Format değişikliği

24 Kasım 2024

Fenerbahçe’nin önce Sivasspor ardından da Zenit maçlarındaki bol gollü ve hücumu düşünen görüntüsü “Mourinho acaba format değişikliğine mi gidiyor?” sorusunu gündeme getirmişti... Dünkü 6-2’lik Kayseri galibiyeti bu sorunun yanıtının net bir şekilde “evet” olduğunu kanıtladı bize... Jose Mourinho attığını koruyan bir Fenerbahçe’den vazgeçmiş, gol üstüne gol kovalayan, “önce savunma değil hücumu yapayım, savunma nasılsa gelir” diyen bir “yapıyı” planlarının birinci sırasına koymuş. Umarım genlerinde hücum futbolu felsefesini taşıyan Fenerbahçe’yi hep böyle izleriz.
Dünkü gibi farklı galibiyetler, hele bu galibiyet deplasmanda elde edilmişse bir çok defonun halının altına süpürülmesine neden olur. Yenilen iki gol ve özellikle savunma bloğundaki anlaşmazlıklar unutulur gider. Oysa hedefleri büyük olan takımlarda kazanırken de ders almak asli görevlerden biridir. Kısacası dünkü görkemli galibiyette aslında asla gözardı

Yazının Devamı

Yol göstermek daha mantıklı

21 Kasım 2024

Çantada keklik gibi görünen, “mutlaka kazanırız” kategori- sine sokulan, ama aslında “son derece kritik” maç statüsüne alınması gereken bir karşılaşmayı kaybedince, doğal olarak Vincenzo Montella bir anda eleştirilerin hedefi haline geldi.
Avrupa Futbol Şampiyonası sırasında yere göğe sığdıramadığımız Montella’yı duvardan duvara vuran da, “hemen istifa etsin” diyen de, “ben zaten bu İtalyan’dan ümidim yoktu” söyleminde bulunan da var. Sabır öneren, gerçekçi eleştiriler yapanların “Montella sevici” ilan edildiği bir ortamda, İtalyan hocanın performansını bir yol kazası gibi algılamak aslında hayalcilik. Ama bugüne kadar elde ettiği başarıların karşılığında da gerçekçi bir eleştiriyi hak ettiği yadsınamaz bir durum.
Sonuçta çok önemli bir maç kaybettik. Yitirilen bu grup liderliği sonrası ben Montella’nın sadece, “Felsefemle ters düşerim. Bu nedenle fizik kapasitesi tercih etmedim” söylemini eleştirenlerden biriyim. Hiçbir takım ve hiçbir teknik direktör

Yazının Devamı

Dört dörtlük

11 Kasım 2024

AZ Alkmaar maçı sonrası Jose Mourinho açıklamaları, bu maç için radikal kararlar alacağına işaret ediyordu... Mert Hakan Yandaş ve Samet Akaydın tercihleri işte o radikal kararların net karşılığıydı ve Mourinho yaptığı bu değişikliklerden de sanırım hiç pişman olmamıştır.
Mert Hakan Yandaş gecenin en iyisiydi. 70 dakikalık fizik gücü vardı ve tamamını olağanüstü seviyede kullandı. Mert Hakan’ın futbol oynamayı özlediği belli. Böyle oynasın, saha içinde kalsın, takımına sağladığı katkılarla alkışlansın yeter. O zaman Türk futbolu onu olması gerektiği yere rahatlıkla oturtur.
Samet Akaydın müthiş bir alkışı hak ediyor. Montella’nın ondaki ısrarını sanırım dün herkes anlamıştır. Haftalardır forma bekliyor. Herkes oynuyorken, o seyrediyor. Sonra en kritik maçta, ‘gel sorumluluk al’ deniyor, o da taşın altına elini koyup hem gol atıyor hem de müthiş savunma performansı sergiliyor. Doğal olarak takdirin en büyüğünü hak ediyor.
Ve elbette Amrabat… Geldiğinden beri kırk yıllık Fenerbahçeli gibi oynuyor. İstisnasız forma giydiği her

Yazının Devamı

Antrenman maçı

28 Ekim 2024

Bir hazırlık maçından halliceydi... Saman alevi misali ilk yarıda 3-4 pozisyon, kaleci hatasından gelen bir gol. İkinci yarının hemen başında önde baskıdan doğan pozisyon sonrasında bir Dzeko golü, üstüne bir de Amrabat performansı, hepsi o kadar... Çok sayıda kaçan fırsat var, ve ne ilginçtir ki cömertçe harcanan o fırsatların hepsinde Fenerbahçe seviyesindeki bir takımın oyuncularına yakışmayacak beceriksiz vuruşlar izledik.
Aslında ilk yetmiş dakika Mourinho’nun istediğine yakın bir futbol oynadı Fenerbahçe; gösterişsiz ama galibiyet getirecek tempoydu sahada sergilenen. Taraftarın geçen sezonki performansını dört gözle beklediği İrfan Can, sol bek performansı çok merak edilen Kostic, uzunca bir süredir formasından uzak kalan İsmail Yüksek ve ilk 11’de başlayan En Nesyri hepimizin en çok merak ettiği isimlerdi. En Nesyri gol atarak hocasını mahcup etmedi. Kostic de ‘idare eder’ seviyede oynadı ama İrfan ve İsmail bildiğimiz performanslarından ve elbette heyecanlarından çok uzaktılar. Özellikle İsmail, onda görmeye

Yazının Devamı

Tank gibi ağır

21 Ekim 2024

Bir soru ile başlayalım yazıya. Yıldızlarla dolu bir takım nasıl bu kadar ağır oynayabilir? Devam edelim... Dünyanın en iyi hocalarından dediğimiz Jose Mourinho bu oyuna nasıl sahip çıkabilir?
Koskoca 90 dakikada oyuncu değişikliklerinin yapıldığı an ile sonrasındaki 5 dakikada hızlıya yakın bir futbol oynayan Fenerbahçe organize bir gol buldu. Zaten tek organize atağı da buydu. Sezon başından beri sarı-lacivertli ekip maçların ilk 45 dakikasını çöpe atıyor. Gol atmış olsalar bile ortaya koydukları futbol içler acısı. Geri vitese takılı kalmış yıllar öncesinin Anadol marka otomobili gibiler. 
Ayakta duramıyorlar, tam tempo yapacakları an geriye pas verme sevdasına kapılıyorlar. En önemlisi topla çıkmayı beceremiyorlar. Avrupa’da oynarken kale önünden pasla çıkışın kitabını yazan Fred, Amrabat ile oynadığı sürede Çağlar ve maçın tamamında Djiku acemiler mangası gibi davrandılar. Açık söylemek lazım saha kenarına iki Mourinho da getirseniz bu takıma Kovacic’i de alsanız ya da onun benzerlerini transfer etseniz yine ortaya sonuç alacak takım

Yazının Devamı

Ölüp ölüp dirilmek

27 Eylül 2024

Futbolun bir sonuç oyunu olduğunu bilmeyeniniz yoktur. Kötü oyun üç puan getiriyorsa “bu maç bitti amacımıza ulaştık, yenisine bakalım” değerlendirmesi hep karşımıza çıkar... Dün Fenerbahçe’nin ortaya koyduğu futbol bu gerçeğin net bir karşılığıydı. Sarı-lacivertli ekip, seyircisinin önünde acemiler mangası gibiydi. İki gol attı ama ilki duran toptandı, ikincisini rakip kendi kalesine gönderdi. Hani bir tabir vardır, “Ölüp, ölüp dirilmek” diye... İşte Fenerbahçe’nin dün gece yaşadığı da tam buydu. Tamam; Avrupa yolculuğuna üç puanla başlamak gayet güzel... Hele ağır Galatasaray yenilgisinden sonra bu başarıyı elde etmek çok daha önemli. Boşalan moral depoları bir parça doldu. Lige seyirciyle dönmek yeniden mümkün kılındı. Ama şurası bir gerçek, tatsız tuzsuz, tedirgin eden oyun hiç bir Fenerbahçelinin yarınlara umutla bakmasını sağlamıyor.
Şimdi gelelim Jose Mourinho’nun Fenerbahçesinin defolarına... Başta dünün en iyisi olan Livakovic olmak

Yazının Devamı

Hakemin işi zor

20 Eylül 2024

Cumartesi akşamı bizi müthiş bir derbi bekliyor. Kendi adıma hemen söyleyeyim; futbol kalitesi yüksek olmayacaktır. Kontrollü oyun iki tarafın da temel prensibi olacaktır. Yani orta sahalar maçın baskın karakteri biçiminde karşımıza çıkacak. Bir tarafta Fred, İsmail, Amrabat ve Szymanski, diğer tarafta ise Torreira, Sara, Mertens, Berkan ve Kerem Demirbay… Teknik adamların bu oyuncular üzerinden yapacakları tercihler oyunun kaderini belirleyecek. Büyük ihtimalle hem Jose Mourinho, hem de Okan Buruk “sabır” kelimesini artık oyuncularına ezberletmişlerdir. Ve “önce savunmamızı iyi yapalım, hücum nasılsa gelir, bizim hücum silahlarımız onlardan iyi” değerlendirmesi de o ezberlenmiş planların en başına yerleşmiştir çoktan. Ev sahibi olmanın ve puan olarak geriden gelmenin etkisiyle F.Bahçe’yi bir adım önde görüyorum. G.Saray’a oranla daha durağan oynayan sarı-lacivertli ekibin birlikte oynama alışkanlığı biraz daha yüksek. Tempolu oyunda ise G.Saray ağır basıyor. Ama önde baskı ve yoğun tempo ile başlayacaklarını hiç

Yazının Devamı

Bu takıma tempo lazım

31 Temmuz 2024

Tur geçmek, Şampiyonlar Ligi hedefine doğru ilk adımı atmak elbette çok önemli... Hem moral yükledi Fenerbahçe hem de çok ama çok net biçimde defolarını gördü. Lugono ile iki maç oynadı sarı-lacivertliler... Bu iki maçın da ortak özelliği tek devrelik oyunlarla sonuca gitmesiydi. Şok goller, baskılı ve sert oyuna karşı çaresiz kalmak ve de en önemlisi düşük tempolu oyun geride kalan iki maçın ilk yarılarının özetiydi.
Jose Mourinho, Fenerbahçe ile anlaştığı gün ve sonraki hemen hemen her demecinde ısrarla hızlı oyunun altını çizdi. Geçen sezonki Fenerbahçe’nin durağan oynadığını, bu sezon bu durağan oyunu tempolu oyuna çevirmeleri gerektiğini vurgulayıp durdu. Ne var ki, iki Lugano maçında da Fenebahçe’nin Mourinho beklentisinden çok uzakta olduğunu gördük. Dün belki Fred’in sakatlanıp oyundan çıkması, Krunic’in son derece isteksiz oyunu, ki (ilk maçta 90 dakika oynamasına karşın o zaman da isteksiz ve temposuzdu) Fenerbahçe’nin beklenen

Yazının Devamı