İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Hamzaçebi, 25 yıldır bu konu üzerinde çalışıyor. Projenin adı: Health Master Global... Proje, dünya sağlık sisteminde gerek bilimsel çalışmalarda gerekse hasta tanı ve tedavisinde karşılaşılan problem ve eksiklikleri ortadan kaldırmak amacıyla kurgulanmış. 2001-2020 arasında yazılım çalışmaları gerçekleştirilen projede çalışan sayısının 20 kişiyi geçmediğini anlatan Dr. Hamzaçebi, projelerin kurgusundan binlerce ekranın dizaynına, gereksinim duyulan binlerce sayfa bilginin girilmesine kadar her aşamada sürece birebir dâhil olduğunu söylüyor. Proje için “Dünyada bir ilk olarak bireyin günlük enerji, su ve yaklaşık 140 besin ögesi ihtiyacı 5000’in üstünde hastalığın (Kronik Hepatit B/C, PKU, Diyabet, vb) varlığında hesaplanarak menü haline dönüştürülebilecek” diyor. Hamzaçebi, bu sayede doğru dozda, doğru ilacın kullanılmasına olanak sağlanacağının altını çiziyor: “Örneğin bir kan sulandırıcı ilaç; K1 vitamini içerikli yiyecekler,
İşte size beslenmeden uykuya, stresle mücadeleden takviyelere kadar kış yorgunluğuyla savaş için basit bir rehberŞu günlerde pek çoğumuzun şikâyetçi olduğu ortak bir sıkıntı var: Kış yorgunluğu… Düşük enerji, uyku hali ve motivasyon azlığı gibi kendini gösteren durumlar, hayatımızı önemli ölçüde etkileyebiliyor. Peki, bu kış yorgunluğuna karşı neler yapabiliriz, gelin başlıklar halinde inceleyelim…
Işık: Havanın erken karardığı kış aylarında melatonin hormonunun biraz fazla salgılanması, kendimizi uykulu hissetmemize yol açabiliyor. Işığın sirkadiyan ritim üzerindeki etkisi düşünüldüğünde; havanın hâlâ karanlık olduğu saat 7.00’de uyandığınızda, uykunuzu almış dahi olsanız yataktan çıkmakta zorlanmanız anlaşılabilir bir durum. Uyandıktan sonra perdeleri açarak gündüz saatlerinde odaya doğal ışığın girmesini sağlamak bile fark yaratacaktır.
Beslenme: Soğuk kış günlerinde eve pizzalar, fast food ürünler söylemek çok daha cazip ve kolay geliyor. Canınız sanki daha fazla karbonhidrat ve şekerli
Yeni yılda iyi ve kaliteli bir yaşam için yapılan tercihlerde neler ön plana çıkacak?Yeni bir yıla girmemize sayılı günler kala, “Hayatımızda ne gibi değişiklikler ve yenilikler yapacağız?” sorusu bizi heyecanlandırıyor. İyi ve kaliteli bir yaşam için yapılan tercihlerde neler ön plana çıkacak, dünyada bu alandaki tartışmalar hangi konularda yoğunlaşıyor bir göz atmak bu soruya verdiğiniz cevaplarınızı etkileyebilir. Listemize bakmadan önce küçük bir tüyo: Uzmanlar 2020’de fiziksel sağlığın yanı sıra zihinsel ve ruhsal sağlık konularının gündemi meşgul edeceğini söylüyor...
Söz DNA’larda: Uzmanlar 2020’de genetiğin öne çıkacağını; örneğin DNA testleri ve analizleriyle tamamen bireylere özel, kişiselleştirilmiş beslenme ve antrenman programları uygulanabileceğini söylüyor. Kişilerin ihtiyaçlarına yönelik etkili adımlar atılmasına olanak veren bu tarz uygulamaların dünyada yaygınlaşmaya başlayacağı tahmin ediliyor.
Doğa, terapistin olabilir mi?: Kapalı alanlarda geçirilen sürenin gittikçe
Doğanın mucizeleri olan tıbbi bitkileri hangi sorunlarda, nasıl, nelere dikkat ederek kullanacağımızı bilimsel referanslarla anlatan bir kaynak raflarda yerini aldı.
Bitkilerin tedavi amacıyla kullanılması insanlık tarihi kadar eski. Ancak modası geçmiyor, konu günümüzün de “trend topic”leri arasında yer alıyor. Ben de bir fitoterapi (bitkilerle tedavi) bilim uzmanı olarak bu konuda sayısız soruyla karşılaşıyorum. Hangi bitkiyi hangi sağlık sorununda kullanabiliriz? Bitkinin yaprak, çiçek, kök gibi kısımlarından hangisinden fayda elde edebiliriz? İlgili kısmının; çayından mı, tentüründen mi yoksa ekstresinden (özütünden) mi yararlanabiliriz? Sorular bitmiyor. Üstelik her sorunun cevabı yeni bir soru işaretini beraberinde getiriyor. Örneğin çay olarak tüketmek gerekiyorsa; bitkinin faydalı kısmından hazırlanacak çayın demleme, kaynatma veya ıslatma yöntemlerinden hangisiyle hazırlamak gerekiyor?
A’dan Z’ye Tıbbi Bitkiler Hayy Kitap’tan çıktı.
Obeziteden diyabete, bazı kanser türlerinden kalp damar hastalıklarına kadar birçok sağlık sorunu ve hastalık mikrobiyota ile ilişkilendiriliyor.
Mikrobiyota yani başta bağırsaklarımız olmak üzere tüm organlarımızda bizimle birlikte yaşayan mikroorganizmalar, son dönemin en popüler konularından biri. Vücudumuzda misafir ettiğimiz mikroorganizmaların salgıladıkları maddeler, hormonal sistemimiz ve bağışıklık sistemimizle ilişkisi hâlâ araştırılıyor. Çünkü birçok kronik hastalığı, bağırsak mikrobiyotasının bozulmasıyla ilişkilendiren çalışmalar var.
Mikrobiyota alanında araştırma ve bilimsel çalışmaları desteklemek üzere Paris’te kurulan Biocodex Microbiota Foundation (Biocodex Mikrobiyota Vakfı) bu noktada önemli araştırmalar yürütüyor. Biocodex Türkiye’nin 10. yılını kutlamak üzere firmanın Paris’teki genel merkezindeydik. En çok dikkatimi çeken tüm hastalıkların yüzde 90’nın mikrobiyotayla az ya da çok ilişkisi olduğunun düşünülmesiydi. Mikrobiyotanın; obezite, diyabet, kalp-damar
Çevremdeki kadınların bu sıra gündemi kolajen! Yurt dışında kıyafet yerine kolajen peşine düşüyorlar. Kafelerde onu konuşuyorlar. Eczanelerde en çok onu soruyorlar
Geçtiğimiz ay bir iş gezisi için yurt dışına çıktım. Eskiden birlikte seyahate gittiğim kişiler farklı giyim mağazalarında vakit geçirir, kıyafet peşine düşerlerdi. Bu seferse durum bambaşkaydı. Beni de eczacı olduğum için yanlarına alarak kolajen peşine düştüler.
Danışmanlık yapabilmek adına eczanelerdeki kolajenleri tek tek inceledim. Geziden döndüğümde, evimin yakınında her zaman gittiğim bir kafeye uğradım. Mahalle sakinleriyle sohbet ederken kadınların konuyu ne yapıp edip kolajene getirdiğini fark ettim. Kolajenle ilgili merak ettikleri ne çok şey varmış meğer… Evde de durum farklı değil, annem de önerdiğim bir kolajeni kullanmaya başlamış.
Cildindeki değişimleri heyecanla anlatıyor ve ileriki aşamayla ilgili sorular soruyor. Eczacı meslektaşlarım da eczanelerde bu sıra kolajene ilginin yoğun olduğunu söylüyor.
30’lu yaşlarda başlıyor
Kolajene yönelik bu yoğun ilginin nedeni
Hollywood’un vücudu en çok beğenilen aktörlerinden olan Chris Hemsworth, onun gibi görünmek isteyenler için bugünlerde çok popüler olan bir wellness (iyilik hali) uygulaması geliştirdi: Centr!Chris Hemsworth, İskandinav Mitolojisi’nin en güçlü tanrılarından biri olan Thor’u, bir Marvel karakteri olarak canlandırdıktan sonra dünyanın konuştuğu isimlerden biri oldu. Hollywood’un spora ve sağlıklı yaşama en çok zaman ayıran oyuncularından biri olarak nam salan Hemsworth, sadece kadınların ilgisini çekmekle kalmadı. Fitness sever erkeklerin idollerinden biri halini de aldı. Mens Health yazarı Edward Cooper “Kesin olarak bildiğim bir şey varsa o da Chris Hemsworth’u seviyorsunuz” diyor bir yazısında… Okurlarının Hemsworth’un antremanları, fitness tüyoları, diyeti, stil sırlarıyla ilgili yazıları okumak istediğini de ekliyor. Hemsworth da bu ilgiyi karşılıksız bırakmadı. Kendisi gibi görünmek isteyenler için egzersiz ve beslenme sırlarını paylaştığı bir wellness (iyilik hali) uygulaması geliştirdi: Centr. Üstelik
Hem dünyada hem de ülkemizde şişmanlık ciddi bir sorun olarak hızla yayılıyor. İşin daha ürkütücü boyutu ise artık çocuklarda da sıklıkla görülüyor olması. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2016 yılında, 5-19 yaş aralığında, 340 milyondan fazla; şişman ya da fazla kilolu çocuk ve ergen var. Veriler bu sayının artacağına işaret ediyor. Dünya Obezite Federasyonu raporu 11-17 yaş arası her 5 gençten 4’ünün yeterli fiziksel aktivite yapmadığını ortaya koyuyor. Peki ortada duran bu karamsar tablo karşısında ne yapacağız? Geçtiğimiz hafta İrlanda, Dublin’de katıldığım 13. Avrupa Beslenme Konferansı’nda bu soruya cevap buldum. Çünkü konferansta Türkiye’de yürütülen Yemekte Denge Eğitim Projesi “Örnek uygulama” olarak sunuldu.
1901 öğrenci araştırıldı
Çocukluk çağında giderek artan fazla kilolar ve azalan fiziksel aktiviteye karşı başlatılan Yemekte Denge Eğitim Projesi, 2011 eğitim öğretim döneminde, 4 ilde seçilen 40 pilot okulda başlamıştı. Sabri Ülker