MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim tarihli konuşması Türk siyasetinde bir dönüm noktası oldu.
Bu konuşma sadece bugünü değil gelecek on yılları da etkileyecek.
Başta ABD olmak üzere birçok ülke planlarını gözden geçirmek durumunda kalacak.
Önce bu gerçeği kabul edip sonra konuşmada verilen mesajlara bakmak lazım.
Çoğu kişi Öcalan’ın onca terör eyleminden sonra, TBMM çatısı altında konuşturulması fikrini tartışıyor ama konuşmanın satır aralarına bakmadan hüküm vermek doğru olmaz.
*MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim konuşması terör örgütünün taleplerini müzakere etme konuşması değil. “Tek başına silahlı mücadele hemen hiçbir zaman terörü sona erdiremeyeceği gibi, terörün silahsız çözümü de asla yoktur” cümlesi üzerinde durup düşünmemiz lazım. Bahçeli bir müzakere ve o müzakere sürecinde terörle mücadelenin durmasından söz etmiyor. Aksine terörle mücadele sürerken,
Batı’nın okuyamadığı fotoğraf…
Batı dünyasının siyaset yapıcıları için iki alternatif vardı.
Hamas, ya İran kontrolünde bir örgüt olacak ya da Tahran’dan uzaklaşıp Ankara ile yakınlaşacaktı.
Batı bunun ne kadar önemli bir fırsat sunduğunun farkına varamadı.
İran, kendi savaşlarını vekil örgütlerle yürütürken Türkiye, siyasi çözümlere odaklı bir ülke.
Ankara, El Fetih ile Hamas barışı sağlayıp, tek bir Filistin Yönetimi oluşturmaya çalışırken, Tahran o kavgadan faydalanan ülke oldu.
Coğrafyanın dinamiklerini ve kültürünü bilmeyenler Hamas’ı çözümün parçası yapmadan, bombalarla sorunu çözeceklerini zannettiler.
Ne piyasada ne de internette satılan Dubai çikolatası aslında orijinal Dubai çikolatası değil. Gerçek Dubai çikolatası her gün sadece 14:00 ile 17:00 saatleri arasında Dubai’deki Fix Dessert Chocolatier mağazasında satılıyor.
Ufak bir tabletin fiyatı 50 dolar yani yaklaşık bin 700 lira.
Bu ürünün adı da Dubai çikolatası değil, Türkçeye “Künefeye Doyamıyorum” diye çevirebileceğimiz “Can’t Get Knafeh of It”.
Projenin arkasındaki ikili isim Mısır asıllı İngiliz vatandaşı Sarah Hamouda ve Filipinli şef Nouel Catis Omamalin.
Çikolata 2024’te patladı ama bu işin mucidi Filipinli şef, 2009’dan beri Dubai’de yaşıyor, çalışıyor, ortalama bir hayat sürüyordu.
Sonra iki bildik tadı birleştirerek yeni bir tat yarattı ve bu katma değeri yüksek ürünle tüm dünyada ünlendi...
Türkiye 2002’de 248 milyon dolarlık silah ihraç ediyordu, 2023 yılında bu rakam 5,54 milyar dolar oldu.
İletişim içerisinde strateji de olması gereken önemli bir bilim dalıdır, gazeteci tanıyarak ve hatta “İstediğimi yazdırırım” diyerek yapılmaz.
Bu ilk cümleye yazının sonunda döneceğim ama önce rakamlar üzerinden anlatmam gerekenler var:
5.nesil savaş uçağı olarak F-35 projesi 2001 yılında başladığı zaman 233 milyar dolarlık bir bütçesi vardı.
Bugün ulaşılan rakam 438 milyar doları buldu.
Bu rakamın içerisinde 14 geliştirme jeti ve 2 bin 456 uçağın ABD Ordusu’na teslimi var.
Yerli ve milli 5. nesil savaş uçağımız Kaan ile gurur duyuyoruz ya, havada uçan ilk Kaan’ın dışında şu an üretim hattında olan 2 Kaan daha var.
Her Kaan biraz daha gelişecek ve zorlu yüzlerce test bu deneme uçaklarında yapılacak.
*Çağımız, çok uyaran olması nedeniyle, bir konuda odaklanmanın en zor olduğu çağlardan birisi. Milliyet olarak odaklanma konusunda ısrarımızı sürdürüyoruz. Mesela, geçen hafta çok konuştuğumuz iki genç kızı katledip, surlardan atlayarak yaşamına son veren Semih Çelik’in durumu. Psikiyatri servislerinde defalarca tedavi görmüş birisinin yarattığı vahşeti sadece ceza yasaları açısından ele almadık. Muhabirlerimiz konuya dair yetkin her isimle konuşarak, Ruh Sağlığı Yasası çağrısını manşete taşıdılar. Sadece bu değil. Mavi yakalıların maaşlarının beyaz yakalıların maaşını geçtiğine, iş dünyasının ara eleman ihtiyacının giderek arttığına dair yüzlerce haber yapıldı. Milliyet işin peşini bırakmıyor ve Mesleki Eğitim zirveleri yapmaya devam ediyor. Bu zirvelerde iş dünyasının temsilcileriyle, öğrencileri, meslek liselerinin idarecileriyle, üniversite yöneticilerini buluşturmaya devam ediyoruz. Bizim için Türkiye’nin sorunları, bir başka sorun gündemi kapsayıncaya kadar konuşup, unutulacak sorunlar değil. Bazen dosya haberlerle, bazen
We are Social Dijital 2023 Global Raporu’na göre Türk halkı bir gün içerisinde 7 saat 24 dakikasını internette geçiriyor.
Türkiye’de instagram kullanım süresi dünya ortalamasının neredeyse iki katı. Reklam erişim oranında da dünyada ilk sırada yer alıyor.
Instagramdan sonra en büyük tutkumuz Tik Tok sonra da Youtube geliyor.
Bu üç verinin bize gösterdiği en acı nokta şu, okumakla bağımız kopuyor, sadece seyreden insanlar haline geldik. Tamamı 125 sayfa olan raporda başka can sıkıcı noktalar da var. Mesela hava durumu, dolar, altın, porno sitelerini arama sayısı son derece yüksek. Alışveriş sitelerinin aldığı trafik inanılmaz boyutta. Aile ve arkadaşlarıyla iletişimini sosyal medya üzerinden kuranların oranı yüzde 50.1.
ÇOCUKLAR VE OYUNLAR:
Bir başka veriyle devam edeyim: Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2021 yılında yaptığı araştırmaya göre dijital oyun oynadığını belirten 6-15 yaş grubundaki çocukların yüzde 94,7’si hemen her gün veya haftada en az bir defa olmak üzere düzenli olarak dijital oyun
Almanya, Türkiye’ye 40 adet Eurofighter satışına yönelik ön onay anlamına gelebilecek bir belgeyi onayladı. Teknik görüşmelerde sürecin aşamaları, pilot eğitimleri, bakım programları masaya yatırılırken, Türkiye’nin bu süreçteki en önemli avantajı Eurofighterların, üretim sırasına girecek Block 70’lerden önce teslim edilmesi olacak
Türkiye’nin çok uzun zamandır beklediği 40 adet Eurofighter satışında son engel aşıldı gibi duruyor.
Aldığım bilgilere göre Almanya, Eurofighter satışına yönelik ön onay anlamına gelebilecek bir belgeyi onaylamış.
Bu onayın ardından konsorsiyum ülkelerinden oluşan bir heyet bu hafta Ankara’da teknik görüşmelere başlamış.
Bu görüşmelerde sürecin aşamaları, pilot eğitimleri, bakım programlarının nasıl uygulanacağı ve birçok teknik konu masaya yatırılıyormuş.
Bu Almanya’nın yaklaşımını değiştirmeye başladığını gösteren çok önemli bir gelişme.
Hatırlayın daha önceki dönemde Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler satıştaki Almanya engelini kamuoyuna duyurmuş ve
Bugün Dünya Kız Çocukları günü ya, kaygılı ve ceza yasalarının değişmesini isteyen mesajlarla geçecek gün.
Gömleğin ilk düğmesini doğru iliklemeden son düğmeye bakmak aslında yaptığımız.
Kızlarımızı korumak, şiddeti bitirmek istiyorsak ceza yasalarından önce eğitim sisteminizi konuşacağız.
Okulları sadece öğretim yeri, test çözme merkezi haline getirip, eğitimi unutursak sokaktaki şiddeti bitiremeyeceğiz.
Hep devleti konuşuyoruz ama ya bizim, ailenin ve toplumun yaptığı hataların ne yapacağız?
Annelerin erkek çocuk yetiştirme biçimlerini düzeltmeden, öğretilmiş erkekliği de sadece uzuv üzerinden tanımlayarak vardığımız yer burası işte.
Bu ülkede “erkeklik” ve “delikanlılık” kavramı, iyi insan olmakla, çelişmeye başladı.
Kibarlığın korkaklık, nezaketin sünepelik zannedildiği hal sağlıklı bir hal değildir.