Kolesterol ile ilgili gerçekler

18 Haziran 2017

Normal şartlarda vücut kendi için gerekli kolesterolü kendisi üretir. Vücut kökenli kolesterolün yaklaşık yüzde 20’si karaciğerde, geri kalanı da diğer vücut hücrelerinde yapılır

Kolesterol hücre zarının yapıtaşlarından biridir. Bu nedenle vücutta yaygın olarak bulunur. Yağda çözünen vitaminlerinin yapısındadır, yağların sindiriminde görev alan safra asitlerinin yapımında ve bazı hormonların sentezinde öncü madde olarak kullanılır. Safrayla birlikte karaciğerden bağırsaklara atıldıktan sonra tekrar geri emilerek dolaşıma katılır böylelikle yeniden kullanılmak üzere karaciğere gelir. Kolesterol, gıdalardan hazır olarak alınmasının yanı sıra vücut tarafından da yapılabilir. Vücut kökenli kolesterolün yaklaşık yüzde 20’si karaciğerde, geri kalanı da diğer vücut hücrelerinde yapılır.

Kolesterol vücut için önemlidir. Fakat normal şartlarda vücut kendi için gerekli kolesterolü zaten kendisi üretir. Dışarıdan kolesterol yüklü beslenmekle ne yetersiz olan hormonlar normal düzeye erişir, ne de eksik olan, D vitamini gibi yağda eriyen vitaminler yerine gelir. Öyle olsaydı menopoza girecek kadınlar kolesterol bombası yiyeceklerle beslenip aynı düzey hormon salgılamaya devam eder, hayat boyu

Yazının Devamı

Kolesterolü neden tartışıyoruz?

11 Haziran 2017

Yıllardır bir kolesterol tartışmasıdır gidiyor. Yorumların bazılarını bir kardiyolog olarak şaşkınlık, bazılarını da gülümsemeyle izliyorum. Bu yorumları Amerika veya Avrupa’da kardiyoloji camiasında söz sahibi hocalarımla paylaştığımda kamuoyu önünde böyle tartışmaların yapılmasına çok şaşırdıklarını söylüyorlar.

Siyasi tartışma programlarında herkesin farklı görüşleri olabilir. Bu yorumlar kamuoyu önünde tartışılabilir Aynı şekilde giyim zevkleri farklı olabilir, moda ve kıyafetle ilgili yorumlar içeren yayınlar yapılabilir. Dinleyenler de kimseye zararı olmadan kendi kararlarını verirler ama tıp öyle değildir. Hele ülkemizde ve dünyada uzun süredir en başta gelen ölüm sebebi olan kalp damar hastalıkları söz konusu ise bu konu daha da hassasiyet kazanır.

Deliller gösterilmeli

Eğer farklı görüşler varsa bu tezler sadece ve ancak tıbbi platformda, uzman hekimler arasında, yapılan çalışmalar, istatistikler, deliller gösterilerek tartışılmalıdır. Sonuçlar seçilmiş uzmanlardan oluşan bir kurul tarafından değerlendirilip ispatları ile bir protokol oluşturularak tedaviyi yapacak hekimlere ve kamuoyuna öyle sunulmalıdır. Reyting uğruna tıpla ilgisi olmayan insanların önünde bu tartışmayı

Yazının Devamı

Çocuk kalpler ölmesin!

4 Haziran 2017

Çocuklar bizim geleceğimizdir. Nasıl ki bir anne, baba çocukları için türlü fedakarlıklara katlanarak onları en iyi şekilde yetiştirmeye gayret eder, sağlıklı olmaları için tüm imkanlarını seferber ederse, bir ülkenin evlatları da o ülke için aynı değere sahiptir. Ülkenin geleceği onlara emanettir. Bu nedenle eğitimleri çok önemlidir. Vatana, millete faydalı olmak için taşıması gereken değerleri iyi öğrenip hazmetmesi, kültürüne, gelenek göreneklerine sahip çıkması gerekir.

Ancak tüm bunları iyi bir şekilde yapabilmesi için de sağlığı yerinde olmalıdır. Çocuklukta başlayan obezite ve bazı çocukluk çağı hastalıkları arasında özellikle doğuştan olan anomalilerle seyreden kalp hastalıkları en ön planda önem taşır. Bu hastalıklar eğer vaktinde tespit edilip müdahale edilmezse belli bir sürenin sonunda ancak kalp, akciğer nakli ile iyileşme ihtimali olur, çoğunlukla da çocuk erken yaşta hayatını kaybeder. Çocuk ve ailesi için maddi-manevi yıpratıcı olan bu süreç maalesef teşhisin vaktinde konulamaması sebebiyle üzücü bir sonla neticelenmiş olur.

Belirtileri neler

Kalp hastalıkları daha çok erişkinlerde gözlendiğinden nefes darlığı, çarpıntı, göğüste baskı hissi gibi şikayetler çocuklarda

Yazının Devamı

Oruç ve sağlık

28 Mayıs 2017

Oruç bünyeyi bir disipline sokarak organların yenilenmesine yardım eder. Oruç tutarken vücuttaki toksinler atılır, yıpranmış hücreler tamir edilir

Ramazan ayına girdiğimiz şu günlerde yaptığımız oruç ibadeti ruh ve beden sağlığı için büyük değer taşır. Oruç esasında yaşam tarzımıza katmamız gereken şekilde nefsimize uyguladığımız bir terbiyedir. Güçsüz ve muhtaçlara yardım edilir. Kötü alışkanlıklardan uzak durulur. Yaşanan yüce duygular ile maneviyatın güçlenmesinin yanı sıra beden sağlığı için de birçok katkıları vardır. Oruç bünyeyi bir disipline sokarak hücrelerin, dolayısıyla organların yenilenmesine yardım eder. Oruç tutarken vücuttaki toksinler atılır, yıpranmış hücreler tamir edilir.

Hücrelerin kendi kendini sindirmesi olarak bilinen otofaji alanındaki çalışmaları nedeniyle 2016 Nobel Tıp Ödülü’nü alan Japon bilim adamı Yoshinori Ohsumi, yaptığı çalışmalarla orucun insan sağlığına iyi geldiğini bilimsel olarak da ispatlamıştır.

Sindirim sistemine fazla yüklenilmemeli

Bilinen hastalığı olup da doktor takibinde olan hastalar oruca başlamadan önce mutlaka bir kontrolden geçip doktorundan onay almalıdır. Bilinen bir hastalığı olmayan kişilerin de yıllık check up’larını düzenli

Yazının Devamı

Mutluluk beyinde başlar

21 Mayıs 2017

Mutlu olmak beyinde gerçekleşen bir olaydır. İnsan aklı, olayları yorumlama yeteneği bunda büyük bir rol oynar. İnsanın üzüntü ve sıkıntı verebilecek konularla baş edebilmesini sağlayabildiği gibi tam tersi bu konuları büyük dertlermiş gibi içinden çıkılamaz bir sorun haline de getirtebilir. Kişinin ruhsal durumu, karakteri, kültür ve yetiştiriliş tarzı, eğitimi, alışkanlıkları, çevresi, ailesi, arkadaşları, işi, uğraşıları mutlu olabilmesi üzerinde çok etkilidir.

Mutluluğun beyinde gerçekleştiğine dair bir diğer kanıt da insanda mutluluk hissi yaratan bazı maddelerin beyinde salınmasıdır. Bunlar serotonin, endorfin ve dopamindir.

Serotoninin rolü

Serotonin insanda mutluluk, canlılık ve zindelik hissi veren bir nörotransmitter yani sinir hücreleri arasında elektrik sinyallerini taşımakla görevlidir. Serotonin ruh halini, uykuyu, iştahı, öğrenmeyi, hafızayı, cinsel ve sosyal davranışları düzenlemede etkilidir. Eksikliği depresyona, sinirli ve huzursuz bir ruh haline sebep olabilir.

Depresyondaki hastalarda kandaki serotonin düzeyi ölçüldüğünde düşük bulunur. Yaygın olarak kullanılan antidepresan ve anti-anksiyete ilaçlarının birçoğu serotonin düzeyine etki ederek kandaki seviyesini

Yazının Devamı

Tansiyon yükselince

14 Mayıs 2017

Dünya Hipertansiyon Günü ilan edilen 17 Mayıs vesilesiyle biraz hipertansiyondan bahsedelim bu hafta... Tansiyon, kanın damar cidarına uyguladığı basınçtır ve bu basınç normalden yüksek ise önce damarın kendisine, dolayısıyla da tüm vücuda zararı dokunur.

Hipertansiyonun (kan basıncı yüksekliği) tanımını yapmak için önce ideal tansiyonu bilmek gerekir. 120/80 mmHg ideal tansiyon ölçümüdür. 120 halk arasında büyük tansiyon olarak bilinen sistolik tansiyon, 80 ise küçük tansiyon olarak bilinen diastolik tansiyondur. Bu değer 140/90 mmHg’nın üzerindeyse yüksek tansiyondan bahsedilir.

Nedenleri neler?

Hipertansiyonun ileri yaşta görülme sıklığı daha fazladır. Bu vücudumuzun yaşlanmasıyla beraber damarlarımızın da yaşlanması, elastikiyetinin azalmasıyla ilişkili olabilir. Ayrıca doğduğumuz andan itibaren başlayan ve kişiden kişiye farklılık gösterir şekilde ve hızda ilerleyen ateroskleroz yani halk arasında damar kireçlenmesinin sonucu olarak da ortaya çıkar.

Kadınlarda menopozdan sonra görülme sıklığı daha fazladır. Genetik, fazla kilo, sigara, alkol, kortizon gibi bazı ilaçlar, aşırı tuzlu yiyecekler ve hareketsiz yaşamla beraber görülme sıklığı artar.

Tansiyon üzülünce, sinirlenince,

Yazının Devamı

Bahar yorgunluğu mu bahar tembelliği mi?

7 Mayıs 2017

Yorgunluk göreceli bir kavram olsa da birçoğumuz özellikle bahara girdiğimiz şu günlerde fiziksel ve zihinsel olarak yorgun olduğumuzu düşünüyoruz. Bahar yorgunluğu diye bahsedilen konu sadece iş yapmaya karşı isteksizlik de olabilir. Yani tembellikle yorgunluğu karıştırmamak gerekir. Sabah uyanmakta güçlük çekmek, miskin miskin oturmak veya yatmak ve buna bahar yorgunluğu demek, aslında tabiatın uyanışa geçtiği, doğanın canlandığı bu güzel mevsime haksızlık olur diye düşünüyorum. Gün ışığının az olduğu kışın kasvetli havasından sonra ısınan hava ve güneş insana tatil havasını da hatırlattığı için bu tembellik başlamış olabilir.

Etkileyen faktörler

Baharla birlikte polenlerin ortaya çıkmasıyla coşan bahar alerjilerini de unutmamalı. Bahar nezlesine yol açan bu alerjik durum burun tıkanıklığıyla beraber rahat nefes alamamaya ve gece uykusunda bozulmaya yol açar. Doğru şekilde uyuyamamak da mutlaka gün içerisinde yorgunluğa sebep olacaktır.

Yalnızca bahara özgü olmayan depresyon hali ve bazı metabolik hastalıklar da yorgunluğa sebep verir. Örneğin tiroit bezinin yavaş çalışması genel olarak hareket azlığına, aşırı yorgunluğa, kilo artışına sebep olur. Kilo fazlalığı her zaman için ek

Yazının Devamı

Duruşumuzu düzeltelim

30 Nisan 2017

Ağrılarınızın tek sebebi duruş bozukluğunuz olabilir. Tıptaki adı ile postür bozukluğu aslında kemik kas sisteminde hiçbir aksaklık olmadığı halde fonksiyonel yani işlevsel bozukluk olarak tarif edilen yanlış duruş, oturuş ya da yatışa bağlı olarak gözlenen ağrılı tablodur.

En çok bel, sırt ve boyun ağrılarına yol açar. Duruştaki bozukluk düzeltilmediği süre içinde de bu ağrılar muhtelif ağrı kesicilerle hafiflese de devam eder. Zamanla eklemlerde, kaslarda bozulmalara yol açar, tedavisi zorlaşır.

Yüzmek iyi gelir

Uzun süre bel ya da boyun fıtığı şüphesiyle doktor doktor gezip MR, röntgen dahil bir dolu radyolojik tetkikler yaptıran, sonuçta derdine yine çare bulamayan birçok kişi aslında basit bir duruş bozukluğundan muzdarip olabilir. Örneğin tıpta sakroiliak disfonksiyon denilen leğen kemikleri ve sağrı kemiği arasındaki eklemin fonksiyonunun bozulması kişide kalça üzerinde belirgin olmak üzere tıpkı bel fıtığını andıran ağrı şikayetlerinin oluşmasına sebep olur. Bel ağrısı sebebiyle sadece yüzde 5 ile 11 oranında hastada fıtık gözlenirken, sakroiliak disfonksiyon yüzde 18 ile 30 hastada görülmektedir. Yani bel fıtığından iki-üç kat daha fazla görülür. Sürekli ve uzun süre bacak

Yazının Devamı