“Ankara’dan abim geldi”
Grup Gündoğarken’in şarkısı “Evde bir bayram havası” diye devam eder ya, gazetelerimiz Esad’ın devrilişini bir bayram havasında verdiler.
Halkının kanını dökmüş bir diktatörün devrilmesine sevinilir ama meseleye Türkiye açısından bakmak ve mümkün olduğunca sakin olmak gerek.
Suriye’de ortaya çıkan tablo, Türkiye açısından fırsatlar kadar riskler de barındırıyor.
Birinci risk, terör örgütünün Suriye kolunun özerklik çabaları. Bu noktada İsrail’in soykırımcı hükümetinin desteği arkalarında, ABD Senatosu’ndan destek aldıkları isimler ve Trump’ın ekibinde YPG aşkı kabarık Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Ulusal İstihbarat Direktörü var.
Suriye’deki en güçlü yapı HTŞ özerklik meselesine sıcak bakmıyor ama ABD’nin elindeki terör listesi kartını nasıl kullanacağını görmek lazım.
Ayrıca İsrail, Suriye’deki yeni yönetimin İslam kimliğini kullanarak yayılmacı bir politika izleyeceğinin işaretlerini veriyor.
Lübnan bağlantısı kopan İran’ın Suriye’de ve hatta Irak’ta ne yapacağını da dikkatle izlememiz gerekiyor.
Rusya’nın, Doğu Akdeniz’e açılan deniz ve hava üssünü hadi ben boşaltıyorum diye boşaltmayacağını söylemek için kâhin olmaya gerek yok.
Fransa iç siyaset kriziyle meşgul ama Suriye Özel Temsilcisi, tüm Kürt grupları birleştirme konusunda geçen ay da sahada açıklamalar yapıyordu.
Sadece dış etkenler değil, iç etkenler açısından da gruplar arasında uçurum denilecek farklılıklar var.
Yeni dönemde şeriat yönetimini savunan gruplarla seküler grupların bir Anayasa’da uzlaşması ve ardından yüzlerce silahlı grubun bulunduğu bir coğrafyada ordunun oluşturulması gerekiyor. Bunlar çok kolay ve sancısız geçecek süreçler değil.
Batı medyasının da yazdığı üzere Türkiye’nin son 2 haftada izlediği strateji başarılı oldu, bu doğru.
Suriye’de Türkiye’ye yakın grupların varlığı, sahada Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mevcudiyeti büyük bir avantaj ama bayram yapacak noktada da değiliz.
Dut yemiş bülbül...
Adı Brett McGurk.
Resmi görevi Beyaz Saray’ın Ortadoğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü.
Huffington Post’a göre ABD’nin Orta Doğu politikasını şekillendiren 4 kişiden birisi.
Türkiye’nin diğer 3 isim, Başkan Biden, Dışişleri Bakanı Blinken ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan ile teması var, McGurk ile yok.
Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bizzat adını vererek tepki gösterdiği bu terör yönetmeninin X hesabı her zaman ilgimi çekmiştir.
Bafıl Talabani’den başlayarak Türkiye ile arasında sorun olan herkesi takip eder McGurk.
İşgalci ülke olarak Irak Anayasası’nın yazım sürecinde görev almıştı, o dayatılmış Anayasa Irak’ı parça parça etmeye yarayan ve zaman zaman da hükümet krizlerine yol açan bir Anayasa oldu.
McGurk, IŞİD ile Mücadele Koordinatörü de oldu ama Sünnilerin Irak’ta dışlandığı ve IŞİD’in doğmasına neden olan Maliki uygulamalarının ardındaki isim de oydu, yasak aşk ilişkisi ortaya çıkmasa Obama tarafından Bağdat’a büyükelçi olarak yollanacak ve bölme görevine devam edecekti.
Her neyse, her devirde karşımıza çıkan bu ABD bürokratı, eskiden konuşmayı çok severdi, terör örgütü Tel Rıfat ve Münbiç’i kaybetmesine rağmen hiç sesi çıkmıyor, hatta Suriye’de olup bitene dair de tek bir cümle kurmuyor.
Tek yaptığı Başkan Biden ve CENTCOM’un paylaşımlarını tekrar paylaşmak olmuş.
Brett McGurk bu haliyle dut yemiş bülbüle benziyor, yapmak zorunda kaldığım benzetmeden dolayı tüm bülbül severlerden özür dilerim.
