Geldi yine alerji mevsimi

8 Nisan 2024

Baharın gelişi güneşli güzel günler, çiçek ve böceklerle beraber doğanın uyanışı gibi içimizi açar. Ancak bahar alerjisi olanlar için hapşırık, burun, göz akıntısı, öksürük, genizde yanma, akıntı, kaşıntı ve burun tıkanıklığı ile nefes darlığıyla geçen sıkıntılı bir dönemdir. Bahar nezlesi ya da bahar alerjisi olarak tanımlanan bu süreç baharda polen adı verilen çiçek tozlarının havada uçuşmasıyla eş zamanlıdır. Alerjik özellik taşıyan bu maddeler nefes alırken burun iç yüzeyine ulaşıp alerjik rinit dediğimiz mikrobik olmayan iltihabi bir duruma yol açar. Aynı alerjen gözlerde de benzer şekilde konjonktivit

şeklinde kızarma, batma ve sulanmaya yol açar. Her ikisi de çok rahatsız edici ve günlük hayatı olumsuz yönde etkileyen şikâyetlerdir.

Korunmak

En kolay çözüm alerjiye sebep olan polenlerden mümkün olduğunca uzak kalmaktır. Polenlerin en çok uçuştuğu sabah saatlerinde genelde saat 10.00’a kadar ve akşam saatlerinde, açık havada dolaşmamak, pencere

Yazının Devamı

Oruç tutmak bize kendimizi tutmayı öğretir

25 Mart 2024

Hepimiz Ramazan Ayı’nın oruç ibadetimizin haricinde dostluk, kardeşlik, birlik, beraberlik, derdini, neşesini, sofrasını, imkanlarını paylaşma ayı olduğunu bilir. Her zaman iyi bir insan olarak dikkat etmemiz gereken özelliklere Ramazan Ayı’nda daha da çok dikkat ederiz. Güçsüz ve muhtaç kişilere yardım edip, dedikodu, fitne ve fesattan uzak kalırız.

Özellikle bugünlerde daha çok aklımıza gelen ama aslında bunu düşünce tarzı haline getirmemiz gereken birlik beraberlik duygusunu çok iyi kavramamız gerekiyor. Aslında uluslararası bir kelime haline gelmiş empati duygusu bize bu konuda çok yardımcı olacaktır. Empati aslında karşıdakinin halinden anlamak, aynısını hissedebilmek demek. Oruç da bize biraz aç insanın halinden anlamayı öğretmiyor mu? Keşke herkes kavgaya savaşa başlamadan önce kendini karşısına aldığı kişinin yerine koyabilse... “Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi sen de başkasına yapmamalısın” sözü bize bunu çok güzel anlatıyor. Herkes bunu başarabilse dünyada ne kavga ne savaş ne de hırsızlık olmazdı. Hayal

Yazının Devamı

Oruç tutarken tuz ve şekere dikkat

18 Mart 2024

Sağlıklı beslenirken üç beyaza dikkat edin deriz. Un, şeker ve tuz. Bunlar aslında yediğimiz yiyeceklerin içeriğinde soframızda sık olarak karşımıza çıkıyor. Bazı özel durumlar hariç tamamen kaçınmaktan daha çok ne miktarda alındığı önemli. Gelin tuz ve şeker fazla tüketildiğinde nelere yol açıyor bir hatırlayalım.

Geçen hafta ‘Dünya Tuza Dikkat Haftası’ idi ve ben de fazla tuzun zararlarından biraz bahsetmiştim. Tuz vücudumuz için gerekli bir mineraldir. Sıvı elektrolit dengesini sağlamak için, sinirlerin ve kasların işlevi için tuz önemlidir. Ancak gereğinden fazla miktarda alındığında yüksek tansiyon, damar sağlığı, böbrek sağlığı, kalp yetersizliği, ödem, mide kanseri ve kemik erimesi için tehlike yaratır. Tuzlu bir yiyeceğin bizi çok susattığını biliyoruz. İşte bu nedenle özellikle sahurda tükettiğimiz yiyeceklerin içerdiği tuz miktarına dikkat etmeliyiz. Fazla tuz zaten zararlı onu biliyoruz. Ancak burada fazla tuzun bir başka yan etkisi olan susuzluk hissi gün boyunca bizi zorlayacaktır. Bu bahsettiğim

Yazının Devamı

Bu hafta tuza dikkat haftası

11 Mart 2024

Tuz her ne kadar hayatımızda beslenmenin vazgeçilmez bir parçası olsa da gereğinden fazla olduğunda başımıza birçok iş açtığı için dikkatli tüketilmesi gerekir. Buna dikkat çekmek için de 11-17 Mart tarihleri ‘Dünya Tuza Dikkat Haftası’ olarak tanımlanmıştır.

Tuz, asitle bazın kimyasal tepkimesi ile ortaya çıkar. İçeriğine göre de farklı şekillerde adlandırılır. Bizim yemeklerde kullandığımız rafine şekli sodyum (Na) ve klorür (Cl) içeren yemek tuzudur (NaCl).

Vücuttaki sıvı dengesinin sürdürülebilmesi için tuzun içinde bulunan sodyum minerali gereklidir. Yiyeceklerle aldığımız bu mineral vücut sıvılarının dengesini ve bu sıvıların basıncını düzenler. Hücrelerimizin içinde ve dışında yer alan suyun dengeli dağılımında rol oynar. Dolayısıyla sodyum vücudumuzda elektrolit, sıvı, asit-baz dengesinin sağlanması, normal kas hareketlerinin sürdürülmesi, sinirlerin uyarılması, kan basıncının düzenlenmesi gibi önemli işlevleri olan bir mineraldir. Aşırı tüketimi başta hipertansiyon olmak üzere

Yazının Devamı

Sigara kalp ritmini bozuyor

4 Mart 2024

Kalbimizi koruyalım ona iyi bakalım derken en çok gözümüze çarpan suçlulardan biri de sigaradır. Aslında tüm tütün ürünleri demek daha doğru olacaktır, biz yine en sık kullanılanı sigara olduğu için onun üzerinden konuşalım.

Sigaranın zararları saymakla bitmez. Kalp damarlarının tıkanmasına, spazmına yol açtığı gibi kanser de yapıyor, KOAH (kronik obstrüktif/ tıkayıcı Akciğer Hastalığı) da yapıyor.

Sigaranın yapısında bulunan kimyasallardan 69 tanesi kanserojen yani kanser yapıcıdır. Sigara dumanında da ayrıca 43 çeşit kanserojen madde bulunmaktadır. Bu nedenle sadece sigarayı içen kişi değil yakınında bulunup aynı dumanı soluyanlar için de aynı risk söz konusudur. Buna pasif içicilik diyoruz. Yani hiç sigara içmiyorsanız bile sigara içilen yerde bulunuyorsanız sanki sigara içmiş gibi zararını görebilirsiniz. Sigaradaki kanserojen maddelerin DNA’nın yapısını olumsuz yönde etkilediği birçok bilimsel çalışmada gösterilmiş. Bu kanserojen maddelerden benzopiran P53 genini bozarak kansere yol açtığı

Yazının Devamı

Türkiye’nin kolesterol yol haritası

26 Şubat 2024

Kolesterol ile ilgili pek çok söz ortalıkta dolaşıyor. Bir kısım meslektaşımız maalesef kolesterol ilaçlarına karşı savaş açmış durumda. Bu kimselerin arasında kardiyolog olmayanları hadi bilmeden konuşuyor diyelim. Ama bu affedilir anlamına gelemez çünkü ne yazık ki insanlar doktor olduğu için inanıyor ve kardiyoloğunun verdiği kolesterol ilacını kesiyor. Tabii daha sonra da kalp krizi geçirerek bize geliyor. Sonrasında bırakın kolesterol ilacını kullanmayı, şansı var da kalp krizini canlı kalarak atlattıysa koroner arter by pass ameliyatı veya stent ile çözüm buluyor. Bu arada enfarktüs esnasında ölen kalp hücrelerinin yerine yenisi maalesef gelemiyor. Enfarktüsün büyüklüğüne bağlı olarak bundan sonraki hayatını yetersiz bir kalp ile tamamlıyor. Kolesterol ilacının yanı sıra daha pek çok ilacı da beraber kullanmak zorunda kalıyor.

Geçen hafta Türk Kardiyoloji Derneği’nin benim de içinde olduğum koruyucu kardiyoloji ve ateroskleroz çalışma grubunun kolesterol yol haritası konulu toplantısı için Ankara’daydım.

Topla

Yazının Devamı

Kalbinizi iyiliklerle değiştirin

19 Şubat 2024

Bir kalp doktoru olarak en basit anlamıyla benim için kalp hayatı devam ettirmeye yarayan kanı pompalayan bir kas kitlesidir. Bu organın nasıl çalıştığını ve hastalıklarını incelerken de böylesine müthiş bir mekanizmaya hayran kalmamak mümkün değil. Bir kere komuta merkezi beyinden bağımsız ve durup dinlenmeden sürekli çalışıyor. Kendi kendine uyarı çıkartıp kasılıyor. Bir avuca sığabilecek büyüklükte ama boyundan büyük öyle önemli bir iş çıkarıyor ki inanması zor. Her canlı varlık gibi o da yoruluyor, yaşlanıyor, hastalanıyor, iyi bakılmazsa çabuk yıpranıyor. Bu çalışkan ve vefalı organımızın bizden beklediği de o kadar da zor değil aslında. Dünyada ve ülkemizde ölüm sebepleri arasında kalp damar hastalıkları birinci sırada geliyor. Kanserler çoğaldı, koronavirüs geldi geçti ama kalp hâlâ birinci sırada. Oysa kalp damar hastalıkları koruyucu kardiyolojiye uyulduğunda büyük ölçüde önlenebilen hastalıklardır. Hadi diyelim yakalandınız ama kardiyoloğunuzda takip ve kontrollerinizi

Yazının Devamı

Maden suyundan gelen fayda

12 Şubat 2024

Maden suyu adından da anlaşılacağı gibi yerin derinliklerinden çıkarılan ve bazı mineralleri içeren bir sudur. Bu mineraller ve bileşenler arasında kemik, kas, diş sağlığı için değerli kalsiyum, kalp, kas, sinir sağlığı için değerli magnezyum, su elektrolit dengesi için değerli sodyum, kalp ritmi, ileti sistemi için değerli potasyum, diş ve kemik sağlığında değerli florür, tiroid bezi fonksiyonları için değerli iyod, su elektrolit dengesinde değerli klorür, asit baz dengesinde, midedeki sindirimde değerli bikarbonat, sindirim safra kesesi fonksiyonlarında değerli sülfatı sayabiliriz.

Suyun sağlığımızdaki önemi inkâr edilemez bir gerçektir. Eğer bu su bir de vücudumuz için gerekli birtakım mineralleri de içeriyorsa ek faydalara da sahip demektir. Ben bu vesileyle biraz maden suyunun içindeki kalsiyum ve magnezyumu ilgilendiren ve dünyaca değerli dergilerde yayınlanmış bazı makaleler ve çalışmalardan bahsetmek istiyorum.

Uluslararası osteoporoz dergisinde yayınlanmış, meunier ve arkadaşları tarafından yürütülmüş randomize, plasebo kontrollü,

Yazının Devamı