Yeni, yepyeni

15 Ağustos 2017

Yeni, yepyeni bir Galatasaray lige müthiş bir giriş yaptı... Eğer söylenenler, yazılıp çizilenler doğru ise bu takıma bir sol bek geliyor, Feghouli de artık kadroda, görünen o ki, yenilmesi güç bir takım izleyeceğiz bu sezon...
İki eleştiri gelebilir yeni Galatasaray’a... Birincisi önceki yıllardan süre gelen duran toptaki sorunlar, ikincisi de Muslera’nın artık kanıksadığımız yan top beceriksizliği... Bunların dışında dünkü Galatasaray’a yapılacak her olumsuz eleştiri haksız eleştiri kapsamına girer...
Dün Galatasaray taraftarı zevkten dörtköşe idi. Sürekli tempo yapan, her an gol pozisyonuna girecekmiş hissi uyandıran, dikine müthiş hücum eden ve kanatları mükemmel kullanan bir takım, uzun süredir hissetmedikleri heyecanı yaşattı onlara... Ne ilginçtir ki, bu etkileyici takımı ortaya çıkaran taraftarın sürekli eleştirdiği Dursun Özbek’ten başkası değil... Dursun başkanın hakkını teslim edelim... Belki daha erken ama pişmanlık yaratacak bir transfer görünmüyor...
Özellikle ‘çok pahalı’ diye eleştirilen Ndiaye kısa sürede pahalı etiketinden kurtulacak gibi görünüyor... Ndiaye durağan bir görüntü sergileyen Belhanda’dan yeterli destek alamamış olsa da yüksek temponun en önemli

Yazının Devamı

Yönetime mesaj var

28 Temmuz 2017

Mesajlarla dolu bir maç... Mesajı alması gereken kurum çok net. Fenerbahçe Yönetim Kurulu. Ya da “Mayıs sonunda transferi bitireceğiz” açıklaması yapan Başkan Aziz Yıldırım’a... Mesajın içeriği de çok net, çok anlaşılır.

Futboldan bir parça anlayan herkesin imzasının yer aldığı mesajda diyor ki; (Bu takımın çok acil bir yaratıcı oyuncuya, yani klasik tabirle on numaraya, bir de merkez golcüye ihtiyacı var. Aykut Kocaman’ın elindeki kadro ile yapabileceği bu, daha fazlası mucize olur. Kjaer’i de sattınız. Artık çözün bu sorunu. Aksi durumda şampiyonluk yine kalır başka bahara. Avrupa ise hayalden öteye geçmez)..

Ne skor, ne de zaman zaman gözümüzün pasını silen tempolu oyun kimseyi kandırmasın. Fenerbahçe ile Graz arasında büyük kalite farkı var... İşte bu kalite farkı, oturmamış tandemi, kırılgan orta sahası ve tecrübesiz forvet hattına karşın, Fenerbahçe’nin maçın neredeyse tamamında kontrolü elinde tutmasını sağladı... Ne var ki, Aykut Kocaman’ın istediği seviyeye henüz ulaşamamış hızlı pas oyununda, bir merkez oyuncunun eksikliği çok hissedildi. O bölgenin oyuncusu olmayan ama zorunluluktan görev alan Ozan, topu her aldığında tek pas yapmak yerine çevresinde bir tur atıp

Yazının Devamı

Lig bitti, Sneijder coştu

20 Mayıs 2017

Zorlukla kazanılan Gaziantep maçından sonra Igor Tudor’un ilk on birle bu kadar ciddi biçimde oynayabileceği sanırım kimsenin aklına gelmemiştir. Tolga Ciğerci, Eren Derdiyok açıkçası çoğu Galatasaraylının ilk on birde beklemediği isimlerdi. Hem de Podolski’yi kenarda oturtmak lüksüyle birlikte.

Ne varki haklı çıkan bu kez Tudor oldu. Kazanan takımdan vazgeçip özellikle Erenli bir kadroyla sahaya çıkmanın karşılığını hem zevkli bir futbolla aldı hem de kalan son iki maça umutla bakacak bir işaret yakaladı.

Igor Tudor’un tıpkı Gaziantep maçında olduğu gibi dün de Osmanlıspor karşısında en büyük destekçisi ilginç bir biçimde yine Sneijder oldu. Önceki haftalarda arka arkaya gol bulan ve hatta Gaziantep maçının assolisti olan Wesley Sneijder dün Advocaat’tan gelen milli takım çağrısıyla yüksek olan moralini zirveye taşıdı. Bu durum onu dün yine sahanın en efektif oyuncusu yaptı. Attığı akıl dolu golde Karcemarskas’ın hatası olsa bile beceri ve teknik çok daha öndeydi. Lig bitirken ışıl ışıl parıldamaya başlayan Sneijder, bu yüksek formunu Hollanda Milli Takımı’nda da ortaya koyarsa o çok arzu ettiği rekoru da kıracaktır mutlaka.

Gaziantep maçından örnek verdik, oradan devam edelim; o

Yazının Devamı

Wesley ve Fernando

15 Mayıs 2017

Galatasaray’da çok net bir gerçek var, atan tutan ve oynatan üçlüler devreye girince sarı-kırmızılı ekip, iyi oynamasa da ecel terleri dökse de, maç kazanıyor...

İşte dün, tutması gereken Fernando Muslera bu sezonun en iyi performanslarından birini gösterdi. Tartışılan, ‘artık Galatasaray’dan gitmesi gerekir, genç oyuncuların kafasını çeliyor’ denilen Wesley Sneijder de hem oynatan hem de atan olunca Galatasaray, istediği 3 puanı aldı...

Wesley Sneijder halen Türkiye’nin en iyi yabancı oyuncusu. Kendi bölgesinde Avrupa’nın da hala ilk 10’una rahatlıkla girer, bu benim değerlendirmem.

Sneijder ile ilgili başka yorumlar da ortaya çıkabilir. Ama hiçbir yorumcunun Sneijder’le alakalı ‘kötü futbolcu, Galatasaray’ın hedeflerine uygun değil’ diyebileceğini sanmıyorum, diyeni de futbol tanrısı taş eder...

Hollandalı dün o seviyede bir oyuncunun ekonomik oynamak konusunda nasıl bir performans ortaya koyacağını mükemmel gösterdi. İlk yarı dinamo gibi, sahanın hemen hemen her yerindeydi hatta savunmaya destek bile verdi.

İkinci yarı daha durağan, daha topu koşturan ve bir o kadar da saha içi teknik direktörüydü. Topsuz alanlarda arkadaşlarını ikaz eden, özellikle de duran toplarda savunmasına

Yazının Devamı

Lig bitiyor, Cim-Bom coşuyor!

2 Mayıs 2017

Igor Tudor göreve geldiğinden bu yana izlediğimiz en iyi Galatasaray’dı... Hatta tüm sezonun şuana kadar ki, “en etkileyici Galatasaray’ını izledik” dersek abartmış olmayız... Tudor galiba aradığı, üzerinde çok fazla oynamayacağı on birini (nihayet) buldu. Özellikle savunma bloğu dünkü görüntüden sonra sanırım artık değişmez... Kısacası, Fenerbahçe maçında şekillenen takım Bursa’da tam anlamıyla rayına oturdu.

İlk yarı neredeyse tüm hücumların geliştiği Carole-Bruma hattı o kadar çok ve o kadar etkili işledi ki, diğer kanatta Sabri ve Yasin içeri kat ederek oyuna katılmak durumunda kaldılar... Benzer durum ikinci yarı Sabri’nin kanadı için geçerli oldu. Bruma’nın yorulması, Carole’ün de biraz daha savunmada kalması Sabri-Yasin hattının işlerliğini artırdı. Doğrusu şu ki, Galatasaray’ın kanatlarının birbirlerine rekabet edercesine yüksek tempo yapması maçı sarı-kırmızılı takıma getiren en önemli etkendi. Ayrıca Bursaspor’un neredeyse hiç hücum yapmaması, iki savunma bekinin hücum oyuncusu gibi 90 dakikanın tamamına yakınında rakip yarı alanda kalmalarını da sağladı. Bursaspor’un hiç bir varlık göstermediği oyunun gerçek lideri ise tartışmasız Wesley Sneijder’dı.

Riekerink gittikten

Yazının Devamı

Avantaj Fenerbahçe'de

27 Nisan 2017

Fenerbahçe adına sonuç olarak iyi bir maçtı diyebiliriz... Ama oyun anlamında iyi demek Medipol Başakşehir’e haksızlık olur... Sarı-lacivertli ekip biraz tecrübe, biraz şans, biraz da ikinci yarıdaki saman alevi misali ortaya çıkan yüksek tempoyla istediğini aldı. Başakşehir ise tam anlamıyla Advocaat’ın altın tepsiyle sunduğu final şansını elinin tersiyle itti. 10 dakikada fırtına gibi esip iki farkı bulan Avcı’nın talebeleri iş skoru korumaya gelince sınıfta kaldı. Fenerbahçe’nin erken yanıtı Başakşehir’in hem sistemini hem de futbol sakinliğini çöpe attı. Kenarda Abdullah Avcı, saha içinde oyuncular Fenerbahçe’den gelmesi beklenen agresifliği adeta bir görev gibi üstlendiler...

Dirk Advocaat’ın Aatıf ısrarını anlamakta ben de güçlük çekiyorum... Aatıf antrenmanlarda varını-yoğunu ortaya koyabilir, herkesin üç kere yaptığı hareketi o beş kere yapabilir, Samandıra’ya takım arkadaşlarından daha erken gelip daha geç de çıkabilir, ama bunların hiçbirisi Aatıf’ın banko bir oyuncu olduğunu göstermez... Galatasaray maçında da gördük, dün de gördük... Çok top kaybediyor, savunmaya gelmekte zorlanıyor ve arkasına oyuncu kaçırıyor... Dün bir de Fenerbahçe’nin en kötüsü İsmail Köybaşı’nın

Yazının Devamı

Şampiyonlukta ben de varım!

11 Nisan 2017

Evettt... Igor Tudor’un da sihiri bitti... Bakalım Galatasaray şimdi hangi takımın başarılı giden teknik adamını ayartmak için girişimlere başlayacak... Sanki elinde sihirli değnek varmış gibi bütün etik değerleri bir kenara atıp Tudor’u yangından mal kaçırır gibi takımın başına getirenler büyük ihtimalle bugünden itibaren Hırvat hocayı “Nasıl gönderiniz”in hesaplarını yapıyorlardır...

Igor Tudor’un aslında hiç bir suçu yok... Galatasaray, bulunmaz “Hint Kumaşı” misali öylesine ısrarla istedi ki, Hırvat hoca da kendini dev aynasında görüverdi. Sonrasında da akıl almaz uygulamalarla Riekerink’le kör-topal da olsa giden Galatasaray’ı paramparça etti. Dün bu parçalanışın final görüntülerini izledik... Sarı-kırmızılı takım ne savunma yapabildi ne aklıbaşında bir hücum organizasyonu geliştirebildi ne de fiziksel bir direnç ortaya koyabildi... Bireysel performans ise hak getire... Üstüne Sneijder ile Podolski kenarda... Doğrusu bu berbat yapıyı Igor Tudor nasıl anlatacak merak ediyorum... 19 yaşındaki Cengiz Ünder topu her ayağına aldığında Milli Takımın stoperi Semih Kaya’yı hallaç pamuğu gibi attı. 33 yaşında ahı gitmiş vahı kalmış denilen Adebayor topla buluştuğu üç pozisyonda da gole

Yazının Devamı

20 dakikalık Tudor takımı

4 Nisan 2017

Igor Tudor’un cesur on biri ve ona bağlı oyun felsefesi 20 dakikada 4 gol getirdi. Hem de Sneijdersiz oynarken... Formül basit; daha az pas, daha çok koşu... Bu formüle en uygun isimler de beklenene yakın bir performans ortaya koyunca, Galatasaray hem kolay bir galibiyet elde etti, hem de önemli miktarda moral depoladı.

Ligin, ürettiği pozisyonu değerlendirme konusunda en fakir, daha doğrusu en beceriksiz takımı Adanaspor... Dün ikinci yarının ilk yirmi dakikası hariç kalan 70 dakikada hiçbir takımın bulmadığı kadar pozisyona ulaşmasına karşın hem son vuruş becerisi hem final pası organizasyonunda sınıfta kaldı.

Galatasaray işte bu beceriksiz takımı çok çabuk çözdü. Özellikle sarı-kırmızılı formayı giydikleri günden bu yana en iyi performanslarını sergileyen Rodrigues ve Martin Linnes sayesinde... Bu ikili, kendilerine ait olan kanatlardan her uzun topla çıkışlarında tehlike yarattı. Özellikle Rodrigues, tek başına Adanaspor savunmasının kabusu oldu.

İkinci yarının hemen başındaki müthiş tempo, Rodrigues ve Linnes’in eseridir. Josue-Selçuk ikilisinin müthiş uyumu da kanat hücumcularının yüksek performansının diğer bir etkeniydi. Bu gruba, attığı şans golüne rağmen ne Podolski ne de

Yazının Devamı