Erdoğan işkence mi gördü?

8 Şubat 2011

Baştan şunu söyleyeyim: Başbakan’ın Cumartesi Anneleri ile buluşmasını önemsiyorum.
Elbette bu bir ihsan değil. Yıllardır görmezden gelinen horlanan, coplanan ama yılmayan bir hareketin başarısı...
Zaferi demiyorum; zafer, ancak onlar kaybettikleri yakınlarının kemiklerine ve faillerine kavuştuklarında kutlanacak.
Yine de Başbakan’ın kabulü, devletin nihayet bu sese kulak vermesi açısından bir dönüm noktası sayılmalıdır.

Buzlu suda bir gece
Başbakan o görüşmede kendisinin de 1979’da, öldürülen iki arkadaşının cenazesine katıldığı için gözaltına alındığını söylemiş. Bir gece Metris’te kaldığını anlatmış. “Orada işkence gördüm” demiş.

Yazının Devamı

Yeni başlayacaklar için Dallas

6 Şubat 2011

Dallas, yeniden çekilecekmiş. Bu haberi duyunca 20 yaşım, 80’lerden kalma parlak bir küre gibi ışıl ışıl yanarak döndü zihnimin içinde...
O, bizim ilk prime-time sabun köpüğümüzdü.
Amerika’ya açılan yüzümüz, gözümüzü alamadığımız dizimiz, sınırsız zenginlik içindeki zehirli kötülükle ilk tanışmamızdı.
1981 senesiydi.
Pazar gecesiydi.
Dışarıda Sıkıyönetim vardı. Tek lider-tek ses-tek kanal mahkûmuyduk. Tele-safirler gelir, önce haberler izlenir, Kenan Evren’in ona buna giydirmesi bitince, ekranda petrol kuyuları belirirdi. İşte o an salonda ses kesilir ve Teksas’ta hiç tanımadığımız bir dünyanın renkleri, siyah-beyaz ekranımıza dolardı.
Ne o kahramanlara aşinaydık, ne onların hayatına...

Yazının Devamı

Tahrir’de hak, Kızılay’da dayak

5 Şubat 2011

Tunus’ta, Mısır’da yaşanan, “despotik rejime karşı İslami direniş” mi?
Yoksa işsizliğe, yoksulluğa isyan mı?
Tek gözle bakmazsak, ikisinin de rol oynadığını görebiliriz.
Ancak unutulmayalım ki her şey, Aralık’ta Tunus polisinin, üniversite mezunu bir işsizin meyve tezgâhına el koymasıyla başladı. O genç kendini ateşe verdi. İntihar haberi İnternet’ten hızla sokağa yayıldı ve isyan patladı.
Mısır’da genç nüfusta işsizlik yüzde 20’nin üzerinde...
Servet Yıldırım önceki günkü Radikal’de “krizin teğet geçtiği” iki ülke ismi veriyor:
Biri Tunus, diğeri Mısır...

Yazının Devamı

Bir heykel yıkılıyor Sanatçılar nerede?

3 Şubat 2011

Şu sahneyi gözünüzün önüne getirin: Kars’ta belediye yıkım ekibi heykele doğru hareketleniyor. Yanında emniyet güçleri, eli balyozlu belediye işçileri...
Heykelin önünde ise Mehmet Aksoy tek başına dikiliyor.
“Beni çiğnemeden yıkamazsınız” diye haykırıyor.
Medya, bu trajik sahneyi kameralarla dünyaya naklediyor.
* * *
Hayal değil; çok yakında ekranlarda!
12 Eylül, “Yorgun Savaşçı”yı yakarak tarihe geçmişti, şimdikiler “İnsanlık Anıtı”nı yıkarak tarihe geçme peşinde...

Yazının Devamı

Kılıçdaroğlu ve ‘arkadaşlar’ı

1 Şubat 2011

Hafta sonu CHP liderinin Karadeniz gezisini izledim ve demeçlerini aktardım. Bugün de gözlemlerimi paylaşayım.
* * *
Kılıçdaroğlu, vaktiyle Ecevit’te rastladığımız, şimdilerde Erdoğan’a yakıştırılan “Bizden biri” profiline uygun bir lider...
Hali tavrı, giyimi kuşamı, sadeliği tevazuu, aile yapısı, dürüst memur imajı, şaibeli olmaması, içten konuşması, sıcak yaklaşımı ile “sokaktaki adam” (ve kadın) tarafından seviliyor.
Lider olduğu kurultaydan başlayarak bilinçli bir tercihle CHP’nin önceliğini “laiklik elden gidiyor” alarmından, “yoksulluk halkı eziyor” feryadına çevirdi. Bu söylem değişikliği de sokakta yankı buluyor. Mitingde, mesela “yargıyı ele geçiriyorlar” faslını sessizce dinleyen kitle, konu acından ölen çocuklara, işsizliğe vs. geldi mi, tepki vermeye başlıyor.
Alanlarda CHP’liler coşkulu... Ama önemli olan, arkalarda merakla izleyen, kararsız, geniş kitle... Kılıçdaroğlu aslında onlara konuşuyor.
* * *

Yazının Devamı

‘Başbakan Erdoğan 21. yüzyıl eşkıyası’

31 Ocak 2011

Dün Giresun yolunda CHP otobüsünde Kılıçdaroğlu’na “eşkıya mısın sen” sözünü sordum. CHP liderine göre Başbakan gerginliği tırmandırıyor, halkı provoke ediyor...

Meclis’ten çekilmeler, sine-i millet tehdidi, ağız dalaşı, küfür... Seçime doğru gerginlik büyüyor ve daha da büyüyeceğe benziyor.
Karadeniz’i gezen CHP liderine önceki akşam Başbakan’ın “Eşkıya mısın sen” sorusu ulaştı. Geziyi izleyen gazeteciler bir cevap almak üzere Kılıçdaroğlu’na döndüler. Cevabı Genel Başkan’ın değil, Genel Merkez’in yapacağı karşılığını aldılar.
Dün Giresun yolunda CHP otobüsünde Kılıçdaroğlu’na bu tavrını sordum. Şöyle dedi:
“-Başbakan gerginliği tırmandırıyor, halkı provoke ediyor. Çünkü sağlık sorunları var. Ruh hali iyi değil. O ruh hali,uyguladığı politikaya da yansıyor. Küfür ediyor. Ben cevap vermiyorum.”

Kişiliğinden kaynaklanıyor

Yazının Devamı

‘Baskı artarsa direniş haktır!’

30 Ocak 2011

‘Demokratik rejimi baskı rejimine çevirirseniz ihtilal millet için meşru bir hak olur. Mısır örneği de gösteriyor’

Önceki gece katıldığı TV programından çıkışta, bir süredir komada olan kayınbiraderinin ölüm haberini almış Kemal Kılıçdaroğlu...
Gece yarısı Kocaeli’ne yola çıkmış. Eşini orada bırakıp sabaha karşı Ankara’ya dönmüş.
1.5 saat uyuyabilmiş.
Sabah Esenboğa Havaalanı’na geldiğinde üzgün ve yorgun görünüyordu. Acısını içine gömüp Karadeniz gezisine çıkmak zorundaydı.
Uçakta “Cenazeye kalamadım, program elvermedi” dedi.

Yazının Devamı

Polat’ın iş yükü artıyor

29 Ocak 2011


Polat Alemdar rolünde oynayan Necati Şaşmaz...

Kurtlar Vadisi - Filistin filmine gittim. Son mezarlık ziyaretimden beri bu kadar ölüyü bir arada görmemiştim.
Ben sayamadım, Mevlüt Tezel saymış:
2 saatlik film boyunca Polat Alemdar, her 30 saniyede bir İsrail askeri öldürüyormuş.
Ciddi skor!
“Türkler uçuyor” özdeyişinin cismanileşmiş hali...

Yazının Devamı