10 milyar dolar ve gerçekler

31 Ocak 2025

Geçen hafta Spotify tarafından yapılan bir açıklamada platformun 2024 yılında müzik endüstrisine 10 milyar dolar ödeme yaptığı belirtildi. Ne kadar güzel. Büyük bir tutar ödenmiş, sektöre katkı sağlamış. Peki bu ödeme Spotify’ya dair sorunları çözer mi? Bence çözmez. Çünkü Spotify’ın abonelik sistemi, gelir dağılımı modeli ve popüler olanı daha da popülerleştirmek için kurulmuş algoritması müzisyenler için adil olmaktan hâlâ uzak. Bir defa aboneliklerden elde edilen gelirin dağıtılmasında problem var.

Şöyle açıklamaya çalışayım. Ben bir plak aldığımda ödediğim para plağını aldığım sanatçıya gidiyor. Halbuki aynı sanatçıyı Spotify’da dinlediğimde Spotify’a ödediğim para en popüler sanatçılar arasında popülerlik oranında bölüştürülüyor. Ben eğer Spotify’ın 252 milyon ücretli abonesinden popüler müzikleri dinlemeyen biriysem, benim sevdiğim gruplar benim ödediğim paradan neredeyse hiç yararlanamıyor.

Yazının Devamı

Öldükten sonra albüm yayınlamak

26 Ocak 2025

“Posthumous albüm” adı verilen, bir sanatçının ölümünden sonra yayınlanan albümlere dair ahlaki açı her zaman tartışılır. Geçenlerde Amerikalı rapçi MacMiller’ın ölümünün ardından yayınlanan ikinci albümü “Balloonerism” bu tartışmayı alevlendirdi. Ardından Tina Turner’ın yeni şarkısı “Hot For You” geldi. 1984 tarihli “Private Dancer” albümünde yer alması planlanan şarkı muhtemelen çok daha iyi şarkılar arasında kendine yer bulamamış, yıllarca bir köşede kalmış. Yeni keşfedilen Tina Turner şarkısı olarak müjdelenen şarkı 1984 tarihli albümün 40’ıncı yıl özel edisyonunda yer alacakmış. Yani 2023’te hayatını kaybeden Tina Turner üzerine çalışmalar yapılmış ve böyle bir proje üretilmiş. Şarkı güzel mi? Elbette Tina Turner’ın harika ses ve yorumuyla kayıtsız kalmak elde değil. Ancak en iyi şarkısı mı? Kayıp bir klasik mi? Değil. Turner standartlarında sıradan sayılacak bir şarkı. Onu değerli yapan ölümünden sonra yayınlanıyor olması. Ölen

Yazının Devamı

Bir müzik hikâyesi: Alma göçmenin ahını

24 Ocak 2025

Trump’ın yemin töreni, ardından daha ilk haftasında söyledikleri ve yaptıkları hâlâ konuşuluyor. Anlaşılan o ki Trump’sız bir günümüz geçmeyecek. Özellikle göçmenler hakkındaki yaklaşımı bana müzik tarihindeki bir gelişmeyi hatırlattı. 

1950’lerde Amerikan pop müziği büyük bir patlama yapmıştır ve dünyaya yayılmaktadır. Gezegenin her noktasında bu şarkılar dinlenmekte, o dönemin şartları çerçevesinde Spotify falan olmadığı için yerel sanatçılar tarafından cover edilmektedir. Yani Amerikan popu yerel sanatçıların bu şarkıları yorumlaması, bazen de kendi dillerine uyarlamasıyla yayılır.  

O zamanlar yerel plakçılar ABD’ye gider, bir plak dükkânına girer, radyolarda ne çalıyorsa, plakçı en ön rafa neleri koyduysa toplar gelir, aynısını memleketlerinde yeniden üretir, plağa basar satardı. 1950’lerin sonunda Jamaika’da da işler bu şekilde işliyordu. Düzenli ABD seyahati yapan plakçılar bu ülkeye girmek için şeker kamışı işçisi vizesi alıyorlardı.

Yazının Devamı

2025 fısıltıları

19 Ocak 2025

PULP yıllar sonra yeni bir albüm yapıyormuş. İşte buna içilir. Jarvis Cocker’ın sık sık stüdyoya girip kayıtlar yaptığını, bazı yeni parçaların konserlerde çalındığını biliyoruz, duyuyoruz. Jarvis ne yapsa iyi yapar, yıllar sonra gelen albümü de o gözle iyi niyetlerle bekliyoruz. Pandemi zamanında “Domestic Disco” adıyla evinin salonunda DJ’lik yapıp Instagram’dan canlı yayınlamalarını unutmadık. Zor günde de yanımızdaydı Jarvis. Dinamik fiyatlamalı bilet bile satsa alır gideriz (ama yapmasa iyi olur).  

James Murphy, LCD Soundsystem’ın yıl içinde yeni bir LP ile geleceğini haber vermiş. Ne deseler inanmam. Bir dağılıp bir birleşen gruplara güvenim sarsılıyor. LCD iyi grup olsa da kendini fazlaca abartma huyu var. Ama tabii güzel olur albüm çıkarsa. 

Bryan Ferry’nin yeni albüm yapacağı haberleri geliyor. İskoç sanatçı Amelia Barratt ile ortak bir çalışma olacakmış bu. Roxy Music yüzü suyu hürmetine dinlenir, ilgi gösterilir. 

The Cure albümü daha yeni çıktı ama grup tam gaz

Yazının Devamı

Elon Musk müzik sektörüne girebilir

17 Ocak 2025

Amerikan senatosunun Tik Tok’a getirdiği yasağın başlamasına günler kala ilginç bir haber hem Bloomberg’de he Financial Times’ta yer aldı. Tik Tok’ın çatı şirketi Bytedance’in Tik Tok’ı ABD’de kapatmaktansa Elon Musk’a satabileceği konuşuluyor bu habere göre. Musk üzerinden siyasi merkeze bir kanal açıp Kongre’yi tabiri caizse “bypass” etmek gibi bir yol denenecek anlaşılan. Musk’ın, satın alması durumunda Tik Tok’a dokunmayacağını düşünemeyiz. Twitter’ın başına gelenler bu uygulamanın da başına gelecektir. Bu köşeyi neden ilgilendiriyor bu konu söyleyeyim. Musk eğer bu söylenti gerçek olursa müzik sektörüne de girmiş olacak ve bu alandaki en büyük oyunculardan biri hâline gelecek Tik Tok’ı satın alarak… TikTok, 2019’dan bu yana bütün dünyada, rakiplerinden daha çok indirilen, sırf ABD’de 170 milyon abonesi olan bir sosyal medya ağı. Müzikte yeni şarkıların ve sanatçıların keşfedildiği bir numaralı adres. Bugün bütün

Yazının Devamı

Müzik büyüyor, ama nereye doğru?

12 Ocak 2025

İngiltere’nin önemli mesleki kuruluşlarından Eğlence Perakendecileri Birliği 2024 satış rakamlarını açıkladı. Satışlar CD döneminden bu yana en yüksek noktada. İşin bir de ‘ama’sı var

 

Yıl sonu geldiğinde bütün sektörlerde olduğu gibi müzik sektöründe de rakamlar ve raporlar konuşmaya başladı. Spotify’ın sene sonu raporu kimin en çok stream edildiğine dair fikirler verirken, kurumların açıkladığı rakamlar müzik sektöründe hangi değişimlerin yaşandığına dair ipuçları sunuyor. 2000 yılından bu yana müzik sektörü CD devrinin kapanışını, korsan dönemini, stream platformlarının yükselişini ve egemenliğini, plağın yeniden dirilişini, ardından CD ve hatta kaset dair fiziksel formatın geri dönüşünü yaşadı. Bugün bu geri dönüş tüm hızıyla devam ediyor, rakamların anlattığı hikâye bu.

İngiltere’de plak, CD, kaset ve dijital albüm satışlarının toplam hacmi 2.3 milyar dolara yükselmiş, geçen yıla oranla yüzde 10 artarak. Burada dijital albüm satışı başlığı

Yazının Devamı

Ayla Erduran

10 Ocak 2025

Dört yaşında kemana başladı. Karl Berger’den dersler aldı. 10 yaşında ilk konserini verdi. 1946’da Paris Konservatuarı’na başladığında 12 yaşındaydı. 1951’e kadar Paris’te kaldı ardından ABD’ye gitti. 1955’e kadar bu ülkede çalıştı, konserler verdi. Polonya’da yaşadı, konserler verdi, 1958’de Rusya’ya gitti, Moskova Konservatuarı’nda David Ostriakh ile çalıştı. Kariyerinde Avrupa, Güney Amerika, Kuzey Amerika, Afrika, Asya’da çalmadığı, konser vermediği şehir neredeyse kalmadı. 2012’de Medaille D’Honeur – Medaille de Verneil nişanı aldı. Fransız Senatosu, alanında iz bırakan insanlara veriyor bu nişanı.

Önceki gün, dünyaca ünlü keman virtüözü Ayla Erduran, 90 yaşında vefat edince bu etkileyici, başarılı kariyer, bu büyük sanatçının yaptıkları bir çırpıda önüme dökülüverdi. Upuzun, hayranlık uyandıran, gurur dolu bir liste. Ancak insanoğlu görkemli bir özgeçmişten fazlası değil midir? O başarıların arkasında, ödenen nice bedeller, travmalar,

Yazının Devamı

Yapa zekâya karşı yeni koalisyon

5 Ocak 2025

İngiltere’de yaratıcı sektörler, içinde müzikten gazetelere, sanat kurumlarından, çevrimiçi içerik üreticilerine geniş bir kitlenin yer aldığı yeni bir mücadeleye hazırlanıyor.

İngiltere yaratıcı sektörü yılda 100 milyar sterlin büyüklüğünde bir değer üretiyor. Yapay zekâ şirketleri de bu üretilen değeri tek kuruş vermeden kullanmaktalar hâlihazırda. Elbette bu durum şu an İngiltere’ye özel değil. Dünyanın henüz hiçbir yerinde yapay zekâ teknolojisi üreten dev şirketler ve içerikleri yaratanlar arasında yapılmış doğru dürüst bir telif anlaşması yok. Büyük teknoloji şirketleri insanların alın teriyle, emekle, zamanla ürettikleri yaratıcı alana vahşi batıya hücum eden ve gördüğü yeri burası benim diyerek çitle çeviren öncüler gibi saldırıyor. Bilgi denizini kullanmanın bir bedeli var ama bu bedeli ödeyen yok.

Bugüne kadar yaratıcı sektörlerin temsilcileri çeşitli şekillerde bu sıkıntılarını dile getirseler de somut bir kazanım elde edemediler. Bu

Yazının Devamı