Her otomotivci illa ki olaya otomobille başlamadı elbette. Mesela “traktör” ile başlayanlar oldu. Lamborghini gibi otomobil işine girip yürüyenler ya da Porsche gibi otomobildeki forsunu traktörde kullananlar... Bir de ürettikleri traktörlerle “otomobillere kafa tutanlar” vardı bir zamanlar...
Elbette “Arkadaş traktör de nereden çıktı şimdi?” diye içinden geçirip, hemen sayfa atlayacak ya da “Fesupanallah” çekerek hal ve hatırımı soranlar çıkacaktır... Ama ben bu yazıya, bunları göze alarak başladım zaten... Zira traktör deyip geçemeyeceğini pek çok araç var artık yollarda, tarlalarda. Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerinde, Hindistan’da ciddi traktör yarışları düzenleniyor, traktör modifiye ediliyor, çok da ciddi ilgi görüyor.
Ben traktöre niye mi taktım? Aslında takmadım, yani “yolda giden tekerlekli her şey” gibi traktörleri de takip etmeye çalışıyorum. Ancak otomobille traktörün, bazı markalar için, yakın ilişkili bir konu olduğunu da biliyorum.
Avrupa pazarı, çip krizinin ardından devreye giren Ukrayna savaşının da etkisiyle Mart ayında da düşüşünü sürdürdü. AB pazarının düşüş trendi 9’uncu ayına girmiş oldu.
Uzun bir süredir çip krizi ve lojistik problemleri nedeniyle yeni otomobil satışlarında düşüş yaşayan Avrupa pazarı, Mart ayında da düşüş kaydetti. Şubat ayının sonunda başlayan Ukrayna krizi ve buna bağlı parça tedariki sorunu nedeniyle üretim kayıpları yaşayan Avrupa Birliği (AB) üreticilerindeki bu düşüş, Mart ile birlikte 9’uncu ayına girmiş oldu.
Otomotiv Distribütörleri Derneği ve Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği’nin verilerine göre, otomobil pazarı geçtiğimiz Mart ayında, 26 AB ülkesinin yanı sıra Birleşik Krallık ve EFTA (Norveç, İsviçre, İzlanda ve Liechtenstein) ülkeleri toplamında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18.8 düşüş yaşadı. Geçtiğimiz Mart ayında toplam 1 milyon 127 bin adet seviyesinde gerçekleşen Avrupa otomobil pazarı, 2021 yılının Mart ayında 1 milyon 388 bin adet
Bünyesinde önemli markaları barındıran Stellantis Grubu'nun CEO'su Carlos Tavares'in 2021 için alacağı 19 milyon euro'luk ikramiye Fransa seçimlerinin malzemesi oldu. Gerek Macron gerekse de rakibi Le Pen, rakamı "şok edici" buldu.
Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu için hazırlıklar sürerken, bünyesinde Peugeot, Citroen, Opel, Fiat, Jeep, Chrysler'ın da olduğu önemli markaları da barındıran Stellantis Grubu'nun CEO'su Carlos Tavares'in 2021 yılına ilişkin alacağı ikramiye paketi, seçimlerin iki adayına da "dert oldu" gibi görünüyor. Nitekim neredeyse her konuda ters düşen ve birbirini eleştiren Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile rakibi aşırı sağcı Marine Le Pen, iş Tavares'in alacağı 19 milyon euro ikramiyenin "yüksekliği" konusuna geldiğinde hemfikir oldu.
Fiat Chrysler ile PSA evliliğini başarıyla sağlayan Tavares’in, 2021 yılına ilişkin alacağı ikramiye ve tazminatların miktarı hayli yüksek. Nitekim 19 milyon euro değerindeki tazminata yaklaşık 32 milyon euro'luk bir hisse paketi ve 25 milyon euro'luk uzun dönemli bir ödeme de eklenmiş. Bunun bir kısmının,
Bir dönem dünyanın en önemli liderlerinden olan İran Şahı'na, sırf "oğlu otomobil kullanmasını öğrensin" diye, üç önemli Alman firmasının özel otomobil ürettiğini biliyor muydunuz?
Her ne kadar Avrupa ve Amerika, otomotiv endüstrisinin beşiği olsa da, bir dönem en nadide otomobillerini Ortadoğu ülkelerinin liderlerine satmışlar. Hatta bazıları, öyle otomobiller kullanmış ki, insanın dudağı uçukluyor. Bendeniz "motorlu araçlar faresi" şeklinde olduğumdan, gördükçe şaşkınlığımı ve heyecanımı gizleyemiyorum. Zira Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin, Libya'nın eski lideri Muammer Kaddafi ve elbette ki İran'ı İslam Devrimi'ne kadar yıllarca yöneten Pehlevi ailesi... Tüm bu adlarını saydığım liderlerin ve aile fertlerinin kullandığı otomobiller, adeta buzdağının görünen kısmı gibiydi zira. Saddam Hüseyin'in ölümü sonrası oturduğu saraydan çıkan spor otomobiller dudak uçuklatırken, Kaddafi, otomobil tutkusu nedeniyle bir araç bile ürettirmişti. Hafızam yanıltmıyorsa "Libya Roketi" diye adlandırılmış lüks bir
OYDER’in geniş katılımlı "Yetkili Satıcı Memnuniyet" araştırmasına göre bayilerin büyük bölümü markalarından memnun, veliahtları, başka sektörlere niyetli.
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği'nin (OYDER) yaptırdığı "Yetkili Satıcı Memnuniyet” araştırması, ilginç sonuçları ortaya çıkarttı. Nitekim Ipsos’un OYDER için yaptığı araştırmaya 20 farklı otomobil markasının Türkiye çapındaki 202 bayisi katıldı.
Buna göre yetkili satıcıların yüzde 52’si, bayiliğini yaptıkları markalardan memnun olduğunu, yüzde 75'i de yoluna aynı markayla devam etmek istediğini bildirdi. Katılımcıların yüzde 23’lük bölümü temsil ettiği markadan duyduğu memnuniyetsizliği aktarırken, yüzde 14'lük kısım, aynı markayla devam etmek istemediğini kaydetti. Sektörünün mevcut durumundan memnun olmayanların yüzdesi ise yüzde 41.
Sektörün gelecekte daha iyi olup olmayacağına ilişkin soruya ise yetkili satıcıların yüzde 26’sı "daha iyi olacak" derken, yüzde 44’ü tam tersini
Evet, bana göre konu otomotiv dünyası ise, kesinlikle şaşırtıcı şeyler ortaya çıkar. Çünkü, özellikle de geçmişte otomotiv dünyasından gelip geçenler insanın hayal dünyasını aşar nitelikte...
Küçük yaşlardan beridir otomobil, daha sonraları da otomotiv konusuna merak duyunca, ister istemez önünüze ne gelirse gelsin hemen okuma, araştırma ve bunu da birileriyle paylaşma isteği duyuyorsunuz. Ve o dünyaya ilişkin her karıştırdığınız literatür, her izlediğiniz belgesel, şaşırtıcı gerçeklerle geliyor önünüze... Hele de eski dönemlerde yapılan ilginçlikleri öğrendikçe, daha da şaşırıyor ve sizi içine çekmesine izin veriyorsunuz...
Benim bu konudaki en büyük yardımcım, her izlediğim ya da öğrendiğim şeyi not etmem. Zaten bu haftaki yazımı da, tuttuğum notlardan derledim. Tıpkı geçen haftaki yazım için biriktirdiğim kupürleri kullandığım gibi... "Abi bize eski şeyleri mi anlatıyon? Naftalin kokmayalım!" diye düşünen olursa söyleyeyim hemen: Eski bile olsa, siz bile
Dün elektrikli Transit modelinin banttan indirilmesini törenle kutlayan Ford Otosan, böylelikle geçtiğimiz yıl açıkladığı ve 2026 yılına kadar sürmesi planlanan 2 milyar euro’luk yatırımın da ilk somut meyvesini almış oldu.
Ford’un Avrupa’daki ticari araç üssü olan, bu kapsamda da hibrit ve elektrikli Transit serisinin yanı sıra Volkswagen için de üretim yapmaya hazırlanan Ford Otosan, pil montajı dahil Türkiye’nin ilk elektrikli araç entegre üretim tesisi olduğunu duyurmuştu. Geçtiğimiz aylarda pil üretimi için Koç Holding ile SK On Co. Ltd.’nin imzaladığı mutabakata dahil olan şirket, batarya üretiminde daha avantajlı konuma ulaşmak için adım atmıştı.
Ford, Avrupa’daki ticari araç satışlarının 2030’a kadar tamamen elektrikli ya da şarj edilebilir hibrit olacağını öngörerek, bu yönde yatırımlarını yapacağını açıklamıştı. Ford’un Transit, Transit Custom ile Courier modellerinin geliştirme ve üretimini yapan Ford Otosan, bu anlamda, markanın elektriklenme stratejisi için
Her ne kadar bu sıralar çok yaşamıyor gibi görünse de, trafik sıkışıklığı çoğumuzun en büyük derdi. Araçlar bir durdu mu, ne yapacağımızı şaşırıp, sinirleniveriyoruz. Bir yerlerde okudum, dur-kalk trafikte neler yapılabilir diye önerilerde bulunmuşlar… Ahanda yazdım...
Bazen okuduğum ilginç ya da güzel şeyleri kesme, sayfaları yırtma ve saklama huyum var! Açıkçası bu alışkanlık, internetin olmadığı dönemde işe başlamış olmamdan kaynaklanıyor. Yani "dinozor" olmamdan... Tabii internet filan sonrası "kirli çıkı" olayını biraz değiştirdim değiştirmeye ancak önceden kestiklerim (her ne kadar bir kısmını ayıklasam da) halen durmakta. Ve tam da şu an okuyacağınız yazı, işte o "anlamsız biriktirmelerim"den geldi... Tabii bir de nereden kestiğimi not etseymişim, iyiymiş...
Efemmm, elimde tuttuğum dergi haberinde, İstanbul'un, dünyanın trafiği en sıkışık kentlerinden biri olduğuna ilişkin bilgi verildikten sonra (gariptir ki bu durum yıllardır değişmedi!), uzun süre sıkışık trafikte kalındığında "zihinsel ve fiziksel olarak güçlenmek için bu yazıyı kaçırmamak