boğaz Şehitliği’ndeki törende buluştuk.
Sayın Bakan, Milliyet’in ‘Cumhuriyetin ilk ve tek savaşı’ yazı dizimiz için teşekkürlerini iletti.
Tek soruya kararlı yanıt
Zaman dar, program yoğundu, tek bir soru sorma şansım vardı, hemen Yunanistan ve Fransa’nın Güney Kıbrıs’ta kurma planı yaptıkları deniz üssü haberlerini ve Türkiye’nin böyle bir durumda ne yapacağını sordum: Sayın Bakan durdu, ‘Özay Bey, Türkiye rahat olsun, her gelişmeyi takip ediyor, her gelişmeye göre planlarımızı yapıyoruz. Ulusal güvenlikle ilgili konularda hassasiyetimizi en iyi siz biliyorsunuz. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, kimsenin bölgedeki dengeyi değiştirmeye gücü yetmez, biz hazırız’ dedi.
Yunanistan halkı 1967-1974 dönemindeki askeri darbe döneminde büyük acılar yaşadı.
Binlerce gözaltı, hapis, ülkeden firar eden onbinler, 1973’te Atina Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Atina Teknik Üniversitesi’nde yaşanan katliam.
Kıbrıs’ta yaptırdıkları darbe, Türk katliamları, öldürülen Rumlar...
Tüm bunları bitiren 20 Temmuz’da Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahalesi oldu.
Atina’nın 1975’te o zamanki adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu’na üyelik başvurusu yapması ve 1981’de üye olmasının motivasyonu da ülkede bir daha askeri darbe olmasını engellemekti.
O yüzden 20 Temmuz Bay Dendias için de bayramdır.
Kavala’nın girişinde bir Kıbrıs haritası ve o haritada Türk tarafını kanla gösteren büyük bir tabela vardır.