Halep orada
Türkiye’nin de terör örgütü olarak nitelediği El Kaide uzantısı HTŞ örgütü, Suriye’nin ikinci büyük şehri Halep ve çevresini ele geçirdi. Yabancı kaynaklar örneğin Fransız AFP ajansı, Türkiye destekli muhalif gurupların da bu harekâta katıldığını hatta harekâtın Türkiye’den yönetildiğini bildiren haberler geçti...
Halep’in alınmasından sonra Halep Kalesine Türk bayrağı asılınca sosyal medyada bir kesim sevinç çığlıkları attı, “Halep bizim oldu, Osmanlı yeniden kuruluyor” gibi mesajlar izlendi.
HTŞ aynı zamanda ABD ve İsrail adına savaşan bir silahlı örgüt... Türkiye’nin hesabı farklı olabilir. Ancak ABD’nin HTŞ’den istediği kabaca, Suriye’de bir alan temizliği yapması, PYD/YPG’ye alan açmasıdır.
HTŞ’nin Tel Rıfat gibi bölgelerde YPG ile çatıştığı haber veriliyorsa da yakın gelecekte bu bölgelerin PKK’ya devredilmeyeceğini kimse iddia edemez. Geçmişte IŞİD de aldığı toprakları YPG’ye devretmişti.
Esad ordusu, Halep’i bu kadar kolay bırakır mı? Yoksa yakında Rusya, İran ve hatta Irak’ ın da desteğiyle Halep’i geri almak için hareketlenir mi? Eğer Halep iç savaş merkezi olursa Türkiye yeni bir göç dalgasının altında kalacaktır. Ya da Rusya ve Suriye tarafından misilleme amacıyla İdlib’e bir saldırı vaki olursa aynı şekilde İdlib’den yurdumuza göç dalgaları gelecektir.
Suriye’nin yıkılması nereden baksanız Türkiye’yi sarsan sonuçlar verdi... Bundan sonra olacaklar da aynı ölçüde tehlike içeriyor.
BİLMEZ
İnsanımız haddini bilir!
Gel seni senfoni orkestrasına kemancı yapalım deseler güler geçer.
Pilot yapalım deseler, “yahu delirdiniz mi benim şoför ehliyetim bile yok” diye teklifi geri çevirir.
Vinç operatörü yapalım deseler, “dalga mı geçiyorsunuz?” diye güler...
Yurdumuzun insanı bilmediği işlere girmez.
Ama milletvekili yapalım, sonra da bakan hatta başbakan olursun derlerse hemen kabul eder.
Bu konuyu iyi bildiği kanısındadır
Daha doğrusu bu işin bilgi ve yetenek istemediğini düşünür.
Şu anda Meclis’te bu durumda pek çok milletvekili vardır...
KAHVE
Ana babanın üç aylık çocuklarına “Kahve” ismini taktığını gören dostları şaşırmış:
- Neden çocuğa bu adı verdiniz? Kahveyle ne ilgisi var?
Cevap:
- Geceleri insanı uyutmuyor da onun için...
RUŞEN KELEŞ
Daha 70’ine varmadan “Ben yaşlandım, benden artık bir şey beklemeyin”, diyenler okusun...
Mülkiye’den hocamız Profesör Ruşen Keleş şu anda 92 yaşını tamamlıyor...
Hocamız yerel yönetimler, kentleşme, imar hukuku gibi konularda ders verir.
İki kez SBF dekanlığı yapmış, dünyanın çeşitli üniversitelerinde ders vermiş veya uzman olarak çalışmıştır...
Geçenlerde onun yaşam serüvenini anlatan bir kitap çıktı:
“Başka Bir Aşk İstemez”
Kitapta Ruşen hocamız halen ders verdiği okulları anlatıyor:
“Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndeki doktora ve yüksek lisans derslerime ek olarak Uygulamalı Bilim Fakültesinde lisans ve lisans üstü ders veriyorum. ODTÜ’de ve Gazi Üniversitesinde de derslerim var. Son 6 yıldır Nevşehir’deki Kapadokya Üniversitesinde tam zamanlı olarak görev yapıyorum. Ders vermek için gittiğim üniversitelerden biri de Tuzla’daki Okan Üniversitesi...”
Hoca 92 yaşında, gençlere faydam olsun diye bir üniversiteden ötekine koşturuyor...
Tembel gençlere örnek olsun...
PİYANİST
Piyanist ve besteci Fazıl Say’ın Aralık ayı konser programına göz atıyoruz...
10 Aralık Stuttgart (Almanya)
11 Aralık Milano (İtalya)
15 Aralık Köln (Almanya)
17 Aralık (Torino (İtalya)
Fazıl, bir hafta içinde Almanya ile İtalya arasında mekik dokuyor, Batılı müzikseverlere en seçkin salonlarda hünerli parmaklarıyla unutamayacakları müzik ziyafeti sunuyor.
Avrupa’da bu çapta ilgi gören, ülkemizin adını olumlu yönde duyuran kaç temsilcimiz var? Fazıl ile o yüzden elbette övünüyoruz...
Bir başka yıldız doğuyor şu yıllarda; Tuna Tüney...
Tuna, İstanbul Konservatuarına birincilikle bitirdikten sonra Rusya’daki ünlü Çaykovski konservatuarının sınavlarını da birincilikle kazandı. Orada tam burslu olarak okuyor. Mülkiyeliler Birliği’nin 165. kuruluş etkinlikleri için İstanbul’a gelen Tuna, İş Kuleleri’nde enfes bir Mozart konseri verdi. Henüz 21 yaşındaki genç piyanist, yakında adını ve adımızı tüm dünyaya duyuracak.
Kimsenin kuşkusu olmasın...
