Hepimiz aynı uçaktayız

6 Eylül 2021

Dünyada covid-19 pandemisinden etkilenmeyen ülke kalmadı. Bu etki hem sosyal hem de ekonomik hayatta dramatik değişikliklere yol açtı. İki yılı bile bulmayan bu süreç içinde milyonlarca kişi hayatını kaybetti. Halen ülkemizde her gün bir uçak dolusu insan ölüyor. Düşünün bir kere her gün bir uçak düşse, tepkiniz ne olur? Sebebi nedir diye düşünürsünüz. Aman acilen bir önlem alınsın dersiniz.  Sonunda acil bir önlem alınır. Bu önlem hakikaten de uçağın düşmesini engelleyecek bir önlemdir. Ancak aradan bazıları çıkar ve bu önleme karşıt fikir geliştirmeye çalışır. Bunun için de bulduğu en önemli bahane önlemin çok hızlı geliştirildiği ile ilgilidir. Her gün düşen uçakları bu kazalardan kurtaracak tedbirin en az 4 yıl denenmiş olması gerektiğini savunur. Düşünsenize 4 yıl boyunca her gün bir uçak düşmeye devam edecek. 365x4 ‘den siz hesap edin artık toplam kaç kişi daha ölecek.

Bu kişilerin diğer bir iddiası da bu önlem

Yazının Devamı

Depresyonda mıyız?

30 Ağustos 2021

Pandemi dönemi uzadıkça hepimizin psikolojisi de olumsuz yönde etkilenmeye devam ediyor. Her şeyden önce özellikle biz Türk ırkı olarak sarılmaya, kaynaşmaya, birbirimize dokunarak konuşmaya, anlaşmaya alışkın bir toplumuz. Başımızı yaslayacağımız bir omuz, tutacağımız bir el ararız çoğu zaman. Bu mikrop bize tüm bunları yasakladı. Hem de ölüm tehdidiyle korkutarak. Bir yılı aşkın süredir mücadelemiz devam ediyor. Etrafımızda tanıdığımız tanımadığımız birçok kişi bu hastalık yüzünden hayatını kaybetti. Uzun süre yoğun bakımda yattı. Birçok işyeri kapandı, birçok kişi işsiz kaldı. Seyahatler yapılamadı. Ekonomik durum bozuldu. Aşı bulundu ancak yeteri kadar aşılanma yok. pandemi bitecek diye beklerken virüs mutasyonlarına ve bu sayede varlığına devam ediyor. Ne zaman biteceği belli değil. Bunun yanında sanki dünyanın sonu gelmiş gibi ortalığı sel, yangın, deprem, fırtına götürüyor. Göç yolunda ölenleri izliyoruz. Neyin, ne zaman düzeleceği belli değil. Tüm bu belirsizliklerin ortasında gel de depresyona girme diyeceksiniz. Ama yine

Yazının Devamı

Bir boğaz enfeksiyonu da kalp hastalığı yapabilir

23 Ağustos 2021

Basit bir boğaz enfeksiyonu nasıl oluyor da kalp hastalığına sebep oluyor diye düşünebilirsiniz. Hepimiz hayatımızın değişik dönemlerinde çocukken ya da erişkin dönemde birçok kere boğaz enfeksiyonuna yakalanmışızdır. Özellikle içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde boğaz enfeksiyonu denince aklımıza hemen yeni koronavirüse bağlı bir enfeksiyon geliyor. Doğal olarak da endişeleniyoruz. PCR testi yaptırıp da test negatif çıktığında bu hastalığa yakalanmamışız diye çok seviniyoruz. Oysa çok basit sandığımız boğaz enfeksiyonlarında başımıza büyük işler açabilecek tehlikeli başka mikroplar da vardır. Bunlar kolayca gözden kaçabilir. Vaktinde uygun antibiyotik ile tedavi edilmezse ilerleyip kalp gibi başka organlara da zarar verebilir.

Beta mikrobu ile olan boğaz enfeksiyonu

Bir üst solunum yolu enfeksiyonu olan boğaz enfeksiyonları bakteri ve virüs olmak üzere çeşitli mikroplar nedeniyle karşımıza çıkabilir. Bunların birçoğu biraz istirahat, vitamin, iyi beslenme ile vücut direnci sayesinde kolayca iyileşebilir. Bazen de mutlaka antibiyotik

Yazının Devamı

Avrupa İlaç Ajansı, Sinovac’ın aşısını neden hâlâ kabul etmiyor?

16 Ağustos 2021

1 Aralık 2019 tarihinde Çin ‘in Hubei bölgesinin başkenti olan Vuhan’da başlayan ve koronavirüs ailesinden bir virüsün sebep olduğu hastalık, özellikle 2020 yılı ocak ayından sonra büyük bir artış göstererek bütün dünyaya yayıldı ve 1 Mart 2020’de Dünya Sağlık Örgütü  tarafından pandemi yani küresel salgın  ilan edildi. Kovid-19 pandemisi olarak adlandırılan hastalık, damlacık yoluyla bulaşan ve başlangıçta üst solunum yolu enfeksiyonu gibi seyreden, daha sonra da ölüme kadar gidebilen birçok komplikasyonlara da yol açabiliyor. Bu hastalıktan da diğer benzeri enfeksiyonlarda olduğu gibi maske, mesafe ve temizlik kurallarıyla korunmak mümkün. Ancak tarihteki pek çok salgında olduğu gibi bundan da kesin olarak kurtulmak için aşı ile kazanılan bağışıklık önemli. Toplumun büyük kısmının aşılanmasıyla mikrobun mutasyon ve bulaşıcılık gücünün kırılması mümkün. Bu nedenle salgının başından itibaren konuyla ilgili bilim insanları var gücüyle ve en hızlı şekilde aşı

Yazının Devamı

Kırmızı ette kalp damar hastalığı ve inme riski

9 Ağustos 2021

Kırmızı et tüketiminin kalp damar hastalığını artırdığı yönde bilgilendirme yaparken hep kolesterol yüksekliğine sebep olduğu üzerinde dururuz. Ancak kırmızı et tüketiminin kolesterol yüksekliğine ek olarak damar tıkanıklığına yol açan ve pek bilinmeyen bir sebebi daha vardır.

Suçlular TMAO ve bağırsaktaki bakterilerimiz

Maalesef burada yine bir ihanet ve işbirlikçi öykü mevcut. Cleveland Klinik Koruyucu kardiyoloji bölümünde görevli kardiyolog Dr. Stanley Hazen başkanlığında yürütülen bir çalışmada bu olay tüm açıklığıyla ortaya konmuş. Bize bu hainliği yapan mikrop kendi bağırsağımızda yaşayan bakteriler. Bu bakteriler, kırmızı et ve bazı enerji içecekleri ve çeşitli gıda takviyelerinde bol miktarda bulunan bir madde olan karnitini sindirerek TMAO’ya (trimetilamin N-oksit) dönüştürüyorlar. Karnitin sadece kırmızı ette değil, tavukta, balıkta, ördekte, süt ve süt ürünlerinde de var. Ancak en çok kırmızı ette bulunuyor. Bu bakteriler bağırsakta ne kadar çok ise o kadar çok TMAO

Yazının Devamı

Sıcak havada hangi sporları yapmalı?

2 Ağustos 2021

Sağlık için spor yapın, hareketsiz kalmayın, kalp sağlığı, kas, kemik sağlığı ve ruh sağlığı için spor çok önemlidir diyoruz her zaman ama bunu söylerken de doktorunuza, daha doğrusu kardiyoloğunuza danışmayı ihmal etmemek gerektiğini de sık sık tekrarlıyoruz. Spora başlamadan önce kalbiniz sağlam mı bunu kontrol etmek çok önemlidir. Fakat kalp sağlığınız nasıl olursa olsun yazın sıcağında ya da güneşin altında spor yapmaya kalkışmak en sağlam kalpte bile birtakım sorunlar yaratabilir.

Ter ile birlikte su ve mineral de kaybederiz

Güneşli hava başlangıçta aydınlık ve enerjiyi çağrıştırsa da ardından gelen aşırı sıcaklar yorgunluk ve halsizlikle beraber sağlığımızı da tehdit eder boyutlara ulaşabilir. Sıcak havada vücut ısı dengesini korumak için birtakım tedbirler alır. Bu nedenle ortam ısısı arttıkça terlemeye başlarız. Ciltteki ter buharlaştıkça da bir miktar ısı kaybı olur. Böylece sıcağa tahammülümüz bir miktar kolaylaşır. Ancak bulunduğumuz ortamda nem oranı fazlaysa buharlaşmaya engel olur. Bu nedenle nemli havalarda sıcaklık daha da bunaltıcı hal alır.

Sıcak

Yazının Devamı

Hızlı kilo vermek sağlıklı değildir…

26 Temmuz 2021

Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte tatil havasına girmeye de başlarız. Özellikle de yaz tatili, denize havuza girmek ile geçtiği için bir de zayıflama telaşı başlar. Kış mevsiminde kalın giysilerin ardına kolaylıkla gizlenebilen fazla kilolar yazın tiril tiril incecik kıyafetlerinin ardından kendini kolayca ve acımasızca belli eder.  Hal böyle olunca da insan var gücüyle ve jet hızıyla kilo vermek ister. İşte problem de burada başlar. Zira sağlıklı bir şekilde bu kadar hızlı kilo vermek asla mümkün değildir. Ancak tabi ki insanların bu dileğini kullanıp şu kadar kısa sürede şu kadar çok kilo verdiriyoruz diyerek birbirleriyle yarışa giren fırsatçıları bu dönemde çok görüyoruz. Diyetle bu işin yeterince zor olduğunu görenler de zayıflatıcı adı altındaki ilaçlara başvuruyorlar. Bu ilaçlar sözde diyet yapmayı kolaylaştırıyor, yemek yedikleri halde kilo verdiklerine kanıyorlar. Üstelik bunu kısa süre içinde sağlıyorlar. Buraya kadar her şey ideal gibi duruyor. Ne kadar kolay ne kadar güzel. Mucize gibi bir ilaç hem ye hem kilo ver. Hem de kısa

Yazının Devamı

Bayramda Kovid-19’u sakın unutmayın

19 Temmuz 2021

Bugün arife ve yarın Kurban Bayramı başlıyor. Bayram tatilinin uzaması bu süreyi bir yaz tatili olarak değerlendirmek ya da ailesini sevdiklerini görmek üzere memleketine gitmek isteyenler için güzel bir fırsat oldu. Ancak bu sürede yeni koronavirüsün de hâlâ aramızda dolaştığını bize bulaşmak hasta etmek için fırsat kolladığını unutmayalım. Aşılanma ile alınan tedbirlerle bulaşıp hasta edecek imkân bulamazken o da boş durmayıp mutasyonlara uğruyor. Daha bulaşıcı daha da hasta edici hal almaya çalışıyor. Çünkü hayatta kalabilmesi için buna ihtiyacı var. Eğer insana bulaşıp onun vücudunda bir parazit gibi yaşayıp üreyemezse yok olup gidecek. Hatta ne kadar çok insana bulaşırsa onun için o kadar iyi çünkü bu sayede mutasyonunu da kolayca yapıp varlığını garantiye alıyor. Böylece de biz daha çoook bayramları yeni koronavirüsle birlikte geçirip onun hayatımızı tehdit ederek kısıtlamasına maruz kalıyoruz ve kalacağız gibi de gözüküyor. Türk insanının sıcakkanlılığı, aile ve dostluk bağlarına verdiği

Yazının Devamı