Duruşumuzu düzeltelim

30 Nisan 2017

Ağrılarınızın tek sebebi duruş bozukluğunuz olabilir. Tıptaki adı ile postür bozukluğu aslında kemik kas sisteminde hiçbir aksaklık olmadığı halde fonksiyonel yani işlevsel bozukluk olarak tarif edilen yanlış duruş, oturuş ya da yatışa bağlı olarak gözlenen ağrılı tablodur.

En çok bel, sırt ve boyun ağrılarına yol açar. Duruştaki bozukluk düzeltilmediği süre içinde de bu ağrılar muhtelif ağrı kesicilerle hafiflese de devam eder. Zamanla eklemlerde, kaslarda bozulmalara yol açar, tedavisi zorlaşır.

Yüzmek iyi gelir

Uzun süre bel ya da boyun fıtığı şüphesiyle doktor doktor gezip MR, röntgen dahil bir dolu radyolojik tetkikler yaptıran, sonuçta derdine yine çare bulamayan birçok kişi aslında basit bir duruş bozukluğundan muzdarip olabilir. Örneğin tıpta sakroiliak disfonksiyon denilen leğen kemikleri ve sağrı kemiği arasındaki eklemin fonksiyonunun bozulması kişide kalça üzerinde belirgin olmak üzere tıpkı bel fıtığını andıran ağrı şikayetlerinin oluşmasına sebep olur. Bel ağrısı sebebiyle sadece yüzde 5 ile 11 oranında hastada fıtık gözlenirken, sakroiliak disfonksiyon yüzde 18 ile 30 hastada görülmektedir. Yani bel fıtığından iki-üç kat daha fazla görülür. Sürekli ve uzun süre bacak

Yazının Devamı

Tütünle vedalaşın

23 Nisan 2017

Bir kardiyolog olarak her fırsatta sigaranın, daha doğrusu tüm tütün ürünlerinin zararlarını vurgulamayı önemsiyorum. Hayatı boyunca hiç sigara içmemiş biri olarak bu konuda bu kadar kesin konuşmam kolay, ancak gerçeklerle hareket etmeyi seven biri olarak zararı bu kadar açık ve net olan bir şey için insan bile bile nasıl devam eder anlamakta güçlük çekiyorum.

Küçük yaşlarda özentiyle bilinçsizce başlansa da daha ileri yaşta devam etmek insanın elinde olmayan bir bağımlılık olmalı. Gerçekten de tıpkı madde bağımlılığı gibi ele alınıp tedavi edilmesi gerekiyor. Bu alışkanlık sadece içene değil, pasif içicilikle aynı zamanda çevresindekilere de zarar veriyor.

Sigaranın zararları

Sigara kanser, kalp damar hastalıkları, kronik akciğer hastalıkları gibi yaşamı tehdit eden hastalıkların başlıca risk faktörüdür. Ayrıca ciltte bozulma, yaşlanma belirtilerinin çok erken başlaması, yorgunluk, uykusuzluk, ruhsal gerilim, stres, performans düşüklüğü, reflekslerde azalma, kemik erimesi, bağışıklıkta bozulma, yaraların geç iyileşmesi, tat ve koku alma duyularında azalma gibi belirtilerden de sorumludur.

“Nicotiana Tabacum” denilen tütün bitkisinden elde edilen tütün ürünlerinin içerdiği zararlı

Yazının Devamı

Kalbinizi kontrol ettirmeyi unutmayın

16 Nisan 2017

Kalp Haftası içinde olmamız sebebiyle birçok yerde kalp sağlığına dikkat çekmek üzere uyarılarla karşılaşmaktasınız. Ben de bir kardiyolog olarak bu konuya değinmeden geçemeyeceğim. Uzun yıllardır ülkemizde ve dünyada birinci ölüm sebebi kalp olarak belirleniyorsa bu konu yılda bir hafta değil, her gün gündeme getirilmelidir bence.

Kardiyolojinin beni en çok memnun eden tarafı özellikle kalp damar hastalığının, yaşam tarzı uygun şekilde değiştirildiğinde, düzenli kontroller yapıldığında büyük oranda önlenebilmesi ve tedavisinin de vaktinde yakalandığında kolayca, çoğu zaman da hiçbir hasar bırakmadan gerçekleşmesidir.

Yürüyün ya da yüzün

Kalp damar hastalıklarına ve bu hastalığın daha ileri safhası olan kalp krizlerine dikkati çekmek için de kritik bir zamanda olduğumuzu düşünüyorum. Havanın düzelmesiyle birlikte insanların açık havada daha çok aktivitelerde bulunması, doğada koşu ve yürüyüşlere başlaması, bahçe işleriyle uğraşması, bahar temizliği yapması, daha çok sosyalleşip spor salonlarına sık gitmesi gibi sebeplerin yanı sıra, alınan kiloları bir an evvel vermek üzere hareketsiz kış döneminden sonra aşırı olarak spora yüklenmesi beraberinde kalp krizlerine de zemin hazırlıyor.

Bu

Yazının Devamı

Omega: İyi ama hangisi?

9 Nisan 2017

Yunan alfabesinin 24. ve son harfi olan omega anlam olarak da sonu, akıbeti ifade eder. Bizim için anlamı omega 3, 6 ve 9 yağlarının sağlığımız için önemiyle ilgilidir.

Genel olarak omega yağlarının sağlık için faydalı olduğu bilinir. Oysa bu yağlar kendi içinde farklı çeşittedir ve birlikte kullanılırken oranına dikkat edilmezse biri diğerinin faydalı etkisini baskılayabilir, hatta belli miktarın üzerinde alındığında fayda yerine zarar bile verebilir.

Omega 3

Omega 3 yağ asitleri esansiyel yağ asitleridir. Yani vücudumuzda üretilmez, dışarıdan almamız gerekir. Kendi içinde üç çeşittir. ALA (Alpha-linolenic acid) keten tohumu, ceviz, kabak çekirdeği, semizotu, soya fasulyesi, fındık, kurutulmuş kekik ve nane, taze fesleğen gibi bitkilerde, EPA (Eicosapentaenoic acid) ve DHA (Docosahexaenoic acid) daha çok somon, uskumru, hamsi, sardalya gibi balıklarda bulunur.

Omega 3 yağ asitleri kalp damar sağlığı açısından önerilir. LDL dediğimiz kötü kolesterolü düşürme, HDL dediğimiz iyi kolesterolü yükseltme ve kan yağlarından trigliseridi düşürme, kanı incelterek akışkanlığını kolaylaştırma etkileri ve kalp ritim bozukluğuna faydaları vardır.

Zihin sağlığı, iyi bir hafıza için önerilir.

Yazının Devamı

Polenlerden uzak durun

2 Nisan 2017

Güneşli ve güzel havaların gelişiyle beraber doğanın çiçekler açıp güzelleştiği ilkbahar, insanlar için de bir sevinç ve enerji kaynağıdır. Kışın nispeten karanlık halinden uyanmaktır aslında. Fakat bazılarımız için de hapşırık, burun ve göz akıntısı, öksürük, genizde yanma, kaşıntı, burun tıkanıklığıyla birlikte nefes darlığıyla geçen sıkıntılı bir dönemdir.

Bahar nezlesi ya da bahar alerjisi olarak tanımlanan bu süreç baharda polen adı verilen çiçek tozlarının havada uçuşmasıyla eşzamanlıdır. Alerjik özellik taşıyan bu maddeler nefes alırken burun iç yüzeyine ulaşıp alerjik rinit dediğimiz mikrobik olmayan iltihabi bir duruma yol açar. Aynı alerjen gözlerde de benzer şekilde konjonktivit şeklinde kızarma, batma, sulanmaya yol açar. Her ikisi de çok rahatsız edici ve günlük hayatı olumsuz yönde etkileyen şikayetlerdir.

Korunma yolları

En kolay çözüm alerjiye sebep olan polenlerden mümkün olduğunca uzak kalmaktır. Polenlerin en çok uçuştuğu sabah saatlerinde genelde 10.00’a kadar ve akşam saatlerinde, açık havada dolaşmamak, pencere açmamak, açık havada yürüyüş ve sporu diğer saatlere ertelemek alerjenle olan teması azaltacaktır.

Burnun dış kısmına ve göz çevresine çok ince bir tabaka

Yazının Devamı

Çarpıntı tehlikeli midir?

26 Mart 2017

Kalbimiz hızlı çarptığında hissettiğimizdir çarpıntı. Kalbin hızı yani dakikadaki atım sayısı normalde erişkinler için 60 ile 100 arasındadır. Tıptaki adı nabız olan bu sayı 100’ün üzerinde ise taşikardi yani çarpıntı söz konusudur. Kimi zaman nabız sayısı normal değerler arasında olduğu halde çarpıntı hissedilebilir. Bu durumda genellikle ekstrasistol yani erken atımlar ya da başka çeşitli aritmiler söz konusu olabilir.

Sebepleri neler?

Kalp hızındaki her artış bir hastalığa işaret etmez. Efor harcayınca, heyecanlanınca, korku, stres, endişe anında adrenalin deşarjı ile çarpıntı hissedilebilir. Bu tamamen normal bir durumdur. Dinlenince ya da ortaya çıkaran etki geçince kendiliğinden düzelir. Bazen panik atak tetiklenince çarpıntı başlar, çarpıntıyı hisseden kişi ölüm korkusu ile daha çok paniğe kapılır, nefes darlığı ortaya çıkabilir, çarpıntı daha da artar ve bu artış paniği de artıracağı için bir kısır döngü oluşturur.

Sigara, tütün, çay, kahve gibi kafeinli içecekler çarpıntıyı tetikleyebilir. İnsülin direnci varsa acıkınca ya da hipoglisemi ataklarında kan şekeri düşüşüne bağlı olarak el ayak titremesi ile beraber çarpıntı gözlenir. Benzer şekilde diyabet hastalarında da

Yazının Devamı

Vücudun su tutması

19 Mart 2017

Tıptaki adıyla ödem olarak bilinir. Hücrelerarası bölgede normalde bulunması gerekenden daha fazla sıvı birikmesi olarak tanımlanır. Kısa süre içinde oluşabileceği gibi yavaş yavaş da gelişebilir. Eğer yavaş gelişiyorsa uzun süre anlaşılamayabilir, çoğu zaman basit şekilde kilo artışı zannedilir. Yeme alışkanlığı hiçbir şekilde değişmediği halde, hatta diyet yaparken gözlenen kilo artışı “Su içsem yarıyor” misali ödem şeklinde karşımıza gelebilir. Gelişme süresi, yeri, miktarı, sebeplerine göre farklılıklar gösterir. Ödem tek başına bir hastalık sayılmaz. Bir sebebe bağlı olarak ortaya çıkar. Bu sebep normal de olabilir veya bir hastalık da olabilir.

Normal ödem nedenleri

Hareketsiz bir yaşam tarzı sürdüren kimselerde ödeme sık rastlanır. Uzun süre oturarak çalışan ya da ayakta kalan kimselerde, uzun süren yolculuklarda ayaklardaki şişme bu yüzdendir. Yerçekiminin etkisi ile sıvı ayaklarda ve ayak bileklerinde birikir. Bazen diz altına kadar da çıkabilir. Sebep dolaşıma bağlıdır. O bölgedeki kasların çalışması dolaşımı da aktifleştireceği için uzun süre hareketsiz kalmak yerine oturduğumuz yerde bile bu bölgedeki kasları çalıştırıcı hareketler yapmalıyız. Arada kalkıp yürümeliyiz,

Yazının Devamı

14 Mart’ın anlamı bizim için Tıp Bayramı’dır

12 Mart 2017

İngilizcede tarih yazılış sırasında önce ay sonra gün yazıldığından dünyada 14 Mart, 3,14 sayısına benzemesi nedeniyle “Pi Günü” olarak sayılmakta. 1879’da Alman fizikçi ve Nobel Fizik Ödülü sahibi Albert Einstein’ın da doğduğu tarih olan 14 Mart ülkemizde Tıp Bayramı olarak kutlanır.

14 Mart 1827 tarihinde Sultan II. Mahmut’un yenilikçi hareketleri sonucu, hekimbaşı Mustafa Behçet Bey’in de katkılarıyla İstanbul’da ilk tıp okulu, Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire kurulmuştur. Daha sonra kuruluşu 1470’lere dayanan İstanbul Üniversitesi’nin adı altında anılacak bu kurum her zaman gurur duyduğum okulum İstanbul Tıp Fakültesi’nin de temelini oluşturmuştur.

14 Mart Tıp bayramı ilk kez 14 Mart 1919 tarihinde 1. Dünya savaşı sonunda, İstanbul’un işgal edildiği günlerde, yabancı işgal kuvvetlerine karşı tıp öğrencilerinin bir tepkisi olarak kutlanmıştır. Tıp öğrencileri 1827 yılında aynı gün eğitime başlayan Tıbbiye’nin 92. yılını kutlamak amacıyla günümüzde Sağlık Bilimleri Üniversitesi binası olan okulun iki kulesi arasına büyük bir Türk Bayrağı asarak aynı zamanda işgali de protesto etmişler.

Dil bile aynıdır

14 Mart’ın anlamı Türk doktorları için Tıp Bayramıdır. Ben bu vesileyle

Yazının Devamı